GENEL - 13 Nisan 2018 Cuma 13:30

Afgan göçmenler için Iğdır’a geçici geri gönderme merkezi yapılacak

A
A
A
Afgan göçmenler için Iğdır’a geçici geri gönderme merkezi yapılacak

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Afgan göçmenler için Iğdır’a geçici geri gönderme merkezi yapılacağını söyledi.

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Afgan göçmenler için Iğdır’a geçici geri gönderme merkezi yapılacağını söyledi. Ersoy, FETÖ’nün ’ByLock’tan sonra kullanabileceği tüm haberleşme sistemlerini kontrol altına almak için mücadele etmeye devam edileceğinin mesajını da verdi.


Bir dizi ziyarette bulunmak ve inceleme gerçekleştirmek için Edirne’ye gelen İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, ilk olarak Edirne Valiliğini ziyaret etti. Bakan Yardımcısı Ersoy, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.


Türkiye’nin son yıllarda yakaladığı büyüme ivmesiyle göçmen konusunda hedef ülke konumuna geldiğini belirten Başkan Yardımcısı Ersoy, "Özellikle son yıllarda, hem ülkemizin yaşadığı olumlu anlamdaki gelişmeler, ekonomik anlamdaki büyümemiz. Bulunduğumuz coğrafyada neredeyse huzurun ve istikrarın olduğu tek ülke olma gerçeği karşısında geçmiş dönemlerde ülkemiz göç için bir araç konumundayken bugün büyük ölçüde hedef ülke konumuna gelmiş durumunda” dedi.



"Afgan göçmenler için Iğdır’da yeni bir geri gönderme merkezi kuruyoruz”


Afganistan’da 40 yıldır devam eden bir iç savaş ve huzursuzluk olduğunu hatırlatan Bakan Yardımcısı Ersoy, "Afgan halkı bir şekilde çare olarak ülkemize sığınmayı tercih ediyor. Bir ara ciddi bir dalga oluştu. Şu aşamada o dalga büyük oranda kesilmiş durumda. Afganistan işbirliğiyle geri gönderme sistemini büyük ölçüde aşmış durumdayız. Uçaklarla geri göndermeye başladık. Geri göndermedeki bu kararlılığımız karşısında ülkemiz üzerindeki göç baskısı da ciddi şekilde azalmış durumda. Iğdır’da bir geçici geri gönderme merkezi yapıyoruz. Büyük ölçüde orada bölgede kontrol altına alıp oradan ülkelerine iade etme işlemini gerçekleştireceğiz. Bu anlamda Afganistan’dan gelen göç dalgasının ciddi şekilde Edirne’ye kadar ulaşacağını düşünmüyoruz" ifadelerini kullandı.


İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, FETÖ terör örgütünün “ByLock”tan sonra kullanabileceği tüm haberleşme sistemlerini kontrol altına almak için mücadele etmeye devam edileceğinin mesajını verdi. Ersoy, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi varlığına, birliğine, anayasal düzenine karşı girişilebilecek her türlü kalkışmayı ve oluşumu 15 Temmuz’dan sonra özellikle nasıl takip etti, kontrol altına almaya çalıştıysa bundan sonra da elindeki bütün teknolojik imkanları ve üstünlüğü kullanarak takip etmeye devam edecek" şeklinde konuştu.



"Düşmanımızın ne kadar sinsi ve hain olduğunu unutmayacağız”


Bakan Yardımcısı Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü:


“Kripto olmak noktasında çok mahir davranan ve bugüne kadar çok başarılı olmuş, şeytanın bin yıl düşünse aklına gelmeyecek yol ve yöntemleri bu milletin birliği, bütünlüğünü bozmak ve bu memleketi bir müstemleke memleketi haline getirmek için mücadele etmeyi göze almış bir terör örgütünden bahsediyoruz. Biz de elbette ki onların geliştirebileceği her türlü yol ve yönteme karşı duyarlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Düşmanımızın ne kadar sinsi ve hain olduğunu, olabileceğini unutmadan bundan sonra da aynı kararlılıkla mücadelemize devam edeceğiz."


Açıklamaların ardından İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ve beraberindeki heyet, Edirne Valiliği Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezinde incelemelerde bulunmak üzere bölgeye hareket etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Tatvan’da öğrencilere “hayvan sevgisi” aşılanıyor BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Tatvan ilçesinde gönüllü veteriner hekimler, okul okul gezerek öğrencilere hayvan sevgisini aşılıyor. Tatvan ilçesinin Selahaddin Eyyübi Ortaokulunda öğrencilerle bir araya gelen Gönüllü Veteriner ve Teknikerler Derneği ve Tatvan Belediyesi Hayvan Kısırlaştırma ve Rehabilitasyon Merkezi veteriner hekimleri, hayvanlar hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Hayvan sevgisini aşılamak amacıyla gönüllü veteriner hekimler tarafından yürütülen bu projede, ‘ağaç yaşken eğilir’ deyimiyle ilkokul ve ortaokul öğrencilerine eğitimler veriliyor. Mayıs ayının ilk günlerinden itibaren çalışmalara başladıklarını söyleyen Gönüllü Veteriner ve Teknikerler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Rehber Altıntaş, “İlk ve ortaokullarda hayvan sevgisinin çocuklar için önemini, bunun üzerindeki kıymeti konusunda eğitim vermekteyiz. Tatvan Belediyesiyle birlikte yaptığımız bu işbirliği devam edecektir. Genellikle 7-11 yaş aralığındaki ilkokul ve ortaokul öğrencilerine bu eğitimleri vermekteyiz. Çocukların kalbinin temizliği, güzelliği, içinde olan sevginin, içinde olan hayvan sevgisinin sokaklarda hayvanlarla birlikte özgürce oynamaları, özgürce yaşamaları için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi. Toplumda köpekler hakkında büyük bir ön yargının olduğunu ve bu ön yargının yapılan eğitim sonrası kırıldığını söyleyen 7’nci sınıf öğrencisi Ayşe Akın da, “Bugün okuluma hayvanlar hakkında bilgi sahibi olan abiler geldi. Bizlere hayvanlar hakkında bilgiler verdi. Hayvanlara nasıl yanaşacağımız konusunda, hayvanların davranışları konusunda ve hayvanların yedikleri yiyecekler hakkında bilgi verildi” dedi.
Van Sofraların vazgeçilmesi otlu peynire tat veren bitkilere büyük ilgi Van’da dağların yüksek kesimlerinde ve yaylarda büyük meşakkatle toplanan ve tescilli ürün olan otlu peynirin içine katılan şifalı otlara vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Van’da ekonomik getirisi olan ve binlerce aileye ek gelir sağlayan şifalı otlar, kent merkezindeki seyyar satıcılar ve manavlar tarafından halka ulaştırılıyor. İlkbaharın gelmesi ile birlikte dağların yüksek kesimlerinde ve yaylalarda toplanan otlar, peynir başta olmak üzere birçok yemekte de kullanılıyor. Yaklaşık bir aylık ömrü olan otları bir an evvel vatandaşlara ulaştırmak için yoğun mesai harcayan toplayıcılar, bin bir zorlukla otların toplandığını söylediler. Yıllardır çarşı merkezinde şifalı otları toplayıcılardan alıp halka ulaştırdığını ifade eden Kerem Timur isimli esnaf, “Van’ın yaylalarından gelen otları genellikle peynirde kullanıyoruz. Bunun yanında kurutup keledoş yemeğinde de kullanıyoruz. Heliz, sirmo, çiriş, mende, kengir, keçikulağı var. Bunlar dağın en yüksek tepelerine çıkıp öyle toplanılıyor. Bir kişi akşama kadar ancak 5-6 kilo toplayabilir” dedi. Fiyatların otun çeşidine göre değiştiğini aktaran Timur, “Helizin kilosu 35 ile 50 TL arasında değişiyor. Sirmo 120 ila 150 TL, çiriş 25 TL, mende ise 50 TL’den başlayıp 85 TL’ye kadar çıkabiliyor. Bunların dağlarda bir ay ile 40 gün arasında ömrü var. Toplandıktan sonra ise 3 gün içerisinde kullanılması gerekiyor. Eğer dolaba atılmazsa veya kullanılmazsa üç günden sonra çürür. Şu anda işler iyi. Ömrü kısa olduğu için vatandaşlar yüklenip hemen alıyor” ifadelerini kullandı. Furkan Gilgin isimli esnaf ise yılın sadece bir ayı şifalı otları sattığını belirterek, “Bunlar köylüler tarafından dağdan toplanıp bize getiriliyor. Biz de bunları vatandaşlara sunuyoruz. Bunlar peynir ve yemeklerde kullanılıyor. Salamurasını da tutan var. Bu otlar kalbe, tansiyona, şekere birebirdir. Van’ın peynirini meşhur eden bu otlardır” diye konuştu. Vatandaşlar ise dağdan toplanan otları beğenerek aldıklarını ifade ederek peynire tadını verenin bu otlar olduğunu söyledi.