GENEL - 12 Mart 2019 Salı 16:37

Saros Körfezi’ne batırılacak dev uçak Keşan’a getirildi

A
A
A
Saros Körfezi’ne batırılacak dev uçak Keşan’a getirildi

Saros Körfezi’ne batırılacak olan Airbus A330 tipi uçak, Edirne’nin Keşan ilçesine getirildi.

Saros Körfezi’ne batırılacak olan Airbus A330 tipi uçak, Edirne’nin Keşan ilçesine getirildi.


Edirne Saros Turizm Altyapı Birliği tarafından Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Sosyal ve Çevresel Yatırım Programları kapsamında hibe desteği ile gerçekleştirilecek ve dünyanın en büyük Uçak Batığı Projesi olacak “Hayal Ettik Gerçek Oldu, Deniz Kızı Saros Körfezi’ne Kondu” adlı projede kullanılacak Airbus 330 uçağı İbrice Limanı’na getirildi.


10 Mart Pazar günü saat 04.00’te Antalya Havalimanı’ndan yüklenerek yola çıkan 6 tır, 12 Mart Salı günü sabah saatlerinde İbrice Limanı’na ulaştı. Uçak parçalarını indirme çalışmalarına ESTAB Başkanı ve Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, TANAP-SEIP İzleme Uzmanı Mutlu Erdem, TANAP Sosyal Yatırım Uzmanı Mehtap Tanrıverdi, ESTAB Müdürü Murat Kabcuk katıldı.



"İbrice Limanı açıklarında batırılacaktır"


TANAP-SEIP İzleme Uzmanı Mutlu Erdem, uçağın 10 Mart Pazar günü Antalya’dan yola çıktığını belirterek "12 Mart 2019 Salı günü gecesi İbrice Limanı’na ulaştı. Uçağın markası Airbus 330. Bu uçak Yapay Resif Projesi kapsamında Saros Körfezi’nde batırılacak. Uçağımız burada 100 gün içerisinde montajlanacak. Daha sonra İbrice Limanı açıklarında batırılacaktır. Bu proje Yapay Resif Projesi’ne, dalgıç turizmine ve kaçak balıkçılığa engel olmak için katkı vermek amaçlıdır. ESTAB tarafından 2009 yılında başlatılan Yapay Resif Projesi’nin son etabı olan Uçak Batığı projesi TANAP Sosyal ve Çevresel yatırım Programları tarafından desteklenmeye uygun bulunmuştur. Bu arada sözleşmesinin imzalanması ve proje aşaması başlatılmıştır. Proje kapsamında TANAP tarafından projeye yüzde 95 hibe oranında bir hibe desteği sağlanmıştır" dedi.



"2017 Mayıs ayında TANAP imdadımıza yetişti"


Erdem’in ardından söz alan Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da şunları söyledi:


"2009 yılında Saros Körfezi’nin içerisine yapay resif projesi yapmaya niyet ettik. Bu proje nasıl yapılır araştırmalarına giriştik. İnsanların ve bölgeyi sevenlerin bir sıkıntıları vardı. Maalesef kaçak trol balık avcılığını disiplinize edemedik. Ana fikir oradan çıktı. Öyle bir proje yapalım ki hem yerel balıkçılığa katkıda bulunalım, hem de kaçak avlanmayı olabildiği kadar önleyelim. Hem de bir su altı görselliği yaratalım dedik. Adını da Saros Yapay Resif Projesi koyduk. 2009 yılında Ege Üniversitesinden Su Ürünleri Bölüm Başkanı Profesör Doktor Altan Lök’ü Keşan’a davet ettik. Kendisi bölgede incelemeler yaptı. Aynı yıl bahar sonuna doğru projemizi bakanlığa teslim ettik. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı projemizi onayladı. Biz Edirne Saros Turizm Altyapı Birliği olarak bu projemizi yapmaya başladık. Kadıköy Su Altı Sporları Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Savaş Yapman bize yaklaşık 7 yıl süre ile ücretsiz danışmanlık yaptı. Dört aşamalı bir projeydi bu. İlk etapta bir küp düşünün her biri 700 kilogram ağırlığında 600 adet küpü İbrice Limanı açıklarına bıraktık. İkinci etapta Çanakkale Savaşları’nın görselliğini Saros Körfezi’nin derinliklerine taşımak istedik. Çanakkale Savaşlarının yaşandığı coğrafyaya çok yakınız, karşımız Gelibolu Yarım Adası. Seyit Onbaşı’nın heykelini topunu, Osmanlı askerlerinin ve Anzak askerlerinin heykellerini yaptık ve bunları da Saros Körfezi’ne bıraktık. 3. etabı da gemi batığı idi. Gemiyi de 1 Eylül 2014 tarihinde belirlenen koordinata batırdık. Projenin en son ve 4. etabı da uçak batığı olacak. 2017 Mayıs ayında TANAP imdadımıza yetişti. TANAP Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin geçtiği güzergah içerisinde sosyal ve çevresel sorumluluk bazında kişisel bazda 200 bin TL, kurumsal bazda da 1.5 milyon TL’ye kadar hibe projelere destek verileceği açıklandı. Biz de 2017 Ağustos ayında bu projemizi sunduk. 13 Ağustos 2018 tarihinde projemiz kabul edilerek sözleşmemizi imzaladık. İlk aşamada 670 bin TL olarak bu destek çıktı. Ama sonra döviz kuru artınca bu projenin maliyeti neredeyse iki katına çıktı ve biz de bütçe artırımı talebinde bulunduk. Bize şu anda 1 milyon 235 Bin TL hibe çıktı. Bu uçak bana göre Airbus 330 tipi, Türkiye de ve dünyada batırılacak olan en büyük uçak batığı olacak. Buradaki hedefimiz su altı görselliği, Saros Körfezi canlı türü çok fazla olan bir bölgedir. Ama bunun da korunması gerekir. Ben ESTAB Başkanı olarak TANAP yetkililerine çok teşekkür ederim. Bu projenin son etabı bugüne kadar getirdiğimiz bu projemiz uçağın batırılması ile sona erecek."


Konuşmaların ardından uçak parçaları İbrice Limanı’na indirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Antikalarla dolu iş yeri görenleri 100 yıl öncesine götürüyor Karabük’te antika eşyalar ile donatılan iş yeri müşterilerine 100 yıl öncesine yolculuk yaptırıyor. UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki yaşayan Hasan Boynueğrioğlu’nun, bir dönem çalıştığı butik otelde antika merakı başladı. Bu merakını yaklaşık 11 yıldır antika toplayarak gidermeye çalışan Boynueğrioğlu, malzemeleri 2013 yılında açtığı kafede sergilemeye başladı. Eski vitrin, fincan takımları, radyolar, dikiş makineleri, daktilolar, duvar saatleri, fotoğraf makineleri, harman makinesi gibi birçok eşyalarla donatılan iş yeri gelen müşterilerini 100 yıl öncesine götürüyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan işletmeci Hasan Boynueğrioğlu, "Aga keyf kafemizi 2013 yılında kurduk. Şu anda yiyecek içecek sektöründe hizmet vermekteyiz. Burayı açmadan önce otelcilikle ilgileniyordum. Butik otelde en üst düzey sorumluydum. Oradan antika merakım vardı" dedi. Süreç boyunca antika biriktirdiğini ve sergilediğini ifade eden Boynueğrioğlu, iş yerinde antika dikiş makineleri, bavullar çeyiz sandıklarız fincan takımları, saatler, fotoğraf makineleri, hesap makineleri, daktilolar, komodin gardırop, vitrinler ve harman makinesi bulunduğunu söyledi. Müşterileri 100 yıllık harman makinesi karşılıyor Harman makinesinin 100 yıl önce kullanıldığına dikkat çeken Boynueğrioğlu, "Müşterilerin harman makinesinin başında fotoğraf çektirmeleri, daha çok hoşlarına gidiyor. Yani onu da bulduk ve getirdik. Eskiyi yaşatmayı seviyoruz. Yani müşterilerimiz çok hoşuna gidiyor, ilgi gösteriyor. Onlar da burada geçmişi yaşattığımızı hissedince onlar da kendi elindeki eşyalara sahip çıkmayı düşünüyorlar. Onlar da keyif alıyor" diye konuştu. Boynueğrioğlu, iş yerine gelen müşterilerinin de kullanmadıkları eski parçaları getirerek kendisine teslim ettiğini ve geldiklerinde kendi antika malzemelerini sergilendiğini görünce mutlu olduklarını aktardı. "Biz zaten işimize aşığız" diyen Boynueğrioğlu, "Antikaya da aşığız. Bu işi daha üst seviyelere çıkmayı düşünüyoruz. Antika ve kafecilik sektöründe de öyle. Manevi olarak biz zaten sevdiğimiz için bu işi yapıyoruz, yani zorluk da çekmiyoruz. Yaşamayı da seviyoruz. Yani sevdiğimiz için biz maddiyatı ön planda tutmuyoruz" ifadelerini kullandı. İlk defa antika dolu bir kafeye gittiğini anlatan Onur Altındağ da gördükleri karşısında zamanda geçmişe yolculuk yaptığını söyledi. Büyüklerinden dinlediği hikayelerin başrollerindeki eserleri işyerinde gördüğünü ifade eden Altındağ, "Antikalarla karşılaştıktan sonra beni biraz geçmişe götürdü. Geçmişte atalarımızın, annelerimizin, babalarımızın kullandığı dikiş makinaları, radyolar burada. Hele ki teknoloji o zaman bu kadar gelişmiş değildi. Dolayısıyla insanlar haberleri, günlük gelişmeleri, radyolardan saat başı yayınlar ile dinliyormuş. Büyüklerimizden bu hikayeleri dinlerdik. Tabii onları burada görmek bizi geçmişe götürdü” dedi. Antikalarla dolu bir işletmenin insana huzur verdiğini kaydeden Altındağ, "Gerçekten güzel bir mekan oluşturmuşlar, ortaya koymuşlar. Emek verilmiş, üzerinde çalışılmış, düşünülmüş. Biz de memnun olduk, mutlu olduk" şeklinde konuştu.