GENEL - 08 Mart 2020 Pazar 10:47

(ÖZEL) İnatçı mülteci 13’üncü kez Yunanistan’a gitmeyi deniyor

A
A
A
(ÖZEL) İnatçı mülteci 13’üncü kez Yunanistan’a gitmeyi deniyor

Yunanistan güvenlik güçlerinin son bir haftada 12 kez yakalayarak Türkiye’ye geri gönderdiği Pakistanlı mülteci, 13’üncü kez karşıya geçmek için fırsat kolluyor.

Yunanistan güvenlik güçlerinin son bir haftada 12 kez yakalayarak Türkiye’ye geri gönderdiği Pakistanlı mülteci, 13’üncü kez karşıya geçmek için fırsat kolluyor.


Türkiye’nin sınır kapılarını açmasıyla birlikte Avrupa’ya gitmek isteyen mültecilerin sınır hattındaki Meriç Nehri kıyısına gelişleri sürüyor. Binlerce mülteci sınırdan Yunanistan’a geçmeyi başarırken, bir kısmı ise hala geçmek için çaba gösteriyor. Sınırdan karşıya geçerek Avrupa’ya gitmek isteyen Pakistanlı Zülfikar, son bir haftada 12 defa Yunanistan güvenlik güçlerine yakalanıp Türkiye’ye geri gönderilmesine rağmen Avrupa’ya gitme hayalinden vazgeçmiyor. Zülfikar isimli mülteci, her defasında Yunan güvenlik güçleri tarafından şiddet gördüğünü iddia ederek, tüm bunlara karşın vazgeçmeyeceğini ve tekrar deneyeceğini söyledi. Yunanistan’da yaşadığı sıkıntılı süreci anlatan Zülfikar, “Sabah 3’te Yunanistan’a gittim, telefonumu ve 10 bin euromu aldılar. Ben bir haftada 12 kere geçtim. Onları ben tanıyorum. Bize silahla vuruyorlar. Bakın ben sakat oldum geldim. İnşallah gideceğiz ama nasıl gideceğiz bilmiyorum, onlar vuruyorlar” dedi.



“Türk askerleri çok iyi, Yunanistan askeri bizi sevmiyor, vuruyorlar”


Yunanistan’a tekrar gitmek için sınıra gelen Pakistanlı İrfan Ghafouri ise, “Yunanistan’a gitmek istiyorum, oradan da Almanya’ya gideceğim. Biz burada durmayacağız, bizim oraya gitmemiz lazım. Biz oraya gidince Yunanistan askeri parayı, telefonu ve her şeyi aldı, nehrin içine düştüm. Bizim elbiselerimizi de çıkardılar. Türk askerleri çok iyi, burada bana elbise, bot, çantalar verdi. Türk askerleri çok iyi, ben seviyorum yani. Yunanistan askeri bizi sevmiyor, çok vuruyorlar. Biz nasıl gideceğiz” diye konuştu.


Avrupa’ya gitme denemesi başarısızlıkla sonuçlanarak Yunanistan güvenlik güçleri tarafından yakalanan Pakistanlı Cemal da, sağlıklı olarak geçtiği sınırdan ayağından sakatlanarak koltuk değneğiyle döndüğünü söyledi. Yunan güçlerinin kendisine şiddet uyguladığını öne süren Cemal, “Yunanistan’a ben gittim, orada askerler bana vurdu. Elbiseleri çıkartıp beni tekrar Türkiye’ye gönderdi. 10 gün oldu, biz oraya nasıl gideceğiz. Bizi suyun içine attı” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.