KÜLTÜR SANAT - 20 Mayıs 2020 Çarşamba 12:24

Koleksiyonun tamamı bağışlarla oluşturuldu

A
A
A
Koleksiyonun tamamı bağışlarla oluşturuldu

İlhan Koman Heykel ve Resim Müzesi’nin Trakya Üniversitesinin kuruluşunun 20.

İlhan Koman Heykel ve Resim Müzesi’nin Trakya Üniversitesinin kuruluşunun 20. yılı olan 23 Eylül 2002 tarihinde “Çağdaş Resim ve Heykel Müzesi” adıyla kurulduğunu, 2011 yılında Üniversite Senatosu’nun aldığı kararla “İlhan Koman Heykel ve Resim Müzesi” adını aldığını ifade eden Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Melihat Tüzün, Karaağaç Yerleşkesi’nde yer alan müzeye Eski Gar Binası, Lozan Anıtı ve Meydanı ile Millî Mücadele ve Lozan Müzesi’nin de komşu olduğunu söyledi.


Barındırdığı sanatsal ve mimari özelliklerle adeta bir sanat kampüsü olan Karaağaç Yerleşkesi’nde tarihi bir binada yer alan müzenin koleksiyonunda adını aldığı dünyaca ünlü Edirneli heykeltıraş İlhan Koman başta olmak üzere sanat tarihinde yerini almış pek çok önemli sanatçının eserlerinin yer aldığını belirten Prof. Dr. Melihat Tüzün, koleksiyonun tamamen bağış yoluyla elde edildiğini ve Burhan Doğançay, Devrim Erbil, Güngör D. Arıbal, Fehim Huskovic gibi birçok önemli ismin eserlerinin bulunduğu koleksiyonda 680’i aşkın eser yer aldığına dikkat çekti.


Marmara Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Ayla Ersoy, Prof. Dr. Ali Candaş ve Prof. Dr. Basri Erdem’in danışmanlığında oluşturulan müzede 376 sanatçının 22 farklı teknikte eserlerinin olduğunu ve eserlerin yaklaşık üçte birinin yağlıboya tablolardan oluştuğunu belirten Prof. Dr. Tüzün “Yağlı Boya, Karışık Teknik, Pastel Boya, Fotoğraf, Motif Çalışması, Seramik, Karakalem, Heykel, Baskı, Akrilik ve Sulu Boya gibi birçok farklı teknikten eserler mevcut. Koleksiyonunda 16 sanatçının 35 heykeli mevcutken bu sanatçılar içerisinde İlhan Koman, Meriç Hızal, Mustafa Gürünlü, Nevzat Atalay dikkat çeken isimler. Tabi ki İlhan Koman gerek Edirneli olması gerekse müzemize ismini vermesi açısından ayrı bir ehemmiyet teşkil ediyor. İlhan Koman’ın müzede ailesi tarafından bağışlanan 9 adet eseri bulunuyor” dedi.


İlhan Koman’ın Akdeniz Heykeli, Leonardo, Derviş, Yuvarlanan Kadın, Sonsuzluk Türevleri, Pi serilerinin en önemli eserleri olduğunu ifade eden Prof. Tüzün “Sanatçı heykellerinde biçim araştırmalarıyla beraber işlevi de amaçlamıştır. Koman’a göre ‘Sanat, insanın bilinmeyene doğru çıktığı bir serüvendir.’. Sanatçının ürettiği heykeller, adeta bilimin ve matematiğin aracı niteliğinde. Kendisi bu yönüyle Türkiye’nin Leonardo da Vinci’si olarak da bilinir” dedi.


İlhan Koman’ın Pi sayısı içeren yüzeyler yaratarak çalışmalar gerçekleştirdiğini ifade eden Prof. Melihat Tüzün “Bu yüzeyler katlanıp iç içe geçer, merkezi ve çevreyi birbirine bağlayan katmanlarca yüzeyden oluşan şiirsel bir küre oluşur. Sanatçı, mimari yapı olarak bu tasarımı düşlemiş, insanın, hayal gücünün sınırlarını zorlayarak çoğulluğun içinde yeniden kendini sorgulayacağını, yeniden inşa edeceğini söyler. İlhan Koman; matematik, tasarım, sorgulama gibi birçok zihinsel aktiviteyi bir arada kullanarak çağdaş heykeller yapmıştır. Sanatçının eserleri sadece sanat tarihçilerin değil, bilim insanlarının da araştırmalarına konu olmuştur” dedi.


Heykel sanatında İlhan Koman’ın eserlerinden bahseden Prof. Melihat Tüzün, resim sanatından da Burhan Doğançay, Devrim Erbil, Mehmet Pesen, Hüseyin Altaylı, Onay Akbaş gibi Türk resim sanatının önde gelen sanatçılarının da eserleri olduğunu belirterek “Müze koleksiyonunun yarıya yakınını yağlıboya tablolar oluşturur. Türkiye’den olduğu kadar dünyadan da ünlü birçok sanatçının resimleri, müzeye değer katmaktadır. 193 sanatçının 362 yağlıboya tablosu müzemizde dönüşümlü olarak sergilenir. Bunlardan Burhan Doğançay’ın ‘Can’t Buy Me Love’, Devrim Erbil’in ‘Hayat için Sanat’, Mehmet Pesen’in ‘Gelin’, Hüseyin Altaylı’nın ‘İsimsiz’, Onay Akbaş’ın ‘Gitme’ adlı eserleri en bilinenleridir.” dedi.


Baskıresim alanında Mustafa Aslıer başta olmak üzere Türk ve Balkanlardan özgün baskıresim sanatçılarından birçok sanatçının eserinin müze koleksiyonunda yer aldığını belirten Prof. Melihat Tüzün, koleksiyonda yer alan eserlerin teknik farklılıkları ve sayısı bakımından müzenin, ülkemizin önde gelen sanat merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekerek “Trakya Üniversitesi İlhan Koman Heykel ve Resim Müzesi, Anıt Kent Edirne’nin, Balkanların ve diğer bölgelerden gelen ziyaretçilerin vazgeçilmez uğrak noktalarından biri. Müze koleksiyonunda Türk plastik sanatlarında önemli yeri olan sanatçıların eserleri de yer alıyor. Her gün yüzlerce ziyaretçiyi ağırlayan Karaağaç Tarihi Tren İstasyonu’nda bulunan bir müze olmasından dolayı ziyaretçi sayısı her geçen gün artarak sanatın halka ulaşmasında çok önemli bir köprü görevi üstleniyor. Ayrıca güzel sanatlar eğitimi veren bir fakülte ile yan yana olması, gençlere farklı eserleri bir arada görme imkânı verirken, bu durum eğitime direkt olarak katkı sağlıyor” dedi.


Bir dönemin çok önemli sanatçılarını bir araya getirerek her birinin aynı mekân ve zamanda görülmesini sağlayan müzenin farklı tür ve teknikte çalışan sanatçıların eserlerini birlikte değerlendirmemizi, yorumlamamızı ve anlamamızı sağladığını dile getiren Prof. Melihat Tüzün konuşmasını şöyle sonlandırdı:


“Trakya Üniversitesi ve Türk plastik sanatları açısından çok önemli olan İlhan Koman Heykel ve Resim Müzesi, her geçen gün koleksiyonunu zenginleştirerek, gelecek nesillere ışık olma yönünde ilerliyor. Sosyal hayattan izole olduğumuz bugünler son bulduğunda herkesi müzemizi görmeye ve sanata hasret geçirdiği bugünleri müzemizde telafi etmeye davet ediyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Çağdaş Bodrumspor Başkanı Çağlar’dan spor salonu talebi Çağdaş Bodrumspor Başkanı Dağlarca Çağlar, ilçeye spor salonu yapılması durumunda yeniden Süper Lig’e dönme ve maçları Bodrum’da oynama hayallerinin olduğunu söyledi. Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nden bir alt lige düşen Çağdaş Bodrumspor’un başkanı Dağlarca Çağlar, sezon değerlendirmesi ve yeni sezon hedeflerini anlattığı bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Kendilerini tüm maçlarda yalnız bırakmayan Bodrum ve Muğla seyircisi ile basın mensuplarına teşekkür eden Çağlar, bu sene Kadınlar Süper Lig’ine yükselen Bodrum Basketbol’u tebrik etti. Ligde son ana kadar mücadeleye devam ettiklerini söyleyen Dağlarca Çağlar, bu sezon en büyük problemlerinin salon olduğunu belirterek, “Son 2 hafta ligden düştüğümüz kesinleşti ama o haftalara kadar elimizden ne geliyorsa, lige renk katmak için elimizden geleni yaptık. Sempati uyandırdığımızı düşünüyoruz. Sezon boyunca çeşitli problemler yaşadık ama bunların en büyüğü salon problemiydi. Geçen yaz federasyon ile yaptığımız görüşmelerde birinci ağızdan bu maçların belli bir revizyon ve tadilat yapılarak Bitez’de oynanabileceğini şifahen duymuştuk ve bu doğrultuda bir kadro kurduk ama daha sonra buna izin verilmeyeceği söylendi. Ben de gerek Türkiye Basketbol Federasyonu gerek Spor Bakanlığı, gidebileceğim her yere gittim. Açıkçası bu yolda tek başıma mücadele ettim. Elimden geleni yapmaya çalıştım ama maalesef izin alamadık. Muğla’da oynama kararı çıktı. Bir şekilde bu dezavantajlı serüvene başladık. Bu bizim için maddi olarak da ekstra bir yüktü ama işin sportif kısmına etkisi çok daha büyüktü. Sonuçta haftanın 6 günü antrenman yaptığınız bir salonda oynayamıyorsunuz. Bir deplasman gibi bir gün öncesinde Muğla’ya gidiliyor, otelde kalınıyor ve ertesi gün maç oynanıp geri dönülüyor. Bunların hepsi bizim için dezavantajdı” diye konuştu. Geçen sezon Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi’nden bekledikleri manevi desteği alamadıklarını söyleyen Dağlarca Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beklediğim maddi destek değildi. Salon konusu ile ilgili örgütlenip sesimizi duyurmamız lazımdı ama başaramadık, örgütlenemedik. Bu anlamda yanımda bir güç hissetmek isterdim. Sonuçta belediyeler de devlet kurumlarıdır. Ben özel sektörüm, basketbol kulübü başkanıyım. Tabii ki bu devlet kurumlarını yanıma almadan bir şeyleri çözmem çok kolay olmayacak." Bodrum’a acilen bir spor salonu yapılması gerektiğini vurgulayan Dağlarca Çağlar, Çağdaş Holding olarak ilçeye bir spor salonu yapmak gibi planlarının olmadığını, bu salonun devlet gücü ile yapılabileceğini dile getirdi. Çağlar, ilçeye spor salonu yapılması durumunda yeniden Süper Lig’e dönme ve maçlarını Bodrum’da oynama hayallerinin olduğunu kaydederek “Bodrum’a salon yapılmadan Süper Lig’e çıkmanın bizim için çok yorucu bir yol olacağını öngörüyoruz” değerlendirmesini yaptı. Yeni bir altyapı oluşumlarının olmasına rağmen altyapıda yaklaşık 200 sporcularının olduğundan bahseden Çağdaş Bodrumspor Başkanı Dağlarca Çağlar, bu sezon altyapıdan yetişen bazı oyuncuları, profesyonel takımda oynatacaklarını dile getirdi. Bu sezon maçlarını Bodrum’da oynayacaklarını hatırlatan Dağlarca Çağlar, “Bu sezon oyuncularımızın tamamıyla sözleşmemiz bitiyor ama devam etmek istediğimiz oyuncular olacaktır. Bunun için liglerin tamamlanmasını bekliyoruz. Hocamızla da yollarımızı ayırdık, kendisine de çok teşekkür ediyoruz. Her şeye rağmen emeğini koydu. Yeni bir kadro, yeni bir teknik heyetle devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Mersin Başkan Özyiğit: "2 ayda 17 bin 500 metrekarelik alanı belediyemize kazandırdık" Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Türkiye’de kamulaştırmasız el atma davası ile en fazla muhatap olan belediye olduklarını belirterek, 2 ayda 72 davayı çözüme kavuşturduklarını ve toplam 17 bin 500 metrekarelik alanı belediyeye kazandırdıklarını ifade etti. Mersin Yenişehir Belediye Meclisi Mayıs Ayı Olağan Toplantısının Birleşimi, Başkan Abdullah Özyiğit başkanlığında yapıldı. Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda gündem maddeleri görüşülerek karara bağlandı. Mecliste konuşan Özyiğit, Yenişehir’in belediye hizmet alanı sorununa ilişkin yaptıkları çalışmaları meclis üyeleriyle paylaştı. 2019’da göreve geldikten hemen sonra çözdükleri 36 milyon TL’lik bir dosyayı örnek gösteren Özyiğit, şöyle konuştu: "Türkiye’de kamulaştırmasız el atma davası ile en fazla muhatap olan belediyeyiz. 500’e yakın dava var. İmar planlarında sağlık tesisi, okul ve belediye hizmet alanı gibi kamusal alanların mülkiyeti özel şahıslarda ise 5 yıl içerisinde bunların kamulaştırılması gerekiyor. Ancak yıllardır bu problem çözülemediği için üstümüzde yük olarak kaldı. Şu anda yaptığımız çalışmalarla bu alanları kamulaştırıyoruz. Kamulaştırdığımız anda devam edilen davaların faiz yükünden de kurtulmuş oluyoruz. Ayrıca mahkemenin belirlediği fiyatların altında vatandaşlarla anlaşarak bu alanları kamulaştırıyoruz. Biz 5 yıl önce göreve geldiğimizde böyle bir dosyanın çözümünü oluşturmuştuk. 2015’te kaybedilen bir davanın ifasında 36 milyon lira seviyesine ulaşmış bir dosya. Biz onun ödemesini 4 yıllık bir döneme yaydık. Orda elde ettiğimiz parsellerde ilk BETEM’i yaptık. Mayıs ayı içerisinde hemen yanında bir de okul inşaatı temelini atacağız." "2 ay içerisinde 72 davayı çözüme kavuşturduk" Kamu adına bilinç ve cesaretle sorunları çözmeye devam edeceklerini vurgulayan Özyiğit, "Geçtiğimiz 2 ay içerisinde 72 davayı çözüme kavuşturduk. Toplam 17 bin 500 metrekarelik alanı belediyemize kazandırdık" dedi. Bu çalışmaları belediye bütçesini düşünerek yaptıklarını dile getiren Özyiğit, şunları kaydetti: "İnönü Bulvarı’nda Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğünün ön tarafında bulunan arazi şu anda belediyemizin mülkü haline geldi. Orası da çok kıymetli bir yer. SayaPark AVM’nin karşısında 7,5 dönümlük bir alan belediyemizin mülkiyetine geçti. Bugünün fiyatıyla kamulaştırmak istesek 300 milyon lira gibi bir bedel tutan bu yerlerin 110 milyon lira seviyesinde kamulaştırılması sağlandı. Kamulaştırmasız el atma davalarına muhatap olabilecek 106 hektarlık bir alandan söz ediyoruz. Biz bunları 5 yılın sonunda çözmüş olacağız. Aksi takdirde ipin ucunu kaçırırsak, faizi bizi boğar."