KÜLTÜR SANAT - 15 Temmuz 2020 Çarşamba 12:38

Bir dönem kendisi de eğitim görmüştü, şimdi müzesi oluyor

A
A
A
Bir dönem kendisi de eğitim görmüştü, şimdi müzesi oluyor

Fatih Sultan Mehmet’in doğduğu, çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği, şahsiyetinin geliştiği, iki kez tahta çıktığı, İstanbul’un fethi gibi dünya tarihinin dönüm noktası sayılabilecek bir teşebbüse giriştiği tarih ve abideler şehri Edirne, Fatih’in adına yaraşır bir esere kavuşuyor.

Fatih Sultan Mehmet’in doğduğu, çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği, şahsiyetinin geliştiği, iki kez tahta çıktığı, İstanbul’un fethi gibi dünya tarihinin dönüm noktası sayılabilecek bir teşebbüse giriştiği tarih ve abideler şehri Edirne, Fatih’in adına yaraşır bir esere kavuşuyor.


Fatih Sultan Mehmet’in babası Sultan 2. Murad tarafından Fatih’in çocukluk ve ilk gençlik senelerinde (1437-1447 yıllarında) yaptırılmış olan ve bizzat Şehzade Mehmed’in de ders gördüğü kaynaklarda rivayet edilen Tarihi Saatli Medrese, Fatih Sultan Mehmet Müzesi olacak.


Bu kapsamda, Edirne Valiliği ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi arasında 15 Temmuz’da imzalanan protokol ile Saatli Medrese, Fatih Sultan Mehmet Müzesi olarak tefriş ve tanzim edileceği bildirildi.


Protokol, Fatih Sultan Mehmet Müzesi’nin kurulması sürecinin yürütülmesinin yanı sıra müzede gerçekleştirilecek bilimsel, akademik ve kültürel etkinlikler ile Fatih Sultan Mehmet Dönemi ve Edirne konularını inceleyen nitelikli bilimsel yayın üretimi projelerini kapsıyor.



“Edirne ile ilgili bir hayalimizin gerçekleşmesi için önemli bir adım atıyoruz”


Edirne Valisi Ekrem Canalp, imza töreni öncesi yaptığı açıklamada, “Bugün burada Edirne ile ilgili bir hayalimizin gerçekleşmesi için önemli bir adım atıyoruz. Edirne ile ilgili hayallerimizden bir tanesi; Edirneli bir padişah olan ve İstanbul’u fetheden padişah olan Fatih Sultan Mehmet Han’ın bir müzesini Edirne’de yapmaktı, bu müzeyi hayata geçirebilmekti” dedi.


Osmanlı Devleti’ne bir asır boyunca payitahtlık yapmış ve ondan çok daha uzun bir süre imparatorluğun ve Türk-İslam medeniyetinin ilim merkezlerinden olmuş Edirne bir medreseler şehridir. Üç Şerefeli Cami’nin ve Peykler Medresesi’nin yanında bulunan Saatli Medrese dikdörtgen planlı, avlulu bir medresedir. Medresenin on yedi adet kubbeli ve ocaklı öğrenci hücresi ile iki dershanesi vardır. Müzenin 29 Mayıs 2021 tarihinde açılması planlanıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.