EĞİTİM - 02 Haziran 2021 Çarşamba 19:04

1. Ulusal Trakya Üniversitesi Fiziksel Aktivite E-Sempozyumu

A
A
A
1. Ulusal Trakya Üniversitesi Fiziksel Aktivite E-Sempozyumu

Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü ile Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nün ortaklaşa düzenlediği “1.

Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü ile Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nün ortaklaşa düzenlediği “1. Ulusal Trakya Üniversitesi Fiziksel Aktivite E-Sempozyumu” gerçekleştirildi.


Fiziksel aktivitenin her yönüyle değerlendirildiği sempozyumda, poster ve bildiri sunumları yer aldı. Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından bu yıl ilki düzenlenen ve Covid-19 önlemleri nedeniyle çevrim içi olarak düzenlenen sempozyuma, Trakya Üniversitesi’nin yanı sıra Türkiye’nin farklı üniversitelerinden çok sayıda bilim insanı katıldı.


“Fiziksel Aktivite” teması ile bu alanda çalışan sağlık profesyonellerini, bilim insanlarını ve öğrencileri bir araya getiren sempozyumda, fiziksel aktivite davranışı, aktivite dengesi, fiziksel aktivite ve beslenme, çocuklarda fiziksel aktivite, erişkinlerde fiziksel aktivite, yaşlılarda fiziksel aktivite, fiziksel aktivitenin bireysel ve toplumsal etkileri ile fiziksel aktivite uygulamaları konuşuldu.


Bilimsel içeriği yüksek oturumlar, yenilikçi konular ile önemli tartışmalardan oluşan ve Onursal Başkanlığını Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun yaptığı sempozyumun başkanlığını ise Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Nörolojik Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hilal Keklicek ile Ergoterapi Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sinem Salar yaptı.



"Hareketsizlik ve hatalı beslenmenin de ciddi sağlık riskleri ortaya çıkardı"


Fiziksel aktivite konusunda hizmet veren akademik ve saha çalışanları arasındaki etkileşimi arttırmak, disiplinler arasında iletişimi güçlendirmek ve fiziksel aktivitenin önemi konusunda toplumsal farkındalığı sağlamak amacıyla düzenlenen sempozyum, Sağlık Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ’ın açılış konuşması ile başladı. Prof. Dr. Sedat Üstündağ, ileri yaşlarda görmeye alıştığımız birçok kronik rahatsızlığın, hareketsiz yaşam biçiminin benimsenmesinden dolayı günümüzde artık çocuk ve gençlerde de görüldüğüne dikkat çekerek, fiziksel aktivitenin artırılması ve gün içerisinde hareketsiz olarak geçirilen sürenin azaltılmasının ayrı bir önemi olduğunu vurguladı.



"Türkiye genelinde kadınların yüzde 87’si, erkeklerin yüzde 77’sinin yeterli ölçüde fiziksel aktivite yapmadı"


Çevresel ve biyolojik faktörlerin dışında hareketsizlik ve hatalı beslenmenin de ciddi sağlık riskleri ortaya çıkardığını ifade eden Prof. Dr. Sedat Üstündağ, şu ifadelere yer verdi:


“Çağımızda fiziksel aktivite azlığı, insan ve doğal olarak toplum sağlığını en çok etkileyen ve morbi-mortaliteye en çok katkı veren sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Sağlık Bakanlığımızın 2011 yılında ortaya koyduğu bir çalışmanın sonucunda, Türkiye genelinde kadınların yüzde 87’si, erkeklerin yüzde 77’sinin yeterli ölçüde fiziksel aktivite yapmadığı tespit edilmişti. Yine, Doç. Dr. Hilal Keklicek ve Dr. Öğr. Üyesi Sinem Salar’ın bu rapora istinaden yaptıkları ön çalışmada, yeterli fiziksel aktivite yapan çocuk ve gençlerimizin oranı yüzde 15 civarındaydı. Bu endişe etmemiz ve üzerinde düşünmemiz gereken bir konu. Fiziksel aktivite azaldığında obezite, diyabet, hipertansiyon, ateroskleroz, kalp krizi, inme, böbrek yetersizlikleri ile karşılaşma riskimiz de artacaktır ki bunlar ülkemizde insan sağlığını en çok etkileyen hastalıklar olarak dikkati çeker. Tabi sadece ülkemizde değil, dünya genelinde kişisel gözlemim ve takip ettiğim hastalardan aldığım bilgiler, içinde bulunduğumuz pandemi döneminde ne yazık ki fiziksel aktivitenin daha da azaldığını ortaya koymaktadır. Bu konuda toplum genelinde yeterli farkındalık oluşmadığını düşünüyorum. Bu sebeple, bugünkü sempozyumumuzda fiziksel aktivite konusunu her yönüyle ele almak ve bu konuda farkındalık oluşmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Fiziksel aktivite davranışı, aktivite dengesi, fiziksel aktivite ve beslenme, fiziksel aktivitenin bireysel ve toplumsal etkileri ve fiziksel aktivite uygulamaları gibi pek çok konunun tartışmaya açılacağı sempozyumun öğrencilerimiz, ilimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”



Sempozyuma video mesaj yoluyla katılan Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ise, salgın süreci ile birlikte sağlıklı ve hareketli yaşamın önemini daha iyi anladıklarını belirterek, “Hayatımızı etkisi altına alan salgın süreci, sağlığın önemini bizlere bir kere daha hatırlattı. Karantina sürecinde fiziksel aktivite düzeyinin yükseltilmesi ile yaşam kalitesinde de bir artış olduğunu hep birlikte gözlemledik. Sağlığın korunması ve iyileştirilmesinde fiziksel aktivitenin öneminden hareketle Trakya Üniversitesi olarak, bu alandaki farklı öğreti, yaklaşım ve konulara dikkat çekmek amacıyla çok değerli bir etkinliğe ev sahipliği yapıyoruz. Trakya Üniversitesi, bölgenin en eski en köklü eğitim kurumu. Çevrim içi de olsa bu tür toplantıların Edirne’de, üniversitemizde düzenlenmesinden büyük onur ve mutluluk duyuyoruz. Sağlık Bilimleri Fakültemiz de birbiri ardına insan ve toplum sağlığı açısından çok önemli etkinliklere imza atıyor. Bu vesileyle sempozyumun, değerli bilim insanları ve sağlık profesyonellerinin bu alandaki bilgi, birikim, tecrübe ve fikirlerini paylaşmaları açısından iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bilimsel açıdan faydalı bir sempozyum olması dileğiyle, sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen değerli hocalarımız ile değerli katılımcılarımıza katkıları için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Alanında uzman, seçkin bilim insanlarının katkılarıyla gerçekleştirilen ve gün boyu devam eden sempozyum, ’’Sempozyum Trakya’’ isimli YouTube hesabından da canlı olarak yayınlandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.