EĞİTİM - 13 Eylül 2021 Pazartesi 14:48

İzinden gittiği babasıyla aynı fakültede öğrenim görecek

A
A
A
İzinden gittiği babasıyla aynı fakültede öğrenim görecek

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanan Bahadır Alp Sönmez, babası Dr.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanan Bahadır Alp Sönmez, babası Dr. Yaşar Sönmez’in yıllar önce mezun olduğu okulda öğrenci oldu.


Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Dr. Yaşar Sönmez’in oğlu Bahadır Alp Sönmez, babasının izinden giderek aynı üniversiteyi ve fakülteyi tercih etti. 2021 YKS’de önemli bir başarıya imza atan Bahadır Alp Sönmez, babasının 35 yıl önce kapısından girdiği Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenci oldu. Balkan Kongre Merkezi’nde yapılan kayıt sırasında oğlunu yalnız bırakmayan Dr. Yaşar Sönmez, 35 yıl aradan sonra aynı heyecan ve mutluluğu yaşadığını söyleyerek, “35 yıl önce bu duyguyu yaşarken köklü geçmişe sahip Tıp Fakültemizin ilk öğrencilerindendim. O yıllarda hocalarımızın özverileri ve gayretleriyle pek çok arkadaşımız güzel yerlere geldi. Tıbbın her alanında başarılı kariyer yapmış sayısız hekimler yetişti. Ne


mutlu ki o güzel günlerden bugünlere kadar geldik. Trakya Üniversitesinden başladığımız günkü gibi çok mutlu olarak ayrıldık. Dilerim ki buraya gelen tüm çocuklarımız, evlatlarımız Trakya Üniversitesinin ve Edirne’nin bu öğrenci kenti havasını teneffüs etsin, yaşasın. Bugün buraya ilk geldiğim an yaşadığım heyecanı ve gururu yaşıyorum. Yıllar sonra aynı sıralarda aynı heyecanla oğlum oturacak, çok mutluyum” dedi.


Nitelikli eğitimin hekimler için önemli olduğunu ve Trakya Üniversitesinde de nitelikli bir eğitim verildiğini söyleyen Dr. Yaşar Sönmez, “Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi bu anlamda uluslararası bilinirliğe ve yetkinliğe sahip. Nitelikli eğitici kadrosu, akredite eğitim programları ve üst düzey donanımlı hastanesiyle geleceğin hekimlerini yetiştiriyorlar. Evlatlarımızın başarılı birer hekim olmalarını istiyoruz, çünkü yakın gelecekte sağlığımız onlara emanet. Tıp Fakültesinin birikimi, geleneği ve vizyonuyla yetişmiş başarılı birer hekim olacaklarına yürekten inanıyorum. Tüm öğrencilerimize ve hocalarımıza sağlıklı, kesintisiz ve başarılı bir eğitim-öğretim dönemi diliyorum” ifadelerini kullandı.



"Daha çocukken babam gibi doktor olmak istiyordum"


Babasının okuduğu fakülteyi seçen Bahadır Alp Sönmez ise, yıllar sonra babasıyla aynı okulda öğrenim görecek olmanın sevincini ve gururunu yaşadığını söyledi. Hemen her evladın hayal ettiği bir tabloyu yaşadığını belirten Sönmez, “Çocukluk hayalimi gerçekleştireceğim için ilk günden daha heyecanlı ve mutluyum. Daha çocukken babam gibi doktor olmak istiyordum. Tercihimde babamın bu okuldan mezun olması benim için çok etkili oldu. Aynı azim ve tempoda çalışıp babam gibi başarılı bir hekim olmak istiyorum” şeklinde konuştu.



“Trakya Üniversitesinin evlatları büyüyor ve onların evlatları aynı üniversitede yetişiyor”


Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin köklü bir tarihi geçmişe sahip olduğuna ve uzun yıllar sayısız hekim yetiştirdiğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinin yetiştirdiği evlatlar büyüyor, onların evlatları artık bu sıralarda yetişiyor. Böyle güzel anları görebilmek, yaşayabilmek çok mutluluk verici. Evladımız, babasının yolundan giderek hekimlik mesleğini seçmiş ve onun mezun olduğu okulu tercih etmiş. Kendisini yürekten kutluyorum. Babasıyla meslektaş olduğu günleri de göreceğimize inanıyorum. Nesilden nesle geçen köklü, yerleşmiş bir geleneğimiz olduğunu görmek güzel. İnşallah bundan sonra yeni yetişecek evlatlarımızın çocukları da bu kültürle büyüyecek” dedi.


Babasının mezun olduğu okulda öğrenim görmeye hazırlanan Bahadır Alp Sönmez’in kaydını Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.