KÜLTÜR SANAT - 05 Ekim 2021 Salı 16:40

Keşan Kent Müzesi’nde tarihi doku gün yüzüne çıkıyor

A
A
A
Keşan Kent Müzesi’nde tarihi doku gün yüzüne çıkıyor

Edirne’nin Keşan ilçesinde Keşan Kent Müzesi olarak ilçenin geçmişini yansıtacak tarihi taş binada restorasyon çalışmaları başladı.

Edirne’nin Keşan ilçesinde Keşan Kent Müzesi olarak ilçenin geçmişini yansıtacak tarihi taş binada restorasyon çalışmaları başladı. Yüz yılı aşkın geçmişiyle günümüze gelen taş binada, iç sıvaların kazınması ile birlikte binanın gerçek dokusu gün yüzüne çıktı.


Çanakkale Savaşı sırasında 150 yatak kapasitesi ile bölgedeki taş ocaklarından çıkarılıp işlenen ve Keşan Taşı olarak da bilinilen kesme taşlarla ’Cephe Gerisi Hastanesi’ olarak kurulan bina, daha sonra ’Keşan Kızılay Hastanesi’, ardından ’Memleket Hastanesi’ 1984 yılına kadar da Keşan Devlet Hastanesi olarak hizmet verdi. Yeni devlet hastanesinin inşasının ardından bir süre de okul olarak kullanılan tarihi binanın gerçek dokusu, restorasyon çalışmaları kapsamında iç sıvalarının sökümü ile birlikte yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.



"Sıva altındaki orijinal yüzeyi ortaya çıkarıyoruz"


Keşan Kent Müzesi olarak halkın bağışlarıyla toplanan envanterlerin de sergileneceği ve Keşan’ın tarihini yansıtacak binada hummalı restorasyon çalışmaları başladı. Binan hem dış cephesinde kurulan iskeleler ile hem de iç alanda sıva sökümü olmak üzere iki koldan restorasyon işleminde girildiğini belirten restorasyon firması sahibi Mehmet Bayram, tarihi binada başlayan çalışmalar hakkında bilgi verdi. İç alanda her oda için ayrı ayrı kalem işi araştırmalarının yapıldığını ifade eden Bayram, "Sıvanın itinalı bir şekilde raspasını yapıp altındaki orijinal yüzeyi ortaya çıkarıyoruz. Bu işlem de bittikten sonra tabandaki seramikler ve şapı söküp projemizde bulunan doğal taş kaplamayı da yapacağız. Bina etrafında drenaj imalatımız olacak; çünkü alt katlarda rutubet olmuş. Biz de buraların yaklaşık 30-40 santimetresini elle, geri kalanını da makineler ile açacağız. Bunun yanında alt katlardaki kotları düşeceğiz, bu alanlarda tavanlar oldukça düşük. Buralarda da yaklaşık 45 santimetrelik düşüklük olacak, yine buraları da elle kazıyarak yapacağız" dedi.



Kaybolan süslemeler elle tek tek açılarak işlenecek


Bina çevresine kurulan iskeleler ile dış cephe çalışmalarının da devam ettiğini belirten Mehmet Bayram, burada da su ile temizlik yapılacağını anlatarak, "Kötü durumda olan taşları değiştireceğiz, kurtarabildiklerimizi kurtaracağız. Tek tek elle kaybolan işlemeleri açıp işleyeceğiz. Bahara doğru çatıyı açacağız daha sonra da kapı ve pencereleri de imal ettiğimiz atölyeden çıkarıp açılıştan bir ay kadar önce montajını yapacağız. İç alanda projemizde horasan sıva görünüyor. Eğer kurul ve Belediye Başkanı da uygun görür de sıvadan başka bir şeye çevirmek isterlerse bunun kararını da onlar verecekler" diye konuştu.



"Binanın güzelliğini görüyoruz"


Heyecanla beklenen çalışmaların başladığını dile getiren Keşan Kent Müzesi Koordinatörü Arkeolog Aslı Avcı ise, binanın aslını korumayı gözeterek, restorasyon raporuna göre devam edildiğinin altını çizerek, yavaş yavaş ilk hali gün yüzüne çıkan tarihi binadaki restorasyon çalışmaları hakkında, "Sıvaların sökümü ile birlikte binanın içinde orijinale ulaşıyoruz. Karşımıza çıkan şu an taş duvar. Binanın güzelliğini görüyoruz. Güzel taş duvarları görüyoruz. Restorasyon sürprizli bir iş biz de bu yüzden yavaş yavaş ve itina ile yapıyoruz. Altından sürpriz çıkar mı bilmiyorum, şu ana kadar karşılaşmadık; ama çıksa güzel olur. Umarım böyle güzel ve düzenli bir şekilde devam eder ve binayı orijinal haline geri döndürürüz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul MomTalks 8. yılında İstanbul’da ebeveyn ve eğitimcilerle buluştu Ebeveyn-uzman buluşma platformu MomTalks, 8. yılında İstanbul’da ebeveyn ve eğitimcilerle buluştu. Tüm gün süren ve alanının sevilen isimlerini bir araya getiren etkinliğe yediden yetmişe, çocuklarla ilgilenen ve kendini geliştirmek isteyenler katıldı. Ebeveyn-uzman buluşma platformu MomTalks, 8. yılında İstanbul’da hibrit olarak gerçekleşti. Ebeveynleri, eğitimcileri bilinçlendirmeye ve güçlendirmeye odaklanan etkinlik, 4 Mayıs Cumartesi günü Grand Pera’da gerçekleşti. Ebeveynler, ebeveyn adayları ve eğitimciler bir araya geldi Eğitimci Dr. Bahar Eriş ve Aile Çocuk Yazarı Zeynep İşman ortaklığında gerçekleştirilen etkinlikte her yaş grubundan çocuğu olan ebeveynler, ebeveyn adayları ve eğitimciler için zengin içerikler sunuldu. Girişimci Yazar Gamze Cizreli ve Başarı Uzmanı Mümin Sekman, İlham Verenler oturumunda “Ateşle Oynamak” ve “Rağmenci Olmak” başlıklı konuşmalarını yaptılar. Matematikçi ve eğitim girişimcisi Burcu Haboğlu Baba “Matematiksel hayat becerileri” başlıklı sunumuyla matematik öğrenimi üzerine kritik bilgiler verdi. Geleceğe Dokunan Anneler ev sahipliğinde gerçekleşen diğer oturumda ise Prof. Dr. İsmihan Çetin Artan, toplumda çok yaygın olan ancak fark edilmeyen çocuklukta duygusal ihmal konusunu anlattı. Artan, aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerini erken yaşta kazandırmanın ve aile kültürünün önemine dikkat çeken Evde Eşitlik Var projesinden bahsetti. Öğleden sonra ise Klinik psikolog Damla Til, Boşanma ve Ebeveynlik, Klinik psikolog Şule Önce “Kendini Doğurmak” konularında konuştu. Günün son oturumunda Eğitimci Prof. Dr. Soner Yıldırım, "Her Çocuk Öğrenir Ama Nasıl?" başlıklı konuşmasını yaptı. Tüm oturumların sonunda soru cevap bölümleri yapıldı. “MomTalks bilgi küratörlüğü hizmetiyle ayrışıyor” MomTalks’un fikir annesi Dr. Bahar Eriş, “Bilgiye erişimin çok kolay hale geldiği bu çağda, bilgi kirliliği de ciddi bir sorun. Ebeveynlerin kafası çok karışık. Özellikle çocuk yetiştirme gibi hassas bir alanda, doğru kişilerden kaliteli bilgiye ulaşabilmek büyük önem taşıyor. MomTalks 8 yıldır alanın en değerli uzmanlarını ebeveynler ve eğitimcilerle buluşturarak kaliteli içerik küratörlüğü hizmeti sunuyor. Geleceğin aileden başladığını düşünürsek, anne baba eğitiminin bir memleket meselesi olduğunu görebiliriz. Sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunun bilincindeyiz ve etkinliğimizi her yıl daha çok sayıda aileye ve eğitimciye ulaştırmayı hedefliyoruz” dedi. “Mutlu çocuklar mutlu aile ortamında yeşerir” MomTalks’un ortağı, Aile ve Çocuk Yazarı Zeynep İşman ise aile eğitiminin her geçen zaman daha da kritik hale geldiğini söyleyerek, “Mutlu, ahlaklı, değerleri olan bireyler yetiştirmek, sağlıklı bir toplum için olmazsa olmaz. Aile bir çocuğun ilkokuludur ve pek çok değer ailede yeşerir. Bu inançla, bugüne kadar binlerce ebeveyn ve eğitimciye dokunduk. Etkinliklerimizi hibrit yaparak yurt içi ve yurt dışından aileler ile de buluştuk. MomTalks artık bir aile ve ülkemizin her yanına bu güzel platformu taşıyacağız” dedi. Gün boyu fuaye alanında markaların standları katılımcılarla buluştu. Ürün tanıtımları ve çeşitli atölyeler gerçekleştirildi.
Eskişehir Kayı Boyu’ndan bugüne gelen ‘kös oyunu’ Türk Ocağı’nda öğretildi Eskişehir’deki Türk Ocağı’nda, Kayı Boyu’ndan bugüne gelen ve geleneksel bir tahta oyunu olan ‘kös’ katılımcılara öğretildi ve tarihçesi anlatıldı. Yaklaşık 8 asırdır Anadolu’da varlığını sürdüren ve Kayı Boyu’nun Kara Keçeli Yörükleri’nden kaldığı öğrenilen kös oyununun oynanışı Türk Ocakları’nda katılımcılara öğretildi ve tarihçesi anlatıldı. Çocukluğundan beri kös oynadığını belirten Bekir Ok, bu oyunu öğreten az sayıda kişilerden biri olduğunu dile getirdi. Kütahya’dan Eskişehir’e sırf kös oyununu anlatmak için geldiğini belirten Ok, bu oyuna geçmiş nesillerin sahip çıktığı gibi günümüzdeki vatandaşların da sahip çıkması gerektiğini söyledi. “Bu oyun genellikle Ramazan aylarında oynanıyor” Kös oyununu öğretmek ve tarihçesini anlatmak için Eskişehir’deki Türk Ocağı’na gelen Bekir Ok, bu oyunun Kayı Boyu’nun Kara Keçeli Yörükleri’nden günümüze geldiğini belirterek, “Oyunun kökü, Türklere dayanıyor. Tabii bu oyun zamanla köyde, halk arasında hayvan otlatmak için mi gittiklerinde meralarda oralarda zaman geçirmek için oynanan bir oyun. Bu oyun stratejiye dayalı zihin geliştirmeye yönelik bir oyun. Çünkü oyunun içerisinde plan yapılması gerekiyor. Burada maksat karşılıklı erlerimizi yok etmek. Bir nevi küçük savaş diyebiliriz bu oyuna. Şu anda ben 51 yaşındayım. Bundan 30 sene önce daha çok oynanıyordu bu oyun. Köy odalarında Ramazan aylarında bayan, erkek, gençler arasında oynanıyordu. Ama son 10 yıldır 15 yıldır bu oyun ekseriyetle Ramazan aylarında oynandı. Ramazan gecelerinde ve gündüz oruçluyken zaman geçirmek için oynanan bir oyun haline geldi. Ramazan gecelerinde ise sahura kadar gruplar halinde oyun oynanmaya devam ediyor. Bu oyunu oynayan ortalama yaş şu anda 35 ila 80 yaş arasında” ifadelerine yer verdi. "Amacımız bu köslerle çomaklık atış şekillerine göre bu erleri yok etmek" Kös oyununun tarihçesinin yanı sıra nasıl oynandığını da katılımcılara anlatan Bekir Ok, “Kös oyununun oyun aletleri 4 tane çomaktan oluşur. Bunların en uzunu 23 santimden fazla olmayacak şekildedir ve bombelidir. Ağaçların bir tarafı düz, uç kısımları da biraz çeltiktir. Bu 4 çolakla oynanır. Bu 4 çomağı havaya atarak onların geniş şekillerine göre onların isimleri var. Kös, iki linç, üçü lünç, ak dört ve altı. Bunun geliş şekline göre bir de bizim savaş alanımız var. Orada alanın sol tarafında 20 delik, sağ tarafında yine bir 20 delik. Burada 10 tane çomak vardır. Biz bunlara er yani asker deriz. Oyunda amacımız bu köslerle, çomakların atış şekillerine göre bu erleri yok etmek” dedi.
Niğde ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ sloganı ile pedal çevirdiler Niğde’de ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ sloganıyla 11. Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu gerçekleştirildi. Yeşilay’ın öncülüğünde Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliği ile düzenlenen bisiklet turunda Niğde Valisi Cahit Çelik ve bisikletçiler, Ömer Halisdemir Meydanı’nda toplandı. Vali Çelik, Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Yeşilay Niğde Şube Başkanı Hayri Yıldız, Gençlik ve Spor İl Müdürü İlker Ötgünlü ve bisiklet tutkunları Şehit Ömer Halisdemir Meydanı’ndan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’ne kadar yaklaşık 10 kilometrelik mesafede bisiklet sürdü. Niğde Valisi Çelik burada yaptığı açıklamada, amaçlarının sağlıklı yaşam bilinci oluşturmak olduğunu ifade ederek, "Türkiye’nin dört bir yanındaki bisiklet severleri bir araya getirerek sağlıklı yaşam bilincini artırmayı hedefleyen Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu’nun 11’incisine kıymetli vatandaşlarımızla birlikte katılmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu yıl ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ sloganıyla düzenlenen bisiklet turu bugün Türkiye genelindeki 81 ilde eş zamanlı olarak şehrimizde de gerçekleştirilmektedir. Yeşilay’ın öncülüğünde Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen etkinlik, bağımlılıkların zararlarına dikkat çekmek ve sağlıklı yaşam bilincini artırmak amacıyla icra edilmektedir. Yeşilay’ın yıl boyunca düzenlediği bisiklet turlarıyla spor yaparak bağımlılıklarla mücadeleyi ve sağlıklı yaşamı teşvik etme çabalarına katkı sağlayacak vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Dileğimiz ve isteğimiz tüm vatandaşlarımızın her türlü bağımlılıktan uzak keyifli bir şekilde spor yaptıkları, doğayla çevreyle uyumlu bir şekilde bir hayat sürmeleridir. Bisiklet turuna katılan tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Kazasız belasız bir bisiklet turu diliyorum" dedi. Bisiklet tutkunları ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ ve ’Arabadan in, bisiklete bin’ sloganları ile pedal bastı.