- 08 Ekim 2021 Cuma 11:46

İşlerinden ayrılan Amerikalı ve Türk çift otostopla dünyayı geziyor

A
A
A
İşlerinden ayrılan Amerikalı ve Türk çift otostopla dünyayı geziyor

İstanbul’da devlet kurumunda çalışan Cihan Yavuz, çevre bilincini aşılamak için ‘Geleceğe Söz Ver’ temasıyla geliştirdiği projeden yola çıkarak işinden istifa etti ve bundan sonraki hayatını dünyayı dolaşarak yaşamaya adadılar.

İstanbul’da devlet kurumunda çalışan Cihan Yavuz, çevre bilincini aşılamak için ‘Geleceğe Söz Ver’ temasıyla geliştirdiği projeden yola çıkarak işinden istifa etti ve bundan sonraki hayatını dünyayı dolaşarak yaşamaya adadılar.


Otostopla dünyayı dolaşan Cihan Yavuz’un çevre duyarlılığını arttırmak amacıyla çıktığı yolda en büyük destekçisi ise Amerikalı nişanlısı Chelsea Bridgesile oldu. Otostop yaparak önce Türkiye’nin tamamını sonra ise Avrupa ülkelerini dolaşmayı hedefleyen çiftin ilk durağı Edirne oldu.


15 yıldır Türkiye ve yurt dışı gezileri yapan gezgin Cihan Yavuz, Amerikalı nişanlısı Chelsea Bridgesile birlikte otostop yaparak İstanbul’dan Edirne’ye ulaştı. Gittiği şehirlerde tarihi noktaları dolaştıktan sonra kentin işlek noktalarında mola veren Yavuz ve nişanlısı Bridgesile yanlarındaki eşyalardan bir kısmını satışa çıkarıyor. Buradaki en büyük amaçları ise para kazanmaktan çok yeni insanlarla tanışarak onlara çevre bilincini aşılamak oluyor.



Edirne’ye sadece Selimiye’yi görmek için geldik"


Edirne’nin tarihi ve turistik noktalarını gezdikten sonra yanlarındaki eşyaları Saraçlar Caddesi’nde satışa çıkaran gezginler, çevredekiler tarafından yoğun ilgi gördü. Çevre duyarlılığını arttırmayı hedefleyen gezgin çiftin, satışa çıkardığı ürünlere fiyat bile biçmediği görüldü. Vatandaşların merak edip yanlarına geldiğini ve o sırada onlara amaçlarını anlatma imkânı bulduklarını belirten Yavuz, "Almak isteyen gönlünden ne koparsa alıyor. Fiyat belirlemedik. Çünkü amacımız farkındalık oluşturmak. Edirne’ye sadece Selimiye’yi görmek için geldik. Nişanlım Amerikalı. O Selimiye’yi çok merak ediyordu. Camiler karşı özel bir ilgisi var. Gittiğimiz her yerde camileri fotoğraflıyor. Bir yandan da Türkiye’nin Amerika’ya karşı olan negatif algısını değiştirmeye çalışıyor” dedi.


Cihan ve Chelsea çifti ayrıca gittiği her şehirde yaşadığı ve karşılaştığı olayları günlük olarak not alıyor. Gezdikleri noktalarda yaşadıklarını not alan bu çiftin en büyük hayallerinden birisi de bunu bir kitaba dönüştürmek.


Sistemin dışına çıkmak için uzun yıllar çaba gösterdiğini ve şimdi ise bunu gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Yavuz, hayallerini ve rüyalarını gerçekleştirmek için çalışmaların devam ettiğini aktardı.



"Yeni insanlarla tanışıp çevre bilincini aşılıyoruz"


Hayalleriyle birlikte ülkeye, millete ve topluma faydalı olabilmek için ‘Geleceğe Söz Ver’ adında bir proje başlattığını belirten Yavuz, "Bu proje kapsamında binden fazla çocuğa eğitim ve seminer verdik. Aynı zamanda yeni insanlarla tanışıyorum ve insanlara doğanın temiz tutulması hakkında genel bilgiler veriyorum. Onlara dünyamızı korumamız hakkında önerilerde bulunuyorum” dedi.


15 yıldır sırt çantasını alıp gezilere çıktığını belirten Yavuz, bundan sonraki hedeflerinin tüm Türkiye’yi gezdikten sonra Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, İran’a, daha sonra ise Amerika’ya doğru yola çıkmak olduğunu ifade etti.



Amerikalı gezgin Selimiye’ye hayran kaldı


Nişanlısı Cihan Yavuz ile birlikte geziye çıkan Amerikalı Chelsea Bridges, Edirne’nin tarihsel olarak eski bir şehir olduğunu ve oldukça ilgisini çektiğini söyledi. Edirne’de gezdiği yerler arasında Selimiye Camii’ne hayran kaldığını belirten Bridges, Türkiye’yi ve insanlarını çok sevdiğini, yeni insanlar tanımaktan da çok heyecanlandığını ifade etti.


Amerika’da farkı kiliseler olduğunu söyleyen Bridges, "Gittiğim şehirlerde değişik camileri görmek istiyorum. Camiler çok güzel geçmiş tarihi yansıtıyor. Selimiye Camii’ne hayran kaldım. Edirne tarihi yansıttığı için çok beğendim. Tarihsel olarak eski bir şehir olduğu için oldukça ilgimi çekti gelip görmek istedim. Çok konuşkan bir insan olduğum için Türkiye’ye geldiğimde Türkçe bilmediğim için biraz zorlanıyorum. Ama genel olarak insanları dinleyip Türkçeyi öğrenmeye çalışıyorum. Daha önce arabayla çok gezdim. Ama bu şekilde yürüyerek hiç gezmemiştim. Türkiye’ye geldiğimde insanların çok iyi ve sıcakkanlı olduğunu gördüm. Türkiye’yi ve Türk insanlarını çok sevdim. Buraya geldiğimde yeni insanlar tanımak ve yeni bir yer görmek beni çok heyecanlandırdı” ifadelerine yer verdi.


Edirne’deki tarihi noktaları ve camileri dolaşıp kısa bir mola veren gezginler, tanıştığı insanlara çevre duyarlılığının gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak için büyük önem taşıdığını anlattıktan sonra Çanakkale’ye gitmek üzere yola çıktı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir MÜSİAD İzmir’den kan bağışı kampanyası Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesinin gençlik kurulu, kan stoklarında yaşanan azalma nedeniyle "Sen Kan Ver, Kızılay Can Versin" sloganı ile kan bağış kampanyası düzenledi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesinin gençlik kurulu, Kızılay’ın kan stoklarında son günlerde yaşanan azalma üzerine bağış programı düzenledi. Türk Kızılay’ı Ege Bölgesi Kan Merkezinde düzenlenen kampanyaya; Türk Kızılay’ı Ege Bölgesi Kan Merkezi Müdürü Dr. Barış Dolaş, MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur, Gençlik Kurulu Başkanı Alper Atlı, MÜSİAD ve Genç MÜSİAD üyeleri katıldı. “Bütün vatandaşlarımızı kan bağışlamaya davet ediyorum” Kan bağış kampanyasında konuşan MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur, “MÜSİAD olarak her zaman devletimizin ve milletimizin yanında olmaya çalıştık. Her konuda çalışmaya devem ediyoruz ve edeceğiz. Bugün üyelerimizle kan bağışında bulunarak gönüllere can ve nefes oluyoruz. Kan, hayati bir maddedir. Hiç beklemediğimiz bir anda kana ihtiyaç duyabiliriz. Çünkü kan acil değil sürekli bir ihtiyaçtır. Bu doğrultuda bizler de sivil toplum kuruluşu olmanın verdiği sorumluluktan hareketle üyelerimizin ve üye firma çalışanlarımızın katılımlarıyla Türk Kızılay’ı işbirliğinde kan bağışı kampanyası gerçekleştiriyoruz. Yaz aylarına girmemiz nedeni ile kan bağışının düşük olduğu bir döneme giriyoruz. Buradan bütün vatandaşlarımızı kan bağışlamaya davet ediyorum” ifadelerine yer verdi. Türk Kızılay’ı Ege Bölgesi Kan Merkezi Müdürü Dr. Barış Dolaş da kan bağışının önemine dikkat çekerek, yeterince kan bağışı alamadıkları zaman hastanedeki ihtiyaç sahiplerinde de ciddi bir mağduriyetin ortaya çıktığını vurguladı.
Elazığ Türkiye’nin en büyüğü: Üretilen çantalar 26 ülkeye ihraç ediliyor Elazığ’daki Organize Sanayi Bölgesi’nde 12 bin metrekare alan üzerine kurulan dünyanın 3’üncü, Türkiye’nin ise en büyük çanta fabrikası, ürettiği çantaları 26 ülkeye ihraç ederek, 700 kişiye istihdam sağlıyor. Elazığlı iş adamı Gürkan Talo, Organize Sanayi Bölgesi’nin 6’ncı bölge teşviklerinden yararlanmasının ardından İstanbul’da bulunan iş yerini Elazığ’a taşıyarak, 12 bin metrekare alan üzerine dünyanın 3’üncü, Türkiye’nin ise en büyük çanta fabrikasını kurdu. Burada üretilen ürünler diğer illere gönderilirken, 26 ülkeye de ihraç edilmeye başlandı. 700 vatandaşa ekmek kapısı olan Türkiye’nin en büyük çanta fabrikasında üretilen ürünler, başta Almanya, Fransa ve Belçika’ya ihraç edilerek Elazığ ekonomisine ciddi bir katkı sağlıyor. Talo Çanta Fabrikası sahibi Gürkan Talo, bundan sonraki hedeflerinin dünyada birinci sıraya yükselmek olduğunu ifade etti. Çanta fabrikasının Organize Sanayi Bölgesi’nde 12 bin metrekare kapalı alanda kurulu olduğunu belirten Talo, ’’Yaklaşık 700 personel ile Elazığ’dan yaklaşık 26 ülkeye çanta ihracatı yapan bir fabrikayız. Kapasite olarak Türkiye’de birinci, dünyada ise 3’üncü sıradayız. Bir rakibimiz Çin’de, bir diğeri ise Pakistan’da var. Onların dışında dünyada kapasite olarak 3’üncü sırada biz varız. 700 çalışanımızdan 650’si kadın istihdamından oluşmaktadır. Kadınlara istihdamda öncelikli olarak yer vermemizin nedeni ise kadınların iş gücüne olan katkılarında inanılmaz bir bereket gördük. Bundan dolayı da çalışanlarımızın çoğunluğunu kadın tercih ettik. Bu fabrikada kedi çantasından kadın kol çantasına, seyahat çantasından elbise çantasına, kısaca çantayla ilgili bütün ürünlerin üretimini gerçekleştiriyoruz. Elazığ’da üretmiş olduğumuz çantalarımızı dünyanın üç kıtasına yollamanın gururunu yaşıyoruz. Bütün lojistik merkezlere Elazığ müthiş derecede yakın konumda. Elazığ’a yatırım yapmamızın en büyük nedenlerinden bir tanesi de 6’ıncı bölge teşviklerinden yararlanmasıdır. 6’ncı bölge teşviklerinden faydalandığımız için imalatımızı İstanbul’dan Elazığ’a taşıdık. Bundan dolayı da çok memnunuz. Bundan sonraki hedeflerimiz, nasip olursa dünyada birinci olmayı planlıyoruz. Şu anda ilk üç firma arasındaki üretimlerde çok büyük farklılıklar yok, ulaşılabilir bir fark var. Nasip olursa bu gururu Elazığ’a kavuşturacağız” dedi.