EKONOMİ - 11 Ocak 2023 Çarşamba 16:18

Trakya Birlik ortaklarına 3 milyar 881 milyon 323 bin lira ödedi

A
A
A
Trakya Birlik ortaklarına 3 milyar 881 milyon 323 bin lira ödedi

Türkiye’nin en büyük üretici birliklerinden olan Trakya Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifler Birliği (Trakya Birlik), 2021-2022 İş Yılı Olağan Genel Kurulunda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbiç, 3 milyar 881 milyon 323 bin 170 TL tutarındaki ürün bedelinin tamamının ortaklara ödendiğini söyledi.

Türkiye’nin en büyük üretici birliklerinden olan Trakya Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifler Birliği (Trakya Birlik), 2021-2022 İş Yılı Olağan Genel Kurulunda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbiç, 3 milyar 881 milyon 323 bin 170 TL tutarındaki ürün bedelinin tamamının ortaklara ödendiğini söyledi.


Trakya Birlik yeni yönetimi, 2021-2022 İş Yılı Olağan Genel Kurulu başladı. Genel kurula Trakya Birlik yönetim kurulu üyeleri, Marmara Bölgesi’ndeki 35 kooperatifin yönetim kurulu üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve birlik ortakları katıldı. Genel kurulda 298 oy kullanıldı. 2’sinin geçersiz sayıldığı seçimlerde Mavi liste ile seçime giden Şafak Kırbiç ve ekibi 215, sarı liste ile seçime giden Cem Özkan ve ekibi ise 81 oy aldı.


Mimar Sinan Spor Salonu’nda gerçekleştirilen genel kurulda konuşma yapan Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Kırbiç, geçtiğimiz yıl 311 bin 220 ton ayçiçeği mubayaası (satın alım) gerçekleştirdiklerini belirtti. Trakya Birlik’in yoğun emek ve çaba sarf ettiğini aktaran Kırbiç, kamuoyunun beklediği ayçiçeği fiyatının belirlenmesi ve ortakların emeklerinin karşılığının ödenmesi için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. 2021-2022 iş yılını başarılı geçirdiklerini söyleyen Kırbiç, 2021 yılında 278 bin 465 ton olan ürün mubayaasının 2022’de 311 bin 220 ton olarak gerçekleştiğini belirtti.



"3 milyar 881 milyon 323 bin 170 lira ödendi"


Geçen yıl yaşanan kuraklığın verimi etkilediğine değinen Kırbiç, hasat öncesi yaşanan kuraklıktan dolayı ayçiçeği mubayaasının beklentilerin bir miktar altında kaldığına dikkat çekti. Trakya Birlik olarak mubayaasının 96 bin 158 tona ulaştığı 8 Eylül 2022 tarihi itibarıyla ton başına 12 bin lira avans fiyat açıklandığını dile getiren Kırbiç, hasat sonuna gelindiğinde ortaklardan mubayaa edilen toplam tonajın 311 bin 220 ton seviyesine ulaştığını söyledi. Randıman oranı esaslı alım ile ortakların eline ton başına 12 bin 943 lira geçtiğini aktaran Kırbiç, 3 milyar 881 milyon 323 bin 170 lira tutarındaki ürün bedelinin tamamını ortaklara kısa süre içerisinde ödendiğinin altını çizdi.


Birliğin açıkladığı ton başına 12 bin liralık fiyatın ülke genelinde siyasiler ve tüm üreticiler tarafından referans olarak gösterilerek takdir edildiğini vurgulayan Kırbiç, Trakya Birlik’in işletmelerinde 24 saat çalışma esasıyla üretiminin sürdüğünü ve maksimum kapasiteyle üretilen mamullerin piyasaya arz edildiğini ifade etti.



"Hedefimiz tüketicilerimize sunduğumuz mamullerin üretimindeki sürdürülebilirliği sağlamak"


Trakya Birlik faaliyet ve çalışmalarında önceliklerinin ürünlerin tarladan sofraya gelene kadar her aşamanın en iyi şekilde yürütülmeye çalışıldığını söyleyen Kırbiç, "Hedefimiz tüketicilerimize sunduğumuz mamullerimizin üretimindeki yüksek standartlarımızın sürdürülebilirliğini sağlamak ve ülkemiz için en temel tarım ürünlerinden olan yağlık ayçiçeği tohumunun üretiminde sürdürülebilirliğe destek vermektir" dedi.



"Çiftçilere akaryakıt anlaşma müjdesi"


Önümüzdeki ayçiçeği ekim sezonunda çiftçinin kullanabilmesi için akaryakıt firmasıyla anlaşma yapacaklarını müjdeleyen Kırbiç, projelere ilişkin de açıklamada bulundu. En büyük gayret ve çabalarının, birliğin üretim, depolama, kooperatifçilik hizmet yapısı konusunda öz sermayeyi ve rekabetçiliği koruyarak yatırımlara hız kazandırmak olduğunu aktaran Kırbiç, "Tamamladığımız 4 yıllık görev süremiz içerisinde imkânlarımız çerçevesinde yatırımlarımızı sürdürerek, her iki fabrikamızda üretim kapasitelerimizi arttırarak, teknolojilerini yenileme konusunda yatırımlar yaptık. Önümüzdeki süreçte çiftçilerimizin, ortaklarımızın akaryakıt ihtiyaçlarının karşılaması için bir akaryakıt firması ile anlaşma sağladık. Ayçiçeği ekim sezonuna kadar çiftçilerimiz anlaşmalı olarak nakit ve vadeli akaryakıt ürünlerini kurumumuzdan sağlayacaklardır” ifadelerine yer verdi.


Kırbiç’in konuşmasının ardından Genel Kurulda Divan Başkanlığı’na Durgut Ersoy (Pehlivanköy Koop.), Başkan Vekilliği’ne Levent Kızıltan (Gelibolu Koop.), Katip Üyeliklere Göksel Baytop (Babaeski Koop.) ve Yaşar Şentürk (Hayrabolu Koop.), seçildi.


Divan heyetinin belirlenmesinin ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra ise basına kapalı devam eden genel kurulda Yönetim Kurulu Çalışma Raporları ile Bilanço ve Gelir Tablolarının okunması ve gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi. Genel kurulda 4 yıl süreyle görev yapacak yönetim kurulu üyelerinin seçimi yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Yönetim Kurulu Üyesi Akça: "Mesleki eğitim, üretimin niteliğini ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır" Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Üst Kurul Üyesi ve ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, "Mesleki eğitim sadece bir istihdam politikası değil, üretimin niteliğini, rekabet gücünü ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır" dedi. ATO, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile bu yılın ekim ayında hayata geçirdiği ‘Mesleki Eğitimde Ankara Model’ iş birliği protokolü kapsamında düzenlediği "Sektör- Meslek Öğretmenleri Buluşması’ ATO Duatepe Salonu’nda yapıldı. Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mimar Sinan Mükemmeliyet Merkezi koordinatörlüğünde düzenlenen toplantı, Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Üst Kurulu Üyesi aynı zamanda ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Güçlü ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Volkan Hasan Kaya, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Veli Karakuş ve Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Erkan Tuzsuz başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda mesleki eğitimin, üretim niteliğine ve rekabet gücüne etkisi ele alındı. "Kamu, özel sektör ve eğitim kurumları arasında güçlü bir iş birliği, mesleki eğitimin başarısının temel şartıdır" ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ATO’nun Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile hayata geçirdiği "Mesleki Eğitimde Ankara Modeli"nin mesleki eğitimin sektörün ihtiyaçlarıyla uyumlu biçimde yapılandırılması açısından önemli bir model olacağını belirterek, "Mesleki eğitim, sadece bir istihdam politikası değil, üretimin niteliğini, rekabet gücünü ve toplumsal refahı doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma aracıdır. İş dünyasının ihtiyaçlarıyla uyumlu, uygulama ağırlıklı ve güncel beceriler kazandıran bir mesleki eğitim yapısı, gençlerimizi geleceğin mesleklerine hazırlarken ekonomimizin de sürdürülebilir büyümesini güvence altına alır. Bu nedenle kamu, özel sektör ve eğitim kurumları arasında güçlü bir iş birliği, mesleki eğitimin başarısının temel şartıdır" ifadelerini kullandı.
Adana Adana’da yıkım yapılan Amerikan Adası girişi kayalarla kapatıldı Adana’da Amerikan Adası olarak bilinen yerdeki kaçak yapıların yıkım işlemleri sona ererken, bölgenin girişi kayalarla kapatıldı. Yıllardır tartışma konusu olan Merkez Çukurova ilçesi Göl Mahallesi Menderes Bulvarı’ndaki Amerikan Adası’nda 23 Aralık’ta başlayan yıkım işlemleri tamamlandı. Yıkılan kaçak yapılardan arta kalan molozlarda kamyonlarla taşındı. Adanın girişi de kaya parçalarıyla kapatılırken, girişinde nöbet tutan polis bölgeye kimsenin girmesini izin vermiyor. Bölgeye gezmeye gelen vatandaşlar kayaları görünce geri dönmek zorunda kaldı. Eşi ve çocuğuyla bahardan kalma havayı değerlendirip adada gezmek isteyen Serkan Çokal, "Üzüldük desek doğru olur. Ancak daha iyisi olacaksa Adana için hayırlısı olsun. Biz burayı seviyorduk ve sürekli geliyorduk. Buradaki yapıların kaçak olduğunu bilmiyorduk. Görüntü açısından çok çirkindi. Yolumuzu kesip çevirenler vardı. Zorla mekâna çağıranlar vardı. Ailece geldik, burayı gezelim demiştik. Yeni yapılacak yer, halkın girebileceği şekilde olsun. İnsanlar rahatça dolaşsın. Uyuşturucu kullanan kişilerin burada olmadığı belli olsun. Devletimizden buranın güzel bir yer olmasını istiyoruz" dedi. İlknur Çokal ise, "Çok üzüldüm, ancak bir yandan da sevindim. Burada uyuşturucu kullananlar da çoktu. İnşallah daha güzel yapılar olur. Mekânların içerisinde güzel olanlar da vardı, ancak büyük kısmı kötüydü. Burayı ailece ziyarete gelmiştik. Kapatıldığı için şu an giremiyoruz" diye konuştu.
Ankara Uzmanından uyarı: "Uyku düzeninin bozulması agresif tip meme kanseri riskini artırabiliyor" Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, "Uyku düzeninin bozulması sadece yorgunluğa veya strese sebep olmuyor. Aynı zamanda agresif tip meme kanseri riskini de artırabiliyor" dedi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, yeni yapılan araştırmalarda gece vardiyasında çalışan ya da uyku bozukluğu olan bireylerde, agresif meme kanseri riskinin önemli ölçüde arttığını belirtti. Texas A&M Üniversitesi’nde yürütülen ve JAMA Oncology dergisinde yayımlanan çalışmada, bozulan sirkadiyen ritmin, bağışıklık sistemini baskılayarak tümör gelişimine ve yayılmasına zemin hazırladığını açıkladı. Dr. Coşkun, sirkadiyen ritim bozukluğu, meme bezlerinin yapısını bozarak bağışıklık sisteminin savunmasını zayıflattığını ve bozulan bağışıklık sonucunda tümörler daha hızlı ve daha agresif şekilde büyüyebileceğini vurguladı. "Geç saatlere kadar uykusuz kalmak ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor" Uyku düzeninin bozulmasının ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini ve kaliteli uykunun insan vücuduna her anlamda yararı olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, "Uyku düzeninin bozulması sadece yorgunluğa veya strese sebep olmuyor. Aynı zamanda agresif tip meme kanseri riskini de artırabiliyor. Araştırmada, laboratuvar modelleri iki gruba ayrıldı. Biri normal gündüz gece döngüsünde yaşarken diğeri sirkadiyen ritimleri bozacak şekilde ışık döngülerine maruz bırakıldı. Normal döngüde tipik olarak 22’nci haftada kanser gelişirken, ritmi bozulan grupta kanser belirtileri yaklaşık 18’inci haftada ortaya çıktı. Bu modellerde daha agresif tümör gelişimi gözlemlendi ve tümörün akciğerlere yayılma ihtimali daha yüksek bulundu. Çalışmayı yürüten araştırmacılar, çalışmada bağışıklık tepkilerini bastıran bir molekül olan LILRB4’yi odak noktasına aldı. Normalde bağışıklık sistemini aşırı iltihaptan koruyan bu molekül, kanser ortamında aşırı aktifleşip bağışıklığı daha da baskılayabiliyor. LILRB4 etkisi hedeflendiğinde ise, bağışıklık sistemi tekrar aktifleşerek hem tümör büyümesini hem de metastazı önemli ölçüde azalttığı görüldü. Çalışmanın bir diğer önemli bulgusu da uzun vadeli sirkadiyen ritim bozukluğunun sağlıklı meme dokusunun yapısını değiştirerek bu dokuların tümör gelişimine karşı savunmasız hale gelmesine neden olmasıdır. Sonuç olarak gece vardiyasında çalışmak, sık sık seyahat etmek veya geç saatlere kadar uykusuz kalmak sadece yorgunluk değil, ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Bu çalışmanın sonucuna göre uyku ve dinlenme sürelerine daha çok özen göstermek gerektiği görülüyor. Özellikle gece vardiyasında çalışan kadınların sağlık taramalarını aksatmaması, mümkünse vardiya saatlerinin biyolojik ritimle uyumlu şekilde planlanması, vardiya sistemiyle çalışanların düzenli uyku alışkanlığı edinmeleri, karanlık ve sessiz ortamlarda uyumaları, uyku hijyenine dikkat etmeleri yaşam kalitesi ve hastalıklardan korunmak açısından oldukça önemli" ifadelerini kullandı.