YEREL HABERLER - 09 Kasım 2013 Cumartesi 16:58

Selimiye’nin Altındaki Mahzen Saklanıyor Mu?

A
A
A
Selimiye’nin Altındaki Mahzen Saklanıyor Mu?

Mimar Sinan'ın Edirne'de bulunan ustalık eseri Selimiye Camii’nin bahçesinde mahzen olduğu iddia edildi. 22 yıl önce gül dikerken bir küçük mahzen bulduğunu iddia eden Şaban Aktaş, içinde Osmanlı arması ve kılıç resmi olduğunu söyledi.
Müftülükten emekli olan Şaban Aktaş, 22 yıl önce bulduğu mahzenin düzenleme yapılan Selimiye Camii bahçesinde bulunduğunu iddia etti. Kendisinin yerini çok iyi bildiğini, gerekirse bu mahzenin yerini yetkililere gösterebileceğini ifade eden Aktaş, durumu 22 yıl önce yetkililere bildirdiğini ancak yetkililerin konuyu gündeme getirme diyerek konunun kapatıldığını iddia etti. 22 yıl önce gül dikimi yaparken arkadaşının büyük mermer taş bulduğunu, taşı kaldırdıklarında aşağıya doğru inen merdiven gördüklerini ifade eden Aktaş, merdivenden aşağıya indiklerinde duvarda Osmanlı arması ve çapraz duran iki kılıç resmi gördüklerini ifade etti. Aktaş, müftülükte çalıştığı yıllarda Selimiye bahçesinde gül dikimi yaptıkları sırada tesadüfen buldukları sığınağa benzeyen yapıyı şöyle anlattı:
"Gül dikiminde arkadaşın burada bir taş var dedi, bende taş küçüktür, kenarından devam et dedim. Sonradan taşın etrafını kazdık, büyük bir mermer taş olduğunu gördük, taşı kaldırdık, altından merdivenlerin aşağıya doğru indiğini gördük. Ben merdivenlerden aşağıya indim. İçeride üstü kemerli Horasan harcıyla sıvalı bir mahzen olduğunu gördüm. Mahzenin duvarlarında doğu kısmında Osmanlı arması, kuzey kısmında da iki tane kılıcın çapraz şeklinde yapılmış kılıç resmi olduğunu gördüm. O dönemin yetkililerine söyledik, bunu haber verdik, açalım dedik. Dönemin yetkilileri bana bunu gündeme getirmeyelim diyerek üstünü kapattılar. Gerekçe olarak ta Selimiye’nin her tarafını kazdırırlar, bahçeyi bozarlar şeklinde söylediler. Bahçenin şeklini bozarlar diyerek tekrar kapatıldı. Selimiye bahçesinin düzenlemesi sırasında şimdi yine bulunduğunu duydum, yine 22 yıl önce olduğu gibi bu gün de kapatıldığını söylediler. Ben bu mahzene benzer yapının içine bizzat girdim, buranın yerini de yetkililere göstermeye hazırım” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.