AK Parti 100. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, sektörel dönüşüm programlarının 7 tanesini açıkladıklarını belirterek, “8’incisi kayıt dışı ekonomi. Onu ayrıca paket olarak ya bu Cuma ya önümüzdeki günlerde açıklayacağız” dedi.
Edirne’de partisinin 100. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Başbakan Davutoğlu, son dönemde üç alanda önemli gelişmeler yaşandığını, bunlardan birisinin çözüm süreci, ikincisinin de ekonomi alanında yapılan reformlar olduğunu belirtti. Davutoğlu, “Birlikte Şanlıurfa’dan buluştuktan sonra gerçekleştirdiğimiz ekonomi alanında yaptığımız reformlardır. Bir kez daha burada gururla söylüyorum, sizinle Urfa’da 26 Kasım’da bir araya geldikten sonra 1 Aralık’ta Türkiye G-20 dönem başkanlığını aldı. Şu anda ülkemiz dünyanın en büyük 20 ekonomisinin 1 yıl için yönetimini üstlenmiş durumda. Fazla değil, 12 yıl önce. Bir yüzyıl geçmedi bu başarının sağlanması için. Sadece 12 yıl geçti. Şunu büyük bir iddiayla söylüyorum hani bugünlerde bazı konuları istismar edenlerin yüzüne çarpa çarpa söylüyorum. Modern dönem tarihimizi açsınlar, baksınlar, incelesinler. Türkiye’nin son 200-250 yıl içindeki iktisat tarihini açın bakın, hiçbir 10 yıllık dönemde böylesine büyük atılımlar yaşanmamıştır, gerçekleşmemiştir. Biz bu ekonomik yükselişimizi demokrasimize borçluyuz. Millete hesap vermemize borçluyuz. Millete hesap vereceğimiz için ve Allah’a hesap vereceğimiz için gece gündüz gözümüze uyku girmemesine borçluyuz. Bize rahat yüzü yok. Bize bu ülke onurla başını yükseltene karar rahat döşek yüzü de yok” dedi.
“SEKTÖREL DÖNÜŞÜM PROGRAMLARININ 7 TANESİNİ DAHA AÇIKLADIK, 8’İNCİSİNİ YENİ AÇIKLAYACAĞIZ”
“Belediye başkanlarımıza ve il başkanlarımıza, bütün yetkililerimize bizim için mesai saati diye bir şey yok. Mesai saati mantığını unutacaksınız” diyen Davutoğlu, “Sağlığınız için uyuyun ama 24 saat yetmiyorsa 25. saati bulacak şekilde de veya özel bir çalışma gerekiyorsa gözünüze uykuyu haram kılacak şekilde çalışacaksınız. Başka türlü bu açılan farkları kapatma şansımız yok. Bu memlekette onlarca yıl makamları işgal eden birileri rahat bir şekilde uyudukları için hiçbir sorumluluk hissetmeden ertesi gün yüzde 5 binlere çıkacak faizlerin olduğu günlerde dahi rahat uyudukları için aramızda diğer ülkelerle büyük farklar açıldı. Şimdi biz onların uykularının telafisini yapıyoruz ve onun için gelecek nesillerin onurla ayakta durmaları için bizim onurla ve gece gündüz çalışmaya ihtiyacımız var. Durmak yok yola devam sloganı bunun için üretildi” diye konuştu.
Ekonomide Kasım ayında ilan ettikleri sektörel dönüşüm, yapısal dönüşüm programlarının
ikinci paketini de ilan ettiklerini hatırlatan Davutoğlu, “Ve inşallah önümüzdeki hafta içinde geri kalan 8 paketi sosyal boyutlu paketleri de ilan edeceğiz. 25 sektörel alanda bin 300 eylem ile ekonomimizi sosyal, iktisadi hayatımızı yeniden tanzim edecek büyük bir hamle dönemini başlatıyoruz. Ayrıca 1 aydır arkadaşlarıma her hafta mutlaka halkımıza bir müjde vereceğiz, bir beklentiyi karşılayacağız dedim. Aralık ayından başlamak üzere önce 15 bin atama müjdesi verdik, sonra bekleyen çok büyük bir talep olduğu için bedelli askerlikle ilgili düzenlemeyi gündeme getirdik. Daha sonra sektörel dönüşüm programlarının 7 tanesini daha açıkladık. 8’incisini yeni açıklayacağız. 8’incisi kayıt dışı ekonomi. Onu ayrıca paket olarak ya bu Cuma ya önümüzdeki günlerde açıklayacağız. 8 paket ancak 7’sinin detaylarını açıkladık. Özellikle aileye destek anlamında da çok geniş kapsamlı çalışma içindeyiz. Önümüzdeki haftalarda onu da ilan edeceğiz inşallah. Böylece ekonomik ve sosyal hayatımızda yeni bir ivme, yeni bir motivasyon ortaya koymak için büyük çaba gösteriyoruz, göstermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“KILIÇDAROĞLU YALNIZIM DİYEMEDİĞİ İÇİN BİZİ YALNIZLIKLA İTHAM EDİYOR”
Son 1 ayda dış politikada yoğun bir takvimin yaşandığını dile getiren Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:
“Bakınız hani birileri Türkiye yalnızlaşıyor, Türkiye komşu ülkelerle sıkıntıya düşüyor, dünyada yalnızlaşıyor diyenlerin kulaklarına küpe olsun diye onların takip etmekte bile yorulacakları, özellikle Kılıçdaroğlu’nun takvimi gözlerinizin önünde bir kez daha canlandırıyorum. Bir ay içinde Papa Türkiye’ye geldi. Rusya Devlet Başkanı Putin Türkiye’ye geldi. İngiltere Başbakanı Cameron Türkiye’ye geldi. İtalya Başbakanı Türkiye’ye geldi. Çad Başbakanı Türkiye’ye geldi. Birçok lider Türkiye’ye, ayrıca Katar Emiri Türkiye’ye geldi. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Neçirvan Barzani Türkiye’deydi. Bu iki üç haftalık program. Fas gelecek. Şimdi Katar Emiri geldi. Litvanya Cumhurbaşkanı geldi, bakınız saydıkça sayısı artıyor. Ayrıca ben Polonya’ya gittim. Şimdi Makedonya’daydım, Yunanistan’a gittim. Yunanistan’la yüksek düzeyli işbirliği yaptık. Makedonya’da yeni yeni çığırlar açtık. İnşallah yarın da Irak Başbakanı Türkiye’de olacak. Sadece Makedonya için, şeyi söyleyeyim. Dört ay Eylül’de Makedonya Başbakanı misafirimdi, ilk başbakan olarak ziyaret eden Başbakan Yardımcımız Sayın Kurtulmuş Makedonya’ya gitti. Kasım’da Meclis Başkanımız ordaydı. Ben şimdi Makedonya’daydım. Adalet Bakanı geldi. Ben şunun için zikrediyorum, bakanlarımızın ziyaretlerini söylemiyorum bile Ekonomi Bakanımızın, diğer bakanlarımızın, Dışişleri Bakanımızın yoğun ziyaretlerinden bahsetmiyorum bile. Dışişleri Bakanımız daha yakın zamanda İran’daydı. Şimdi bu nasıl bir yalnızlık? Kılıçdaroğlu il, ilçe başkanlarına bile sözü geçmediği için kendisini o yalnızlığını aynada görüyor, yalnızım diyemediği için bizi yalnızlıkla itham ediyor. Önümüzdeki ay da Avrupa’da çok yoğun temaslarımız olacak. Ocak ayı içinde. Türkiye iki şeyi yapmaz. Yanlış iş yapmaz. İnsan onuruna aykırı hiçbir yanlış yerde durmaz. Bunu söylediğimiz için eleştirmişlerdi. Yanlış yerde durmaktansa başı dik yalnız durmayı tercih ederiz. Onlar gibi Suriye örneğinde olduğu gibi katillerin, barbarların ellerini sıkmaktansa, Mısır’da olduğu gibi darbecilerle yan yana durmaktansa çınar ağacı gibi gümrah, kavak gibi başı dik, bu toprakların onurunu yaşatmak için ayakta dururuz. Biz böyle başı dik durduğumuz için, başımızı hiç eğmediğimiz için herkes bize gelir. Gelmeye devam edecek. Kimse de bundan gocunmamalı. Türkiye’nin dış politikası, Rusya’yla da ilişkilerini en iyi şekilde tutacak, Amerika Birleşik Devletleri ile de. Tabi Biedon’un da ziyaretini bu arada zikretmek lazım. 3 Avrupa Birliği Komiseri de bu ay geldi. Bakınız nasıl yalnızlık ki listeyi oluşturmakta zorluk çekiyoruz. Avrupa Birliği sürecimiz de devam edecek. Rusya’yla köklü ilişkilerimiz de devam edecek. Amerika’yla stratejik ortaklığımız da devam edecek. Irak’la, Yunanistan’la olduğu gibi bütün komşularımızla halkına zulmetmeyen bütün komşularımızla da birleşmeye, ekonomimizi, kültürümüzü, tarihimizi, siyasetimizi, ortak bir gelecekte birleştirme yoluna da devam edeceğiz. Ama birisi eğer halkına zulmedip insanlarınız Esed’in yaptığı gibi sınırlarımıza yığar, milyonlarca insanı sahipsiz bir şekilde başka ülkelere neredeyse göçe zorlarsa onların karşılarında da dururuz. Durmaya devam edeceğiz. İşte dış politikada da bu derece etkin ve son derece tempolu bir dönem geçirdik.”
“BAŞKA İŞLERİ OLMADIĞI İÇİN SADECE BİZİMLE UĞRAŞIYORLAR”
Yaşanan yoğun tempoda muhalefet partileri ile uğraşacak vakitleri olmadığını kaydeden Davutoğlu, “Onlar ise başka işleri olmadığı için sadece bizimle uğraşıyorlar. Yalan, yalnız hesaplar ve haberler üzerinden bizimle uğraşıyorlar. Kılıçdaroğlu yine dün de bazı açıklamalarda bulunmuş. Ben Kılıçdaroğlu’na birçok kere söylediğim, yaptığım çağrıyı buradan da yapıyorum. Biraz büyük düşün. Büyük düşünmek zor ama bari Şişli ölçeğinde düşün. Bırak ülke ölçeğini. Yani bırak dünya ölçeğini bari Şişli ölçeğinde düşün, bir ilçe ölçeğinde orayı bir çöz sonra gel karşımıza konuş. Ama orayı çözmezsen karşımızda konuşamazsın. Bakın gözümüzün önünde Şişli’de hanedanlık gibi bir yapı kurulmuş şekilde. Dün bir CHP milletvekili öyle diyor. Babadan oğula geçen belediye başkanlıkları kurulmuş diyor. Hadi o kendi meseleleri bizi ilgilendirmiyor. CHP milletvekilinin ifadesi bu, o yüzden disiplin kuruluna gidiyor zannediyorum .Ona karşı da bir başka paralel belediye oluşmuş. Yani olabilecek bütün hastalıklar küçük bir model belediyede yaşanıyor. İç çekişme, tehdit, şantaj, biz söylemiyoruz. Allah’a şükür, hiç bizim ağzımızdan şu şunu tehdit etti diye bir şey duydunuz mu? Bir belediye başkanının muhterem eşi başka birisi hakkında tehdit ediyor, şantaj altındayız diyor. Birbirleri hakkında diyorlar. Biz sadece rabiyiz. Rivayet ediyoruz. Onlar yapıyor. Ama biz sıkarabiyiz. Yani hiçbir zaman bizden yalan, iftira yanlış sadır olmaz. Olmayan bir şeye oldu demeyiz, olan bir işi de saklamayız. Şimdi bütün bu hastalıklar Şişli’de yaşanırken bir ay önce Kılıçdaroğlu demişti ki, büyükşehirleri nasıl idare ediyorsak Türkiye’yi de öyle idare edebiliriz. Allah milleti muhafaza eylesin. Bizim millet ilim irfan sahibidir. Onlara dört dakika bile ülkeyi vermez ama e Şişli’yi nasıl idare ediyorlarsa düşünün bir de Türkiye’yi böyle idare etmeye kalksalar, bakanlıklarda çatışmalar, kavgalar, dövüşler, parti içinde şimdi yaşadıkları gibi ihtilaflar devletin her bir bürokrasisine girer, sızar. Biz işte yeni Türkiye derken bu hastalıkların bir daha başını kaldıramayacağı yepyeni bir Türkiye’den bahsediyoruz. İşte AK Parti kadroları bu istikbalin ve istiklalin sözcüsüdürler, hamisidirler, hizmetkarlarıdırlar, selam olsun Türkiye’nin her bir köşesindeki ve dünyanın her bir köşesindeki AK Parti davasına gönül veren dava arkadaşlarıma” dedi.