KÜLTÜR SANAT - 05 Ocak 2021 Salı 11:43

Kırkpınar değerleri ve kültür vizyonuna bilimsel katkı

A
A
A
Kırkpınar değerleri ve kültür vizyonuna bilimsel katkı

Trakya Üniversitesi, olimpiyatlardan sonra dünyanın en eski sportif faaliyetlerinden biri olan ve 16 Kasım 2010 tarihinde UNESCO’nun “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi”ne giren Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne desteğini sürdürüyor.

Trakya Üniversitesi, olimpiyatlardan sonra dünyanın en eski sportif faaliyetlerinden biri olan ve 16 Kasım 2010 tarihinde UNESCO’nun “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi”ne giren Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’ne desteğini sürdürüyor.


Ata sporu olan yağlı güreşin gelişmesi ve kalkınması adına bugüne kadar çeşitli organizasyonlara imza atan Trakya Üniversitesi, alanında uzman akademisyen, bilim insanı, ilgili kamu kurum ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla oldukça önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.


Trakya Üniversitesi Kırkpınar Değerleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (KDAUM) tarafından çevrim içi düzenlenen ve üniversitenin Youtube, Facebook hesaplarından canlı olarak yayınlanan "Kırkpınar Değerleri ve Kültür Vizyonunun Mevcut Durum Analizi ve Yol Haritasının Çıkartılması" başlıklı uluslararası çalıştayda, Türkiye’nin yanı sıra Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Kırım ve Gürcistan’dan önemli isimler yer aldı.


Türklerin ata sporu olan yağlı güreş ve altı buçuk asırdır süregelen Kırkpınar değerlerinin korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla gerçekleşen çalıştaya katılan bilim insanları ve Türk sporuna yön veren isimler, tarihî geleneğin gelişmesine ve uluslararası platformlarda adının daha çok duyurulmasına katkı sunmaya çalıştı.


Türkiye Judo Federasyonu Genç Bayanlar ve Görme Engelli Spor Federasyonu Büyük Bayanlar Milli Takımlar eski Teknik Direktörü, Trakya Üniversitesi Kırkpınar Değerleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Şengül Demiral, Dünya Etnospor Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Safiye Nalcıoğlu, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın, Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Sezer Huysuz, Geleneksel Sporlar Federasyonu Kuşak Güreşi Asbaşkanı Fahrettin Şolpan, Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü Spor Federasyonları Daire Başkanı Fatih Uysal, Edirne Gençlik ve Spor İl Müdürü Selim Ak, Yağlı Güreş Düzenleyen Kentler Birliği Müdürü Mürsel Sabancı, Kongo Cumhuriyeti İstanbul Fahri Konsolosu Dr. İlyas Keskin, 659. Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim, 1987 Kırkpınar Başpehlivanı Recep Kılıç, Fenerbahçe Üniversitesinden Prof. Dr. Sami Mengütay, İstanbul Aydın Üniversitesinden Prof. Dr. Gazanfer Doğu, Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Semiyha Tuncel, Dumlupınar Üniversitesinden Prof. Dr. Seydi Karakuş, Rumeli Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Ali Demir, Rumeli Yönetici ve İş İnsanları Derneği ve Rumeli Eğitim Vakfı Başkanı Ayla Erdim, Trakya Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi ve KDAUM Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Şerife Gamze Ülker ve Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Çan ve gibi daha pek çok değerli ismin katıldığı çalıştay, farklı başlıklar altında üç oturumda gerçekleşti.


Razgrad Spor Merkezi eski Müdürü Prof. Dr. Fehim Coşan, Romanya Kuşak Güreşi Organizasyon Başkanı Naim Belgin, Kırım Spor Fakültesi Müdürü Seydamet Yahya, Batum Sambo-Judo Baş Antrenörü Nani Kirkitadze ise çalıştaya yurt dışından katılan ve destek veren isimler oldu.


Kırkpınar değerlerinin ve kültürünün bilimsel ortamda ele alınıp tüm yönleriyle tartışıldığı ve yeni fikirlerin ortaya atıldığı çalıştayın açılışında konuşan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, önemli bir ata sporu olan yağlı güreşe ve güreşçiye her zaman destek olduklarının altını çizerek yağlı güreşlerin başkenti Edirne’de bu tarihi geleneği yaşatmak ve gelecek kuşaklara Kırkpınar bilincini en iyi şekilde aktarmak misyonuyla çalışmalarını sürdürdüklerini kaydederek “Pek çok konuda faaliyet gösteren, ulusal ve uluslararası alanda büyük projelere imza atan Trakya Üniversitesinin, evrensel değerlerin ve çağdaş olanın yanı sıra geçmişten gelen geleneksel ve millî değerlerine sahip çıkma, onları yaşatma gibi bir misyonu vardır. Tarihi ve kültürel değerlerimiz, sadece bize geçmişten kalan birer miras değil, gelecek nesillere ulaştırmamız gereken emanetlerdir. Bu emanetleri korumak ve geliştirmeyi bir zorunluluk, bunun gereklerini yerine getirmeyi de bir sorumluluk olarak kabul ediyoruz. Bu değerlere baktığımızda da Kırkpınar gibi asırlardır devam etmekte olan tarihsel bir destanla karşılaşıyoruz. Kırkpınar, sadece Edirne’nin değil, Türk milletinin ortak değeridir. Millî benliğimizi ve kimliğimizi yansıtan önemli geleneklerin başında gelen Kırkpınar değerlerinin korunması ve yaşatılmasında da üniversite olarak kendimizi sorumlu tutuyoruz” ifadelerini kullandı.


Tarihsel ve kültürel bir misyonu olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin bilimsel olarak ele alınması ve değerlendirilmesini de önemli bulduklarını hatırlatan Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kırkpınar’ın bilimsel olarak ele alınması ve farklı yönleriyle değerlendirilmesine, interdisipliner bir bakış açısına ihtiyacı olduğu düşüncesindeyiz. Çünkü bu millî, manevi değerin bütününe baktığımızda söyleyecek çok şeyimizin olduğunu görüyoruz. Bir kispetin üzerindeki motiflere baktığımızda Türk kurganlarının mezar taşlarında kullanılan motiflerle karşılaşıyor ve hiçbir şeyin tesadüfi olmadığını daha iyi anlıyoruz. Her bir seremoninin ve geleneği oluşturan unsurun ayrı birer fonksiyonu ve değeri var. Yüzlerce yıllık tarihi ve köklü bir geleneği olan Kırkpınar’ın her bir değerinin mutlaka araştırılması gerekiyor. Her biri ayrı ayrı önemli, bizi biz yapan değerlerdir.”


Trakya Üniversitesinin, başpehlivanlara eğitim alanında verdiği destek ve tanıdığı imkânlar ile bu alanda başarılı sporcuları bünyelerine katmak ve geleceğin güreşçilerini yetiştirmek amacıyla yürüttükleri çalışmalardan da söz eden Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, sözlerini Edirne’nin yanı sıra ülkemizin en büyük kültür ve spor faaliyetlerinden biri olan Kırkpınar’ı geliştirmek ve bu mirası daha ileri taşımak adına başlattıkları “Kırkpınar Kütüphanesi” ve “Kırkpınar Müzesi” projelerinden bahsederek sonlandırdı.


Tarihi Kırkpınar değerlerinin gün yüzüne çıkarılması ve geleceğe taşınması noktasında önemli bir misyon üstlendiklerinin altını çizen ve bu doğrultuda yürüttükleri çalışmalarla stratejik plan ve hedeflerinden bahseden KDAUM Müdürü Doç. Dr. Şengül Demiral ise çalıştaya katılan herkese katkılarından dolayı teşekkür ederek katılımcıların fikirleri doğrultusunda Kırkpınar’ın geleceğine yönelik bir yol haritası oluşacağına inandığını söyledi.


Programda, açılış konuşmalarının ardından çalıştaya katılan isimler, gün boyu süren oturumlarla Kırkpınar değerlerinin ve kültürünün yazılı hale getirilmesi, geleceğe taşınması, uluslararası platformlarda yazılı ve görsel olarak tanıtılmasıyla Edirne’de pehlivan yetiştirilmesi konularında bilgiler vererek fikir ve önerilerini paylaştı.


Çalıştay sonunda ayrıca, Kırkpınar değerlerine ilişkin stratejilerin ve politikaların oluşturulmasına ışık tutacak detaylı bir çalıştay raporu oluşturuldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.