GENEL - 07 Ocak 2020 Salı 10:37

Trakya Üniversitesi’nde kalite çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor

A
A
A
Trakya Üniversitesi’nde kalite çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor

Trakya Üniversitesi’nde kalite çalışmaları aralıksız devam ediyor.

Trakya Üniversitesi’nde kalite çalışmaları aralıksız devam ediyor. Trakya Üniversitesi Kalite ve Strateji Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Birim İç Değerlendirme Raporunun Hazırlanmasına İlişkin Değerlendirme” toplantısı, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Fehmi Yıldız Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.


Toplantıya, Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Yurtcan ve Prof. Ahmet Hamdi Zafer, Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Adil Oğuzhan, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Sezgin ile akademisyenler ve idari çalışanlar katıldı.


Toplantıda bir konuşma yapan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, bölgenin en köklü eğitim kurumu olan Trakya Üniversitesi’nin bugün artık 38 yaşında, erişkin bir üniversite olduğunu ve niteliğe daha çok odaklandığını vurguladı. Rektör Tabakoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:


“Stratejinin daha da önemle ele alınması gereken bir dönemdeyiz. Artık nicelikten çok nitelik ön plana çıkıyor. Yani işin kalitesi ve nasıl yapıldığı, bu da sistemli bir şekilde hayata geçirilen kalite ve strateji çalışmaları ile mümkün oluyor. Göreve ilk geldiğimizde ‘önce kalite’ diyerek başlattığımız bu yolculukta çok önemli mesafe kat ettik. Kalite çalışmalarında Sakarya Üniversitesini örnek aldık ve Sakarya Üniversitesi’nin değerli Rektörü bize kalite süreçlerinin nasıl ele alınması gerektiğini anlattı. İstanbul Üniversitesi Rektörü başkanlığında yapılan dış değerlendirmede tam olarak nerede olduğumuzu görebilme imkanı bulduk. Yol almamız gereken yerler ortaya çıktı. Sakarya Üniversitesi Rektörü ve Yüksek Öğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas’ın katılımıyla, konunun uzmanlarının da yer aldığı bir sempozyum gerçekleştirdik. Gayretlerimizi gören YÖKAK, üniversite değerlendirmeleri için beni de Takım Başkanı olarak seçti. Takım Başkanlığı görevini üstlendiğim ekibimiz, Acıbadem Üniversitesi ve Antalya’da bir üniversitede görevlendirilerek değerlendirmelerde bulundu. Kalite sürecinin geliştirilmesi adına birlikte birçok toplantı gerçekleştiriyoruz. Geçen hafta İstanbul’da Trakya Üniversitesi Kalite ve Strateji Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürümüz Prof. Dr. Mahmut Güler ve Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Osman Nuri Hatipoğlu ile birlikte bir toplantıya katıldık. Her geçen gün yenilenen bir sistem bu. Bu sayede eksik görülen yerler tamamlanıyor. Bu meşhur PUKÖ döngüsü gibi; planla, uygula, kontrol et ve önlem al. Kurum bu dört parametreyi yapabiliyorsa iyi işliyor demektir.”



“Üniversitemizi ileri taşıyacak kararlı adımlar atıyoruz”


Rektör Tabakoğlu, “Göreve geldiğimizde çoğu zaman planlanmadan uygulanan hatta takip edilmeyen süreçler vardı. Şimdi istiyoruz ki doğru bir planlama yapılsın, uygulamalar kontrol edilsin, anketlerle, geri dönüşlerle süreç takip edilsin. Peki, bunu yapınca ne olacak? Biyoloji bölümünde akreditasyon süreçlerini başlattık. Ardından Kimya Bölümü ve Tıp Fakültesi akredite oldu. Sonra Yabancı Diller Yüksekokulu, Hemşirelik Bölümü, Matematik ve Fizik Bölümleri akredite oldu. Şimdi Eğitim Fakültesi’nden iki bölüm değerlendirmeden geçti. İkinci dönem dört bölüm daha değerlendirmeden geçecek ve Mühendislik, Mimarlık Fakülteleri ile birçok bölümde bu sene akreditasyon başvuruları yapılmış olacak. Bütün üniversitede akreditasyona ve kaliteye karşı bir farkındalık oluştu. Peki, akreditasyonla neler oldu? Hiç farkında olmadığınız şeyler ortaya çıktı. İnsan bazen gözünün önünde olanı görmüyor. Örneğin, bir engelli çocuğumuz nasıl derse girecek? Baktık ki eksiğimiz var. Asansörler yapıldı, yollar yapıldı. Bütün binalarda engelli evlatlarımızın derse giriş çıkışlarını sağlayacak sistemler kuruldu. Yeniden tanımlanan bu süreçlerle tüm öğrencilerimizi sistemin içerisine dahil ettik. Böylece derslerde eksik kalan kısımlar ortaya çıktı ve dersleri nasıl verimli hale getireceğimiz konusunda yol haritası çıkardık. Yangın tüplerinin çoğunun miadı dolmuş ve orada öylece duruyordu. Yangında ne yapmamız gerektiği ortaya çıktı. Hastanelerde miadı bitmiş ilaç diye bir şey kalmadı. Bütün sorunları süpürüyor bu sistem. Kalite sistemi ile küçük, göz önünden kaçacak hayati şeyler ortaya çıkarılıyor. O yüzden sistem aslında bize çalışıyor, işimizi daha iyi yapmamıza olanak sağlıyor. Umuyoruz ki evlatlarımız burada okuyacak, hastalarımız burada tedavi olacak. Başka Trakya Üniversitesi yok. O yüzden biz Trakya Üniversitesi’nin evlatları olarak bu üniversiteyi daha ileriye taşıyacak, daha kararlı adımlar atarak kurumumuzu daha, yüksek daha üstün yerlere çıkarmak için gayret edeceğiz. Şimdiye kadar gösterdiğiniz gayretlerden ve bundan sonra göstereceğiniz gayretlerden dolayı hepinize teşekkür ederim” dedi.



“Kalite yönetimi uzun bir maraton”


Trakya Üniversitesi Kalite ve Strateji Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mahmut Güler de kalite sürecinin henüz başında olduklarını ve kalite çalışmalarının herkesin özveriyle çalışması sonucu başarıya ulaşacağını ifade ederek, “Kalite işi özünde birliktelik barındırıyor. Eğer bir başarı ya da eksiklik varsa hep beraber paylaşılacak bir şey. Bu bakımdan henüz yolun başındayız. Rektörümüz göreve gelir gelmez bu konudaki çalışmaları başlattı. Kısa zaman içerisinde kendisinin de belirttiği üzere epey bir mesafe kat ettik. Kalite uzun bir maratondur. Sonraki hedef, nihai bir hedef diye bir şey yoktur. Ama hedeflerimize varabilmek de uzun bir süreci kapsıyor. Çalışmalara baktığımızda iyi örneklerimiz de var, henüz yolun başında olan birimlerimiz de var, çok mesafe kat etmiş birimlerimiz de var” dedi.


Prof. Dr. Mahmut Güler toplantıda ayrıca “2020 Yılı Kurumsal Dış Değerlendirme ve Akreditasyon Programı” ve “2019 Yılı Kurum İç Değerlendirme Raporlarının Hazırlanması” konulu sunumlar yaparak sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Trakya Üniversitesi Kalite ve Strateji Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sedef Zeyrekli Yaş ise geçekleştirdiği sunumda, Kalite ve Strateji Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi web sayfasından yola çıkarak birimlerin web sayfalarındaki eksikleri anlattı. Dr. Öğr. Üyesi Sedef Zeyrekli Yaş ayrıca, birimlerin kalite çalışmaları için yapması gereken hususlar hakkında bilgi vererek raporların nasıl oluşturulması gerektiğini açıkladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.