Son Dakika
|
AKOM uyardı: İstanbul’da İzlanda soğuk hava dalgası etkili olacak
Antalya Döşemealtı Belediyesi’ne ’yolsuzluk’ operasyonu: 10 gözaltı
Çin elektrikli otomobillere enerji tüketim sınırı getirdi
Zelenskiy’den Ukrayna’da barış açıklaması: "Yeni yıl öncesinde birçok karar alınabilir"
MİT yeni yılda eylem hazırlığında olan DEAŞ sempatizanını yakaladı
'Futbolda Bahis Soruşturması'nda yeni dalga!
Bahis soruşturması kapsamında 30 gözlemci, PFDK’ya sevk edildi
Sultangazi’de kuyumcu vurgunu: Altınları alıp kayıplara karıştı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Başbakanı Dibeybe ile görüştü
İtalya Başbakanı Meloni: "Bu sene zordu ama endişelenmeyin, 2026 daha da zor olacak"
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Radon Thermal Springs Near Bishkek Attract Visitors Year-Round
Samsun’da sahile vuran sandık incelemeye alındı
Çin elektrikli otomobillere enerji tüketim sınırı getirdi
Beşiktaş kulübeden yeterince katkı alamadı
Trump, Nijerya’daki DEAŞ hedeflerine saldırı düzenlendiğini açıkladı
Yaşlı kadın yolun karşısına geçmek isterken tramvayın altında kaldı
Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı, adli kontrolle serbest bırakıldı!
Zelenskiy, Trump'ın Özel Temsilcisi Witkoff ve damadı Kushner ile telefonda görüştü
EKONOMİ
Zeytin üreticileri için destek ve markalaşma önerisi
26 Aralık 2025 Cuma - 17:42:59
Aydın Ziraat Odaları, zeytin üretiminde artan maliyetler ve kuraklığın etkileri karşısında çiftçilerin desteklenmesi ve zeytin ile zeytinyağının markalı ürün olarak pazarlanmasına yönelik önerilerde bulundu. Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu, zeytin üretiminde yaşanan sorunlara ilişkin yaptığı açıklamada, üreticilerin desteklenmesi ve zeytin ile zeytinyağının markalı ürün olarak pazarlanmasının önemine dikkat çekti. Açıklamada çözüm önerileri kapsamında, çiftçilerin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca zeytin ve zeytinyağının ham madde olarak değil, paketli ve markalı ürünler şeklinde pazarlanmasının üretici gelirini artıracağı ifade edildi. Üreticinin desteklenmesinin aynı zamanda tüketiciye de katkı sağlayacağına dikkat çeken Aydın Ziraat Odaları’ndan yapılan açıklamada "Ülkemizde zeytin üretimi Ege, Akdeniz, Marmara, Güney Anadolu bölgelerinde, Akdeniz iklim kuşağında yapılmaktadır. Üretimim bir kısmı yağ, bir kısmı dane zeytin olarak değerlendirilmektedir. Zeytin kutsal kitaplarda bile ismi geçen ender ürünlerden birisidir. Tıp uzmanlarınca da sağlık açısından tüketilmesi önerilmektedir. Zeytin üretimi yapılan yerlerde de üreticilerimiz için en önemli gelir kaynaklarından biridir. Üretimi çok zahmetli, meşakkatli bir üründür. Genelde aile ziraatı olarak göze çarpar. Eğer aile ziraatı olmaz ise ürünlerin büyük kısmı ağaçlarda hasat edilmeden kalır. Son zamanlarda işçilik anormal derecede artış göstererek erkek işçi yevmiyesi 3 bin, 3 bin 500 TL, kadın işçi yevmiyesi ise bin 500 TL bulmaktadır. Tarımsal kuraklıktan zeytin de etkilenerek hem rekoltede hem de kalitede (danelik) kayıplar yaşanmaktadır. Girdi maliyetlerinde son yıllarda başta akaryakıt, gübre, zirai ilaç olmak üzere büyük artışlar yaşanmakta buda üreticilerimizi çok zorlamaktadır. Son iki yıla baktığımızda zeytinyağı fiyatları dünyada da düşmekte ancak zeytin üretimi yapılan Avrupa birliği ülkelerinde (İspanya, İtalya, Yunanistan) üreticiler 1,5 Euro’ya varan paralarla desteklenmektedir. Ülkemizde ise üretici birlikleri imkanları ölçüsünde kooperatifler vasıtası ile üreticilerimizden hem zeytin hem zeytinyağı alımı yaparak piyasada regüle vazifesi yapmakta, fiyatların dengede kalması için gayret içerisinde olmaktadırlar. Enflasyonun sebebi üretici olamaz. Çünkü ne aldığının ne sattığının fiyatını kendi belirleyememektedir. Oluşan fiyatlardan ne üretici memnun ne de tüketici. Üreten kazanamıyorum diye dertleniyor, bağırıyor, tüketici ise çok pahalı alamıyorum diye dertleniyor, ses yükseltiyor. Bunun çaresi gelişmiş olarak adlandırdığımız ülkelerdeki gibi çiftçilerin desteklenmesi, ürettiklerimizin ham olarak değil kutulu, markalı olarak satılabilmesi. Eğer üretici tam anlamıyla desteklenir ise bundan tüketici de faydalanır. Üreticiye destek aynı zamanda tüketiciye destek demektir" ifadeleri yer aldı.
26 Aralık 2025 Cuma - 17:25
3’üncü Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi’nde yeşil dönüşümün yol haritası konuşuldu
Turkuvaz Medya ev sahipliğinde düzenlenen 3’üncü Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi’nde iklim kriziyle mücadeleden döngüsel ekonomiye, yerel yönetimlerin yeşil dönüşümünden iş dünyasının ESG sorumluluklarına uzanan geniş bir çerçevede kritik mesajlar verildi. Zirvenin açılışında konuşan isimler, sürdürülebilirliğin artık bir tercih değil, ekonomik ve toplumsal bir zorunluluk olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin sürdürülebilirlik gündeminde önemli bir buluşma noktası haline gelen 3’üncü Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi, iş dünyası, kamu, yerel yönetimler ve sivil toplum temsilcilerini aynı platformda bir araya getirdi. Zirvenin açılış bölümünde yapılan konuşmalarda; iklim değişikliğiyle mücadelede daha kararlı adımlar atılması gerektiği, yeşil dönüşümün rekabet gücü ve kalkınmayla doğrudan ilişkili olduğu ve sürdürülebilirliğin tüm paydaşların ortak sorumluluğu haline geldiği vurgulandı. Açılışta söz alan konuşmacılar, sürdürülebilirlik başlığının çevresel boyutunun ötesine geçerek; ekonomi, toplumsal dönüşüm, yönetişim ve yerel uygulamalarla bütüncül bir perspektifle ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Şahin: "Yeşil dönüşüm, niyetle değil doğru planlama ve cesur uygulamalarla olur" Zirve kapsamında ’Yerelden Küresele Yeşil Kalkınma Modeli: Üreten ve Dönüşen Şehirler’ özel oturumu Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in konuşmasıyla gerçekleşti. Havayı kirleten en büyük unsurlardan biri ulaşım olduğunu belirten Şahin, "Biz önce eski ve yüksek emisyonlu araçları sistemden çıkardık, CNG’li otobüslere geçtik, ardından elektrikli otobüsleri devreye aldık. Bugün filomuzdaki elektrikli araçların yüzde 80’i hibe kaynaklarla finanse edildi. Bunu başarabilmenin yolu çok net: İşi ehline vermek, güçlü proje ekipleri kurmak ve dış fonları doğru okuyarak şehrin lehine çevirmek. Şimdi bir sonraki adım olarak hidrojenli otobüsleri konuşuyoruz. Avrupa’daki örnekleri inceledik, teknolojiyi yakından takip ettik ve bu alanda da ilk adımları atıyoruz. Aynı yaklaşımı su, toprak ve enerji yönetiminde de uyguluyoruz. İçme suyu krizini hızla çözdük, sanayi suyunu Fırat’tan ayrı bir hatla getirdik, atık suyun yüzde 98’ini yeniden sisteme kazandırıyoruz. Yenilenebilir enerjide 41 megavat kurulu güce ulaştık; güneş, atık ve enerji geri kazanımıyla döngüsel bir yapı kurduk. Sıfır Atık vizyonunu sadece çevresel bir başlık değil, ekonomik bir kaldıraç olarak ele alıyoruz. Atığı ayrıştırarak sanayiye kazandırıyor, çöpten enerji üretiyor, hatta atık ısıyla tarım yapıyoruz. Kadın kooperatifleriyle ata tohumlarını yeniden üretime kazandırıyor, yerel ürünlerimizi Avrupa Birliği coğrafi işaretleriyle koruma altına alıyoruz. COP31’i ise Türkiye için çok büyük bir fırsat olarak görüyorum. Özel sektör, sivil toplum ve kamu güçlü bir koordinasyonla hareket ederse; yeşil ekonomide bu ülkenin önünün ne kadar açık olduğunu hep birlikte göreceğiz. Artık büyük balık küçük balığı değil, hızlı olan ayakta kalıyor. Bizim de bilgi ekonomisiyle, doğru planlamayla ve cesaretle çok hızlı yol almamız gerekiyor" dedi. Dördüncü: "Daha kararlı ve bütüncül bir dönüşüme ihtiyacımız var" Zirvenin açılış bölümünde konuşan UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, iklim krizi, jeopolitik gerilimler, ekonomik kırılganlıklar ve teknolojik sıçramaların aynı anda yaşandığı günümüzde, iş dünyasının rolünün daha belirleyici hale geldiğini söyledi. Dördüncü, "Çok net bir gerçek var: Sürdürülebilir, kapsayıcı ve dayanıklı bir gelecek; tek tek aktörlerin değil, ilkeler etrafında birleşen, sorumluluk alan ve birlikte hareket eden bir iş dünyasının eseri olabilir. UN Global Compact olarak 25 yıldır bu anlayışla çalışıyoruz. Bugün dünyada ÇYS’ye yönelik eleştiriler, regülasyon baskıları ve şirketleri taahhütlerini açıklamaktan geri tutan greenwashing (yeşil yıkama) eğilimi artsa da gerçekler değişmiyor; dünya ısınıyor, biyolojik çeşitlilik kayboluyor, eşitsizlikler derinleşiyor. 1,5 derece hedefi için 2030 yarın demek ve bu tablo bize çok daha kararlı, çok daha cesur adımlar atmamız gerektiğini söylüyor. Türkiye’de İklim Kanunu’nun yürürlüğe girmesi, Emisyon Ticaret Sistemi ve Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması; sürdürülebilirliğin artık çevresel olduğu kadar rekabet ve ticaret başlığı haline geldiğini açıkça gösteriyor. Yeşil dönüşüm, raporlama, şeffaflık, yenilenebilir enerji ve tedarik zincirlerinin dönüşümü şirketlerimiz için kritik bir eşik. Aynı şekilde sosyal sürdürülebilirlikte, özellikle kadınların iş gücüne ve karar alma mekanizmalarına katılımında hâlâ aşmamız gereken ciddi eşikler var. ÇYS’den geri dönüş yok; tam tersine hesap verebilirlik, insan hakları, güçlü yönetişim ve çevresel sorumluluk temelinde daha bütüncül bir sürdürülebilirlik yaklaşımına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var" dedi. 3’üncü Sürdürülebilirlik Liderleri Ödülleri sahiplerini buldu Halkbank, Rams, Türk Telekom, Ziraat Bankası platin sponsorluğunda, Borsa İstanbul, Cengiz Holding, Türk Hava Yolları, Vakıf Leasing gold sponsorluğunda, Duja Hotels, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Getir destek sponsorluğunda düzenlenen ve yaka sponsoru Trendyol olan, zirve kapsamında ayrıca, sürdürülebilirlik alanında fark oluşturan kişi ve kurumlara 3’üncü Sürdürülebilirlik Liderleri Ödülleri verildi. "Sürdürülebilir Liderleri Ödülleri" kapsamında Gaziantep’i Türkiye’nin ’Yeşil Şehri’ haline getirme yolundaki kararlı adımları, yenilenebilir enerji yatırımları, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamındaki vizyoner projeleri, Gaziantep’in köklü kültürel mirasını dünya sahnesine taşıyarak şehri küresel bir cazibe merkezi haline getirmesi ve kentsel kalkınmayı doğa dostu politikalarla harmanlayarak yerel yönetimlerde çizdiği ilham verici liderlik profili vesilesiyle Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ödüle layık bulundu. Vakko’nun kumaş ağartma, boyama ve baskı gibi proseslerinde LCA yaklaşımını benimseyerek, ham madde temininden bertarafa kadar çevresel etkilerini izlemesi ve atık yönetimi uygulamaları vesilesiyle ödüle layık görüldü. Ödül, Vakko CEO’su Jaklin Güner’e takdim edildi. Atık kirliliğiyle mücadelede geliştirdiği yenilikçi iletişim stratejileri, toplumsal davranış değişikliği oluşturma konusundaki başarısı ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu "Temiz Şehirler" modelini destekleyen çalışmaları vesilesiyle ATMA Derneği ödüle layık görülürken, ödül dernek başkanı Pervin Ersoy’a takdim edildi. Zirvede ayrıca InBusiness Dergisi’nin 5’inci kuruluş yıldönümü de davetlilerin katılımıyla kutlandı. Zirvede yapılan değerlendirmelerde, sürdürülebilirliğin artık yalnızca çevresel bir başlık değil, ekonomik rekabet gücünü, yatırım kararlarını ve toplumsal dönüşümü doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma alanı olduğuna vurgu yapıldı. 3’üncü Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi’nde sürdürülebilirlik liderleri ödüllendirildi Zirve programı kapsamında sürdürülebilirlik alanında fark oluşturan kişi ve kurumlara 3’üncü Sürdürülebilirlik Liderleri Ödülleri verildi. Kültürel değerlere sahip çıkma, milli kültürü yaşatma ve gelecek nesillere aktarma konusunda yaptığı çalışmalara ve ortaya koyduğu somut projeler, Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışı için bestelenen Sinan Operası, Unesco Yunus Emre yılı çerçevesindeki çalışmalar ve Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası’nın kuruluşu gibi çalışmalarından dolayı ödüle Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Politikaları Kurulu Üyesi Fecir Alptekin ödüle layık görüldü. Ödül alan bir diğer isimse ATV ekranlarına yayınlanan "Müge Anlı ile Tatlı Sert" programının sunucusu ve gazetesi Müge Anlı oldu. Anlı, özellikle dezavantajlı kadınlar için bir "sivil denetim" ve "adalet arayışı" mekanizması kurup sosyal dokunun sürdürülebilirliğine verdiği büyük destek dolayısıyla ödüle layık görüldü. Ayrıca, karbon nötr kredi kartı Paraf Doğal kartıyla Halkbank, Global SAF Deklarasyonu katılımcılarından biri olması ve SAF’lı sefer sayısı artırılarak emisyon tasarruf oranın artırılması vesilesiyle THY, sürdürülebilir ürün satışlarının toplam içindeki payının yüzde 20’nin üzerine çıkması ve 2024’te geliştirilen yeni sürdürülebilir ürünler vesilesiyle Kimpur, "Yüksek Katkılı Düşük Emisyonlu Ürünler" portföyü ve şirketin çimento ürününün tonu başına emisyon azaltım konusundaki taahhütleri ve başarısı üzerine Oyak Çimento, tekstil endüstrisinde ’sıfır atık’ vizyonuyla hayata geçirdiği döngüsel ekonomi modeli, atıklardan yüksek performanslı yeni nesil pamuk ve polyester üretimiyle sağladığı katma değer ve operasyonel kapasitesini 200 kilotona çıkarma hedefiyle sergilediği ölçeklenebilir sürdürülebilirlik başarılarıyla Re&Up, Antalya Havalimanı’nda SAF yakıtını kullanmaya başlaması, gelecek sene SAF yakıt kullanımını en az 2 kat, beş yıl içinde ise 10 kat artırma hedefi ve IATA Fly Net Zero 2050’yi desteklemesi vesilesiyle Corendon Airlines, 2022-2024 yılları arasında kişi başı kimyasal tüketimini büyük oranda azaltması ve sürdürülebilir turizm ile yerel sürdürülebilir yerel kalkınmayı destekleyecek projelere imza atması vesilesiyle Duja Hotels ödüle layık görüldü. Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm Yol Haritası oturumu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar’ın katılımıyla gerçekleşti. Yeşil dönüşümün, Türkiye için çevresel bir zorunluluktan öte; küresel ticaret, yatırım ve teknoloji üretimi açısından stratejik bir rekabet alanı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Halil Hasar, "Yeşil dönüşüm artık yalnızca çevreye duyarlı olma meselesi değil; küresel ticaretin, finansmanın ve yatırım kararlarının merkezinde yer alan çok boyutlu bir dönüşüm süreci. Bugün dünyada yatırımlar, yeşil taksonomiye uyum, karbon ayak izi, kaynak verimliliği ve iklim riskleri üzerinden sorgulanıyor. Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedefi doğrultusunda yeşil dönüşümü yalnızca enerji dönüşümüyle sınırlamadan, sanayiden finansmana, kentleşmeden ulaştırmaya kadar tüm sektörleri kapsayan bütüncül bir kalkınma modeli olarak ele alması gerekiyor. Bu süreci teknoloji üreten, istihdam oluşturan ve küresel rekabet gücünü artıran bir fırsata dönüştürmek, önümüzdeki dönemin en kritik stratejik başlıklarından biri olacak" dedi. Sürdürülebilir finansın geleceği InBusiness Dergisi Kurucu Genel Yayın Yönetmeni ve Sabah Gazetesi Yazarı Hülya Güler’in moderatörlüğünde gerçekleşen "Yönetişim ve Finansal Sorumlulukta Etki Oluşturmak" oturumunda, Kalkınma Yatırım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Seçil Yıldız, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Türkiye Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin ve Boğaziçi Üniversitesi Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Avcı bir araya geldi. Oturumda, güçlü yönetişim anlayışı ve finansal sorumluluğun sürdürülebilir büyüme, yatırım kararları ve kurumsal güven oluşturmadaki belirleyici rolü çok boyutlu bir perspektifle ele alındı.
26 Aralık 2025 Cuma - 17:19
Kilis’te üreticilere hibe destekli tarım ve hayvancılık ekipmanları dağıtıldı
Tarım ve Orman Bakanlığı destekleriyle, Kilis Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinasyonunda hayvancılık ve bitkisel üretim yapan yetiştiricilere hibe desteği sağlandı. Proje kapsamında, il genelinde büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile Kırmızı Et Üreticileri Birliği üyesi 32 yetiştiriciye yüzde 50 hibeli yem kırma makinesi desteği verildi. Kilis Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği’ne üye 37 yetiştiriciye ise yüzde 70 hibeli küçükbaş kırkım makinesi dağıtıldı. Organik üzüm yetiştiriciliği yapan üreticilere yönelik destekler kapsamında da yüzde 85 hibeli 3 adet traktör askılı bacalı şaftlı dal kırma makinesi teslim edilirken, 300 organik üreticiye toplam 1.976 litre organik gübre desteği sağlandı. Programda konuşan Kilis Valisi Tahir Şahin, hayata geçirilen projelerle sağmal hayvanlarda süt veriminin ve besi hayvanlarında karkas randımanının artırılmasının, hayvanlara verilen yemden maksimum fayda sağlanmasının ve yetiştiricilerin iş yükünün azaltılmasının hedeflendiğini söyledi. Şahin, dal budama atıklarının komposta dönüştürülmesiyle hem atık sorununun önüne geçileceğini hem de toprağın zenginleştirilerek su tutma kapasitesinin artırılacağını belirterek, üreticilerin ekonomik olarak desteklenmeye devam edileceğini ifade etti. Programa Kilis Milletvekili Mustafa Demir ile Kilis İl Tarım ve Orman Müdürü Levent Küçük ve diğer protokol üyeleri katıldı
26 Aralık 2025 Cuma - 16:59
SPK’dan telefon dolandırıcılığına ilişkin duyuru
Sermaye Piyasası Kurulu, SPK yöneticilerinin ve personelinin adını kullanıp vatandaşlardan ve şirketlerden muhtelif taleplerle para isteyenlere itibar edilmemesi gerektiğine dair uyarıda bulundu. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), telefon dolandırıcılığına ilişkin duyuruda bulundu. Duyuruda şu ifadelere yer verildi: ’’Son günlerde kendisini Sermaye Piyasası Kurulu yöneticisi, çalışanlarının yakını olarak tanıtıp veya Kurul Başkanımızın, yöneticilerimizin, personelimizin adını kullanıp, vatandaşlardan ve şirketlerden muhtelif taleplerle para istenildiği yönünde bilgi edinilmiştir. Dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilebilecek nitelikteki bu tarz faaliyetlerde bulunanlara itibar edilmemesi gerekmektedir. Telefonla dolandırıcılık suçu dolayısıyla mağdur olmuş kişiler her zaman suç duyurusunda bulunabilirler ve zararlarının tazmini hususunda her türlü yasal haklarını kullanabilirler. ’’
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
25 Aralık 2025 Perşembe- 14:57
Pazar günleri market zincirlerinin kapalı olması masaya yatırıldı
2
17 Aralık 2025 Çarşamba- 21:58
Bakan Işıkhan: "Asgari ücret miktarının çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek şekilde belirlenmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz"
3
22 Aralık 2025 Pazartesi- 10:40
Cevizle yaşam şartları değişen köyde İstanbullular da bahçe kuruyor
4
24 Aralık 2025 Çarşamba- 10:59
10. Uluslararası Altın Kalite Ödülleri sahiplerini buldu
5
21 Aralık 2025 Pazar- 09:59
Kilogramı 25 liradan satılan defne yaprağı bir köyün geçim kaynağı oldu
14 Kasım 2025 Cuma - 11:39
Başkan Kıvanç: "Yatırımlarınızı yeni sistemin kriterleriyle yeniden değerlendirin"
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ile Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) iş birliğinde, Adana Sanayi Odası’nın (ADASO) ev sahipliğinde Yeni Yatırım Teşvik Sistemi Bilgilendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, 30 Mayıs 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren sistemin getirdiği fırsatlar ve stratejik değişiklikler Adanalı sanayicilere aktarıldı. ADASO’da yeni yatırım teşvik sistemi bilgilendirme toplantısı gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmasını yapan Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, yeni sistemi "ülkemiz açısından bir dönüm noktası" olarak nitelendirdi. Devlet desteklerinin artık daha stratejik, seçici ve hedef odaklı bir yapıya kavuştuğunu belirten Başkan Kıvanç, "Amaç; sadece daha fazla yatırım yapmak değil, nitelikli, katma değeri yüksek, teknoloji odaklı ve bölgesel dengeleri gözeten bir üretim modeline geçişi hızlandırmaktır" dedi. Yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve yüksek teknoloji yatırımlarına sağlanan ilave desteklerin sanayinin dönüşümüne ivme kazandıracağını belirten Başkan Kıvanç, "yerel kalkınma hamlesi" kapsamında Adana özelinde öncelikli destek kapsamına alınan bazı yatırım konularına da dikkat çekti. Başkan Kıvanç, "Teknolojik Tarım Makineleri Üretimi, turunç ve benzeri meyve atıklarından pektin veya meyve tozu gibi katma değerli gıda ürünleri üretimi, sentetik kâğıt üretimi ve tornalama için kesici uç üretimi gibi projeler öne çıkmaktadır. Mevcut veya planladığınız yatırımlarınızı yeni sistemin kriterleriyle yeniden değerlendirmenizi öneriyorum" dedi. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür Yardımcısı Sait Cordan ise konuşmasında, teşvik sistemindeki paradigma değişikliğinin altını çizdi. Önceki sistemlerin bölgesel dengesizlikleri gidermeye odaklandığını ve 6. bölgede (Şırnak, Batman, Van vb.) emek yoğun yatırımlarda başarılı sonuçlar alındığını belirtti. Cordan, yeni sistemin hedefini, "Şimdi ise bir adım öteye gittik. Dedik ki; yatırımımızın tipini değiştirmeye çalışalım. İşte yüksek teknoloji, orta yüksek teknoloji, buralara doğru gitmeye çalışalım. Yeni sistemde seçicilik öne çıkıyor. Türkiye’nin Yüzyılı ve bölgesel hedefli yatırımlar olmak üzere iki ana sacayağı var" diye konuştu. Artık tematik yatırımlar, tematik konular, konulara göre teşvik yatırımlarına yönelindiğini belirten Cordan, "Artık bölgesellikten ziyade bu tip konulara yönelmemizde fayda olacak. Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik yatırımları gibi tematik programlara özel önem veriyoruz. Bu alanlarda 50 milyon TL üzerindeki yatırımların doğrudan stratejik yatırım, altındakilerin ise öncelikli yatırım kabul ediliyor" dedi. Açılış konuşmalarının ardından T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Uzman Yardımcısı Mehmet Korkmaz ve Çukurova Kalkınma Ajansı Uzmanı Burak Can Gezer, yeni sistemin teknik detayları, başvuru süreçleri ve destek kalemleri hakkında katılımcılara kapsamlı sunumlar gerçekleştirdi.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:07
DenizBank ve ENBD, OYAK Grubu ile 400 milyon dolarlık krediye imza attı
DenizBank, hissedarı Emirates NBD (ENBD) liderliğinde OYAK Grubu ile 1 yılı ödemesiz, toplam 6 yıl vadeli 400 milyon dolar tutarında ortak kredi (club loan) anlaşması imzaladı. OYAK Grubu ilgili kaynağı, sürdürülebilir büyüme hedeflerine yönelik stratejik yatırımların finansmanında değerlendirecek. DenizBank ve ENBD, OYAK Grubu ile 400 milyon dolarlık krediye imza attı. DenizBank’ın koordinatörlüğünde yürütülen işlem, Körfez Bölgesinin en büyük bankalarından olan ENBD’nin Türkiye ekonomisine olan inancını güçlü şekilde gösterirken; Türkiye’nin önde gelen kurumsal gruplarından OYAK’ın uluslararası sermaye piyasalarındaki erişim gücünü de bir kez daha teyit etti. Sözleşmenin imza töreninde konuşan DenizBank Genel Müdürü Recep Baştuğ, "OYAK Grubu, güçlü finansal yapısı ve uzun vadeli büyüme vizyonu ile ülkemizin en köklü kuruluşları arasında yer alıyor. Banka olarak Grup’un faaliyetlerini yurt içinde ve dışında destekleyerek Türkiye’ye sağladığı katma değeri artırması hedefindeyiz. Hem hissedarımız ENBD’nin hem bizim Türkiye’nin potansiyeline olan inancı tam. Hissedarımızın Türkiye’ye katkılarını artırarak sürdürme konusundaki kararlı yaklaşımı da motivasyonumuzu artırıyor. Bu işlem, OYAK’a duyulan güvenin somut bir göstergesi olduğu gibi Bankamızın kurumsal finansman alanındaki lider konumunu ve uluslararası ağını ortaya koyması açısından da değerli. Ülkemize olan uzun vadeli taahhüdümüzü bu kredi plasmanı ile bir adım öteye taşıyor; OYAK’ın sürdürülebilir büyüme stratejisine katkı sağlamaktan memnuniyet duyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu. OYAK Genel Müdürü Murat Yalçıntaş ise yaptığı değerlendirmede, "DenizBank ile gerçekleştirdiğimiz bu anlaşma, OYAK’ın büyüme ve verimlilik odaklı yatırım stratejisinin önemli bir adımını oluşturuyor. Uzun yıllardır Türkiye’nin kalkınmasına katkı sunan sektörlerde faaliyet gösteriyoruz. Sağlanan bu kredi olanağıyla finansman yapımızı güçlendirirken, farklı sektörlerdeki faaliyetlerimizde verimliliği artıracak ve küresel rekabet gücümüzü pekiştirecek yatırımlara odaklanacağız. Bankanın ve hissedarı ENBD’nin ülkemize ve OYAK’a duyduğu güven, bizim de uzun vadeli hedeflerimize olan inancımızı güçlendiriyor. Türkiye ekonomisine değer katmaya, istihdamı ve üretimi artırmaya kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.
14 Kasım 2025 Cuma - 11:06
Yaykın Göleti 464 bin 909 metreküp su kapasitesiyle 700 dekar tarım arazisini suyla buluşturacak
Çanakkale’de tarımsal sulama için kullanılacak Yaykın Göletinin yapımı tamamlandı. Çanakkale’nin Çan ilçesinde tarımsal sulama için kullanılacak Çanakkale-Çan Yaykın Göleti tamamlandı. Tarımın desteklenmesi ve tarımsal sulama faaliyetleri amacıyla yapılan gölet 464 bin 909 su depolama kapasitesine sahip. Gölet bölgedeki 700 dekar tarım arazisine ilave sulama sahası kazandıracak. Çanakkale için müjdeli haberi veren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı sosyal medya hesabı üzerinde yaptığı paylaşımda, "464 bin 909 metreküp su depolama kapasitesiyle 700 dekar tarım arazisini suyla buluşturacak gölet, bölge üretimine can suyu olacak. DSİ’nin suya yön veren projelerinine her geçen gün bir yenisini ekliyoruz. Hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
14 Kasım 2025 Cuma - 10:48
Bakan Bayraktar: "Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefinde en önemli görev enerji uzmanlarına düşüyor"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, enerji sektöründe en önemli paydaşlardan birinin enerji uzmanları olduğunu belirterek, "‘Enerjide bağımsız bir Türkiye’ hedefiyle yürüdüğümüz yolda en önemli görev onlara düşüyor" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Enerji Uzmanları Derneği bünyesinde kurulmuş olan ve faaliyetlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) çatısı altında sürdüren düşünce, paylaşım ve gelişim platformu EPIX’in (Enerji, Paylaşım, İlham ve X) ‘Enerji, Vizyon ve Bir Portre’ temalı söyleşisinde enerji uzmanları ile bir araya geldi. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın da iştirak ettiği programa EPDK başta olmak üzere enerji sektöründe çalışan yaklaşık 700 genç enerji uzmanı katıldı. Bakan Bayraktar, 7 gün 24 saat Türkiye’deki 86 milyona kesintisiz elektrik ve doğal gaz götürebilmek, 32 milyon araca yakıt sağlamak için çalıştıklarını ifade etti. Türkiye’nin enerji faturasını düşürmesi, katma değerli ürün üretmesi ve karbon nötr bir ekonomi olması gerektiğine işaret eden Bayraktar, tüm politikaları bu hedeflere yönelik olarak geliştirdiklerini anlattı. "Yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimum düzeyde ekonomimize katmamız lazım" Enerjide bir ‘Türk yolu’ geliştirdiklerini ifade eden Bayraktar, "Bu modelin içerisinde yenilenebilir enerji var. Yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimum düzeyde ekonomimize katmamız lazım. Enerjisini verimli kullanan bir Türkiye var. Enerjimizi verimli kullanmamız lazım. Petrol ve doğal gazını arayan, bulan, üreten bir Türkiye var. Bunu hem Türkiye’de hem de yurt dışında yapan bir Türkiye var. Nükleeri mutlaka enerjiye katmış bir Türkiye olmamız gerekiyor. Madenlerini de katma değerli bir şekilde ekonomisine katan bir Türkiye var; vizyonumuz budur" açıklamasında bulundu. Bayraktar, Türkiye’nin dengeli, çok katmanlı ve çok boyutlu bir enerji politikası yürüttüğünü ifade etti. "Gabar’dan bugün 80 bin varil petrol üretilir hale geldik" Bakan Bayraktar, 2016’da bir strateji değişikliğine gittiklerini belirterek, bu strateji değişikliği ile Türkiye’nin denizlerde kendi gemileri ve kendi mühendisleriyle petrol ve doğal gaz aramaya başladığına, Gabar’da petrol keşfettiğine vurgu yaptı. Bayraktar, "Türkiye Petrolleri 2016’da günde 30-36 bin varil petrol üretirken, sadece Gabar’dan bugün 80 bin varil petrol üretilir hale geldik. Yani, 2,5 katına çıkardık" ifadelerini kullandı. "Gabar’ın üzerine çıkabilecek potansiyel" Kaya gazı ve kaya petrolüyle ilgili çalışmalar yürüttüklerini de aktaran Bakan Bayraktar, "Diyarbakır’da ve Trakya’da potansiyeline inandığımız, piyasada ‘kaya gazı, kaya petrolü’ diye bilinen ve Amerika’yı dünyanın bir numaralı petrol ve doğal gaz üreticisi yapan alanda şimdi yeni bir çalışmamız var. Onu hayata geçiriyoruz. Bu, yeni bir alan ve buradan çok ümitli olduğumuzu söyleyebilirim. Bu Gabar’ın da üzerine çıkabilecek potansiyele sahip bir alan" şeklinde konuştu. "Enerjide merkez ülke olmaya altyapımız müsait" Türkiye’nin enerjide merkez ülke olma hedefi bulunduğuna vurgu yapan Bayraktar, "Neden merkez ülke olmayalım; buna coğrafyamız, enerji altyapımız, hukuki altyapımız, regülasyon altyapımız, pazarımız müsait" açıklamasını yaptı. Gazı gaz ile rekabet ettirebilecek bir altyapıya sahip olduklarını ifade eden Bayraktar, "Zaten bu altyapı bizi otomatik olarak enerjide merkez ülke haline getiriyor. Bugüne kadar olduğu gibi transitin ötesinde güvenilir bir tedarikçi olma noktasında da adımlar atıyoruz. Bu altyapıya sahibiz, bu insan kaynağına sahibiz. Gelişmiş piyasamızla biz merkez ülke olmayı hedefliyoruz. Elektrikte aynı şeyi söyleyebilirim. Elektrikte de Türkiye, komşularıyla enterkoneksiyonu arttırmış, kendi üretim kapasitesi artmış bir ülke" değerlendirmesinde bulundu. "Enerjide bağımsız bir Türkiye hedefinde en önemli görev enerji uzmanlarına düşüyor" Enerji sektöründe en önemli paydaşlardan birinin enerji uzmanları olduğunu belirten Bayraktar, kouşmasında şu ifadelere yer verdi: "Çünkü işin hem strateji tarafında hem bunları hayata geçirme noktasında, işin tasarımından projelerin hayata geçmesine, onların denetimine birçok alanda çok önemli rolleri var. ‘Enerjide bağımsız bir Türkiye’ hedefiyle yürüdüğümüz yolda en önemli görev onlara düşüyor" dedi. Enerji uzmanlarının verileri görev ve dünyadaki gelişmelere göre politika önerisi getirecek kişiler olduğunu aktaran Bayraktar, "Onların büyük resmi görmeleri benim için en değerli kısımlardan bir tanesi. Dünyanın nereye gittiğini okumaları lazım. Bu kadar önemli yetkinliği olan bir ekiple bizim daha iyi işler çıkarmamız lazım, daha çok çalışmamız lazım" diye konuştu.
14 Kasım 2025 Cuma - 10:17
Hizmet üretim endeksi yıllık yüzde 3,1 arttı
Hizmet üretim endeksi 2025 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,1 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı Hizmet Üretim Endeksi verilerini açıkladı. Hizmet üretim endeksi 2025 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,1 arttı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri yüzde 1,8 azaldı, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 4,9 arttı, bilgi ve iletişim hizmetleri yüzde 17,1 arttı, gayrimenkul hizmetleri yüzde 6,2 arttı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler yüzde 1,5 arttı, idari ve destek hizmetleri ise yüzde 2,5 arttı. Hizmet üretim endeksi aylık yüzde 0,1 azaldı Hizmet üretim endeksi 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,1 azaldı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri yüzde 1,2 azaldı, konaklama ve yiyecek hizmetleri aynı kaldı, bilgi ve iletişim hizmetleri yüzde 6,3 arttı, gayrimenkul hizmetleri yüzde 2,2 azaldı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler yüzde 3,5 azaldı, idari ve destek hizmetleri ise yüzde 0,1 azaldı.
14 Kasım 2025 Cuma - 10:12
Ücretli çalışan sayısı yıllık yüzde 1,1 arttı
Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2025 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı Ücretli Çalışan İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2025 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,1 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 15 milyon 991 bin 589 kişi iken, 2025 yılı Eylül ayında 16 milyon 169 bin 476 kişi oldu. Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2025 Eylül ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 3,7 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 7,4 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 2,5 arttı. Ücretli çalışan sayısı aylık yüzde 0,2 arttı Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2025 Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 0,2 arttı. Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2025 Eylül ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,3 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 0,6 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,4 arttı.
14 Kasım 2025 Cuma - 10:07
İnşaat üretimi yıllık yüzde 29,9 arttı
Eylül ayında inşaat üretimi yıllık yüzde 29,9, aylık ise yüzde 4,3 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı İnşaat Üretim Endeksi verilerini paylaştı. Buna göre, inşaat üretimi yıllık yüzde 29,9 arttı. İnşaatın alt sektörleri incelendiğinde, 2025 yılı Eylül ayında bina inşaatı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,2 arttı, bina dışı yapıların inşaatı sektörü endeksi yüzde 23,3 arttı ve özel inşaat faaliyetleri sektörü endeksi yüzde 30,1 arttı. İnşaat üretimi aylık yüzde 4,3 arttı İnşaatın alt sektörleri incelendiğinde, 2025 yılı Eylül ayında bina inşaatı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 4,5 arttı, bina dışı yapıların inşaatı sektörü endeksi yüzde 3,2 arttı ve özel inşaat faaliyetleri sektörü endeksi yüzde 4,1 arttı.
14 Kasım 2025 Cuma - 10:05
Garanti BBVA’ya Sardis Ödülleri’nde 7 ödül
Garanti BBVA, finans ve teknoloji dünyasının en prestijli organizasyonlarından biri olan Sardis Ödülleri’nde bu yıl da önemli başarı elde etti. Banka; üreticilik, inovasyon, girişimcilik, teknoloji ve sosyal etki alanlarında toplam 7 ödül kazanarak müşteri odaklı yaklaşımı, yenilikçi ürünleri ve topluma değer katan projeleriyle öne çıktı. Garanti BBVA, bu yıl düzenlenen Sardis Ödülleri’nde üreticilikten inovasyona, sosyal sorumluluktan dijital dönüşüme kadar farklı kategorilerde 4 altın ve 3 gümüş ödülün kazananı oldu. Bankanın projeleri; müşterilere sunduğu yenilikçi çözümler, teknolojiyle şekillenen ürün ve hizmetleri ile toplumsal fayda oluşturma vizyonu doğrultusunda değerlendirildi. Üreticilik ve marka deneyimi alanında 3 ödül Banka, üreticilik kategorisinde; 19 Mayıs Gençlik ve Atatürk’ü Anma Bayramı kapsamında Atatürk’ün sevdiği şarkıları sevilen sanatçıların sesinden dinleyiciyle buluşturduğu "Şarkılarda Sen" filmi ile "En İyi Özel Gün Filmi" altın ödülünü kazandı. Aynı kategoride, "Garanti BBVA’lıyız, Birlikte Yaparız!" kampanyasıyla "En İyi Entegre Kampanya" dalında altın ödülün sahibi oldu. ‘Ada ile Dijital Günlük’ projesi ise ‘En İyi Dijital Fikirler’ dalında gümüş ödüle layık görüldü. İnovasyon ve sosyal etki alanında altın başarılar İnovasyon alanında ‘Bonus Platinum Dinamik’ projesi ‘Bankalar’ kategorisinde altın ödül, Pozitif Sosyal Etki alanında ise kurucusu ve daimi destekçisi olduğu ‘Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV)’ ile ‘Toplumsal Sosyal Sorumluluk’ kategorisinde altın ödül kazandı. Garanti BBVA Kripto’ya çifte ödül Garanti BBVA Kripto, Dijital (Kripto) Varlık Platformları başlığı altında değerlendirilen projeler arasında hem ‘Teknolojinin Yenilikçi Kullanımı’ hem de ‘Girişimcilik’ kategorilerinde gümüş ödül kazandı. Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ceren Acer Kezik, "Sardis Ödülleri’nde elde ettiğimiz bu başarı, bankamızın hem yenilikçi gücünün hem de müşteriye ve topluma değer katma kararlılığının güçlü bir yansıması. Garanti BBVA’da müşteri deneyimi, bankacılığın kalbinde yer alan bir değer. Bizim için bu sadece bir iş alanı değil, tüm stratejimizin, inovasyon kültürümüzün ve teknoloji yatırımlarımızın çıkış noktası. ‘Radikal Müşteri Perspektifi’ yaklaşımımızla tüm süreçlerimizi müşterinin gözünden yeniden tasarlıyor, her temas noktasında empati, güven ve kolaylık oluşturmaya odaklanıyoruz. Bu anlayışın en güçlü yansımalarından biri, dijital dönüşüm alanındaki kararlılığımız ve insan odaklı teknoloji vizyonumuz. Sardis Ödülleri’nde kazandığımız başarılar, yalnızca geçmişteki projelerimizin değil, geleceğe dönük vizyonumuzun da bir göstergesi. Özellikle iştiraklerimiz Garanti BBVA Kripto ve Garanti BBVA Ödeme Sistemleri A.Ş.’nin ödüllerle taçlandırılması, fintek alanındaki öncü rolümüzü bir kez daha ortaya koydu. Bu projeler, teknolojiyi insana dokunan bir değer haline getirme kararlılığımızın somut örnekleri. Pazarlama alanında ise uzun süredir insan hikâyeleriyle duygusal bağ kuran bir marka dili benimsiyoruz. "Şarkılarda Sen" ve "Garanti BBVA’lıyız, Birlikte Yaparız!" kampanyaları, bu anlayışın en güzel yansımaları. Her iki proje de markamızın üreticiliğini, duygusal zekâsını ve birlikte başarma kültürünü güçlü bir biçimde ifade ediyor. Diğer yandan kurucusu ve daimi destekçisi olduğumuz Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) ile kazandığımız ödül, toplumsal etkiyi sürdürülebilir kılma vizyonumuzun altını çiziyor. Eğitim, bizler için yalnızca destek verdiğimiz bir alan değil; toplumun geleceğini dönüştürmenin en anlamlı yolu. Banka olarak, teknolojiyle güçlenen, insana dokunan ve topluma değer katan bir bankacılığı geleceğe taşımaya kararlıyız. Bu yolculukta emeği, fikri ve tutkusu ile katkı sunan tüm ekip arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum" dedi.
14 Kasım 2025 Cuma - 09:53
İTO Başkanı Avdagiç’ten "kur geçişkenliği" açıklaması
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "TCMB yönetiminin ‘TL’deki değer kaybının, enflasyon üzerindeki etkisinin zayıfladığına’ yönelik tespitini önemli buluyoruz. Kur geçişkenliğinin azalması anlamına gelen bu gelişmenin, döviz kuru ile enflasyon arasında bozulan korelasyonun yeniden dengelenmesine yönelik bir sinyal olmasının beklentisi içindeyiz" ifadelerini kullandı. İTO’dan yapılan yazılı açıklamaya göre İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın Kasım ayı Meclis toplantısında iş dünyasının gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Avdagiç, konuşmasına Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen C130 tipi askeri kargo uçağında şehit olan 20 askerimize Allah’tan rahmet dileyerek başladı. Avdagiç, "Milletçe büyük bir acıya düçar olduk. Dost ve kardeş ülke Azerbaycan’daki görevinden dönen kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet ve kederli aileleri ile silah arkadaşlarına baş sağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Vatanımız payidar olsun" açıklamasını yaptı. Ekonomideki gelişmelere değinen İTO Başkanı Avdagiç, dünyada sağlık, ekonomi ve jeopolitik alanda tarihin nadiren gördüğü kadar çapta değişim sürecine girilirken bu süreçte küresel üretim, ticaret ve güç merkezlerinin yeniden konumlanmasının fırsatlar oluşturduğuna dikkat çekti. Avdagiç, Türkiye’nin yeniden çizilen ticaret rotaları ve tedarik zincirlerinde aktif rol almak ve küresel ticaret dengelerini son 25 yılda elde ettiği güçlü liderlikle kendi lehine değiştirmek için büyük çaba gösterdiğini kaydetti. Avdagiç, "Küresel değer zincirinde daha üst basamaklara çıkma kapasitemiz çok yüksek. 2026’ya hazırlanırken çok kutuplu ticaret düzeni Türkiye için lojistik, üretim ve enerji geçiş yollarında stratejik fırsatlar barındırıyor" değerlendirmesinde bulundu. "Hizmet enflasyonu yıllık bazda hâlâ yüksek seviyelerde" Dezenflasyon programına değinen Avdagiç, bu süreçte Eylül ve Ekim aylarında gözlenen yavaşlamanın TCMB ve ekonomi yönetiminin de işaret ettiği üzere önemli ölçüde kuraklık ve zirai don kaynaklı gıda arzındaki sıkıntı ve buna bağlı yükselen gıda fiyatlarından kaynaklandığını söyledi. Hizmet fiyatlarındaki artışın yavaşlamış olmasının da önemli bir gelişme olarak öne çıktığını belirten Şekib Avdagiç, "Ekim ayında hizmet fiyatlarındaki artış, mal fiyatlarındaki artışın altında kaldı. Ancak hizmet enflasyonunun yıllık bazda hâlâ yüksek seviyelerde olduğunu belirtmek gerekir" ifadelerini kullandı. Şüphesiz enflasyonun yüzde 75’lerden yüzde 30’lara indirilmesinin kolay başarılmadığına dikkat çeken Avdagiç, şöyle devam etti: "Önümüzde çok daha önemli bir süreç var. Bu da belli noktalara kadar sıkıştırılan katılığın tamamen kırılması süreci. Bize göre 2026’nın yüzde 16’lık enflasyon hedefinin yakalanması kuşkusuz TCMB’nin kararlı duruşu, maliye politikasının etkin desteği ve özel sektörün ‘olumlu’ fiyatlama davranışından oluşan üçlü sac ayağının başarısı ile olacaktır." Avdagiç, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, 2026 yılı için vergi ve harçlardaki güncellemenin, enflasyon hedeflerini dikkate alarak yeniden değerleme oranından daha makul oranda yapılması hususunun gündemde olduğunu açıklamasını önemli bir adım olarak değerlendirdiklerini kaydetti. Avdagiç, bu öneriyi İTO Meclisi kürsüsünden sıklıkla dile getirdiklerini vurgulayarak, "Talebimizin yankı bulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Hemen ifade etmeliyim, bir anlamda kamunun olumlu fiyatlama davranışı niteliğindeki bu adım, özel sektör için de örnek oluşturacaktır" dedi. Avdagiç, Türkiye ekonomisinin sıkı para politikası ve enflasyonla mücadele önlemleriyle ılımlı bir büyüme patikasında ilerlediğini, öncü göstergelerin yılın ilk yarısındaki güçlü performansın, üçüncü çeyrekte de sürdüğüne işaret ettiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, negatif etkiler olarak çıkan küresel yavaşlama, deprem harcamaları ve yüksek enflasyon baskılarına rağmen, yıllık büyümenin yüzde 3,1-3,5 arasında gerçekleşmesi beklendiğini belirtti. "İşletmelerimiz değişen pazar koşullarına adaptasyonda başarılı" Avdagiç, olumsuz dış talep koşullarına rağmen ihracat artışımızın sürdüğünü ve bunun üç önemli nedeni olduğunu söyleyerek, "Birincisi işletmelerimiz gerçekten dayanıklı bir yapıya sahip. İkincisi, değişen pazar koşullarına adaptasyonda başarılıyız. Üçüncüsü de özel sektörümüz hakikaten özverili şekilde gayret gösteriyor. Bunun sonucu da ihracatta artış. Hiç kuşkusuz hükümetin bu süreçte ihracata sağladığı desteklerin de önemli katkısı olduğunu da belirtelim. Bu arada cari açık son aylarda yukarı yönlü bir ivmeye işaret etse de GSYH’ya oranı itibariyle ödemeler dengesindeki kırılganlığın, önemli ölçüde risk alanı dışına çıktığını gösteriyor" açıklamasını yaptı. Merkez Bankası yönetiminin, "TL’deki değer kaybının, enflasyon üzerindeki etkisinin zayıfladığına" yönelik tespitini de önemli bulduklarını ifade eden Avdagiç, "Kur geçişkenliğinin azalması anlamına gelen bu gelişmenin, döviz kuru ile enflasyon arasında bozulan korelasyonun yeniden dengelenmesine yönelik bir sinyal olmasının beklentisi içindeyiz" yorumunu yaptı. Avdagiç, 2025’te artan jeopolitik gerilimler, enflasyon dalgalanmaları ve politika belirsizlikleriyle küresel ekonominin artık yeni bir döneme girdiğini ifade etti. Avdagiç, paradigmanın değiştiği bu dönemde şirketlerin proaktif stratejilere yönelmek zorunda olduklarını, riskleri minimize ederken, sürdürülebilirliğe odaklandıklarını kaydetti. Şirketlere 5 proaktif strateji önerisi Avdagiç, bu yeni paradigmanın yeni stratejileri konusunda öne çıkan 5 başlık bulunduğunu belirterek, bu 5 başlığı şöyle sıraladı: "Birincisi risk değerlendirme ve izleme. Ya da bir tür risk okur-yazarlığı. Şirketlerin politik ve jeopolitik alanlarda risk analizlerine dayalı erken uyarı sistemleri kurmaları, tedarik zincirlerini yeniden haritalayıp senaryo planlaması yapmaları gerekiyor. İkinci başlık çeşitlendirme ve yerelleştirme. Tek bir ülkeye veya tedarikçiye bağımlılığı azaltmak kritikleşti. Tedarik zincirlerini kısaltmak (nearshoring) ve tedariki güvenilir-müttefik (friendshoring) noktalara kaydırmak kaçınılmaz bir değişim süreci olarak şekilleniyor. Üçüncü strateji ise direnç ve koruma önlemleri. Veri, BT altyapısı ve operasyonları tek coğrafyada yoğunlaştırmak riske açık bir yapı oluşturacağından, bu yapıların sanal yedeklerinin oluşturulması riskleri azaltacaktır. Şirketlerin yönelmek zorunda oldukları bir diğer strateji de hızlı yanıt ve senaryo planlaması: En iyi, kötü ve olası senaryoların modellenmesi ve güncellenmesi, fırsatlara daha hızlı erişim ve büyüme sınırlamalarını aşmada önemli bir işlev görebilir. Ve elbette liderlik, yönetişim ve yatırım odaklı yaklaşım stratejisi önem taşıyor. Belirsizlikleri analiz etme, buna göre etkili, esnek ama tutarlı stratejiler oluşturma yetisi rekabette önemli avantaj unsuru oldu." "Bu süreçten yeni başarı hikayeleri çıkarabiliriz" Avdagiç, KOBİ’ler için bu sürecin aynı zamanda kurumsallaşma, verimlilik ve rekabet gücü artışı için bir fırsat penceresi olduğuna dikkat çekti. Dezenflasyon sürecinde KOBİ’lere önerilerde bulunan Avdagiç, şöyle devam etti: "İş dünyamızın nakit akışlarını etkin ve disiplinli biçimde yönetmeleri, finansal dayanıklılıklarını artıracak tedbirler almaları ve maliyet kontrolünü sistematik hale getirmeleri önem arz ediyor. Ayrıca iş dünyamızın bir koordinasyon içerisinde hareket etmesi de çok önemli. Bu süreçten yeni başarı hikayeleri çıkarabiliriz. Yeter ki çağın dili dijitalleşme ve verimlilik artışını destekleyen modellere yatırım yapılsın. Kur-enflasyon makası sebebiyle fiyatlarda rekabetçiliğimizin azalmasına karşı farklı rekabetçilik unsurlarını öne çıkartmaya gayret etmeliyiz."
14 Kasım 2025 Cuma - 09:37
Ticaret Bakanlığı yerli plakalı taşıtların gümrük işlemlerini hızlandırıyor
Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen dijital dönüşüm projesiyle, trafik sicil verilerinin anlık aktarımı ve yerli plakalı taşıtların gümrük geçiş işlemlerini daha hızlı tamamlanacak. Ticaret Bakanlığı, yerli plakalı taşıtların, gümrük kapılarında gerçekleştirilen giriş-çıkış işlemlerinin daha hızlı ve doğru şekilde tamamlanmasını sağlayacak önemli bir dijitalleşme adımını devreye aldı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada tescil edilen taşıtlara ilişkin bilgilerin, trafik sicil kayıtlarından anlık olarak Ticaret Bakanlığı sistemlerine aktarılmasına yönelik düzenleme, 18 Kasım 2025 itibarıyla tüm gümrük idarelerinde uygulanmaya başlanacak. Yerli plakalı taşıtların yurt dışına çıkış ve yurda giriş işlemlerinde, tescil aşamasında gerekli taşıt bilgilerinin, gümrük memurlarınca manuel olarak sisteme kaydedilmesi nedeniyle; özellikle turizm dönemlerinde bekleme sürelerinde artış yaşanabilmekteydi. Ticaret Bakanlığı’nın dijital dönüşüm projesi ile taşıtların geçiş işlemleri çok daha hızlı tamamlanacak Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen dijital dönüşüm çalışmaları neticesinde, söz konusu bilgiler artık trafik sicil kayıtlarından eşzamanlı olarak Ticaret Bakanlığı sistemlerine aktarılabilecek duruma getirildi. Bununla birlikte tescil işlemleri sırasında harcanan süre önemli ölçüde azaltılarak, gümrük kapılarında işlem akışı hızlanacak. Ticaret Bakanlığı’nın gümrüklerde yürüttüğü dijitalleşme çalışmaları sayesinde, yerli plakalı taşıtların tescil işlemleri artık daha hızlı biçimde gerçekleştirilerek; gümrük kapılarındaki bekleme süreleri daha da azaltılması hedeflendi.
14 Kasım 2025 Cuma - 09:34
Tamamlandığında Trabzon trafiği nefes alacak
Trabzon'da yapımı devam eden ve Türkiye'nin en maliyetli şehir içi yollarından biri olarak gösterilen toplam uzunluğu 28 km olan Kanuni Bulvarı'nın yaklaşık 23 kilometrelik kısmı tamamlandı.
14 Kasım 2025 Cuma - 09:30
"Yerel yönetimlerin beceriksizliği kentsel dönüşümü geciktiriyor"
Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de kentsel dönüşüm çalışmaları ağır ilerliyor. Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, "Prosedürler çok ve yerel belediyelerin yetkisinde olan konularda yerel belediyelerin beceriksizliğinden, bakanlığa ayak uyduramayıp profesyonelleşememesi nedeniyle kentsel dönüşüm yeterince hız alamıyor. Bu kısır döngüyü aşmanın yolu bakanlık yetkilileriyle belediyelerin koordinasyonlu bir şekilde çözüm önerisi bulması" dedi. Ülkemizde 6 Şubat depremlerinin ardından kentsel dönüşümün önemi bir kez daha gözler önüne serilirken İstanbul harici geri kalan neredeyse hiçbir ilde kentsel dönüşüm çalışmaları istenilen oranda artmadı. Uzmanlar, belediyelerin kentsel dönüşüm çalışmalarında yetersiz kaldığını analiz ederken birçok yapılan araştırmada ise kentsel dönüşüm ile derme çatma yapıların ortadan kalkmasının asayiş olaylarını da azalttığını belirlendi. "Anadolu bu konuda yavaş ilerliyor" Konuyla ilgili Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, açıklamalarda bulundu. Adana başta olmak üzere birçok ilde kentsel dönüşüme başlanılamadığını ve belediyelerin yetersiz kaldığını belirten Karslıoğlu, "Kentsel dönüşüm projelerine hükümetimiz büyük bir önem gösteriyor. Bu projelere önem gösteren belediyelerimiz de var ancak kentsel dönüşümde sadece İstanbul yok. Geriye 80 vilayetimizde kalıyor ve Anadolu maalesef bu konuda yavaş ilerliyor" ifadelerini kullandı. "Birçok ilde kentsel dönüşüm projeleri kördüğüm gibi bekliyor" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile belediyelerin koordineli çalışamadığına da atıfta bulunan Mustafa Karslıoğlu, "Prosedürler çok ve yerel belediyelerin yetkisinde olan konularda yerel belediyelerin beceriksizliğinden, bakanlığa ayak uyduramayıp, profesyonelleşememesi nedeniyle kentsel dönüşüm yeterince hız alamıyor. Kentsel dönüşüme gidecek alanda müteahhit para kazanmak, vatandaş ise metrekaresinin gitmemesini istiyor. Burada da belediyeler yoğunluk ile alakalı çalışmalı. Bunu yapamadıkları için birçok ilde kentsel dönüşüm projeleri kördüğüm gibi bekliyor. Bu kısır döngüyü aşmanın yolu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileriyle birlikte belediyelerin koordinasyonlu bir şekilde çözüm önerisi bulması" diye konuştu. Kentsel dönüşümün asayiş olaylarını azaltmak için önemli olduğunu belirten DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, daha sonra şunları söyledi: "Eğer bir öneri bulunmazsa kentsel dönüşüm böyle çok ağır gider. Her şeyi devletten beklememek gerek. Belediye başkanları kentsel dönüşümü masasında 1 numaralı gündem olarak bekletmeyip artık sahaya inmeliler. Kentsel dönüşüm en başta asayiş için önemli. Bugün itfaiyenin, emniyetin, ambulansın giremediği sokaklar var. Anadolu’daki birçok ilde sayısız çıkmaz sokak var. Buraları artık yaşanabilir hale getirmeliyiz. Düzgün mahallelerde yaşamak her insanımızın hakkı."
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder