GENEL - 21 Şubat 2018 Çarşamba 16:59

Elazığ’da bitkiler hakkında konferans verildi

A
A
A
Elazığ’da bitkiler hakkında konferans verildi

Elazığ’da “Bitkilerle Tedavide Doğrular ve Yanlışlar” konferansı verildi.

Elazığ’da “Bitkilerle Tedavide Doğrular ve Yanlışlar” konferansı verildi.


Elazığ Belediyesi’nin Fırat Üniversitesi ve Harput-Der ile organize ettiği “Bitkilerle Tedavide Doğrular ve Yanlışlar” adlı konferans Belediye Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlkay Erdoğan Orhan’ın sunumuyla gerçekleşen konferansta, doğal bitkiler ve tedavi yöntemleri anlatıldı.


Bitkilerin dünyanın varoluşundan beri çok değişik amaçlarla kullanıldığını belirten Harput-Der Başkanı Prof. Dr. Eyüp Bağcı, “Yanlış kullanımlar, farklı ve aşırı kullanımlar sonrasında meydana gelen hastalıklara dikkat çekmek amacıyla böyle bir program organize ettiklerini söyledi.


Şubat ayı kültürel etkinlikler dizisi kapsamında birçok programın düzenlendiğini ifade eden Elazığ Belediyesi Başkan Yardımcısı Abdulhakim Aydın, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz’ın 2018 yılını kültür ve sanat yılı ilan ettiğini, bu kapsamda konferanslar gerçekleştirdiklerini belirtti.


Bitkilerle tedavinin çok gündemde olduğunu ancak mucizeymiş ve her derde devaymış gibi lanse edildiğini vurgulayan Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlkay Erdoğan Orhan ise, “Biz bilimsel açıdan bunun doğru olduğunu maalesef söyleyemiyoruz. Bitkilerden her zaman mucizevi tedavi beklemek mümkün değil. Elbette ki tedavi edici etkileri var. Onun için de tıbbi bitkiler kullanılıyor. Bu konularda neleri doğru, neleri yanlış biliyoruz. Sosyal medya, yazılı ya da görsel medyaya baktığımızda bitkilerle ilgili herkes bir şeyler söylüyor. Bu bitki buna iyi geliyor, bu hastalığı tedavi ediyor gibi. Aslında çok yabancı olan ve bu konuyla ilgili hiçbir eğitimi olmayan insandan bu tavsiyelerin verildiğini görebiliyoruz. Ben bütün akademik kariyerimi bu konu üzerinde yaptım. Ancak bir bitki şuna iyi gelir, şu hastalığı tedavi eder gibi bir konuşma yapmak ya da bazı tavsiyeler vermekten çekiniyorum. Çünkü sonrasında hastalığın nereye gidebileceğinin de farkındayız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.