EKONOMİ - 12 Mart 2018 Pazartesi 10:43

Girişimcilerin fikirleri Elazığ İŞGEM’le hayata geçiyor

A
A
A
Girişimcilerin  fikirleri Elazığ İŞGEM’le hayata geçiyor

Girişimcinin sunduğu iş fikirlerinin ekonomik hayata döndürülmesi için uzman kadro ile çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Elazığ İş Geliştirme Merkezi (Elazığ İŞGEM) Genel Direktörü Ömer Naci Karataş, bu anlamda İŞGEM’lerin çok önemli olduğunu söyledi.

Girişimcinin sunduğu iş fikirlerinin ekonomik hayata döndürülmesi için uzman kadro ile çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Elazığ İş Geliştirme Merkezi (Elazığ İŞGEM) Genel Direktörü Ömer Naci Karataş, bu anlamda İŞGEM’lerin çok önemli olduğunu söyledi.


Elazığ İŞGEM, iki ayrı kampüste 76 bin metrekare açık ve 17 bin metrekare kapalı alan olmak üzere toplam 70 işlikle hizmet veriyor. Boş olan 25 işliğe alınan 90 başvuruyu incelemeye alan Elazığ İŞGEM, bölgeden veya Türkiye genelinden iş fikri olan tüm girişimcilere kapılarını açıyor. Revizyona uğramış yenilikçi ve uzman kadrosuyla Türkiye’nin önde gelen İŞGEM’ leri arasında bulunan Elazığ İŞGEM, aynı zamanda koçluk hizmeti vererek, girişimcilerin iş fikirlerini hayata geçirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.


İki ayrı kampüste hizmet verdiklerini belirten Elazığ İŞGEM Genel Direktörü Ömer Naci Karataş, “Toplamda 76 bin metrekare açık alan, 17 bin metrekare kapalı alanda 70 işlikle girişimcilerimizin problemlerini gidermeye çalışıyoruz. 70 işliğin şuanda 25 tanesi boş ve bugün itibariyle 90 müracaat arasından bu işliklere seçmeler yapıyoruz. Elazığ İŞGEM hem yerleşkeleri hem metrekaresi hem de işlik sayısı olarak Türkiye’nin en büyüğü olarak tahmin ediyorum. Revizyona uğramış en yenilikçi kadrosuyla da Türkiye’nin önde gelen İŞGEM’lerinden bir tanesidir. Özellikle bölgeye ve genelde Türkiye ekonomisine destek amaçlı çalışıyoruz. Uzman bir kadromuz var” dedi.



"İŞGEM’lerin önemi ortaya çıkıyor"


Bölgeden veya Türkiye genelinde herhangi bir iş fikri olan tüm girişimcileri beklediklerini vurgulayan Karataş, “Bize gelmeleri için bir iş fikirlerinin olması yeterli. Ciddi bir uzman kadromuzla biz o iş fikirlerini hayata geçirmek için gayret ediyoruz. Özellikle işletmelere, yeni girişimcilere, işletme koçluğu altında destek vermeye çalışıyoruz. Ana hatları itibariyle finansal, pazarlama, üretim, bilgi işlem gibi destekler veriyoruz. Kuruluş aşamasında karşısına çıkan zorlukları aşamasında gerekli bilgi, donanım ve beceri konularında da destek vermeye çalışıyoruz. Bu zorlukları aşmasını sağlıyoruz. İşletmelerin özellikle ciddi analizler yapılmadan girişilen sektörlerde Türkiye’de ciddi bir başarısızlık oranı var. İŞGEM’lerin bu anlamda önemi ortaya çıkıyor. Bir iş fikrinin ekonomik hayata döndürülmesi için bir zemin oluşturuyoruz. Bu anlamda İŞGEM’ler çok önemlidir. İş fikrini ekonomik bir değer haline getirilmesi anlamında uzman kadro ile destek veriyoruz” diye konuştu.



"Bütün detaylar çalışılıyor"


İŞGEM’lerin birer işletme fidanlığı ve kuluçka merkezleri olduklarını aktaran Merkezin Teknik Destek Kilit Uzmanı Barbaros Tunç, “Bu yapılar içerisinde önemli olan, girişimcilerin başlangıç dönemlerinde desteklenmesidir. Biz bunu bir adım öteye götürmek ve işin kurulmadan önce destekleyecek bir mekanizma kurmak istedik. Buna da ön kuluçka, koçluk ve danışmanlık adını verdik. Dolayısıyla bir işletme kurulmadan önce Elazığ İŞGEM’e müracaat edecek. İşin ve iş fikrinin olup olmayacağını, ne gibi riskler taşıdığını, bu risklerle nasıl mücadele edeceğini, hangi kaynaklara ihtiyaç duyduğunu, bu kaynakları nereden bulabileceğini, ulusal ve uluslararası uzmanlar eşliğinde uzun bir inceleme sürecinden geçirerek doğru bir karar veriyoruz. Türkiye’de bu uygulamayı yapan ilk İŞGEM’iz. Bununla da model olmak isteyen İŞGEM’iz. Bu güne kadar yüze yakın müracaat aldık. Her bir müracaat büyük, küçük fark etmeden uzmanlarımız tarafından incelenmektedir. Girişimciyle kol kola girilerek işin yapılmasıyla ilgili bütün detaylar çalışılmaktadır. Bunun sonucunda da girişimci, en doğru kararı vermektedir” diye konuştu.


Elazığ’da devletin ve Avrupa Birliği Komisyonunun verdiği destekle birlikte güzel tesis kurulması için çalıştıklarını dile getiren Teknik Destek Ekip Lideri Bill McKonkey ise amaçlarının İŞGEM’in teknik işlerini halledebilmek ve aynı zamanda hizmet verilecek olan fiziksel alanın oluşabilmesini sağlama olduğunu ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.