KÜLTÜR SANAT - 16 Mart 2018 Cuma 15:28

Kovancılar’da ‘İstiklali Yazarken’ tiyatrosu

A
A
A
Kovancılar’da ‘İstiklali Yazarken’ tiyatrosu

Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde ‘İstiklali Yazarken’ tiyatrosu tüm okullarda sahnelendi.

Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde ‘İstiklali Yazarken’ tiyatrosu tüm okullarda sahnelendi.


İstiklal Marşı’nın kabulünün 97. yıl dönümü nedeniyle Kovancılar Çok Programlı Anadolu Lisesi tarafından ‘İstiklali Yazarken’ adlı tiyatro oyunu hazırlandı. Okul öğretmenleri tarafından hazırlanan ve öğrenciler tarafından oynanan oyun, Kaymakam Hasan Gündoğdu’nun talimatı ile 4 gün boyunca tüm okullarda gösterildi.


Mehmet Akif Ersoy gibi insanların kolay yetişmediğini belirten Kaymakam Hasan Gündoğdu, “Geleceğimiz olan gençlerin, istiklal marşına sahip çıkacaklarına inanıyorum. Geleceğimizin gençleri olan öğrencilerimize milli duyguları vermemiz lazım” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Hayvan koruma dernekleri: "Vali Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu" Kocaeli’de Valiliğin sokak hayvanlarıyla ilgili alınacak tedbirlere ilişkin yaptığı açıklamaya gösterilen tepkilerin ardından açıklama yapan hayvan koruma dernekleri, Vali Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturulduğunu belirtti. Kocaeli Valiliği, vatandaşların şikayetleri üzerine sokak hayvanlarıyla ilgili alınacak tedbirlere ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği kapsamında belediyelerin görev ve sorumlulukları hatırlatılırken vatandaşlar insan sağlığını tehdit eden hayvanların itlaf edilmesiyle ilgili maddeye tepki gösterdi. Olayların büyümesi üzerine hayvanları koruma dernekleri Kocaeli Valiliği ile görüşerek basın açıklaması yaptı. "Vali Seddar Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu" Kocaeli Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Selma Pilatin Pek, "Valimiz Ali Aday’la görüşme yaptık. Valimiz yeni bir komisyon oluşturduklarını söyledi. Bu komisyonda artık belediyeleri, bakımevlerini DKMP’ler, emniyet müdürlüğü, tarım il müdürlüğü, çevre ve şehircilik müdürlüğü, il sağlık müdürlüğü olarak denetimlerine başlayacak. Vali Seddar Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu. Biz Kocaeli Dernekleri olarak Kocaeli mükemmel demiyoruz. Ama Kocaeli’mizde de biz böyle sorunları istemiyoruz” diye konuştu. "Her ilçe belediyesi bakımevi yapmak zorunda" Valiliğin yaptığı açıklamayla tamamen yasa metninin paylaşılmasıyla ilgili olduğunu belirten KOHAYDER Başkanı Semra Çelikkaya, "Valilik, ’Belediyelere işinizi yapın’ demiş. Kanuna göre nüfusu 100 binin üzerinde olan her ilçe belediyesi bakımevi yapmak zorunda. Belediye bütçesini de yüzde 5’ini bakım evi yapıp hayvanların kısırlaştırılması için harcamak zorunda. 5199 Sayılı Kanunun yönetmeliği de yasada var olan bir şey. Peki Kocaeli’de bütün belediyeler bunu yapmış durumda mı? Hayır. Ülkemizde bin 395 belediyenin sadece bin 112’si kısırlaştırma yapmış. Sonra diyoruz ki ’Niye sokaklarda hayvanlar var?’ Çünkü kısırlaştırmıyorsunuz. Avrupa sokaklarında, ’Hayvanları yok’ deniliyor. Avrupa yüzyıllar önce kısırlaştırma işine başlamış. Avrupa itlaf da ediyor ama kısırlaştırma işlemine de yüzyıllar önce başlamışlar. Bizim belediyelerimiz maalesef bu işi ciddiye almadı, yapmak istemedi. Valimizin açıklaması da tamamen bununla ilgilidir" şeklinde konuştu. "Kocaeli’de hayvanların uyutulmasına ilişkin uygulama duymadım" Açıklamada yasa maddesi dışında bir şeyin olmadığını belirten Çelikkaya, "Yasada itlaf var mı diye soracak olursanız Türk Medeni Kanun’un birinci maddesidir. Yasalar kanunlar konuluş sebebiyle birlikte özü ve sözü birlikte yorumlanır. Hayvanları koruma yasasının böyle bir itlafa izin vermesi söz konusu değildir, bu özüyle beraber yorumlanır. Oradaki maddede hayvanın iyileşme şansı yok ve acı içindeyse hayvanı uyutuyorlar. Bunları veteriner hekimlerde yapıyor. Bu madde yanlış anlaşılmalar sebep olabiliyor. Diğer illere bilemem ama hayvanların uyutulmasına ilişkin Kocaeli’de böyle bir uygulama duymadım" ifadelerini kullandı.
İstanbul Cem Garipoğlu’nun otopsi görüntüleri ortaya çıktı Münevver Karabulut’u canice katleden ve cezaevindeyken intihar eden Cem Garipoğlu’nun otopsi görüntüleri ortaya çıktı. Otopsi görüntülerine ilişkin hazırlanan rapora karşı dilekçe sunan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, fethi kabir taleplerinin olduğunu belirtti. Münevver Karabulut’u 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle ve hunharca öldüren Cem Garipoğlu, 2014 yılında Silivri’de kaldığı koğuşta intihar etmişti. Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etmiş ancak bu talep Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedilmişti. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan Cem Garipoğlu’nun otopsi sırasında yapılan işlemlerine ait fotoğraflar ve video kayıtlarının hazırlanıp gönderilmesi istenerek dosyaya bilirkişi atanmıştı. Tamamlanan bilirkişi raporunun içerisinde Cem Garipoğlu’nun otopsi görüntüleri de yer aldı. Öte yandan mağdur Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir tarafından bilirkişi raporuna karşı bir dilekçe sunuldu. Dilekçede, Münevver Karabulut’un Cem Garipoğlu tarafından 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle ve hunharca katledildiği ve olayın kamuoyu gündemine oturduğu belirtildi. Cem Garipoğlu‘nun hakkında hükmedilen cezanın infazı sırasında intihar ettiğinin açıklanması üzerine toplumun büyük bir kesiminde Garipoğlu‘nun intihar etmeyip cezaevinden firar ettiğine dair kanaat oluştuğu da dilekçede aktarıldı. Bunun üzerine 17 Ağustos 2023 tarihinde başsavcılığa başvurarak fethi kabir yapılması talep edildiği dilekçede belirtildi. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçenin devamında, "Başsavcılığınız tarafından ise İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına müzekkere yazılarak 12 Kasım 2014 tarihli otopsi işlemine ilişkin fotoğraf ve video kayıtları celp edilmiş akabinde dosya bilirkişiye gönderilmiştir. Daha sonra bilirkişi tarafından kendisine teslim edilen materyaller içinde bulunan görseller rapor haline getirilmiştir” denildi. Dilekçede, daha önce Münevver Karabulut cinayeti hakkında tahkikat yürütülürken maktulün iç çamaşırı ile otopsi ve ilk inceleme yapıldığı, otopsi incelemesinin ilk aşamada hiçbir tıp eğitimi almamış olan bir teknisyen tarafından gerçekleştirildiği ve aynı eldivenle 11 otopsi işlemi yapıldığı açıklandı. Otopsi yapan teknisyenin eldiveninden maktulün iç çamaşırına aynı anda otopsi yapılan bir başka cesede ait sperm bulaştığı da dilekçede belirtildi. Cinayet mahallinde bulunan 700 bin dolar tutarındaki paranın kolluk tarafından tutanağa kaydedilmediği ve kaybedildiği de açıklanan dilekçede, “Kameraların kırık olmamasına rağmen ‘kırıktır’ şeklinde tutanak tutulması, faili yakalamaya giden kolluk görevlilerinin cinayet zanlısının kaçmasına imkan tanır türde yol vermesi, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle cinayete iştirakten yargılanan Garipoğlu ailesi fertlerinin hiçbir delil olmaksızın tahliyesine karar verilmesi ve haklarında yurtdışına çıkmamak şeklinde adli kontrol tedbirinin dahi uygulanmaması, bu gerekçelerle tarafımızca reddi hakim yoluna gidilmesi, reddi hakim taleplerimiz hakkında karar verilmeden kovuşturma yürüten ağır ceza mahkemesi başkanının re’sen dosyadan el çekmesi ve bir başka yargılamada Garipoğlu ailesi için beraat kararı vermiş bir hakim olduğunun ortaya çıkması gibi skandalların yaşanması, Garipoğlu ailesinin tesadüf denemeyecek zamanlarda manidar paylaşımlar yapması hasebiyle müvekkilde hasıl olan şüphenin giderilmesi söz konusu olamamıştır” ifadeleri kullanıldı. Dilekçede bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini belirten mağdur avukatı Epözdemir, fethi kabir işlemi yapılmasını ve sonuca göre ilgililer hakkında iddianame düzenlenerek dava açılmasını talep etti.