SPOR - 15 Ağustos 2018 Çarşamba 11:43

Orhan Kaynak: “Çok zor bir maç olacak, taraftar desteğine ihtiyaç var”

A
A
A
Orhan Kaynak: “Çok zor bir maç olacak, taraftar desteğine ihtiyaç var”

Spor Toto 1.

Spor Toto 1. Lig’in ikinci haftasında sahasında Boluspor ile karşılaşacak olan Elazığspor’da Teknik Direktör Orhan Kaynak, Boluspor’un 3 senedir şampiyonluğa oynayan düzgün kurulmuş bir takım olduğunu, bu yüzden de çok zor bir maça çıkacaklarını ve son ana kadar taraftar desteğine ihtiyaçları olduğunu söyledi.


Elazığspor, Spor Toto 1. Lig’in ikinci haftasında evinde oynayacağı Boluspor maçı hazırlıklarını sürdürüyor. Bordo-beyazlı ekipte zorlu maç öncesi Ömer Yıldız’ın sakatlığı devam ediyor. Antrenmanda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Elazığspor Teknik Direktörü Orhan Kaynak, taraftar desteğinin kendileri için önemli olduğuna dikkat çekti.



"Maça iyi hazırlanıyoruz"


Adanaspor maçını zor bir havada oynadıklarını söyleyen Elazığspor Teknik Direktörü Orhan Kaynak, “3 puanla dönebilirdik. Son dakikada Ahmet Aras’ın net pozisyonu vardı. Maçta çok gelgit vardı hem oyun, hem pozisyon olarak. İstediğimiz oyunu sahaya yansıttık. Elimizde mevcut kadroda hazır olmayan oyuncular var. Kalecimiz Ahmet’in parmağında ödem var. Tatos’un biraz ağrıları var. İnşallah 11 kişi çıkarmaya çalışacağız. Boluspor 3 senedir şampiyonluğa oynayan, düzgün kurulmuş bir takım. İki, üç transfer yapıp kadrosunu büyük ölçüde koruyan bir takım. O yüzden çok zor bir maç. Taraftarımızın desteğine ihtiyacımız var. İnşallah son ana kadar bizi destekleyeceklerdir. Oyuncularımızla gayet iyi hazırlanıyoruz, başka sıkıntımız yok” dedi.



“Her iki tarafı da kovalıyoruz”


Transfer tahtasını açmak için yönetim kurulunun çalışmalarını devam ettirdiğini dile getiren Kaynak, “Tabii sonuç almak önemli. Transfer tahtası açılmayacak gibi, eski oyuncularla görüşüyoruz. Açılacak gibi yeni transferlerle uğraşıyoruz. Her iki tarafı da kovalıyoruz. Önemli olan Elazığspor’un önünün açılması. Önceki yıllarda yapılan destekleri bu yıl da bekliyoruz açıkçası. Transfer tahtası açılmayacaksa önümüze bakmamız lazım. İnşallah belirsizlik en kısa zamanda çözülür” ifadelerini kullandı.



“Daha planlı gitmeye çalışıyoruz”


Son olarak transfer çalışmaları hakkında bilgiler veren Kaynak, “Bir çok isim geliyor gündeme ama gerçek olan anlaşılan oyuncular. Görüştüğümüz oyuncular var ama açıkçası ya belirsizlikten dolayı gelmek istemiyor yada fiyatlarından dolayı biz vazgeçiyoruz. Ekonomik bütçemiz çok iyi değil, ona göre hareket ediyoruz. Daha planlı gitmeye çalışıyoruz. Sağlam adımlarla gidebilirsek bu bizim için başarı olacak” şeklinde konuştu.


Elazığspor takım kaptanı Mehmet Yiğit ve genç oyuncu Eren Çinkılınç da Boluspor mücadelesin hakkında konuştu.


Adanaspor maçında oynadıkları oyunun takıma olumlu yansıdığını ifade eden Kaptan Mehmet Yiğit, “Önümüzde bir Boluspor maçı var. Ligin iyi takımlarından birisi. Bizim transfer yasağımız devam ediyor ama eldeki oyuncularla elimizden geleni yapacağız. Taraftarları yanımızda görmek istiyoruz. Lig zor geçecek bizim açımızdan. Güzel işler yapacağımızı düşünüyorum. Taraftarı da yanımızda görmek istiyoruz. İyi bir maç izlettireceğiz inşallah. Biz elimizden geleni yapacağız, sonrasını Allah’a bırakacağız” açıklamasında bulundu.


Elazığspor formasının kolay olmadığını vurgulayan tecrübeli kaptan, “Genç oyuncularımız çalışıyor, elinden geleni yapıyor. Yeter mi, bana göre yetmez. Çünkü bu şehirde beklentiler yüksek onlardan. Biz onlara, onlar da bize yardımcı olacaklar ve hep birlikte kazanacağız. İyi çocuklar zaten aslan gibi de çalışıyorlar. Önümüzdeki maçlarda da şans bulacaklardır. İyi oynadıkları sürece Elazığspor onlardan faydalanacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.


Takımın gelecek vaat eden futbolcularından Eren Çinkılınç ise, “Adanaspor karşısında elimizden geleni yapmaya çalıştık. Allah’a şükür 1 puan aldık. 3 puana da yakındık. İnşallah Boluspor maçında 3 puanı alacağız. İnşallah biz de oynaya oynaya tecrübeleneceğiz. Elazığ çocuğu olarak büyük bir fırsat bizim için. İnşallah kendimizi gösterebiliriz. Elazığspor için her zaman, her şeyi vermeye hazırız. Bolu maçında da taraftarlarımıza güveniyoruz, inşallah gelecekler. Elazığspor inşallah en güzel yerlerde olacak” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.