GENEL - 20 Kasım 2019 Çarşamba 12:47

Türkiye 190 ülkeden 5 milyon insana ev sahipliği yapıyor

A
A
A
Türkiye 190 ülkeden 5 milyon insana ev sahipliği yapıyor

190 farklı milletten yaklaşık 5 milyon insana ev sahipliği yaptıklarını belirten Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Daire Başkanı Dr.

190 farklı milletten yaklaşık 5 milyon insana ev sahipliği yaptıklarını belirten Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Daire Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu, "Uyum sabır isteyen bir yolculuk. Uyum konusunda izlemiş olduğumuz strateji sabır ve akıl. 3 milyon 600 bin Suriyeli misafirimizle Suriye’de tansiyonun düştüğü ve güvenliğin düzeldiği zamana kadar birlikte yaşayacağız" dedi.


Elazığ’da, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) işbirliğiyle ‘Sosyal Uyum Çalıştayı’ düzenlendi. Bir otelde düzenlenen programa, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’n bağlı çok sayıda personel katıldı. Katılımcılara yönelik, “Yabancıların Sosyal Uyumları ve Doğru Bilinen Yanlışlar, Yabancıların Uyum Güçlükleri, Nedenleri ve Saha Gözlemleri ve Yabancıların Hakları, Yükümlülükleri ve Sosyal Uyumları” konularında sunumlar yapıldı.


Ülke olarak 190 farklı milletten yaklaşık 5 milyon insana ev sahipliği yaptıklarını belirten Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Daire Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu, “Coğrafi konumumuz gereği Asya, Afrika ve Avrupa arasında köprü vazifesini gören ana yurdumuz gönüllü olarak icra edilen göç hareketlerin yanı sıra savaş ve zulüm gibi inanı dram kaynaklı bir çok zorunlu göç vakasına da şahitlik etmiştir. Bu göç neticesinde Suriye’deki yaşamış olduğumuz dram hepimizin malumudur. İç savaştan kaynaklı ülkemize geçici koruma altında olarak tanımlıyoruz. Uyum noktasında yaptığımız çalışmalarda hem toplumumuzu hem de Suriyelileri bilgilendirmek istiyoruz. Çünkü uyum sabır isteyen bir yolculuk. Uyum konusunda izlemiş olduğumuz strateji sabır ve akıl. 3 milyon 600 bin Suriyeli misafirimizle Suriye’de tansiyonun düştüğü ve güvenliğin düzeldiği zamana kadar birlikte yaşayacağız. Birlikte yaşam kültüründe de toplumumuzun kendine göre örf ve adetleri var. Bunları Suriyeli kardeşlerimizin bilmesini ve topluma adapte olmasını istiyoruz. Yaşadığımız alanda bazı olumsuzluklar oluyor ve bunlar da bizi üzüyor etkiliyor. Bunların önüne geçmek istiyoruz. Buradaki insanlar savaş bittiğinde kendi topraklarına bizim kültürümüzü, adetlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi, vermiş olduğumuz değerlerimizi götürecek ve bizim gönüllü elçilerimiz olacaktır. Uyumu toplumun her kesimine anlatmayı, bir yol haritası çıkarmayı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.


Elazığ’da yaklaşık 17 bin göçmenin olduğunu ve sosyal uyum konularında hep birlikte ele ele vererek çözeceklerini dile getiren Vali Vekili Erkan Kaçmaz, “Ülkemiz jeopolitik konumu ve tarihi mirasından dolayı ülkemize ziyadesiyle komşu ülkelerimiz yaşadığı sıkıntılar Suriye başta olmak üzere yoğun bir göç durumu ile karşı karşıyaydık. 190’a varan ülkeden 5 milyona yakın sayıdan bahsediyoruz. Şunu da unutmamak lazım, bu kadar yoğun ve düzensiz bir göçün olduğu noktada mutlaka ufak da olsa sıkıntıların olmaması mümkün değildir. Yaşanan sıkıntıları genellemeden ve onu bertaraf edecek şekilde bakarak, çözüm üreterek her beraber olmak zorundayız. Çünkü gelen mülteciler, göçmenler yaşadıkları yerlerde çaresiz kaldıkları ve bir ümit ışığı gördükleri için evlerini, yurtlarını ve düzenlerini bırakıp revan oluyorlar. O yüzden bizler de 17 bini aşkın göçmen bulunduran bir il olarak bu çalıştayla birlikte inşallah işin özündeki uyumu, birlikte yaşamayı, sosyal hayatta bir arada olmanın gerekliliğini yerine getirerek hep birlikte olacağız” şeklinde konuştu.


Çalıştaya, Vali Vekili Erkan Kaçmaz, Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı göç uzmanları, İl Milli Eğitim Müdür Vekili Zeki Ulufer, İl Müftüsü Yusuf Sarıkaya, İl Göç İdaresi Müdürü İrfan Yavuz ile çok sayıda Diyanet ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı personel katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Ünverdi, Nisan ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, yılın ilk 4 ayında Gaziantep’ten geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,9 oranında artışla 3 milyar 238 milyon 454 bin dolarlık ihracat yapıldığını söyledi. Zorluklarının aşılmasında üretim ve ihracatın ülke ekonomisinin anahtarı olduğunu kaydeden Ünverdi, “Bu sürecin baş aktörleri olan sanayicilere, ihracatçılara ve çalışanlarımıza çabalarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan ihracat rakamlarını değerlendiren Adnan Ünverdi, Ramazan Bayramı tatilinde geçen yıla göre iş günü kaybının fazla olması nedeniyle Gaziantep’in nisan ayı ihracatında yüzde 7,1 oranında düşüş görüldüğünü ve 714 milyon 251 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini belirtti. Ünverdi, Gaziantep’in aylık ve dönem ihracatında 6’ncı sırada yer aldığını ifade etti. Sanayicilerin yaşadığı sorunlara da değinen Ünverdi, kredi maliyetleri sebebiyle nakit akışında sorun yaşandığını ve özellikle öz sermayesi düşük olan firmaların çok zorlandığının altını çizdi. Kapasite kullanım oranlarındaki düşüşe vurgu yapan Ünverdi, iplik ve tekstil sektöründe iç piyasaya çalışan firmaların kapasite kullanımlarında yarı yarıya varan düşüşler yaşandığını söyledi. İhracat yapan firmalarda ise kapasite kullanım oranlarının yüzde 70’ler seviyesinde olduğunu, tam kapasiteyle çalışan gıda sektöründe de kısmi düşüşlerin olduğunu belirtti. Schengen vizesi almakta yaşanan güçlüklerin artarak devam ettiğini dile getiren Ünverdi, tır şoförlerinin Schengen vizesi alamamalarının ise nakliye sektörünün yavaşlamasına, bunun da ihracatçı firmaların ürün teslimatlarında aksamalara neden olduğu değerlendirmesinde bulunarak, süregelen sorunun çözüme kavuşturulması gerektiğini kaydetti. Ünverdi, ekonomi yönetimi tarafından yürütülen programın sonuçlarının alınmasıyla birlikte piyasada bir rahatlama olmasını beklediklerini ifade ederek, “Hepimizin yaşadığı zorluklar var. Bu zorlukları da daha fazla üretim ve daha fazla ihracat ile aşacağız” dedi. Gaziantep sanayisinin üretim ve ihracatta uluslararası standartlara adaptasyonu ile sürdürülebilirliğini sağlamak hedefiyle çalıştıklarını dile getiren Adnan Ünverdi, işletmelerin bu doğrultuda karbon ayak izi ölçümü ve uluslararası standartlara hazırlanmasında GSO Mesleki Eğitim Merkezi ile iş birliği yapan firma sayısının her geçen gün arttığını belirtti. “Sanayimizin geleceği açısından kritik bir geçiş eşiğinde olduğumuzun farkında olarak firmalarımızı yeşil üretime hazırlıyoruz” diyen Ünverdi, “2026 yılında uygulanmaya başlayacak olan sınırda karbon vergisinden firmaların etkilenmemeleri için yeşil üretim konusunda ülkemize örnek olacak çalışmalar yürütüyoruz. Mesleki Eğitim Merkezimizde 55 firmamızın karbon ayak izi hesaplarını yaptık ve yeşil yol haritalarını hazırladık. Merkezimiz yeşil dönüşüm çözüm ortağı olarak seçildi ve buradan hizmet alan firmalara 190 bin liraya kadar yeşil dönüşüm desteği veriliyor. Bütün firmalarımızı yeşil dönüşümlerini gerçekleştirmeleri için GSOMEM’e bekliyoruz. Gaziantep sanayisi ve ihracat hacmi ile bu konuda hızlı hareket etmek ve hazır olmak zorundadır. Gaziantep Sanayi Odası olarak bizler firmalarımızın yeniliklerden en önce ve en etkin şekilde faydalanabilmeleri için ilgili konularda kurumsallaşma, prosedürlerin yerine getirilmesi ve uygulama aşamalarını bir paket halinde kendilerine sunuyoruz. Türkiye Kalite Derneği (KALDER) Ankara Şubesi de yürütmüş olduğumuz yeşil dönüşüm çalışmalarının başarısını tescilleyerek, Ankara’da düzenlenen programda ‘İlham Veren Kamu Yönetimi Proje Ödülü’ne layık gördü. Biz Gaziantep olarak firmalarımızla bu dönüşümü hep birlikte gerçekleştirmeye devam edecek, bu sayede ihracatımızı daha rekabetçi ve nitelikli hale getireceğiz” diye konuştu.
Gaziantep Op. Dr. Kamacı Gazze’deki vahşeti öğrencilere anlattı Uluslararası bir insanı yardım derneği ve Avrupa Filistinli Hekimler Derneği aracılığıyla Gazze’ye gönüllü olarak giden Op. Dr. Taner Kamacı, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) öğrencileriyle bir araya gelerek, Gazze’de yaşadıklarını öğrencilere aktardı. GAÜN İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen etkinlikte konuşan Op. Dr. Taner Kamacı, Gazze’de yaşanan vahşetin dışarıdan bakıldığından daha ağır olduğunu dile getirerek, acil tıbbi malzemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Op. Dr. Taner Kamacı, zor şartlar altında çalıştığını ifade ederek, “İsrail uçakları sürekli tepeden bombalar atıp gidiyorlar. Uçağa karşı kendilerini savunma şansları da yok. Şehit olanlar oluyor, enkazların altından canlı çıkarılanlar da ayakta kalan birkaç sağlık kuruluşlarından birisine gönderiliyor. Bizler de elimizden geldiğince yaralıların tedavilerini yapmaya çalıyorduk. Çok zor şartlar altında çalışıyorduk. Bazen bombalar çalıştığımız yerin çok yakınına düşüyordu. O kadar yakındı ki bombanın basınç etkilisiyle hastane bile bazen sallanıyordu. Ayakta kalan hastanelerin hepsi yaralılarla doluydu” dedi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GAÜN Afrin Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Çınar, Gazze’de katliam ve soykırımın devam ettiğini belirterek, “Bebekler, kadınlar, yaşlılar, masum insanlar hunharca devlet eliyle öldürülüp, sindirilmeye çalışılıyor. Uygar olduğunu iddia eden bir dünyanın gözü önünde bütün bunlar gerçekleşirken sadece vicdan sahibi bir takım gençlerin ve bazı çevrelerin buna ‘hayır’ dediklerini ancak bir yere sesleri ulaşamadıkları için zalim İsrail’i özellikle de Netanyahu’yu durduramadıklarını görüyoruz. İsrail’in yaptığı bu zulmün gündemde tutulması Gazzeli mazlumların hatırlanması adına bu tür programların önemli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Etkinlik sonunda, GAÜN Genel Sekreteri Dr. Muhammet Musa Budak tarafından konuşmacı Op. Dr. Taner Kamacı’ya günün anısına plaket takdim edildi.