SAĞLIK - 12 Ocak 2021 Salı 10:06

80 torunlu 102 yaşındaki Şahide nine, Covid-19’u evinde yendi

A
A
A
80 torunlu 102 yaşındaki Şahide nine, Covid-19’u evinde yendi

Elazığ’da yaşayan ve hayatında bir kez hastaneye giden 6 çocuk, torun ve torunlarının çocuklarıyla 80 torun sahibi 102 yaşındaki Şahide nine, yakalandığı korana virüsü de evinde tedavi ile yendi.

Elazığ’da yaşayan ve hayatında bir kez hastaneye giden 6 çocuk, torun ve torunlarının çocuklarıyla 80 torun sahibi 102 yaşındaki Şahide nine, yakalandığı korana virüsü de evinde tedavi ile yendi. Bir asırlık ömründe bir kez üşütme şikayeti ile hastaneye giden Şahide nine 100 yaşına kadar köyünde yaşayarak doğal beslendiği için sağlıklı olduğunu aktardı.


Sivrice İlçesine bağlı Sürek köyünde 100 yaşına kadar oğluyla yaşayan 102 yaşındaki Şahide Gürbüz, 2 sene önce köyden kente yerleşti. Merkeze bağlı Rüstempaşa Mahallesinde ikamet eden Şahide nine, 12 gün önce rahatsızlandı. Bunun üzerine evde alınan test sonucunda Koronavirüse (Covid-19) yakalandığı ortaya çıktı. 6 çocuk, torun ve torunlarının çocuklarıyla toplam 80 torunu bulunan Şahide nine, Covid-19’u evinde uygulanan tedavi ile ufak öksürüklerle yenmeyi başardı. 25 yıl önce eşini kaybeden bir asırlık ömrünü köyde geçiren ve hiçbir kronik rahatsızlığı bulunmayan Şahide nine, hayatın ilk defa 2 sene önce üşütme şikayeti ile hastaneye gittiği öğrenildi. Köyde kendi hayvanlarından ürettiği doğal besinlerle beslendiğini ve bunca yaşı buna borçlu olduğunu dile getiren Şahide nine, İHA Muhabiri aracılığıyla tedbirlere uymayanlara zazaca konuşan “maskesiz kimse dışarı çıkmasın, herkes maskesini taksın. Herkes herkese saygılı olsun” diyerek uyarıda bulundu.



"Doğal olarak besleniyordum"


Önceden köyde yaşadıklarını aktaran Şahide nine, “Hayvancılık ve tarımla uğraşıyorduk. Köyde doğal besleniyorduk. Köyde kendi hayvanlarımızdan ürettiğimiz doğal besinlerle beslendiğimiz için bunca yaşı buna borçluyum. Hastalığım suresince canım bir şey istemiyordu. Sadece içim yanıyordu. Soğuk içecek ve meyve istiyordum. Maskesiz kimse dışarı çıkmasın. Herkes maskesini taksın. Herkes herkese saygılı olsun. 6 çocuğum var 4’ü kız 2’si erkek. Bunlardan olan torun ve torunların çocukları ile 80 torunum var. Hepsini tanıyor ve biliyorum”ifadelerini kullandı.




Hayatında bir kez hastaneye gitti


Babaannesinin 1919 doğumlu olduğunu belirten Altan Gürbüz, “Şuan 102 yaşında. 12 gün önce Covid-19’a yakalandı. Ufak öksürük şikayeti ile sorunsuz olarak atlattı. Allah’a şükür şuan durumu da çok iyi. Babaannem Elazığ’a 2 sene önce geldi. Bundan önceki hayatı köyde geçti. Köy hayatı yaşadı ve doğal beslendi. Bundan dolayı bu uzun süre yaşamı köy hayatına bağlıyorum. 6 çocuğu var. Torunlarının çocuklarıyla 80 torunu vardır. Hepsini de tanıyor. 102 yaşında değil de 70 yaşındaki insan gibi gezip dolaşıyor. Rahatsızlanınca testi evde verdi. Akşama testi pozitif çıktı. Yalnızca 2 sene önce ufak bir rahatsızlık yaşadı. Köyde soğuk su içmişti, üşütmeden dolayı ömründe bir defa hastaneye gitti. Kalp, şeker, tansiyon gibi hastalığı da yoktur. Atatürk 1919’da Samsun’a çıkmıştır. Atatürk öldüğünde babaannem 19 yaşındaydı. Hatırladığını bize söylüyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Nihat Tokat: "Projeleri hayata geçirebilmek için sizlerin desteğine ihtiyacım var" Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Nihat Tokat, "Şeref ve doğruluğun bir Fenerbahçe çizgisi olduğu algısını camiamız ve ülkemizin hak ettiği gibi tekrar güçlendirmek için şevkle çalışacağımızı beyan ederim. Ekibimle birlikte tüm projeleri hayata geçirebilmek için sizlerin desteğine ihtiyacım var. Çok genç bir ekibim var, çok iyi Fenerbahçeliler" dedi. Fenerbahçe Seçimli Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılıyor. Toplantıda konuşma yapan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Nihat Tokat, "Yüksek Divan Kurulu başkanlığı onur ve ayrıcalığına talibim. Şeref ve doğruluğun bir Fenerbahçe çizgisi olduğu algısını camiamız ve ülkemizin hak ettiği gibi tekrar güçlendirmek için şevkle çalışacağımızı beyan ederim. Ekibimle birlikte tüm projeleri hayata geçirebilmek için sizlerin desteğine ihtiyacım var. Çok genç bir ekibim var, çok iyi Fenerbahçeliler. Fenerbahçe’ye tutkuyla aşığım. Tuttuğum değil, tutulduğum takımdır Fenerbahçe. Geride kalan 2 sene boyunca bize muhteşem bir divan başkanlığı yapan Uğur Dündar ve ekibine teşekkür ediyoruz. Sizleri özleyeceğiz. Uğur Dündar’dan aldığımız, hissettiğimiz her toplantımızda Atatürk’ü iliklerimize kadar işledi. Bize onu öyle bir anlattı ki ben de eğer seçilirsem aynı onun yolundan gideceğim. Sosyal faaliyetleri arttırmak için atölye, resim kursları, fotoğraf kursları bunlar ücretsiz olacak. Faruk Ilgaz Tesisleri 17-18 saat yaşayan bir yer olacak mottomuz bu. Genel kurullarımız çok uzun sürede geliyor. Bunu da 45 günde bir yapmayı planlıyoruz" diye konuştu.
Tunceli Tunceli’de Urartu mağaralarının bilinmeyenlerini halk hafızası yaşatıyor Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde bulunan Urartu mağaraları resmi olarak bilinenlerin dışında, resmi olmayan bilgilerle sözlü tarih olarak halk hafızasında yaşatılıyor. Resmi kayıtlarda Derviş Hücreleri, yöre halkı tarafından İn Delikleri olarak adlandırılan tarihi mağaralar, halk hafızasında dilden dile söylenen rivayetlerle ihtişamını arttırıyor. Çemişgezek ilçe merkezinin batısında Tağar Çayı Vadisi’nde kaya üzerine konut amaçlı oyulmuş 20 civarında oda bulunuyor. Urartular dönemine ait olduğu bilinen mağaralar, üç kat halinde sıralı odalar ve bu odaları aydınlatan büyük pencereler ile uzun koridorlardan oluşuyor. "Tağar Çayı’nın İn Delikleri’nin önünden geçtiği anlatılıyor" Derviş Hücrelerini anlatan Araştırmacı Yazar Kağan Gökalp, tarihi mağaralar hakkındaki bilgi verdi. Kendisi de Çemişgezekli olan Gökalp, "İn Delikleri yani Derviş Hücreleri hakkında tarihi bilgiler var. Bunun yanı sıra bir de halk hafızasında olan sözlü kültür geleneğiyle günümüze ulaşan bilgiler var. Kaybolmaması adına bunlardan sizlere bahsetmek istiyorum. İn Delikleri resmi kayıtlarda bilindiği gibi Urartular döneminde yapılmış tarihi yapıdır. Fakat tarihin çok eski dönemlerinde İn Delikleri’nin önünden Tağar Çayı’nın daha yüksekte yani vadi yatağının İn Delikleri’nin önünden geçtiği anlatılmaktadır. Hatta İn Delikleri’ndeki yaşayan insanların o dönem itibarıyla oradan iplere bağlı kovalarla Tağar Çayı’ndan su aldıkları anlatılmaktadır. Tabi burası çöküntü bir alan olduğu için zamanla suyun aşındırması ve jeolojik olaylarla birlikte, şimdi Tağar Çayı’nın kotu İn Delikleri’nin seviyesinden aşağıya düşmüş durumdadır. Bu anlatılan halk hafızasında canlılığını koruyan bir anlatım şeklidir. Ayrıca ilçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarları var. Oranın da İn Delikleri ile ilişkili olduğu biliniyor" dedi. Mağaraların kullanılış amacı ile ilgili bilgi veren Gökalp, konuşmasına şöyle devam etti: "Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa Tunceli’yi ziyaretinde Çemişgezek ilçemizi de ziyaret etmiştir. Bu ziyaret esnasında tarihi kayıtlardan veya sözlü kültürden edindiği bilgiye, düşünceye istinaden, Kale Mahallesi’nden İn Delikleri’ne, Tağar Vadisi’nin altından bir geçit olduğu bilgisiyle orayı araştırıp bulmak istediği söylenmektedir. İlçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarı olarak bilinen Nergizkaya olarak tanımlanan kayaların olduğu bölgede bu geçidi bulma çalışmalarına Fevzi Çakmak Paşa’nın bizzat katıldığı söylenmektedir. Bu da halk hafızasında yer alan, büyüklerimizden, dedelerimizden dinlediğimiz bir bilgi notu olarak zihinlerde kalsın istiyoruz. Hatta az ilerisinde Kara Mağara olarak bilinen yerin İn Delikleri’nin askeri anlamda ileriyi gözetleme güvenlik noktası olarak, askeri öncü grupların beklediği bir yer olduğu anlatılmaktadır. Yani orası da Derviş Hücreleri’nin bir parçasıdır. Asurlular savaşçı bir toplum olarak tarihte bilinir. Tarihi kayıtlarda bu şekilde geçer. Çemişgezek bölgesinin ele geçirilmesi sürecinde Urartular sağlam bir direniş göstermişler Asurlulara karşı ve İn Deliklerini bir türlü ele geçirememişlerdir. Nihayetinde Mırnahi diye tabir ettiğimiz İn Delikleri’nin bulunduğu kayanın üstündeki düz araziden sepetlerin içerisinde okçuları İn Deliklerine salmak suretiyle, İn Deliklerini ele geçirme faaliyetini gerçekleştirmişlerdir. Bunu da rahmetli Erhan Saraçoğlu hocamızdan dinlemiştim. O da daha büyüklerden, yaşlılardan bu şekilde dinlediğini bizlere nakletmişti."