EKONOMİ - 17 Aralık 2021 Cuma 09:31

Elazığ’ın ihracatta dünyaya açılan kapısı: Saka Holding

A
A
A
Elazığ’ın ihracatta dünyaya açılan kapısı: Saka Holding

ELAZIĞ (İHA) – Elazığlı iş adamı Ramazan Saka, “Dünyada Türkiye’den, Türkiye’de Elazığ’dan başka yere yatırım yapmam" diyerek kente 150 milyon euroluk dev yatırımla tekstil entegre tesisi kurdu.

ELAZIĞ (İHA) – Elazığlı iş adamı Ramazan Saka, “Dünyada Türkiye’den, Türkiye’de Elazığ’dan başka yere yatırım yapmam" diyerek kente 150 milyon euroluk dev yatırımla tekstil entegre tesisi kurdu. Pamuğun hammadde olarak girip elbise olarak çıktığı fabrikada 3 bin 500 kişi istihdam edilirken, tesis kendi elektrik ve suyu dahil tüm ihtiyaçlarını karşılaması ile Türkiye’de sayılı işletmeler arasında yer alıyor.


Saka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Saka, "Dünyada Türkiye’den, Türkiye’de Elazığ’dan başka yere yatırım yapmam" diyerek 2019’da Elazığ Organize Sanayi Bölgesine tam entegre tekstil tesisinin temellerini attı. Kısa bir sürede tamamlanan ve üretime geçen tesisin yüzde 99’u tamamlandı. Bir buçuk aya kadar konfeksiyon entegresinin de devreye girmesi ve bin kişinin daha alınması ile toplamda 3 bin 500 kişiye istihdam sağlayacak tesis, 150 milyon euroluk yatırıma ulaşmış olacak. Kentte yaşanan deprem ve korona virüs pandemisine rağmen çalışmaların sürdüğü tesiste 2021 yılı içerisinde 50’dan fazla ülkeye 30 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti. Çoğunluğu yerli üretim makine olan ve yüzde 50 yapay zeka ile endüstri 4.0’ı 4.5’e çeviren eklemeler yapılan tam entegre tesiste hedef, 2022’de 60 ve 2023’te ise 150 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmek. 12 bin metrekaresi geri dönüşüm olmak üzere toplamda 162 bin metrekare alanda üretime devam eden tesise giren pamuk, elbise olarak çıkıyor. Devam eden çalışmalarla GES sayesinde elektriğini de kendisi üretecek olan tesis, bünyesinde bulundurduğu 43 birimde kalifiyeli elemanlar yetiştirmede başı çekiyor. Elazığ’daki diğer yatırımcılara da lokomotif görevi gören tesis, teknolojisi, işleyişi ve büyüklüğü ile dünyaya örnek oluyor.



"2023’un sonun kadar hedef 150 milyon dolar ihracat"


Tesisin temellerini 2019’da attıklarını belirten Saka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Saka, "Bugün 2021’in 12’nci ayına geldik. 2023’ün 12’nci ayında bitireceğimizin taaddüt ettiğimiz bu projeyi şuanda yüzde 99 bitmiş durumdadır. Allah nasip ederse 2’nci ayın ortalarında komple bitmiş olacak. Dünyada bir pandemi krizi var. Biz buna rağmen ülkemizde hiçbir dakika durmadan çalıştık, çabaladık projemizi sonuca ulaştırdık. Bugün Allah nasip ederse bir buçuk aya kadar bin 500 çalışana çıkıyoruz. Çünkü konfeksiyon entegremiz bitmek üzere. Bugün burada 30 milyon dolar ihracatımızı artırarak 2022’deki hedefimiz 60 milyon dolar ve 2023’un sonun kadar 150 milyon dolar hedefliyoruz. Zaten 3 bin 500 çalışan tesisimizi de bitirdik. Şimdi kalifiyeli insanlarımızı yetiştirerek bu elemanları gereken yere yerleştireceğiz. Bu sayede gayet kaliteli ürünler üretip tüm dünyaya ihraç ediyoruz” dedi.



"Yatırımcılarımıza bir lokomotif görevi görüyoruz"


Tesis hakkında bilgi veren Saka, “Toplam 150 bin metrekare üzerinde 12 bin dönümü geri dönüşüm tesisiyle birlikte 162 bin metrekarede üretim yapıyoruz. Komple bittiğinde 110 bin metrekare kapalı alanı ile burası endüstri 4,5 bir tesis. Burası kendi GES güneş enerjisi ile elektriğini üreten komplike bir tesistir. 11 tane binadan oluşan 43 birim var. İthalatı, ihracatı, makine mühendisliği, elektrik ve elektronik bölümü mühendisliği, kimya mühendisliği, fizik laboratuvar mühendisliği, su şartlandırma tesisi, konfeksiyon teknolojisi, kumaş üretim teknolojisi, örme teknolojisi, iplik ve boya teknolojisi bulunuyor. Bunlarla birlikte insan kaynakları, muhasebe ve finans bölümlerimiz olmak üzere 43 birinden oluşan kalifiyeli ve nitelikli insanları yetiştiren gayet komplike bir tesis yaptık. Biz Elazığ’da yapmış olduğumuz bu tesisle de tüm yatırımcılarımıza bir lokomotif görevi görüyoruz. Memleketimiz ciddi yatırımlar geliyor. Kendi ülkemizde bazı illerimizde insan ve çalışan sıkıntısı yaşadığımızı görüyoruz. Bizim genç nüfus konusunda bir avantajımız var. Bunu da görüyoruz ve yapıyoruz” diye konuştu.



“Toplam ulaştığımız ülke sayısı 50’inin üzerindedir”


Projenin yüzde 100’ünün tamamlanma maliyetinin toplam 150 milyon Euro olduğunu aktaran Saka, “Başından beri bunu söylüyorum. Dünya globalinde artan fiyatlar var. Onları hesaplamadık. Bu tesisimizde kumaş ihracatı yapıyoruz. Şuanda ciddi ihracat yapıyoruz. 5 ülkede kendi şirketlerimizin dağıtım kanallarıyla toplam ulaştığımız ülke sayısı 50’inin üzerindedir. Giyim sanayi olarak da ciddi ihracatlar başlayacağız. Bir buçuk aya kadar konfeksiyon entegremiz devreye giriyor. Bin kişi daha işe alım yapacağız. Toplamada 3 bin 500 çalışanımızla hem ekonomimizi hem istihdamımıza hem de yatırımımıza katma değeri ve desteği sunuyoruz. Burada tesisin entegrasyonu, iplik, örgü, boya, baskı, konfeksiyon diye adlandırdığımız entegrasyonda tarladan pamuğu topluyorsun elbise olarak dünyaya ihraç ediyorsun. Arada lojistikleri kaldırıyorsunuz. Entegrasyonu sağlıyorsunuz. Kaliteli bir şekilde maliyetleri düşürerek dünyayla rekabet etme fırsatı yaratıyorsunuz. Bu tesise pamuk giriyor elbise çıkıyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik" dedi. Bakan Yumaklı, TBMM Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılına ilişkin faaliyetleri ve 2026 yılı bütçe teklifine ilişkin sunum yaptı. Suyun her alanda etkin kullanımı ve su verimliliği bilincinin artırılması için su verimliliği seferberliği’ni hayata geçirdiklerini dile getiren Yumaklı, "Diğer yandan, 2025-2035 dönemini kapsayan Ulusal Su Planı’nı hazırladık. Bu planın uygulanmasıyla; su kaynaklarımızın korunmasını, verimli kullanımını ve sürdürülebilir yönetimini amaçlıyoruz. Sulama sistemlerinin modernizasyonu, Ürün deseni değişikliği, yeraltı suyu kontrolü ve havzalar arası su transferleri gibi tedbirler konusunda çalışıyoruz. Kuraklık riski altındaki göllerimizi kurtarmak için de eylem planları hazırladık. Eğirdir Gölü Su Eylem Planı’nı kamuoyuyla paylaştık. Akşehir, Eber, Bafa, Beyşehir, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca gölleri için de benzer eylem planlarını 2026 yılında uygulamaya başlayacağız. Kuraklık tahmini ve erken uyarı sistemi kapsamında, sektörel su tahsis modelini önümüzdeki yıl kuracağız. Ayrıca Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi Eylem Planı’nı hayata geçirdik. Kurakçıl peyzaj uygulama alanlarını da belirledik. Bu yöntemle yüzde 80’e varan oranda su tasarrufu sağlayacağız" şeklinde konuştu. "Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik" Üreticiyi korumak ve üretimde öngörülebilirliği sağlamak amacıyla üretim planlaması ve yeni destekleme modelini hayata geçirdiklerini ifade eden Yumaklı, "Ayrıca tarımsal kredileri, hibe programlarını, tarım sigortalarını ve kırsal kalkınma desteklerini üretim planlamasına entegre ettik. Bitkisel üretim planlamasını, 2024 yılının Eylül ayında, 13 stratejik ürün ve yem bitkilerinde uygulamaya başladık.Planlamanın kapsamını genişleterek, üçer yıllık dönemler halinde güncelleyeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu yeni destekleme modeliyle de temel, planlama ve üretimi geliştirme destekleri veriyoruz. Bu kapsamda, üreticilerimize mazot maliyetinin ortalama yüzde 50’si, gübre maliyetinin ise ortalama yüzde 25’i kadar temel destek veriyoruz. Planlama kapsamındaki ürünlerde, mazot maliyetinin tamamını, gübre maliyetinin yarısını; su kısıtı olan ilçelerde ise mazot ve gübre maliyetinin tamamını karşılıyoruz. Su ihtiyacı yüksek ürünleri, su sıkıntısı yaşayan havzalardan, daha elverişli bölgelere, ilave desteklerle yönlendiriyoruz. Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik. Hedefimiz bu sayıyı 500’e çıkarmak" diye konuştu. "Genç ve kadın üreticilerimize 3,3 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdik" Şubat 2024’te 5 yıllık hayvancılık yol haritasını açıkladıklarını hatırlatan Yumaklı, "Üretim, kalite ve verimliliği artırmayı hedeflediğimiz bu haritamızı adım adım uyguluyoruz. Meyvelerini de almaya başladık. Su potansiyeli, mera varlığı, işletme kapasiteleri ve hastalık riskleri gibi kriterleri dikkate alarak, hayvansal üretim planlamasını hayata geçirdik. Besi, süt ve kanatlı yetiştiriciliği bölgelerini belirledik. Hayvancılıkta sağladığımız destekleri, hayvansal üretim planlamasıyla uyumlu bir çerçevede yeniden düzenledik. Yetiştiricilerimize temel, yönlendirici ve verimlilik destekleri veriyoruz. Kadın ve genç üreticilerimize ek destekler sağlıyoruz. Hayvansal üretimde ilk defa aile işletmelerine, genç ve kadın üreticilerimize 3,3 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdik. Verimlilik kriterlerine göre de 2,8 milyar lira destek verdik.Kırmızı et üretimini artırmak, aynı zamanda kırsaldaki aile işletmelerini güçlendirmek için Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesini başlattık. Tarımda üreticilerin yaş ortalaması dünyada 60 sınırına dayandı. Bu, Amerika Birleşik Devletleri’nde 58, Avrupa Birliği’nde ve ülkemizde ise 57’dir. Bu nedenle gençleri ve kadınları tarımsal üretime yönlendiriyor ve kırsal kalkınmayı güçlendirecek politikalar uyguluyoruz" dedi. "41’i Bakanlığımıza ait olmak üzere toplam 138 gıda kontrol laboratuvarında yılda 22 milyon analiz yapılıyor" Gıda işletmelerine yıllık ortalama 1.3 milyon denetim gerçekleştirdiklerini söyleyen Yumaklı, "Denetim, kontrol ve analiz faaliyetlerimizi, uluslararası kabul görmüş metotlarla yürütüyoruz. Bu amaçla, 41’i Bakanlığımıza ait olmak üzere toplam 138 gıda kontrol laboratuvarında yılda 22 milyon analiz yapılıyor. Buradan bir kez daha altını çizerek söylüyorum. Gıda güvenilirliği bizim kırmızı çizgimizdir. Sağlığı riske atan gıdaları üreten ve satanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor, gerekli yaptırımları uyguluyoruz. Kurallara uymayanlara bu yıl 2,3 milyar lira para cezası uyguladık. Vatandaşımızın sağlığıyla oynayanları; taklit veya tağşişe konu ürün ve işletmeleri, hiçbir taviz vermeden ifşa ediyoruz. Ayrıca, gıda satış noktaları ve toplu tüketim yerlerine, en son ne zaman denetim yapıldığı bilgisine vatandaşlarımızın kolayca ulaşabilmeleri için Karekod Uygulamasını zorunlu hale getirdik. Hasat öncesinde bağ, bahçe, tarla, sera gibi üretim alanlarında; hasat sonrasında ise toptan ve perakende satış noktalarında pestisit kalıntı denetimleri gerçekleştiriyoruz. Yasaklı pestisit kullanımının tespit edilmesi durumunda ürünleri imha ediyoruz. 2025 yılında 2,5 milyon ton taze meyve ve sebze ihracatı gerçekleşmiş ve bunun binde biri gibi bir miktarı geri dönmüştür. Geri dönen ürünler mevzuata uygun değilse, ülkemize girişine izin vermiyoruz" ifadelerini kullandı. "Üreticilerimize zirai don ve kuraklık kaynaklı zararlar için 49 milyar lira ödeme yaptık" Türkiye’nin tarımsal üretim alanı bakımından, 74 milyar dolarlık hasılayla, Avrupa’nın birinci, dünyanın 7’nci büyük tarım ekonomisi olduğunun bilgisini veren Yumaklı, "Tarım sektörümüz, son 22 yılın 18’inde büyüme kaydetmiştir. 2024 yılında ise yüzde 5,1’lik büyümeyle ülke ekonomisinin üzerinde bir performans sergilemiştir. 2025 yılının üçüncü çeyreğinde ise, hayvancılık, ormancılık ve balıkçılık faaliyetlerinde büyüme yaşanmıştır. Ancak sektörde baskın bir paya sahip olan bitkisel üretimin, olağanüstü iklim koşullarından etkilenmesi nedeniyle, genel tarım sektörü dönemsel olarak daralmıştır. Bu durum, sektörün yapısal kapasitesinden kaynaklı olmayıp, iklimsel olağanüstü koşulların etkisiyle oluşmuştur. 2025 yılı üretim sezonunu bir önceki yılla kıyasladığımızda; üretici sayımızda yüzde 2 artış, ekilen arazilerde ise yüzde 3 artış yaşanmıştır. Girdi miktarlarında herhangi bir azalış olmamıştır. Dolayısıyla bu konu sadece bitkisel üretimde ve ârızîdir. Üreticilerimize zirai don ve kuraklık kaynaklı zararlar için 49 milyar lira ödeme yaptık. Türkiye tarım sektörü, güçlü üretim altyapısı, geniş ürün deseni ve sağlam tedarik zinciri sayesinde, söz konusu dönemsel kayıpları hızla telafi edecek güçtedir. Diğer taraftan tarım ve gıda ürünleri ticaretimizi, küresel ekonomik ve jeopolitik zorluklara rağmen geliştirmeye devam ediyoruz" dedi.
Samsun OKA’dan Samsun’da kalkınma odaklı toplantı: 2026 destek programları görüşüldü Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) Samsun’daki toplantısında teknopark projesinden yeşil dönüşüme, kadın girişimciliğinden 2026 destek programlarına kadar bölgenin kalkınma gündemindeki başlıklar ele alındı. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) 2025 yılının son Yönetim Kurulu Toplantısı, Samsun’un ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın başkanlığında yapılan toplantıda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Sanayi Master Planı’nın ilk fazında yer alan Samsun-Mersin Sanayi Koridoru hedefleriyle uyumlu şekilde yürütülen "Samsun Merkezli Bölgesel Teknopark Projesi" ele alındı. Proje kapsamında mevzuat, yönetim yapısı, ortak kurumlar ve finansal kaynaklara yönelik araştırmaların yapılması, ön fizibilite çalışmalarına başlanması ve sürecin OKA Genel Sekreterliği tarafından koordine edilmesi kararlaştırıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Dünya Bankası desteğiyle uygulama süreci başlayan Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi ve Orta Karadeniz’de Yeşil Dönüşüm Hızlandırıcı Hibe Desteği Programı’nda başarılı olan projeler değerlendirildi. Ayrıca, 2026 yılında uygulanması planlanan Geri Ödemeli Finansman Desteği Programı’nın öncelikleri, bütçesi ve başvuru koşulları görüşüldü. Toplantıda, Yerel Kalkınma Hamlesi Programı 2025 Yılı Çağrısı kapsamında bölgede ilan edilen 16 yatırım başlığına yönelik başvuru yapan 35 işletmenin durumu ele alınırken, 2026 yılı çağrısı için Yatırım Destek Ofisleri tarafından önerilen yeni yatırım başlıkları değerlendirildi. Ajansın mali ve teknik destek programları kapsamında devam eden projeler gözden geçirilerek, 2025 yılı Fizibilite Programı çerçevesinde katma değerli üretim ve turizm temalarında yapılan başvurular karara bağlandı. Bunun yanı sıra, 2025 yılı İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (SEGE) sonuçları hakkında istişarelerde bulunuldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yürütülen Türkiye Siber Vatan Programı’nın 2026 dönemi kapsamında planlanan eğitim faaliyetlerinin genel çerçevesi hakkında da kurul üyelerine bilgi verildi. Toplantıda ayrıca, 2024 ve 2025 yıllarında kadın istihdamı ve kadın girişimciliği alanında yürüttüğü çalışmalarla en başarılı kalkınma ajansları arasında yer alan OKA’nın faaliyetleri ele alındı. 2026 yılında Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Anadoludakiler Projesi kapsamında belirlenen "Yöresel Ürünlerin Ticarileştirilmesi" teması doğrultusunda, bölgenin yöresel ürünlerinin ulusal ve uluslararası pazarlarda ticarileştirilmesine yönelik yapılacak çalışmalar da istişare edildi. Tolantıya ayrıca Amasya Valisi Önder Bakan, Çorum Valisi Ali Çalgan, Tokat Valisi Abdullah Köklü, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Amasya Belediye Başkanı Av. Turgay Sevindi, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Amasya İl Genel Meclisi Başkanı Zeki Eraslan, Tokat İl Genel Meclisi Başkanı Ali İhsan Gürel, Amasya TSO Başkanı Murat Kırlangıç, Tokat TSO Başkanı Fatih Gökdere ve OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle katıldı.