ÇEVRE - 02 Ocak 2021 Cumartesi 11:17

Depremler ve pandemiyle sarsılan Elazığ’da 112 Acil, 379 bin çağrıya cevap verdi

A
A
A
Depremler ve pandemiyle sarsılan Elazığ’da 112 Acil,  379 bin çağrıya cevap verdi

Elazığ’da meydana gelen depremler ve pandemiyle birlikte 112 Acil Komuta Merkezi’ne gelen çağrı sayısı bir önceki seneye oranla yüzde 20 arttı.

Elazığ’da meydana gelen depremler ve pandemiyle birlikte 112 Acil Komuta Merkezi’ne gelen çağrı sayısı bir önceki seneye oranla yüzde 20 arttı. 24 Ocak’ta meydana gelen 6.8’lik depremde de ailelerini bırakıp merkeze koşan sağlıkçılar, o gün 5 bin 300 çağrıya cevap verirken, 1 yılda bu rakam 379 bine yükseldi.


Ülke genelinde olduğu gibi Elazığ’da da İl Sağlık Müdürlüğü Ambulans Servisi Başhekimliği 112 Acil Komuta Kontrol Merkezi, 7 gün 24 saat hizmet veriyor. 7 çağrı karşılayıcı sağlık personeli ve 2 doktor ile vatandaşlardan gelen çağrıları karşılayan komuta merkezi, 32 istasyonda bulunan 63 ambulans ile acil vakalara kent merkezinde ortalama 7 dakikada, kırsalda ise 17,5 dakikada yetişiyor. Her gün binlerce çağrı alan komuta merkezi önceki sene 315 çağrıyı karşıladı. Deprem ve pandeminin de etkisiyle 2020 yılında yüzde 20 fazla çağrı alan merkez, 379 bin çağrı karşıladı. Bu çağrıların yüzde 83’ü asılsız çıkarken ekipler, 63 bin 500 vakaya müdahale etti. 24 Ocak’ta meydana gelen 6.8’lik depremde 5 bin 300 çağrı alan merkezde, sağlık çalışanları kendi ailelerini arkalarında bırakarak canla başla görevinin başından ayrılmadı.



Deprem günü 5 bin 300 çağrı geldi


2020 yılında alınan toplam çağrı sayısının 379 bin olduğunu belirten Başhekim Dr. Hatice Yıldırım, “Geçen sene bu sayımız 325 bindi. Bunda deprem ve pandeminin etkisi var. Özellikle depremin yaşandığı 24 Ocak gecesi normalde aldığımız bin çağrı sayısı, 5 bin 300 çağrıya çıktı. O gün 5 katı kadar bir artış oldu. Vaka sayımız şuanda toplam 63 bin 500, geçen sene sayımız 46 bindi ve bunda da bir artış oldu. Gereksiz çağrı sayısı da bu sene oran olarak yüzde 83, 315 bin gereksiz çağrı aldık. Bu gereksiz çağrılar içinde her zamanki gibi klasik, telefon faturası ödemek isteyenler, pin kodunu unutanlar’ ya da asılsız ihbarda bulunlar oldu. Yalnız bu sene bunlara pandemiyle ilgili çağrıda geldi. Pozitif olan vatandaşlarımız bize durumlarıyla ilgili ne yapabiliriz gibi taleplerde bulunuyorlar. Test yaptırmak istiyorlar fakat bunları biz yapmıyoruz. Bizim pandemi çağrı merkezimiz var” dedi.



“Pandemi ve depremde dolayı çağrılarda yüzde 20 artış oldu”


Şuanda Elazığ’da 32 tane istasyon olduğunu aktaran Yıldırım, “İki tane de C tipi var. C tipi dediğimiz 24 saat hizmet vermiyor belirli saatlerde veriyor. Kentsel ulaşım 10 dakika altına olması lazım bizim 7 dakika ve kırsalda 30 dakikanın altında olması lazım bizim ise 17,5 dakikadır. Pandemiden dolayı çağrı sayımızda bir artış oldu. Geçen sene Mart ayından itibaren yıl sonuna kadar 269 bin çağrımız vardı. Bu sene bu sayı 320 bine kadar çıktı. Yüzde 20’lik bir artışımız var oldu” diye konuştu.



“Depremde tüm çalışanımız ailelerini bırakıp buraya ve ekiplere koştu”


Komuta merkezinde günlük toplam 7 çağrı karşılayıcı olduğunu aktaran Yıldırım, “ Hepsi de sağlık personelidir. 2 tane de 24 saat doktorumuz nöbet tutuyor. Ekiplerimizi buradan yönlendiriyoruz. Acil çağrı kriterlini karşılayan vakalara gönderiyoruz. Onun dışındaki vakalara göndermiyoruz. İlimizde toplam 63 tane ambulans var. Bize bağlı olan 63 ama hastanelerle birlikte 77 ambulansımız var. Deprem çok sarsıcıydı. Hepimiz etkilendik. Bizim tüm çalışanımız ailelerini bırakıp buraya ve ekiplere koştular. Enkazdan hasta çıkardılar. Herkes o gün görevinin başına geldi. Hepimiz buradaydık ve günlerce hiç çıkmadık. Çağrılara yetişmeye çalıştık. Tabi ki diğer arkadaşlarda geldi. Burada 7 çağrı karşılayıcı vardı o gün 20 küsür kişi buradaydı” diye kaydetti.



"Psikolojik olarak yıprandık"


Elazığ olarak bu yıl çok sarsıcı bir yıl geçirdiklerini vurgulayan Yıldırım, “Yıla 6.8’lik depremle başladık. Arkadaşlarımızı kaybettik, evsiz kalan vatandaşlarımız oldu. Maalesef yıl sonunda da 5.3 lük deprem yaşadık. Onda da çok sarsıldık. Bir yıkım ve can kaybı olmadı. Yalnız panikten vatandaşlarımız balkonda atlayanlar, merdivenden düşenler, panik atak geçirenler oldu. Bunlara yardım ettik ve ambulanslarımızı gönderdik. UMKE ve AFAD ekipleri tüm ili ve merkez üstü Kavaktepe köyünü taradılar. Onlarla da koordineli çalıştık ve bir yıkım yoktu. Tabi psikolojik olarak yıprandık” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli 2 kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla yargılanıyor Kocaeli’de kızının 11 ve 12 yaşlarındaki 2 arkadaşını taciz ettiği iddia edilen 52 yaşındaki sanığın, 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapsi istendi. İddiaya göre; Kocaeli’de yaşayan H.N.Y. (11) ile S.N.B. (12) isimli kız çocukları, 2020’nin yaz aylarında ve 2022’nin ocak ayında arkadaşlarının babası İ.K. (52) tarafından cinsel istismara maruz kaldı. Çocukların bu durumu öğretmenlerine anlatmasıyla konu polise intikal etti. Suç duyurusunun ardından İ.K. gözaltına alındı. İfadesi alınan İ.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sanık hakkında "Çocuğa karşı cinsel istismar" suçundan dava açıldı. Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuksuz sanık, tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Olaya ilişkin dinlenen S.N.B’nin ablası Z.B., "Tam zamanını hatırlamamakla birlikte pandemi sonrasında kardeşim bana sanık ve kızı ile motosiklete bindiklerini söyledi. Kardeşim, sanığın motosiklette bacaklarına ve bikini bölgesine dokunduğunu söyledi. Emin olup olmadığını sorduğumda emin olduğunu söyledi. Kardeşimin cep telefonunu denetlemek amacıyla kontrol ettim. Kardeşim arkadaşına yolladığı mesajda kendisine dokunduklarını yazmıştı. Kardeşime mesajların ne olduğunu sorduğumda şaka olduğunu söyledi ve bana tepki gösterdi. Telefonunu kontrol ettiğim başka tarihte ise intihar etmek amacıyla hap içtiğini yazmıştı. Daha sonra olayı anneme anlattım. Ben anlatmadan önce de kardeşim olayı öğretmenine anlatmış. Daha sonra olay polise intikal etti" dedi. "Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti" Tanık olarak dinlenen sanığın kızı ise "Mağdur kızlar benim arkadaşlarım olur. Evimize gelip giderlerdi. Kızlar bizim eve geldiğinde sürekli yanlarındaydım. İddia konusu olaylar yaşanmamıştır. Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti. S.N.B. çok yalan söyler ve olayları abartarak anlatır. Bu huyu sebebiyle kendisiyle çok kavga ettiğimiz olurdu" şeklinde konuştu. Sanık ise suçlamaları kabul etmediğini belirtti. 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapis talebi Cumhuriyet savcısı mahkeme heyetine sunduğu mütalaasında, sanık İ.K’nın her 2 çocuğa karşı işlemiş olduğu iddia edilen "çocuğa karşı cinsel sarkıntılık" suçundan ayrı ayrı 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Adıyaman İsias Otel davasının ikinci duruşması başladı Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel’le ilgili davanın ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi’nde başladı. 6 Şubat depremlerinde 39’u KKTC’li voleybol sporcusu, öğretmen ve antrenör olmak üzere toplam 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki İsias Otel davasının ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesinde sabah saatlerinde başladı. 3’ü tutuklu toplam 11 sanığın yargılandığı davaya KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, KKTC İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, KKTC Ana Muhalefet Lideri Tufan Erhürman, otel enkazında hayatını kaybedenlerin aileleri ve çok sayıda kişi katıldı. Sabahın erken saatlerinde ellerinde kaybettikleri yakınlarının pankartlarıyla Adıyaman Adliyesine gelen aileler gözyaşlarına hakim olamadı. Burada aileler adına açıklamalarda bulunan, otel enkazında hayatını kaybeden Nazımcan Hartlap’ın annesi Hilal Düzgünce, “6 Şubat depreminin üzerinden 14 ay geçti. Bugün ortak davamız olan İsias Otel davasının ikinci duruşması yapılacak. Bizler İsias Otel’de 72 canımızı kaybettik. Rehberlerin ve şampiyon meleklerin anneleri, kardeşleri ve en yakınları buradayız. 14 aydır acımızı yaşayamıyor, faillerin yargı önünde hesap vermesi için mücadele ediyoruz. Tüm faillerin hak ettikleri şekilde ceza almaları ve aldıklarını görene kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Daha sonra konuşan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, "Ne olursa olsun bu dava adaletle sonuçlanana kadar hep birlikte olmaya devam edeceğiz. Katiller hesap verene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bu davada bilimin yol göstericiliğine güveniyoruz. Hukukun üstünlüğü kadar toplum vicdanının gücüne de inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti adaletinden tek beklentimiz, İsias cinayetinin faillerinin bizden aldıkları her canın bedelini ödemesidir” şeklinde konuştu. Bu davanın peşini hiçbir şekilde bırakmayacaklarını vurgulayan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, "Bu depremde bizlerde çocuklarımızı kaybettik. Yavrularımızı kaybettik. Ve o günden bu güne kadar adalet arayışımız devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti adaleti güveniyoruz. Birinci duruşma bundan bir müddet önce başladı ve sonuçlandı. Bugün ikinci duruşma için biz KKTC olarak bütün kesimlerimizle buradayız. Hükumet olarak buradayız, bakan arkadaşlarımızla buradayız, muhalefet başkanıyla, milletvekilleriyle ve yavrularımızın anneleriyle, yakınlarıyla, halkımızla Adıyaman’a geldik. Çünkü bu çocuklar artık KKTC’nin davasıdır. Onların acıları hepimizin acılarıdır. Biz çocuklarımızı unutmadık unutturmayacağız. Ve adalet sonuçlanana kadar biz bu işin devlet olarak takipçisi olacağız. Ülke olarak, devlet olarak Adıyaman’dayız. Ve iananıyorum ki en iyi neticeyi de bugün değilse bile en yakın zamanda adalet tecelli edecek, suçlular ise gerekli cezayı alacak diye düşünüyorum” diye konuştu.