GENEL - 12 Kasım 2019 Salı 09:11

Elazığ’a Eko Köy projesi

A
A
A
Elazığ’a Eko Köy projesi

Elazığ’da Yukarı ve Aşağı içme köylerini kapsayacak olan "Eko Köy" projesi kapsamında Vali Çetin Oktay Kaldırım, yerinde incelemelerde bulundu.

Elazığ’da Yukarı ve Aşağı içme köylerini kapsayacak olan "Eko Köy" projesi kapsamında Vali Çetin Oktay Kaldırım, yerinde incelemelerde bulundu.


Vali Çetin Oktay Kaldırım, merkeze bağlı Keban Baraj Gölü Havzasında yer alan Yukarı ve Aşağı içme köylerinde gerçekleştirilmesi planlanan eko köy projesi çalışmaları için sahada incelemede bulundu. Vali Kaldırım’a incelemede İl Kültür Turizm Müdürü Ahmet Demirdağ, İl Tarım ve Orman Müdürü Turan Karahan, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mustafa Pirinççi, Fırat Kalkınma Ajansı Uzmanları, köy muhtarı ve vatandaşlar eşlik etti. Yaklaşık 5 saat süreni saha incelemesinde eski belediye binasının restore edilerek kadınlar için kooperatif haline geleceği, eski belediye otobüsünün yöresel ürünler satış noktası olmasının planlandığı aktarıldı. Ayrıca Vali Kaldırım inceleme sonrasında yaptığı açıklamada, yürüyüş parkurları, hobi bahçeleri, foto kamp alanları ve bisiklet yollarıyla ilgili yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdi.


Kentin zengin coğrafyası ve doğal potansiyelinin büyük bir şans olduğunu belirten Vali Kaldırım; “ Eko turizm kavramı hem Türkiye hem de Elazığ’ımız için yeni tanınan bir kavram, tabi Yukarı ve Aşağı İçme köylerimiz bu potansiyele sahip köylerimizdir. Hem tarihi hem de doğal birikim ve güzelliğe sahip bir lokasyon olarak karşımıza çıkıyor. Bu projeyle ilgili geniş bir hazırlık süreci başlattık. Bu köyümüzle ilgili talep ve swot analizlerini yaptırdık. Ayakları yere basan, gerçekçi, ekolojik ve ekonomik sürdürülebilir bir eko turizm - eko köy üzerine dersimizi iyi çalıştık. Talep analizimizi oluştururken köylülerimize anket uyguladık. Masa başında oturarak hazırlanacak projenin çok uzun vadeli uygulanabilir olmayacağı kanaatiyle anket sonucuna göre İçme köyümüzün bu projedeki güçlü, zayıf yönlerini fırsat ve tehditlerini ortaya koyduk”dedi.



"Var olan her şeyi eko turizme kazandırmayı düşünüyoruz"


İçme eski belediye binasının restore edilerek kadınlara el emeği göz nuru ürünleri ile yöresel ürünlerini satış yapacakları bir kooperatif merkezi haline getireceklerini aktaran Vali Kaldırım; “ Bu binanın etrafında çok sayıda tarihi evler var, tabi eko köyün önemli noktalarından biri olan müze cafeleri planlıyoruz, bu evlerin mimarisine oldukça uygun görünüyor. Ama restorasyon çalışmalarında bu yapıların benliklerine dokunmadan dönüşümler yapmayı önemsiyoruz. Zaten bugün muhtarımız ve köylülerimizle birlikte inceleme yapmamızın sebebi de budur. Yukarı İçme köyünde hangi noktaya baksanız hayran kalmamak elde değil, müthiş bir doğa, tarihle yoğrulmuş, hemhal olmuş bir tabiatla karşı karşıya kalmak bu proje sürecinde heyecanımızı artırıyor. Biz burada var olan her şeyi eko turizme kazandırmayı düşünüyoruz. Eski belediye otobüsümüzü yöresel ürünler satış noktası olarak planlıyoruz”diye konuştu.



"8 kilometrelik fotoğraf parkuru olacak"


Yukarı İçme Köyünde toplam uzunluğu 6 km’ye ulaşan iki adet yürüyüş parkuru ve yine Yukarı İçme’den başlayıp Aşağı İçme köyüne uzanacak toplam uzunluğu 2.5 km olan üçüncü bir yürüyüş parkuru olacağını anımsatan Vali Kaldırım;" Yine Yukarı ve Aşağı İçme köylerimizi kapsayan, macera tutkunları için yaklaşık 4.5 km’lik bir bisiklet parkuru var. Son zamanlarda gündemde olan foto kampların en güzellerinden biri ünvanını alarak Keban Baraj gölü kenarında noktalanacak olan 8 kilometrelik bir fotoğraf parkuru bu projenin önemli noktalarında biri olacaktır. Permakültür çiftlikleri ve hobi bahçeleri de buraları ziyaret edecek misafirlerimizi oldukça memnun edecektir. Tabi bu projedeki çalışmalar sadece bu bölge ile sınırlı kalmayacaktır. Harput’tan başlayıp İçme köyünü de içine alacak 45 kilometrelik bir parkurda Bisiklet Federasyonun katkılarıyla bir festival planlıyoruz. Ayrıca Uluslararası Foto Kamp düzenlemek içinde girişimlere başladık”ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.
Adana Hikmet Karaman: “Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 3-0 mağlup oldukları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Y. Adana Demirspor, evinde karşılaştığı Galatasaray’a 3-0 mağlup oldu. Maç sonu basın toplantısında konuşan Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “İlk 45 dakikada çok önemli pozisyonlar oluşturduk. Kaleci Muslera’yı tebrik etmek gerek. İkinci yarı 1-0 ve 2-0 oldu. Futbolcularım iyi mücadele etti. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışı hak eden bir performans ortaya koyduk. Maçın son bölümlerinde Galatasaray üstünlüğü ele aldı. Taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum. Maç öncesi çok güzel bir atmosfer vardı. Galatasaray’a bundan sonra başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. "İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu" Adana Demirspor’un zorluklar yaşadığını aktaran Karaman, “Bu takım 12 haftalık bir takım. Adana Demirspor takımı 12 haftadır birbirini tanımaya çalışan oyuncu gruplarıyla maça çıkıyor. Geçtiğimiz sezonların takımı ortada yok. İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu. Yediğimiz gollerden sonra moraller bozuldu. Galatasaray gibi bir takıma karşı oynuyorsun ve ilk devre yakaladığın net pozisyonlar var. Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. 2-0’dan sonra gördünüz ne kadar rahatladı. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba çok önemli oyuncular ama yoklardı. Biz elimizdeki oyuncularla planlamayı en iyi şekilde yaptık. Müthiş bir maç izlendi. Futbol bir oyun, alkışlayacaksın. Bu oyunculara da sahip çıkacaksın. Zaman zaman kulüpler ekonomik ve sevk, idare anlamında zorluklar yaşayabilir. Biz de bunu şu anda kontrol ediyoruz. Semih Güler’in sakatlanması da bizi etkiledi. Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” diye konuştu.