GÜNDEM - 27 Haziran 2025 Cuma 16:59

Gastro-Elazığ 2025’in konukları özel bireyler oldu

A
A
A
Gastro-Elazığ 2025’in konukları özel bireyler oldu

Gastro-Elazığ 2025 Projesi finalinde yaşlılar, yetim ve engelli bireyler Elazığ’a özgü yemekleri tattı.


İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen, Elazığ Valiliği onaylı ‘Elazığ Gastro 2025’ Projesi kapsamında Elazığ’da yaşayan kimsesiz yaşlılar, yetim ve engelli bireyler Elazığ mutfağına özgü yemekler yedi. Projenin finalini yaptıklarını belirten Elazığ Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Harun Seyran, her sonun bir başlangıç olduğunu ve Elazığ yemeklerini tüm Türkiye’ye tanıtacaklarını belirtti.


Gastro-Elazığ 2025 projesinin altıncı ve son ayağını gerçekleştirdiklerini dile getiren Elazığ Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Harun Seyran, "Bu sadece bir projenin finali değil, kalpten kalbe uzanan koca bir hikayenin en güzel satırıdır. Elazığ’ın kadim mutfağını sadece tanıtmak değil onu bir kalp diliyle anlatmaktır. Bugün bu hedefin en kutsal yerindeyiz. Bugün bu sofrayı yürekten kuruyoruz. Yetim, engelli ve yaşlılarımızla birlikte onlara sadece Elazığ’ın yemeklerini değil, duasını, sevgisini, kardeşliğini ve hatırasını sunuyoruz. Bizim mutfağımız yalnızca karın doyurmaz aynı zamanda yürek doyurur" dedi.


Dumandağ Vakfı olarak misafirlere katkıda bulundukları için gururlu olduklarını ifade eden Elazığ Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, "Biz Dumandağ Vakfı olarak cami ve Kuran Kursu yaşatmakla beraber bu tür organizasyonlarda da her zaman hemşerilerimizin yanında yer alıyoruz" ifadelerini kullandı.


Gastro 2025’in misafiri olduklarını aktaran Türkiye Sakatlar Derneği Elazığ Şube Başkanı Metin Fırat, "Elazığ’ımızın yemeklerini tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz ve ben inanıyorum ki tanıtıyoruz. Elazığ’ı tanımayan kimse kalmayacak. Biz vatandaşları Elazığ’a davet ediyoruz. Buraya gelsinler ve yemekleri tatsınlar" cümlelerini kullandı.



Gastro-Elazığ 2025’in konukları özel bireyler oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.