GENEL - 11 Mayıs 2019 Cumartesi 11:40

Hiç yürüyemiyordu, anne sevgisi ve emeği engelini aştırdı

A
A
A
Hiç yürüyemiyordu, anne sevgisi ve emeği engelini aştırdı

Elazığ’da doğumda beynine oksijen gitmediği için yüzde 85 engelli olan Serebral Palsi (SP) hastası 15 yaşındaki Ayyüce Mutlu, doktorların tavsiyeleri ve annesinin sevgisi ile emeği sayesinde engel oranı 49’a düştü.

Elazığ’da doğumda beynine oksijen gitmediği için yüzde 85 engelli olan Serebral Palsi (SP) hastası 15 yaşındaki Ayyüce Mutlu, doktorların tavsiyeleri ve annesinin sevgisi ile emeği sayesinde engel oranı 49’a düştü. 5 yaşına kadar hiç yürüyemeyen Liseli gencin annesinin ev yerine, okulda eğitimine devam ettirmesini sağlaması ve tekerlekli sandalye kullandırmaması engel oranını düşürerek, normal bir hayat yaşamasında büyük etki sağladı.


Mutlu ailesinin tek çocuğu olan Ayyüce (15), doğumda beynine oksijen gitmemesinden dolayı SP hastası olarak dünyaya geldi. 2 yaşında hastalığı fark edilen Ayyüce için ailesi her türle imkanı sağladı. 5 yaşına kadar hiç yürümeyen Mutlu, doktorların tavsiyesi, anne Mine Mutlu’nun ilgisi ve fizik tedavi ile bacaklarını hareket ettirmeye başladı. 15 yılda 10 ameliyat geçiren Ayyüce’nin geleceğini düşünen ve sürekli doktorlarından bilgi alan annesi, hem ev yerine okulda eğitimi seçti hemde, çoğu zaman tekerlekli sandalyeyi bırakarak adım adım okula giderek tedavisine önemli bir katkı sağladı. Elazığ Lisesi’nde eğitimine devam eden ve şuanda engel oranı yüzde 85’den yüzde 49’a düşen Ayyüce, hem sınıfta tek başına tüm derslerini başarı ile yapıyor, hemde okul bahçesinde arkadaşlarıyla güzel vakit geçiriyor.



"Engeli yüzde 85’den, 49’a düştü"


Oğlunun doğuştan engelli olduğunu belirten Mine Mutlu, “Engeli yüzde 85 oranındaydı. Yalnız bunu tedavi süreçleriyle çok iyi bir mücadele vererek başarı elde ettik ve engeli yüzde 49’a düştü. Şuan çok iyi. 5 yaşına kadar yürüyemiyordu. Durumu çok kötüydü. Şuana kadar hep bekledik, 8’inci sınıfa kadar bekledik. Okul idaresi sağ olsun 9’uncu sınıfta bize çok yardımcı oldu. Ayyüce’ye zemin katta bir sınıf ayarladılar. Her türlü imkanı, kolaylıkları sağladılar” dedi.



“Doktorların söylediğini harfiyen yaptık”


Oğlunun 12 yıldır fizik tedavi aldığını aktaran Anne Mutlu, “Çok zorlu bir süreç geçirdik. Bu süreçte 10 ameliyat geçirdi. Zor bir süreçti ama biz bunu başardık. Bayağı bir mücadele ettik. Çocuk da çok yıprandı ama sonuçlarından memnunuz. Fizik tedavilerini devam ettiriyoruz. Doktorların bize söylediği her şeyi harfiyen yerine getirmeye çalıştık. Sonuç olarak çalışırsanız başarırsınız. Ben buna inanıyorum. Oğlum SP hastası. Oksijensiz kalmış. Daha ağır olabilirdi ama biz çok hafif bir şekilde atlattık"diye konuştu.



"Tekerlekli sandalyeye bindirmedim, onla gittim ,onla geldim"


Oğluna 2 yaşına kadar teşhis konulamadığına da değinen anne Mutlu, "Fakat Ayyüce şuan çok iyi. Artık yürüyebiliyor. 5 yaşından sonra tekerlekli sandalyeye bindirmedik. Yakın mesafedeki okullara giderken kendisinin daha iyi olabilmesi için yürüttük. Bir anne olarak sabah beraber gittim, akşam eve geldim. Öğrencilik yaptım diyebilirim. Ayyüce beni hiç üzmedi. Ben ona hiç engelli gözüyle bakmadım. Onu hep sağlıklı bir birey olarak gördüm. Okul atmosferini görmesini istedim. Evde eğitim istemedim"ifadelerini kullandı.



“Annemin hakkı ödenmez”


Annesinin kendisini 9 senedir okula getirip götürdüğünü dile getiren Ayyüce Mutlu, "Beni bu seviyeye getirdiği için ona çok teşekkür ediyorum. Annemin hakkı ödenmez. Uzun mesafe yürüyemiyordum. Tekerlekli sandalye kullanıyordum. Ben bunu aştım artık uzun mesafe gidebiliyorum. İngilizce öğretmeni olmak istiyorum. Bu hayallerim doğrultusunda emin adımlarla yürüyorum. Şuana kadar yanımda olan bütün arkadaşlarıma ve çevreme teşekkür ediyorum"diyerek duygularını aktardı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.
Ankara Bakan Tunç: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları, soykırım suçu işleyen işgalci İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir" dedi. Adalet Bakanı Tunç, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili yaptığı paylaşıma ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yazılı bir açıklama yaptı. Bakan Tunç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları, soykırım suçu işleyen işgalci İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir. Nerede olursa olsun, her platformda daha adil bir dünya için mücadele eden Sayın Cumhurbaşkanımız, Filistin’de ateşkes ve barış sağlanarak akan kanın bir an önce durması için çabalamaktadır. Gözü dönmüş insanlık düşmanı canilerin, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alması işte bundandır. İnsan haklarını yok sayarak ve uluslararası hukuku görmezden gelerek kuvözdeki bebekleri dahi öldüren; okulları, sığınma kamplarını, hastaneleri bombalayarak her yeri kana bulayan İsrailli yöneticiler, daima yaptıkları katliamlarla anılacak ve hukuk önünde hesap vermekten kaçamayacaktır."