KÜLTÜR SANAT - 13 Kasım 2025 Perşembe 10:25

Hobisini sanata dönüştürdü, 500’ü aşkın eseriyle Türkiye’nin sayılı filografi ustalarından biri oldu

A
A
A
Hobisini sanata dönüştürdü, 500’ü aşkın eseriyle Türkiye’nin sayılı filografi ustalarından biri oldu

Elazığ’da filografi sanatı üzerine çalışmalarını sürdüren Ayhan Güneş, Kültür Bakanlığı tarafından sanatçı unvanı verilen Türkiye’deki 8 filografi ustasından biri olarak ulusal sergilerde şehri başarıyla temsil ediyor. Hobisini sanata dönüştüren Güneş, 500’ü aşkın eser üreterek bu sanatın Türkiye’deki sayılı ustaları arasına girmeyi başardı.


Elazığ’da yaşayan infaz koruma memuru ve 2 çocuk babası Ayhan Güneş, 2013 yılında İstanbul’da bir sergide tanıştığı filografi sanatına ilgi duyarak bu alanda kendini geliştirmeye başladı. Zamanla bu ilgisini profesyonel bir düzeye taşıyan Güneş, bugün kendi atölyesinde çalışmalarını sürdürüyor. 13 yıldır filografi sanatıyla uğraşan Güneş, bugüne kadar 500’den fazla tablo yaptı. Yurt dışında 1, yurt içinde 12 sergiye katıldı. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Kültür Yolu Festivali ile Somut Olmayan Kültürel Miras Festivali gibi önemli etkinliklerde yer aldı. Başarılı sanatçı, Kültürel Miras Taşıyıcıları Kurulu tarafından "Kültür Bakanlığı Sanatçısı" unvanına layık görülerek Türkiye’de bu alanda sanatçı unvanını taşıyan 8 kişiden biri oldu.



"Osmanlı’dan geldiği düşünülen bir sanat"


Filografi sanatına ilişkin bilgi veren bulunan Güneş, "Elazığ adına bu sanatı yürütmekteyim. İstanbul’da başladığımı sanatımı Elazığ’da devam ettiriyorum. Yaklaşık 13 yılı geçti. Bunun içinde bir yurt dışı, 12 tane de yurt içi sergi ve Kültür Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu Kültür Yolu ve Somut Olmayan Kültürel Miras Festivalleri var. Onlara da yaklaşık 10 kez katıldım. Kişisel sergilerimi açtım. Onun dışında bu atölyemde çalışmalarıma devam ediyorum. Sanatımın adı, Filografi Sanatı. Osmanlı’dan geldiği düşünülen bir sanat. Net bilgiler bulmasak da onunla ilgili yapılmış çalışmalar var. Şu anda Avrupa’da, Rusya’da ‘string art’ diye geçiyor. Özellikle rehabilitasyon merkezlerinde sanat olarak, rehabilite amaçlı ders olarak veriliyor. Ben de çocuklara rehabilite amaçlı bu dersi veriyorum ve olumlu anlamda oldukça güzel dönüşler alıyoruz. Bundan dolayı Avrupa’da bu sanat bazı kurumlarda rehabilitasyon amacıyla ders olarak veriliyor. Ben de gittiğim yerlerde bunun olumlu dönüşlerini alıyorum. Filografi sanatı tel ve çivi ile yapılan bir sanat. Tamamen sanatçının yeteneğine kalmış bir durum. Manzara yapabiliyoruz, siluet yapabiliyoruz, hat çalışması yapabiliyoruz ya da özel çalışmalar yapabiliyoruz. Tamamen sanatçı ve talep eden kişiye kalmış bir durum. İstediğimiz bütün çalışmaları yapabiliyoruz. Ürünlerimiz özeldir. Bulunduğumuz bölgede pek yok açıkçası. İstanbul’dan gelen kaliteli malzemeler kullanmaya özen gösteriyorum. Tahtasını, tellerini İstanbul’dan getirtiyorum. Bu sanatı Elazığ’da yaşatmak benim için büyük bir mutluluk" dedi.



"Elazığ depreminde cumhurbaşkanımıza bir tablo hediye etmiştim"


4 buçuk ay kadar süren tablolar da yaptığın ifade eden Güneş, " Bir gün süren tablolarımız da var, dört buçuk ay süren tablolarımız da var. Yani yapım süresi oldukça uzun olan tablolar bulunuyor. Onun dışında diğer tablolarımız ortalama olarak bir hafta, on gün ya da bir ay sürebiliyor. Küçük tablolarımız bir günde tamamlanabiliyor. Yaptığımız tablolar şimdiye kadar birçok önemli isme takdim edildi. Cumhurbaşkanımız Elazığ depremine geldiğinde bizim evi ziyaret etmişti ve orada kendisine bir tablo hediye etmiştim. Onun dışında devlet büyüklerimize, bakanlarımıza da çeşitli tablolar armağan ettik. Şu anda burada hazırlamış olduğum bir tabloyu da cumhurbaşkanı yardımcımıza göndereceğim. Eserlerimi, ulaşabildiğim kadar kişiye tanıtmaya ve ulaştırmaya çalışıyorum" şeklinde konuştu.



"Çocuklara filografi sanatını tanıtıp, onları üretmeye teşvik ediyorum"


Ayrıca köy okullarına yönelik hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projesi ile bir çok öğrencinin filografi sanatı ile tanıştığını dile getiren Güneş, " Uğraştığım bir sosyal sorumluluk projem var. Doğudaki köy okullarını geziyorum. Sanatla tanışmamış çocuklarla sanat etkinlikleri yapıyorum. Geçen hafta Bingöl’deydim. Adaklı, Yayladere ve Kiğı ilçelerinde çalışmalar yaptım. Oradaki bütün köy okullarında etkinlikler gerçekleştirdim. Gittiğim okullarda beş öğrenci de olabiliyor, on öğrenci de, bazen merkezlerde yüz öğrenciye kadar ulaşabiliyorum. Hepsiyle birebir ilgilenmeye, sanatın ruhunu hissettirmeye çalışıyorum. Çocuklardan çok güzel dönüşler alıyorum. Onlarda farkındalık oluşturmak istiyorum. Hiç sanatla tanışmamış çocuklara filografi sanatını tanıtıp, onları üretmeye teşvik ediyorum. Bu projemin adı, Orada Bir Sanat Var Uzakta. Eğer iş insanlarımız sesimizi duyar ve destek olursa, sponsor bulunursa, çok daha fazla okula ve uzak köylere ulaşabiliriz. Amacım, hem sanatı çocuklara sevdirmek hem de kültürel mirasımızı yeni nesillere aktarmak" diye konuştu.



Hobisini sanata dönüştürdü, 500’ü aşkın eseriyle Türkiye’nin sayılı filografi ustalarından biri oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de polisin ‘dur’ ihtarına uymayarak, kaçan alkollü sürücü alkometreyi üflememek için direndi Kayseri’de polis ekiplerinin ‘dur’ ihtarına uymayarak, kaçan hem alkollü hem de plakasız motosiklet sürücüsü kovalamaca sonucu yakalandı. Ekiplerden kaçarak, hiçbir trafik kuralına uymayan sürücü, kelepçe takılmasıyla birlikte ekiplere yalvarmaya başladı. Yapılan kontrollerde 0.59 promil alkollü olduğu tespit edilen sürücünün ehliyetine el konularak, cezai işlem uygulandı. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Yeniköy Mahallesi’nde ekipler, durumundan şüphelendiği plakasız motosiklet sürücüsü F.A.’ya ‘dur’ ihtarında bulundu. Ekiplerin ihtarına uymayarak, kaçan F.A. aynı mahallede bulunan Oylum Sokak’taki parka girerek, ekipleri atlatmaya çalıştı. Ekipler tarafından park içerisinde yakalanan F.A. gözaltına alınırken, olay yerine gelen Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler F.A.’ya alkol testi yapmak istedi. Yakalanmadan önce polis ekiplerine zor anlar yaşatan F.A., yakalanıp, alkol testi yapılacağını anlayınca ekiplere yalvarmaya başladı. Ekipler tarafından yapılan alkol testinde 0.59 promil alkollü çıkan F.A.’nın ehliyetine 6 ay süreyle el konulurken, ‘alkollü araç kullanmak’, ‘trafik levhalarına uymama’, ‘plakasız araç kullanma’, ‘ muayenesiz araç kullanma’ ve ‘dur ihtarına uymama’ suçlarından toplamda 30 bin 305 TL idari para cezası uygulandı. Gözaltına alınan F.A. ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.
Kayseri Adliye mensupları, meslektaşlarının konserinde doyasıya eğlendi Kayseri Adalet Sarayı mensupları tarafından oluşturulan Re’sen Ritim Topluluğu, kültür ve sanat faaliyetlerini desteklemek amacıyla sahne aldı. Konserde dinleyiciler doya soya eğlenirken, Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz’da bir şarkı seslendirdi. Kadir Has Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen konsere, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, Kayseri Adalet Komisyonu Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı, Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa ve adliye mensupları katıldı. Konserde bir konuşma yapan Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz, "Personellerimizin medeni cesaret göstererek, hazırlamış oldukları müzik topluluğumuzun 4’üncü konserinde bir aradayız. Daha önceden de olduğu gibi sizlere güzel bir gece, güzel bir müzik ortamı vaat ediyoruz. Bu vaadimizi birazdan gerçekleştireceğiz. 3 aydır arkadaşlarımız hazırlık yapıyorlar. Emeğin ve gayretin çok güzel neticelere vesile olduğunu hep beraber göreceğiz. ‘Bu gece az laf, çok müzik diyoruz" ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından başlayan konserde Re’sen Ritim Topluluğu tarafından ‘Isırgan Otu’, ‘Domdom Kurşunu’, ‘Yazan Kalem Siyah’, ‘Mavi Boncuk’, ‘Arım Balım Peteği’ gibi önemli şarkılar seslendirildi. Konserde katılımcılar doyasıya eğlenirken, Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habib Korkmaz’da sahnede Aşık Mahzuni Şerif’ten ‘İşte Gidiyorum Çeşm’i Siyahım’ şarkısı seslendirdi.
Muğla Sumud yeniden yolda: İlkbaharda Gazze’ye ikinci sefer Muğla’nın Bodrum ilçesinde panele katılan Sumud hareketinin önde gelen ismlerinden aktivist Ayçin Kantoğlu, Gazze’ye yönelik insani yardım ve ablukanın kırılması amacıyla yürütülen Sumud hareketinin, ilkbahar aylarında yeniden yola çıkacağını açıklandı. Aktivistler, yeniden Gazze’ye ulaşmak için sivil insiyatifle hazırlıkların başladığını duyurdu. Bodrum’da Herodot Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Yeniden Sumud ve Gazze Gerçeği" başlıklı panelde, aktivist Ayçin Kantoğlu, sanatçı Fethullah Badem ve yazar Mehmet Ercan, Gazze’de yaşanan insani drama ve Sumud hareketine ilişkin deneyimlerini paylaştı. Programa çok sayıda vatandaş katıldı. Program, İstiklal Marsı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu. Etkinlikte, Gazze’de yaşananlara ilişkin hazırlanan video katılımcılara izletildi. Açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Panelde konuşan aktivist Ayçin Kantoğlu, hem geçmişteki Sumud sürecinin değerlendirileceğini hem de yeni yolculuğun müjdesinin paylaşıldığını belirterek, "Yeniden Sumud ilkbaharda yola çıkacak. İsrail, ateşkese rağmen agresif ve saldırgan tutumuna ara vermedi. Ölümlerin önüne geçilemedi, beklenen insani yardım koridoru hala açılamadı. Sivil insiyatif bir kez daha Gazze’ye ulaşmanın, ablukayı kırmanın yollarını arayacak" dedi. Gazze’de yaşananların, yaşadıkları zorlukların çok ötesinde olduğunu vurgulayan Kantoğlu, "Zorlu bir yolculuktu. Akdeniz’i fındık kabuğundan teknelerle geçmenin getirdiği ciddi bir mücadele vardı. Güçlü bir düşman var ama yenilmez değiller. Halkların iradesi Birleşmiş Milletleri ve devletleri görevlerini yapma noktasında baskılayacaktır. Bizim için as olan Filistin’in özgürlüğü ve selametidir. Daha kalabalık gitmeyi planlıyoruz. İlkinde yaklaşık 1 milyon başvuru vardı, ikincisinde bu ilginin daha da artacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.