KÜLTÜR SANAT - 17 Eylül 2021 Cuma 10:00

Köylüler atıl durumdaki okulu onararak müzeye çevirdi, içinde 300 yıllık tarihi eserler var

A
A
A
Köylüler atıl durumdaki okulu onararak müzeye çevirdi, içinde 300 yıllık tarihi eserler var

Elazığ’ın tarihi Harput Mahallesi’ne 17 kilometre uzaklıkta bulunan 80 haneli bir köyde, 25 yıldır atıl durumda olan köy okulu kürsü başı ve müzeden oluşan Kültür Evine dönüştürüldü.

Elazığ’ın tarihi Harput Mahallesi’ne 17 kilometre uzaklıkta bulunan 80 haneli bir köyde, 25 yıldır atıl durumda olan köy okulu kürsü başı ve müzeden oluşan Kültür Evine dönüştürüldü.


Merkeze 17 kilometre uzaklıkta olan 80 hanelik Serince köyü, taşınabilir tarihi eserleriyle dikkat çekiyor. Köyde 1957 yılından 1996’ya kadar öğrenci kabul eden okul, o tarihten sonra öğrenci olmadığından dolayı yaklaşık 25 yıl atıl vaziyette kaldı. Köy sakinlerinden başta Zekayi Akılotu başta olmak üzere atıl durumda olan köy okulu, kısa bir süre içerisinde onarılarak ’kürsü başı’ ve ’müzeden’ oluşan Kültür Evine dönüştürüldü. Tarihi Harput Mahallesi’nin arka bahçesi olarak bilinen köy, müzelerinin en önemli özelliği ise vatandaşlar ellerinde bulunan tarihi eserleri müzeye bağışlıyor. Müzede aralarında küp, eski sandıkların da bulunduğu 70 civarında yaklaşık 300 yıllık tarihi eser bulunuyor.


Kültür Evinin oluşturulmasına öncülük eden köy sakinlerinden Zekayi Akılotu, "Burası, 1957’den 1996’ya kadar okul olarak kullanılmış ve o dönemden beri öğrenci olmadığı için atıl durumda duruyordu. Son dönemde de iki muhtar adayımız vardı ve kendilerine kazanan kim olursa olsun burayı size bir Kültür Evi yapalım dedik. Kazanan muhtarımız buranın çatısını onardı, iç kısmını da bana bırakmasını söyledim. Sağ olsun köylülerle beraber çatıyı onardı. Sonra iç kısmının tadilatını ve buranın dedelerimizin eskiden kullandığı malzemeleri evlerden toplamaya başladım. Burada öğretmenlerimizin, öğrencilerin isimleri ile tarihi malzemeleri araştırmaya çalıştım ve çoğunu da buldum" dedi.


Atıl durumdaki okulu Kültür Evine dönüştürdüğünü belirten Akılotu, "60 metrekarelik bir sınıfı kürsü başı odası olarak tasarladık, diğerini de tarihi müze olarak kullanıyoruz. Burası, kültürel, musiki, yapı ve konuşma olarak Harput’un arka bahçesi diyebiliriz. Burada yaklaşık 300 yıllık malzemeler var. Ben burası ile 1 buçuk sene uğraştım. Bizim köyde malzemelerimiz hep kapıdadır ve kapılar kilitli değildir. İşte Harput kültürünün burada yaşıyoruz. Yani burada katiyen kötü olaylar veya mahkemelik olay yok" diye konuştu.


Köyün ileri gelenlerinden Hayrettin Süt ise "Köyümüzde birlik beraberlik vardır. Köyümüzde hayata bir mahkeme kapısına giden yoktur. Küslük yok ve kendi halinde bir köyümüz var. Burası okuldu ve köyümüzde 90 öğrenci ve 4 öğretmen olduğunu hatırlıyorum. Bütün çevre köyler buraya eğitim için gelirlerdi” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.