YEREL HABERLER - 13 Nisan 2012 Cuma 20:03

MÜSLÜMAN OLAN CHELIDZE "NİLÜFER" İSMİNİ ALDI

A
A
A
MÜSLÜMAN OLAN CHELIDZE "NİLÜFER" İSMİNİ ALDI

Balıkesir`in Bandırma ilçesinde Gürcü asıllı bir kadın Müslüman oldu.
İzmir`de bir firmada çalışan 35 yaşındaki Gürcistanlı Liudmila Chlıdze, İslam dininden etkilenerek Müslüman olmak için Bandırma Müftülüğü`ne müracaat etti. Protestan olan Liudmila Chelıdze kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu.
Bandırma Müftüsü Cahit Çetin, Chelıdze`nin kendilerine Müslüman olmak için dilekçe ile müracaat ettiğini belirterek, "İslam dini son ve en mükemmel dindir. Son yıllarda İslamiyeti seçenlerin huzurlu olduklarını görenler de bundan etkilenerek Müslüman oluyor" dedi.
Müslüman olduktan sonra ``Nilüfer`` ismini tercih eden genç kadına Müftü Cahit Çetin, ihtida belgesi ile Kur`an-ı Kerim ve ilmihal kitapları hediye etti.
İslam dinini tercih ettiğinden dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Nilüfer, ``Müslümanlara hayran oldum. Aaraştırmalarım neticesinde İslamiyetin en son din olduğunu ve bu dinle huzura kavuşacağını düşündüm. Kelime-i şehadet söylerken İslamiyetin o huzur veren yanını kalbimde hissettim. Çok mutluyum`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Doğum gününde kazada ölen hemşirenin ailesi isyan etti Osmaniye’de doğum gününde trafik kazasında hayatını kaybeden 23 yaşındaki hemşire Tuğçe Nur Akıncı’nın ailesi, sürücünün adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına isyan etti. Osmaniye’de 29 Nisan tarihinde Güney Çevre Yolunda meydana gelen kazada; özel bir sağlık kabininde hemşire olarak görev yapan Tuğçe Nur Akıncı, elektrikli bisikletiyle trafik ışıklarında beklediği sırada arkadan gelen otomobil çarpmıştı. Çarpmanın etkisiyle metrelerce sürüklenen Akıncı, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Kazanın ardından polis ekipleri tarafından gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen otomobil sürücü H.K. ise çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartı serbest bırakıldı. "Kızım metrelerce yerde sürüklenmiş benim içim yanıyor, ciğerim yanıyor" Evladının acısıyla içinin yandığını söyleyen baba Sinan Akıncı, "Benim kızım metrelerce yerde sürüklenmiş benim içim yanıyor, ciğerim yanıyor. Ben kafamı bile içeri koyamıyorum dışarı çıkıyorum acaba kızım geri gelir mi diye kapıya bakıyorum. Mezarlığa gidiyorum gece gidiyorum diye çocuklar beni içeriye kilitliyor. Ben bu sıkıntıyı, bu eziyeti, ben hep çocuklarım için çektim. Şanlıurfa’da 7 sülalemi terk ettim çocuklarım için burada kaldım. Ben anlamadım hakimin biri bırakıyor ikinci niye bırakıyor. Bunun bir açıklaması var mı, kendi çocuğu olsa ne der, kendi ne yapar. 13-14 gündür içim yanıyor, bu adam serbest bırakıldı ben bu adamın tutuklanmasını rica ediyorum" dedi. "Benim çocuğumun suçu, günahı yok çocuğum sabah kalktı işe gitti ölüm haberi geldi" Kızlarının ölümüne sebep olan sürücünün serbest bırakılmasını kabul etmediklerini söyleyen anne Tevhide Akıncı ise, "Benim çocuğumun suçu, günahı yok çocuğum sabah kalktı işe gitti ölüm haberi geldi. Ben bu adamın tutuklamasını istiyorum. Ben davamdan vazgeçmiyorum. Ben çocuğumu toprağa vermişim, kendi geziyor. Bana da yazık kendinin kızı olsa ne der, kendinin çocuğu olsa ne yapar. Serbest bırakıyorsa, kendi kabul ediyorsa ben de kabul ediyorum. Kendi kabul etmiyorsa ben de kabul etmiyorum. Başka çare yok yazık günah bize de yazık. Gecemi gündüze döndürdüm, gündüzümü geceye döndürdüm ağlıyorum, sızlıyorum, çarem yok. Allah rızası için çocuğum için ben bu adamın tutuklamasını istiyorum" diye konuştu. "Somut olayda yaklaşık 110 kilometreye yakın bir hızdan bahsediyoruz, ışık ihlalinden bahsediyoruz" Sürücünün serbest kalmasının ailenin ve toplumun vicdanını yaraladığını söyleyen ailenin avukatı Taner Kanarığ ise, "Dosyadaki bu mevcut kaza aslında bir kaza değil, burada biz muhtemel kastla adam öldürme olduğunu düşünüyoruz. Yine bunun devamında muhtemel kast değerlendirmeyecekse bile bilinçli taksirle bir şekilde değerlendirme yapması gerektiğini düşünüyoruz. Görüntüleri izleyen her vatandaş burada bunun bir kaza olmadığını açık bir şekilde görebilecektir. Hal böyleyken bilinçli taksirle, muhtemel kastla adam öldürmek mevcutken, normal şartlarda çok rahat bir şekilde tutulabilecek bir insanın bugün dışarıda olmasını kamu vicdanı kabul etmemekte, yargılama camiası olarak biz de bu meseleyi kabul edememekteyiz. Somut olayda yaklaşık 110 kilometreye yakın bir hızdan bahsediyoruz, ışık ihlalinden bahsediyoruz. Tüm bunlar mevcutken bu insanın adli kontrol şartıyla serbest kalması ailenin vicdanı nasıl yaralıyorsa toplumun vicdanını da aynı şekilde yaralamakta. Asli tüm kusurları bünyesinde barındırdığı bir dosyada geçici bir süreliğe de olsa cezaevine alınmasıydı. Biz bundan sonraki süreçte hem yargılama sürecinin takipçisi olacağız, ailenin yanında olacağız, ne gerekiyorsa bununla alakalı yaparız. Rahmetli Tuğçe’ye hiçbir şekilde kusur izafe edilmemiş vuran kişiye izafe edilen kusurlar, Karayolları Trafik Kanunu’nun genel hükümlerini ihlal şeklinde 3 ağır kusurla beraber kendisinin asli ve tam kusurlu olduğu raporlarda geçiyor" dedi.
Bitlis Yuvadan düşen yavru baykuş için seferber oldular Bitlis’in Güroymak ilçesinde doğa yürüyüşüne çıkan grup arkadaş, ağaçtaki yuvasından düşen baykuş için adeta seferber oldu. Doğa yürüyüşü için Güroymak ilçesine giden Venuma Dağcılık, Havacılık ve Su Altı Sporları Topluluğu üyeleri, yol güzergahları üzerindeki otlar arasında yavru bir Baykuş olduğunu fark etti. Grup üyeleri tarafından bulunduğu yerden alınan yavru baykuşun alanda bulunan ağaç üzerindeki yuvadan yere düştüğü tespit edildi. Tüyleri yeni yeni çıkmaya başlayan ve henüz uçamayan yavru kuşa müdahale eden grup üyeleri, yavru kuşu yuvasına geri bırakmak için adeta seferber oldu. Yuvasına gelen anne baykuşun yuvada göremediği yavrusunu bulmak için yuvanın etrafında bekleyişi ise görüntülere yansıdı. Anne ve yavru baykuşu tekrardan kavuşturmak için kolları sıvayan grup üyeleri, uzun uğraşlar sonucunda örnek bir girişime imza atarak baykuşu yuvasının yakınına bırakmayı başardı. Yavru baykuş ile birlikte ağaca tırmandıkları esnada zaman zaman yavru kuşun minik gaga ve pençe saldırına maruz kalan grup üyeleri, sonunda anne ve yavrusunu tekrardan bir birine kavuşturdu. Yuvadan düşen yavru baykuşu grup üyeleriyle çıktıkları doğa yürüyüşü esnasında fark ettiklerini anlatan Venuma Dağcılık, Havacılık ve Su Altı Sporları Topluluğu Yöneticisi Veysel Tüzün, grup üyeleriyle birlikte minik kuşu tekrardan yuvasına kavuşturdukları için mutlu olduklarını ifade etti. Düşmenin etkisiyle yavru kuşun az da olsa incindiğini ancak ciddi bir durumunun bulunmadığını kaydeden Tüzün, “Otlar arasında hareketsiz halde bulduğumuz yavru kuşumuzun yuvasından düştüğünü tespit ettik. Düştüğü yerin az ilerisinde ağaçta anne baykuşun çığlıklar atarak yavrusunu aradığını gözlemledik. Bunun üzerine grup üyelerimizle harekete geçerek, minik kuşumuzu yuvasına ve annesine kavuşturmak için bir operasyon düzenledik. Minik kuşumuzun genel durumunu kontrol edip herhangi bir olumsuz durumu olmadığından emin olduktan sonra yuvanın bulunduğu ağaca tırmanarak yuvaya en yakın ulaşabildiğimiz yere bıraktık. Hemen akabinde yavrusunu fark eden anne kuşumuz da bizim uzaklaşmamız sonrasında yavrusunun yanına gelerek ilgilenmeye başladı. Ardından minik kuşumuz yeniden yuvasına kavuşmuş oldu. Böyle anlamlı bir kavuşmaya vesile olduğumuz için mutlu olduk” diye konuştu.