DÜNYA - 15 Nisan 2012 Pazar 18:23

SİVASSPOR PLAY-OFF`A FARKLI BAŞLADI

A
A
A
SİVASSPOR PLAY-OFF`A FARKLI BAŞLADI

Spor Toto Süper Final Avrupa Grubu ilk haftasında deplasmanda Sivasspor`a 4-0`lık sonuçla farklı mağlup olan Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, "Allah`tan kupada böyle bir oyun ortaya koymadık. Süper finalin telafi edilebilecek geleceği var. Bu görüntü açıkçası canımızı çok sıktı" ifadelerini kullandı.
Maç sonu düzenlenen basın toplantısında konuşan Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, maçın başından sonuna kadar mükemmel oynadıklarını ve hak ettikleri bir galibiyet aldıklarını kaydetti. Çalımbay, "Bursaspor ile üç gün içinde ikinci maçımızı oynadık. Ben gerçekten ilk maçta oynadığımız ve aldığımız skora inanamıyordum. Çünkü bizim takımımız o değildi, biz hiçbir zaman öyle bir futbol oynamadık. Maalesef bütün aksilikler bizi buldu, istediğimiz oyunu oynayamadık. Hak ettiğimiz bir mağlubiyet aldık.
Bugün de hak ettiğimiz bir galibiyet aldık. Maçın başından sonuna kadar mükemmel oynadık. Attığımız kadar da kaçırdık. Bursa takımı gerçekten çok iyi bir takım, çok iyi futbolculardan kurulu bir takım. Bugün takımım defans açısından mükemmel işler yaptı, ofansif açıdan da mükemmel işler yaptı. Hak ettiğimiz, iyi bir galibiyet oldu. Çünkü Play-off`a kendi sahamızda iyi başlamak çok çok önemliydi. İyi bir şekilde de başladık. Sezon başından beri zaten çok iyi bir grafik çiziyorduk. Kupa maçını bugün telafi
ettik. Bütün arkadaşlarımızdan istediğimiz şuydu. O maçı telafi etmemiz için mükemmel bir galibiyet almamız gerekiyordu. Gerçekten mükemmel bir galibiyet aldık" ifadelerini kullandı.
Spor Toto Süper Final`de kendilerini zorlu maçların beklediğini dile getiren Çalımbay, "Şimdi bizi zor maçlar bekliyor. İki tane üst üste deplasman maçımız var. Bütün amacımız oralardan da iyi neticelerle ayrılmak. Biz buna inanıyoruz. Bana göre şu grup üstteki gruptan belki de daha kuvvetli bir grup. Tek hedefimiz oynayacağımız Eskişehir ve Büyükşehir maçlarından da iyi bir şekilde dönmek. Takımımı kutluyorum, maçın başından sonuna kadar mükemmel oynadılar" diye konuştu.
Sivassporlu futbolcu Uğur Kavuk, önemli bir galibiyet aldıklarını ifade ederek, "Öncelikle hafta içi çok köktü bir mücadele etmiştik, istemediğimiz bir mağlubiyet almıştık. Herkes yüreğiyle kişiliği sahaya yansıttı. Müthiş mücadele ettik. Çok önemli bir galibiyet aldık, gruba iyi başladık. Bu bir başlangıç, önümüzde Eskişehir maçı var. Aynı mücadeleyi orada gösterip gruptan lider çıkıp UEFA için diğer takımla final oynamak istiyoruz. Bunu da başaracak gücümüz var. İnşallah bunu da başarırız" dedi.
Sivasporlu Erman Kılıç ise, galibiyeti hak ettiklerini söyleyerek, "Öncelikle çok iyi ekibe karşı oynadık. Oynadığımız kupa maçından sonra mutlaka bu maçı kazanmamız gerekiyordu. Kupa maçı Sivasspor olarak bize hiç yakışmamıştı. Bunun rövanşını almamız için yüreğimizle oynamamız gerekiyordu. Bütün takım arkadaşlarım da bugün yüreğini ortaya koydu. İyi maç oldu, galibiyeti hak ettiğimizi düşünüyorum. Takım arkadaşlarımı da tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.
Sivassporlu bir diğer futbolcu Kadir Bekmezci de, iyi futbolla maçı kazandıklarını dile getirerek, "Maçın zor olacağını biliyordu. Kupa maçında çok kötü bir yenilgi aldık. Kendi sahamızda mutlaka kazanmak istiyorduk. İyi bir futbolla çok güzel goller atarak 4-0 yendik. Bu maçı kazandığımız için bütün takım arkadaşlarımı tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.
SAОLAM: "SİVASSPOR HAKLI BİR GALİBİYET ALDI"
Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, maçın hakemi Süleyman Abay`ın yönetiminden memnun olmadığını söyledi. Alınan sonucun canlarını sıktığını kaydeden Sağlam, "4-1`lik kupa galibiyetinin ardından karşımızda çok istekli bir takım ve futbolcu grubu olacağını biliyorduk. Bunu oyuncularımıza da çok net bir şekilde söyledik. Kaldı ki kupada yarı finale yükseldik. Henüz ne finale çıkıp Avrupa`ya gitmeyi garantiledik, ne de kupa şampiyonu olduk. O yüzden süper finale iyi bir başlangıç yapıp burada
hedefimize doğru sağlam adımlarla ilerlememiz gerekiyordu. Ama ben bugün tabi takımımızın ortaya koyduğu mücadeleden, futboldan, çok basit bireysel hatalardan sonra işin hakemle alakalı ikinci bölümü olan bir yorum yapmak istemiyorum. Bizim ortaya koyduğumuz görüntü, mücadele, yapılan basit hatalarla alakalı ve hakemin maalesef kötü yönetimi, vermiş olduğu yanlış kararlar ve vermediği kararlarla alakalı da çok şey söylenebilir. Ama bugün itibariyle ben susmanın, çok fazla bir şey söylememenin hayırlı
olduğunu düşündüğüm için bir şey söylemek istemiyorum. Allah`tan kupada böyle bir oyun ortaya koymadık. Süper finalin telafi edilebilecek geleceği var. Bu görüntü açıkçası canımızı çok sıktı. Bir takım üç güç içinde bu kadar farklı oyun ortaya koymamalı. Bunu inceleyip gerekli uyarıyı yapacağız. Sivasspor`u da tebrik ediyorum. İyi mücadele ettiler, maçı kazanmayı çok istediler, haklı da galibiyet aldılar" dedi.
Maç sonu konuşan Bursasporlu futbolcu Mehmet Sak, istemedikleri bir sonuç aldıklarını belirterek, "Bugün istemediğimiz bir sonuç aldık Sivas`ta. Umarım kısa zamanda yaptığımız hatalardan ders çıkartıp önümüzdeki hafta İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında kendimizi affettiririz" ifadelerini kullandı.
Bursasporlu diğer oyuncu Stepanov ise, Sivasspor maçını unutup önlerindeki maçlara hazırlanacaklarını dile getirerek, "Üç gün önceki maçın aynısıydı fakat roller değişti. Bu mağlubiyetten bir ders çıkartıp önümüzdeki maça iyi bir şekilde hazırlanmamız gerekiyor. Bu maçı unutup en iyi şekilde önümüzdeki maça hazırlanacağız" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
Gaziantep Baba-oğul kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor Gaziantep’te kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden Ömer Çetinkaya, oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kentte yaşayan 59 yaşındaki Ömer Çetinkaya, son yıllarda az sayıda ustanın ayakta tutmaya çalıştığı kalaycılık mesleğini 23 yaşındaki oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte sürdürüyor. Çelik mutfak eşyalarının kullanımının yaygınlaşması ve teknolojik yenilikler karşısında çok az kişinin yaptığı meslekler arasında yer alan kalaycılığa çocuk yaşında 45 yıl önce Şahinbey ilçesindeki tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda çırak olarak adım atan Ömer Çetinkaya, kalfalık ve ustalık sürecinin ardından kendi iş yerini açtı. Mesleğini oğlu Halil İbrahim Çetinkaya’ya öğreten Ömer Çetinkaya, oğlu ile birlikte kale altındaki iş yerinde mesleğini yaşatmaya çalışıyor. İlkokul öğrencisi olduğu dönemden bu yana babasına destek olan ve okuldan arta kalan zamanlarda da iş yerinde çıraklık yapan Halil İbrahim Çetinkaya, babasından mesleğin tüm inceliklerini öğrendi. Oğluna mesleği yaşatmaları için nasihatler veren ve aynı zamanda da mesleği her yönüyle uygulamalı olarak öğreten Çetinkaya, oğlu ile birlikte müşterilerden gelen bakır eşyaları kalaylıyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini yaşatmaya çalışan baba-oğul, birlikte hem ekmek paralarını kazanıyor hem de mesleklerini ayakta tutup gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyor. Yıllardır aynı çatı altında omuz omuza ocak başında bakır eşyaları kalaylayan baba-oğul, mesleklerini geleceğe taşımak için adeta bir köprü görevi görüyor. 45 yıldır mesleğini severek yapan Çetinkaya, çocuğuna adeta miras olarak bıraktığı mesleğini 15 yıldır oğluyla beraber devam ettiriyor. Mesleğinde çırak bulamazken oğluyla aynı işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Ömer Çetinkaya, başkalarının çocuklarına miras olarak para bıraktığı bir devirde kendisinin oğluna meslek bıraktığını söyledi. 45 yıl önce kendi iş yerini açtığı mesleğe aralıksız devam ettiğini belirten Ömer Çetinkaya, "1980’de bu mesleğe başladım. Bu meslekte çok değerli bir ustam vardı, mesleğimi ustamdan öğrendim. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Ustamın benim üzerimde büyük emeği var. Mesleğimiz kalaycılık ve bakır eşyaları kalaylıyoruz. Meslekte 40-45 yıl geride kaldı. İlkokulu bitirdim, 1980 yılında başladığım mesleğimi yıllardır severek yapıyorum. 1980 yılından beri Allah’a çok şükür başka bir meslek yapmadım. Bu meslekte bir çırağın yetişmesi için 15-20 yıl geçmesi lazım. Eleman sıkıntısı olduğundan dolayı ben de oğlumu getiriyordum. Yıllardan beri oğlumla beri beraber çalışıp mesleğimize devam ediyoruz" dedi. Babasının yetiştirdiği Halil İbrahim Çetinkaya da ilkokul öğrencisi olduğu dönemden beri babasının yanında çalıştığını belirterek, "Ben 8-9 yaşından beri bu meslekteyim. Okuldan sonra gelir babamın yanında çalışırdım. Tatillerde babamın yanında çalışırdım. Mesleği babamdan öğrendim. Babamın bana öğrettiği mesleği devam ettiriyorum. Eleman yoktu. Bende babamı yalnız bırakmak istemedim. Liseye kadar okudum. Lisedeyken okulu bıraktım. Babamla birlikte mesleğimize devam ediyoruz. Çok şükür bir ekmeğimizi yiyoruz. Kalay yapıyoruz. Çaydanlık, sürahi ve eski bakırları kalaylıyoruz. Baba mesleğini yapmak güzel. Babama yardımcı olduğum için çok mutluyum. Babamla birlikte güzel bir şekilde çalışıyoruz. Mesleğimiz çok güzel" diye konuştu.
Eskişehir Huzurevinde kalan yaşlılar için etkinlik Eskişehir’deki Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireylerin keyifli vakit geçirebilmeleri adına bir etkinlik düzenlendi. Odunpazarı ilçesi Orhangazi Mahallesi’nde bulunan Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireyler için etkinlik düzenlendi, Huzurevi sakinlerinin keyifli vakit geçirebilmesi adına düzenlenen program kapsamında sanatçı Yaşar Aydın huzurevinde sahne aldı. Söylenen şarkılar esliğinde dans edip vakit geçiren yaşlı bireyler bir yandan sosyalleşirken bir yandan ise stres attı. Ayrıca etkinliğe Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir ve mahalle sakinleri de katılım gösterdi. "İnşallah bunun devamı gelir" Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir etkinlikle ilgili şunları söyledi: "Yaşlı Çınarlarımız da burada sevinçlidir. Hepsi güzel, vakti güzel seviniyorlar. İnşallah bunun devamı gelir." "Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz" Sanatçı Yaşar Aydın, "İlk programımızda demiştik ki Orhan Gazi mahallemizin sakinleri, muhtarımız bugün Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi bütün Huzurevleri bir yerde toplandı efendim. Çok da güzel bir bina oldu. Her şeyiyle mükemmel. Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz. Derneklerimiz, sivil toplum kuruluşları, organizedeki büyük fabrika sahiplerimiz ve çalışanları, ilçelerimiz, büyük köylerimiz örnek veriyorum; Ayvalı, Bardakçı, Cevizi gibi köylerimiz de buraya otobüslerle getirip bu güzel insanlarla buluşturacağız" dedi.
Erzurum ER-VAK Başkanı Güzel; "Sarıkamış Harekâtı yüce Türk milletinin hafızasında hüzünlü bir sayfadır" Erzurum Kalkınma Vakfı (Er-Vak) Başkanı Erdal Güzel, Sarıkamış Harekatı’nın 111. yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada Türk tarihinin en trajik sahnelerinin yaşandığı bu savaş sırasında, beyaz karları kefenleri yapan Allahuekber şehitlerini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ifade etti. Güzel, çok uzun yıllar ülke gündeminden uzak tutulan ve karlar altında saklı kalan Allahuekber Şehitlerini 2003 yılında yaptıkları "Allahuekber şehitleri torunlarıyla buluşuyor" etkinliği ile gündeme taşıdıklarını ve uzun yıllar konunun takipçileri olduklarını belirterek ER-VAK’ın bu konuda büyük bir tarihi sorumluluğu yerine getirmenin haklı gururunu yaşadığını ifade etti. Sarıkamış Harekatı anma proğramlarıyla ilgili açıklamalarda da bulununan Güzel, tarihin seyri ve gerçekliği içerisinde bu proğramların yapılması gerektiğine dikkat çekerek Sarıkamış’ın o tarihlerde düşman işgalinde olduğınu, harekatın Erzurum’da planlandığını ve başlatıldığını, 3.Ordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’nın mezarının Erzurum’da bulunduğunu hatırlatarak anma merasimlernin Kars Kapı Şehitliğin’den başlatılmasını arzu ettiklerini söyledi. Güzel onbinlerce Mehmetçiğin, toprağı vatan yapmak uğruna soğuğa, tifüse ve Ruslara karşı vermiş olduğu ve sonu hüzünle biten şanlı mücadelenin yıl dönümünde Allahuekber ve Soğanlı dağlarında bir hilal uğruna canlarını veren şühedayı saygı, rahmet ve minnetle andıklarını ifade etti.