POLİTİKA - 17 Nisan 2012 Salı 16:49

BDP TBMM GRUP TOPLANTISI

A
A
A
BDP TBMM GRUP TOPLANTISI

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Sadece darbeciyle hesaplaştığınız zaman iktidarı; bir bütün olarak darbe zihniyeti ve kültürüyle hesaplaştığınız zaman ise demokrasiyi güçlendirirsiniz" dedi.
BDP Genel Başkanı Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Uludere olayıyla ilgili sorumluların hala ortaya çıkarılmadığını vurgulayarak, "Sorumluların bilinmiyor olması tek başına skandaldır aslında ama çok iyi bildiğinizi biz de net olarak biliyoruz" dedi.
Başbakan`ın Çin ziyaretinde neredeyse Suriye`ye savaş ilan ettiğini öne süren Demirtaş şunları dedi:
"Hem de sınırda kimin ateş açtığı belli değilken. Ne Meclisin ne muhalefetin ne hükümetin ne bakanların haberi var. Tek başına neredeyse bir ülkeye savaş açacak. Suriye`den buraya bir savaş tehdidi yok ki `gireceğim, savaşacağım` diyorsun. Oradaki iktidarın ne kadar muhalifi varsa o kadar da destekçisi var. AKP iktidarında bu kan, savaş hevesi nedir, anlamış değiliz. Kardeşin Esad bir yıldır diktatörlük yapmıyor ki? Ülkeyi 50 yıldır diktatörlükle yönetiyor. Suriye politikasında ilkesiz bir duruş
sergilediniz. Oradaki katliamları zamanında görmezden geldiniz, sustunuz. Suriye halklarından Kürtler özerklik istiyor. Sen Suriye`de özerk Kürdistan`ı savunuyor musun? Senin derdin başka. Sen orada Kürtler hak elde etmesin diye tampon bölge oluşturmayı hesaplıyorsun. Bölgedeki halklarla dost ilişkiler kurarak etrafını dostlarla çevirmen gerekir. `Kardeşim Kürtler, Sünniler, Araplar` demen gerekir. Sen halklarla dost olmayı beceremedin. Sen diktatörlerle dost olmayı iyi becerdin. El Beşir, Kaddafi, Esad,
Mübarek de senin dostundu. Evet, orada rejim değişmeli ama halkların özgücüyle değişmelidir."
Demirtaş, KCK davasında ana dilde savunma yapamayanların 3 yıldır tutuklu olmasını da eleştirerek, "Orada dava değil rezalet sürüyor. Özel yetkili mahkemeler hükümetin hukuk komisyonlarıdır. Başbakan, Bakan çıkar konuşur bunlar talimat olarak algılanır ve mahkeme, polis görevini yerine getirir" diye konuştu.
Bazı valiliklerin yeni anayasayla ilgili başlattıkları imza kampanyasını yasaklandığını iddiasında bulunan Demirtaş, "Böyle Bakan ve böyle bir Başbakan var olduğu müddetçe kimse valilerin günahını almasın. Sevinmeyi takla atıp yuvarlanmak olarak algılayan Bakan`ın valisi bunu yapmış çok değil. Bunlar kendi genel başkanlarını gördüğünde hemen yuvarlanıp takla atıyorlar, vatandaşın da böyle sevindiğini sanıyorlar. Vatandaş böyle sevinmiyor haberin olsun sayın Bakan" şeklinde konuştu.
Demirtaş, hiçbir kurumun, şahsiyetin, kuruluşun, asla darbe girişimi ve gerçekleştirilmesinden korunmayıp yargılanması gerektiğini vurgulayarak, "Sadece darbecilerle yüzleşilmemelidir. Sadece darbeciyle hesaplaştığınız zaman iktidarı güçlendirirsiniz ama bir bütün olarak darbe zihniyeti ve kültürüyle hesaplaştığınız zaman demokrasiyi güçlendirirsiniz. Şu anda hükümet darbecilerle hesaplaşıyor. Kötü müdür, değil ama yarımdır. Sadece kendisini güçlendirecek bir pozisyon almış durumda" diye konuştu.
MGK, YÖK, özel yetkili mahkemelerin darbe kurumları olduğunu ifade eden Demirtaş, şöyle devam etti:
"Darbeciler bunlar aracılığıyla ülkeyi yönettiler. Bu eksikliği ifade ediyoruz diye AKP çevreleri neredeyse bizi darbecilerden yana olmakla suçlayacaklar. Bizim açımızdan Çevik bir, Erdoğan iki, bir fark yok. Bizi yine içerdeyiz yine cezaevindeyiz. 28 Şubat`ta da 12 Eylül`de de şimdi de öyle. Öyle bir konuşuyor ki AKP`nin Genel Başkanı, sanırsınız tankları önüne geçmiş, bedenini caddeye yatırmış Sincan`da, direnmiş darbeye karşı. Arşivleri araştırın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasına rağmen
Erdoğan`ın 28 Şubat`ta tek bir demeci yok. Sen nerede darbeye direndin de haberimiz olmadı?`Ben yaptım ben ettim` havalarıyla sakın ha tek adam rolüne bürünme. Bu sıralarda Ortadoğu`da tek adam olmak iyi değil, götürürler adamı."
Demirtaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız`ın `Türkiye`nin doğu ve güney doğusundaki elektrik kaçak oranı o kadar yüksek ki bütün Türkiye oranın faturasını ödüyor` açıklaması yaptığını ifade ederek, ``Biz, Kürtlerin elektrik hırsızlığı yüzünden yüksek fatura ödüyoruz`` dediğini öne sürdü.
Demirtaş, açıklamayı ayrımcılık olarak nitelendirerek, "Sayın Bakan`ın özürle düzeltmesini bekliyoruz. Hanelerin kaçak oranı çok düşüktür. AKP`nin kanatları altında büyük ticari işletmeler var bölgede. Onların kullandığı kaçak olmasın? Onları bir bakın. Bu illerin tamamının elektrik kullanımı İstanbul`un elektrik kullanımının dörtte biri. Hepsini çalsalar ne olur?" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın İncirliova’da tarım makineleri operatörleri belgelerine kavuştu Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu ile İncirliova Ziraat Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen tarım makineleri operatörlük kursunu başarıyla tamamlayan adaylar operatörlük belgelerine kavuştu. Aydın’da Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu, belediyeler ve ziraat odaları ile birlikte hayata geçirdiği protokollerle verdiği eğitimlerin sonunda tarım sektöründeki kalifiye eleman ihtiyacını karşılamaya devam ediyor. Bu çerçevede İncirliova Ziraat Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen tarım makineleri operatörlük kursunu başarıyla tamamlayan adaylar da belgelerini almaya hak kazandı. Yoğun katılımla gerçekleştirilen eğitimlerin ardından belge almaya hak kazanan adaylara belgeleri, İncirliova Ziraat Odası adına Emrah Sayın ve Belgesem’in kurucularından ve eğitmenlerinden olan Yüksek Öğretmen Okan Sezgin tarafından teslim edildi. Konu ile ilgili Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu’ndan yapılan açıklamada “İncirliova Ziraat Odası ile gerçekleştirmiş olduğumuz Tarım makineleri operatörlük protokolüne istinaden, eğitimi tamamlanıp belge almaya hak kazanan adaylarımızın belgeleri, İncirliova Ziraat Odası adına Emrah Sayın tarafından teslim edildi. Sektöre dair destekleri sebebiyle kendilerine teşekkürlerimizi iletiyor, adaylarımıza iş hayatlarında başarılar diliyoruz” ifadeleri yer aldı.
Bitlis Bitlis’te zorlu yayla muzu mesaisi başladı Bitlisliler, bahar mevmisinde yetişen "yayla muzu” bitkisini toplamak için engebeli ve yüksek rakımlı dağların yolunu tutmaya başladı. Bahar mevsimiyle birlikte Bitlis’in yüksek rakımlı yaylaları insanlarla dolup taşmaya başladı. Çetin ve uzun geçen kış mevsiminin ardından karların erimesiyle birlikte vatandaşlar, dağlarda pazarlarda kilogram fiyatı 200 liraya kadar çıkan yayla muzu topluyor. Besin değeri çok yüksek olan yayla muzunun yöre halkı tarafından bazı hastalıklara da iyi geldiği belirtiliyor. Işkın, uşkun, uçkun olarak da adlandırılan yayla muzu için vatandaşlar sabahın erken saatlerinde dağa tırmanmaya başlıyor. Toplanması oldukça meşakkatli olan yayla muzu için tehlikeye aldırış etmeden dağların zirvesindeki kayalıklara tırmanan vatandaşlar, yanlarında götürdükleri poşet ve çuvalları doldurduktan sonra yorgun bir şekilde evlerinin yolunu tutuyor. Yayla muzu toplamak için arkadaşlarıyla birlikte Bitlis merkeze bağlı Karaboy köyünde yüksek rakımlı dağlara çıkan Veysel Tüzün, yorucu ve bir o kadar da keyifli bir yolculuğun ardından yayla muzu topladıklarını söyledi. Yayla muzunun daha çok yüksek rakımlı dağların zirve noktasında yetiştiğini anlatan Tüzün, toplamak için kilometrelerce yol kat etmek zorunda olduklarını ifade etti. Menduh Arık ise, “Yayla muzunun tezgahtaki fiyatı bu yıl ithal muzun fiyatını bile üçe katlamış durumda. Tadı çok güzel ama fiyatı tadını kaçırmaya başladı. Bu yüzden bizler de arkadaşlarla birlikte hem doğa yürüyüşü yapmak hem de yayla muzu toplamak için yola koyulduk. Şu an tamamen doğal yetişen bu bitkiden bolca topladık. Tadı oldukça güzel, herkese bu bitkiyi tatmayı tavsiye ediyorum” dedi. Yayla muzunun bölgeye has ender şifalı bitkilerden sadece biri olduğunu anlatan Halim Kaya, bitkiyi toplamak için yüksek dağların zirvelerine kadar tırmanmak gerektiğini anlattı. Karlı olan bölgelerde bitkinin yeni yeni çıkmaya başladığını, güneş gören daha açık alanlarda ise toplamaya hazır hale geldiğini kaydeden Kaya, bitkinin sağlık yönünde de çok faydalı olduğuna dikkat çekti.
İstanbul Tavuk eti fiyatlarındaki artışa ihracat freni Tavuk etinde son 6 ayda yaşanan yüzde 150’lik fiyat artışlarının, yıl sonuna kadar getirilen ihracat kısıtlamasının etkisiyle duracağı bekleniyor. Kasaplar, söz konusu kısıtlamayla iç piyasadaki arzın talebi karşılayacağını düşünüyor. Ticaret Bakanlığı tarafından bütün ve parça dahil tavuk eti ihracatını, 1 Mayıs 2024 tarihinden 31 Aralık 2024 tarihine kadar, aylık bazda azami 10 bin ton, toplamda ise yıl sonuna kadar 80 bin ton olacak şekilde sınırlandırıldı. Bu sınırlandırma ile iç piyasada artan talep sonucu oluşan fiyat artışlarının önüne geçilmesi öngörülüyor. Kırmızı et fiyatlarının yüksek olması daha uygun fiyatlı tavuk etine talebi artırdı. Tavuk etinde artan talep sonucu son dönemde fahiş fiyatlar görülmeye başladı. Ticaret Bakanlığı’nın aldığı tavuk etinde ihracat kısıtlaması kararı ile iç piyasadaki talebin karşılanması hedefleniyor. Bu kısıtlamanın yurt içinde fiyat artışlarına geçici bir çözüm olacağı düşünülüyor. İç piyasada fahiş fiyatlar konusunda ise denetimlerin sıklaştırılması talep ediliyor. Bahçelievler’deki bir kasapta tavuk pirzolanın kilosu 159 TL, tavuk kanat 229 TL bütün tavuk 118 liradan tezgahlarda yer alıyor. Fiyatlar ilçeden ilçeye göre değişiklik gösterebiliyor. ‘‘Yem fiyatı gibi kalemlere zam gelmeden tavuk etine zam geliyor’’ Son dönemde yaşanan tavuk eti fiyatlarındaki artışa ilişkin konuşan Kasap Murat Koca, ‘‘Yem fiyatı gibi maliyete etki eden kalemlere zam gelmeden tavuk fiyatlarına zam geliyor. Zamların aylık olarak yapıldığını gördük ama son dönemde üç günde bir zam geldiği de oldu. Yüksek fiyatlar konusunda denetimlerin sıklaştırılması ve caydırıcı cezaların getirilmesi gerekiyor’’ dedi. Tavuk etine son 6 ay içinde yüzde 150’ye yakın zam yapıldığını bu zamları da vatandaşa yansıtmak zorunda kaldıklarını ifade eden Kasap Murat Koca, ‘‘6 ay önce tavuk etinde kilo 60 lirayken bugün 125 lira civarında satıyoruz. Gelen zamları müşteriye yansıtmak zorundayız’’ diye konuştu.
Tokat Tokat’ta öğrenciler matematik ve teknolojideki yeteneklerini yarıştırdı Tokat’ta "Matematik Her Yerde" projesi kapsamında öğrenciler yeteneklerini yarıştırdı. Tokat Valiliği himayesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yürütülen “Matematik Her Yerde” projesi kapsamında “Eserini Hazırla; Sınıfta, Okulda, İlçede, İl Finalinde Yarış” yarışması merkez ilçe finali yapıldı. Öğrencilerin problem çözme becerilerini, proje oluşturma basamaklarını öğrenme ve sosyalleşmelerini sağlamak, tasarladıklarını matematik ve teknoloji tasarım becerilerini kullanarak üretmek, ayrıca ürettiklerini yarıştırmak amacıyla düzenlenen yarışmada öğrenciler oynayarak yarıştı. Yarışmada öğrenciler; kendi tasarladığı topaç ile en uzun süre topaç çevirme, havada en uzun süre kalan kâğıt uçak ve kendi yaptığı aracını balon gücüyle hareket ettirme olmak üzere üç kategoride hem oynadı hem yarıştı. Yarışmaya her ilçeden 9 olmak üzere toplamda 108 öğrenci katılırken il finalinde yarışacak projeye ise 60 bin öğrenci katıldı. “Yarışarak öğrenmenin çok güzel örneğini veriyoruz” Yarışma hakkında bilgiler veren Milli Eğitim il Müdürü Hüseyin Kır, “İlimizde oynayarak öğrenme ve beceri temelli öğrenmeye güzel bir örnektir. Türkiye Yüzyılı’nda maarif modelinin de örneğine şahitlik ediyoruz. Çocuklarımız tasarım yaparak, onları uygulayarak ve oynayarak, yarışarak öğrenmenin çok güzel örneğini sergiliyorlar” dedi. “Öğrencilerin matematik ve teknoloji tasarım becerilerini geliştirmek istiyoruz” Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Birimi Matematik Projeleri Koordinatörü İbrahim Yıldırım, “Matematik Her Yerde projesi kapsamında öğrencilerin eserlerini hazırlaması ve bu eserleri kapsamında da yarışmalarını istedik. Öğrenciler kendi tasarımlarını, problem çözme becerilerini kullanarak proje oluşturma basamaklarını öğrenme ve sosyalleşmelerini sağlamak, tasarladıklarını matematik ve teknoloji tasarım becerilerini kullanarak üretmek ayrıca ürettiklerini yarıştırmak amacıyla bu yarışma yapıldı” diye konuştu. Yarışma ile öğrencilere hem eğlenceli bir oyun ortamı sağlandı hem de yeteneklerini ve mühendislik becerilerini sergilemelerine imkân tanındı.