GENEL - 25 Şubat 2012 Cumartesi 17:02

FIRINCILAR FEDERASYONU BAŞKANI BALCI`DAN DİYETİSYENLERE GÖNDERME

A
A
A
FIRINCILAR FEDERASYONU BAŞKANI BALCI`DAN DİYETİSYENLERE GÖNDERME

Bölge toplantısı için Gaziantep’e gelen Türkiye Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı, "Diyetisyenlerimiz ekmeğin kilo alma açısından zararlı olduğunu söylüyorlar ancak herkes günlük 300 gram ekmek tüketmek zorundadır" dedi.
Gaziantep ile Nizip Pideciler, Simitçiler ve Yufkacılar Odası Başkanlığı tarafından düzenlenen, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Toplantısı"na katılan Genel Başkan Halil İbrahim Balcı, bölgede yaşanan sorunları dinledi. Oda başkanlarının yaşadıkları sıkıntıları ele alan Balcı, toplantının ardından basın mensuplarının sorunlarını yanıtladı. Kaldırımda bulunan ekmek dolaplarının hijyen açısından insanların ulaşamayacakları yerlere kaldırılacağını ve ekmeğe kimsenin elinin değmeyeceğini anlatan Balcı, Gıda
kodeksi ve Ekmek tebliğinin yürürlüğe girmesiyle birlikte birçok şeyin değişeceğini hatırlattı. Ekmeğin kilo alma açısından zararlı olduğunu söyleyen bazı Diyetisyenlere gönderme yapan Balcı, herkesin günlük 300-400 gram ekmek tüketmesinin zorunda olduğunu söyledi. Ekmeğin B1, B3 ve B6 vitamini içerdiğini belirten Balcı, "Halkımız günlük en az 300 gram ekmek tüketmek zorundadır. Yani ekmeğin içindeki vitaminleri alması için gerekli olan ve ihtiyacı olan enerjiyi alması için malumunuz ekmekte B1, B3 ve B6
vitamini içermektedir. Bu da insan sağlığı açısından büyük önem arz etmektedir. Günlük tüketeceği enerjinin büyük bir kısmını ekmekten aldığı için bir insanımızın ihtiyacı olan 300 gram ekmeği tüketmesi lazım gerekmektedir. Şu da bir gerçek diyetisyenlerimiz fazla ekmek tüketilmesinin kilo anlamında zararlı olduğunu ifade ediyorlar. Her şeyin çok aşırı tüketilmesi insanların sağlığı açısından zararlı olduğu gibi, ekmeğin 300 gram yerine günlük 1 kilogram tüketirsek tabi ki o zaman insan hayatında sağlığına
zarar vermesi söz konusu olur. Zorunlu olarak 300-400 gram ekmek tüketmemiz gereklidir" şeklinde konuştu. Her bölgedeki işletmelerin giderlerinin farklı olduğunu ve bu yüzden ekmek fiyatlarında artış olduğunu dile getiren Balcı, "İşletme giderlerine bölgeye göre un fiyatlarının bile değişiklik arz ettiğini görüyorsunuz. Dolayısıyla her yerde giderler farklıyken, aynı fiyatta tüm Türkiye’de bunu endekslemek hiç mümkün olmadığı gibi, ekmekte de hem sağlıklı olmaz hem de doğru olmaz. Onun için doğru olan
ekmeğin ildeki maliyeti neyse doğru şekilde hesaplanarak ona göre fiyatlandırılması lazımdır. Özellikle 2002 yılı öncesinde ham maddemiz olan un fiyatları aşırı arttığı için biz yılda en az 3-4 defa fiyat değişikliğine gitmek zorunda kalıyoruz. Bugün 3 yıldır ekmek fiyatlarının değişmediğini görebiliyoruz. En son değişen fiyatlara baktığımızda 20 aydır ekmek fiyatlarının değişmediği ortaya çıkıyor. Bu demek değildirki, ekmek fiyatı hiç değişmeyecek. Tabi ki değişecek ama esnafımız zorunlu olamadığı
mühletçe hiçbir zaman ekmek fiyatının değiştirme yönüne gidilmemiştir. Ekmeğin 250 grama düşmesiyle birlikte ekmek fiyatında bir zam olacak algısı kamuoyunda yer almıştı. 4 Ocak’ta yürürlüğe girdi gram düşme olayı. Her vilayette 250 gram ekmek olacak diye bir mecburiyet yok. Bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda bundan dolayı bir olay yaşamadık" diye konuştu.
"Toplantının amacı yeni çıkan gıda kodeksi ve ekmek tebliği hakkında görüş alış verişinde bulunmaktır" diyen Halil İbrahim Balcı, "Bölgedeki sorunları tespit etmek ve mevcut aksaklıkta da döndükten sonra ilgili Bakanlığımız ile çalışma neticesinde çözüme kavuşturmaya yönelik düzenlenen bir toplantıdır. Yeni hazırlanan ekmek tebliği ve gıda kodeksi hem fırıncı esnafımızı yakından ilgilendirmekte hem de tüketici olan halkımızın sağlığı açısından büyük önem arz etmektedir. Halk sağlığını ilgilendiren çok
önemli hususlar bu tebliğde yer almaktadır. Her şeyden önce tebliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte kaldırımda bulunan ekmek dolaplarının kaldırılma mecburiyeti gelmektedir. Yani esnafımız işyerinde sağlıklı ve hijyenli bir şekilde üretmiş olduğu ekmeği vatandaşın sofrasına gidinceye kadar o muhafaza etmek için gerekli hassasiyeti gösterecektir. Kaldırımdaki ekmek dolapları da bu tebliğ ile birlikte ortadan kalkmış olacak. Tüketici olan vatandaşlarımızın ekmeği alırken, birçok ekmeği ellemesini önlemeye
yönelik ekmek dolaplarının vatandaşlarımızın elleyemeyecekleri yerlere konulmasını ön gördük. Yine bu tebliğ Pazaryerlerinde açıkta ekmek satan kişilerin önüne geçmektedir. Yine bu tebliğ ile işyerlerimizde çalışan elemanlarımızı hijyen eğitiminden geçirmeye yönelik yönetmenliklerin yer almasını ön görmektedir" ifadelerine yer verdi.
Bölgeden 13 oda temsilcisinin katıldığı toplantıda konuşma yaparak Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı ve ekibine çalışmalarından dolayı teşekkür eden Gıda İşletmeleri ve KODEKS Daire Başkanı Salman Ayaz ile Gaziantep Pideciler, Simitçiler ve Yufkacılar Odası Başkanı Metin Şengezer, yeni uygulamanın faydalı olacağını kaydetti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Osmancalı Yunusemre ile kalkınıyor Yunusemre Belediyesi, Osmancalı Mahallesinde Güneş Enerji Sistemi ile tarımsal sulamaya katkı veriyor. Bölgede kurulan 40 adet güneş enerji paneli ile tarımsal sulama göletine saatte 20 ton su basılıyor. Kırsal kalkınma çalışmalarına önem veren Yunusemre Belediyesi, Osmancalı Mahallesi’nde hayata geçirdiği Güneş Enerji Sistemi ile tarımsal sulama sistemine büyük katkı sağlıyor. 40 adet güneş enerji paneli ile kurulan sistem sayesinde 15 beygir gücündeki dalgıç pompadan sulama göletine saatte 20 ton su basılıyor. Yapılan çalışmadan dolayı Yunusemre Belediyesi’ne teşekkür eden Osmancalı Mahalle Muhtarı Bekir Akdeniz, bölgede yaşayan vatandaşların ürün yetiştirirken su yetmeyecek diye düşünmelerine gerek kalmadığını belirtti. Akdeniz, “Göletimizde önceden su yetmiyordu. Paneller yapılınca buradan çıkan su gölete takviye olarak veriliyor. İnşallah bundan sonra vatandaşlarımız istediği ürünü yetiştirebilecek. 40 adet güneş enerji panelimiz var. 140 metre derinlikte 15 beygirlik pompa çalışıyor. Pompadan giden su da gölete iletiliyor. Zaten göletten itibaren de dağıtım sistemimiz de hazırdı. Burada suyumuz yetmiyordu. Eylül-Ekim aylarında su sıkıntısı sebebiyle üreticilerimiz tarımsal sulama yapabilmek için tankerle tarlalarına su taşıyordu. Artık su yetmeme durumu yaşamayacağız. Vatandaşımız rahat edecek. Desteklerinden dolayı Yunusemre Belediyesi’ne ve Belediye Başkanımız Semih Balaban’a çok teşekkür ediyorum” dedi.
Antalya Çevreci kağıtlara yazılan dilekler Akdeniz’le buluştu Orta Asya’dan Balkanlara insanlığın en renkli geleneklerinden Hıdırellez sabahında Antalyalılar, Muratpaşa Belediyesi’nin düzenlendiği etkinlikle, tarihi Kaleiçi Yat Limanı’ndan teknelerle denize açıldı ve dileklerini Akdeniz’in masmavi sularına bıraktı. Muratpaşa Belediyesi’nin geleneksel Hıdırellez etkinliğine bu yıl 600 kent sakini katıldı. Antalyalılar, belediyenin dağıttığı suda eriyen kağıtlara yazdıkları dileklerini yanlarına alarak teknelere binmek için gün doğmadan tarihi yat limanına geldi. Başkan Uysal’ın eşi Ümran Uysal’la katıldığı etkinlikte saat 05.30’da tekneler Akdeniz’e açıldı. Güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte dilekler Akdeniz’e bırakılırken Başkan Uysal, şunları söyledi: “Bütün doğu coğrafyasında, bütün Asya’da Hıdırellez baharın uyanışı, hayatın devri daimini simgeler. Biz bunu geleneksel hale getirdik. Suda eriyen kağıtlarımıza dileklerimizi yazdık, denize bıraktık. Tabii en genel anlamda ülkemiz için şehrimiz için sağlık, huzur, mutluluk, barış diliyoruz.” Emekli hemşire Hülya Sarı, her yıl arkadaşlarıyla birlikte katılmaya özen gösterdiklerini söyledi. Sarı dileklerin yazılması için dağıtılan çevre dostu suda eriyen kağıtlar için de duyarlılığından dolayı belediyeye ayrıca teşekkür etti. Başkan Uysal Hıdırellez etkinliğinin ardından 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın anısına yapılan Üç Fidan Parkı’nı da ziyaret etti.
İzmir 54 dizi ve 11 film yapan Birol Güven: "Hiçbirini beğenmiyorum. Bugün yazsam, böyle yazmam" Uluslararası Turan Film Festivali kapsamında düzenlenen söyleşiye katılan Sinema Genel Müdürü Birol Güven, 54 dizi ve 11 film yaptıklarını ifade ederek, "Hiçbirini seyredemiyorum, hiçbirini beğenmiyorum. Bugün yazsam, böyle yazmam. Çok böyle gurur duymuyorum onlarla. O dönem yaptığım her şey o dönemin doğrusuydu; ama bugünün doğrusu değil" dedi. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen Uluslararası Turan Film Festivali, devam ediyor. Programlar kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, genç iletişimcilerle bir araya gelerek deneyimlerini paylaştı. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin’in moderatörlüğünü üstlendiği söyleşiye; Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan’ın yanı sıra akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonunda öğrencilerle bir araya gelen film yapımcısı, senaryo yazarı ve yönetmen Birol Güven, sinema ve dizi sektörüyle ilgili deneyimlerini paylaştı, sinemaseverlerin sorularını yanıtladı. Gündelik hayatı yazmayı ve izlemeyi çok sevdiğini dile getiren Sinema Genel Müdürü Güven, bu doğrultuda geçmişi anlatan “Seksenler” ile bugünü anlatan “Çocuklar Duymasın” projelerinin ortaya çıktığını söyledi. Sinema Genel Müdürü Güven, televizyon kanallarının, gelecekte olacaklara yönelik senaryolar istemediğini ifade etti. "Yapay zekayı çok iyi kullanan birisi işimizi elimizden alacak" İnternetle herkesin bilgiye eşit şekilde ulaşabildiğini belirten Sinema Genel Müdürü Güven, “Sizi yapay zeka tarafına çekmek istiyorum. O kadar büyük bir değişim içindeyiz; fakat bu değişimi yakalayabilen yok, bu çok güzel şey, tren kaçmadı; çünkü tren ortada yok. Yapay zeka işimizi elimizden alacak mı? Hayır almayacak; ama yapay zekayı çok iyi kullanan birisi işimizi elimizden alacak. İnsanlar ikiye ayrılacak; yapay zekayı kullananlar, kullanmayanlar. Yapay zeka bizim bundan sonraki bütün yaşamımızı, sizin de mesleğinizi belirleyecek” diye konuştu. "Hiçbirini beğenmiyorum. Bugün yazsam, böyle yazmam" Bugüne kadar 54 dizi ve 11 film yaptıklarını kaydeden Sinema Genel Müdürü Güven, “Hiçbirini seyredemiyorum, hiçbirini beğenmiyorum. Bugün yazsam, böyle yazmam. Biliyorsunuz İzmirli filozof Heraklitos diyor ki; ’aynı nehirde iki kere yıkanılmaz.’ Bu değişimi anlatıyor arkadaşlar; diyor ki ’nehre bir daha girdiğinizde o nehir artık o nehir değildir’, siz de o siz değilsinizdir. Ben bugünkü aklımla tekrar dünyaya gelmeyi çok isterdim ve bugünkü aklımla onların hiçbirini yapmazdım. Çok böyle gurur duymuyorum onlarla. O dönem yaptığım her şey o dönemin doğrusuydu; ama bugünün doğrusu değil” dedi.