Yeni çıkan ’Her Taşın Altında ’The Cemaat’ mi Var?’ kitabını tanıtımı için Bursa’ya gelen Gazeteci-Yazar Nazlı Ilıcak, İrtica ile mücadele eylem yasasından dolayı sadece İlker Başbuğ yargılanmasın doğru olmayacağını belirterek, 28 Şubat’ın üzerine gitmeden, 27 Nisan e-muhtırasını yargılamanın çok hafif olacağına dikkat çekti.
Bursa Elegans Salonu’nda ’Her Taşın Altında ’The Cemaat’ mi Var?’ kitabın tanıtımı için sevenleri ile bir araya gelen Nazlı Ilıcak, kitabının ana fikrinin dokunanın yandığı değil, tam aksine yananın böyle bir mazeretin arkasına sığındığını anlattığını söyledi. Ilıcak, "Kitabımda, Ergenekon davası nasıl başladığı, Polis ile cemaatçi örgütlenme iddialarının ortaya çıkması, Hrand Dink cinayeti ve Nedim Şener’in cemaatçi polisleri suçlaması ve ’Dokunan Yanıyor, her şey Hrand Dink İçin’ derken aslında farklı
bir amaçla bu kitabı yazdığına kadar birçok konu yer alıyor" dedi.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tartışmalarına değinen Ilıcak, Fidan yasası ve Mit yasası hakkında Fidan’ı hedef alan savcının yanlış yapmış olabileceğinin altını çizdi. Ilıcak, "Yanlıştan yola çıkarak, iki yanlış bir doğru etmez. Orada Ergenekon’da büyük mücadele vermiş polis memurlarının bu şekilde görevden alınması, savcının hakkında tahkikat açılması, atanmışlar ile seçilmişleri karşı karşıya gibi gösterilmesi ki, oysa hukukun üstünlüğü söz konusu olduğu vakit yargı denetimi her şeyin üzerindedir.
Sadece bir Fidan ile bahar gelmez. 28 Şubat’ta MİT’in insanları ve cemaatleri nasıl fişlediğini gördük. Hatta Fethullah Gülen’in hakkında bir MİT raporu, Erbakan’a teslim edilmişti. Gülen’i mafya ile birlikte gösteren bir MİT raporuydu. Şimdi ne oldu oradaki MİT’e uçtular mı? Mademki böyle bir takım şüpheler var zihinlerde. Mademki böyle bir dosyadan bahsediliyor. Ben bunların mutlaka soruşturulacağına inanıyorum. Başbakan izin verecetir" diye konuştu.
"İRTİCADAN DOLAYI SADECE BAŞBUĞU’UN YARGILANMASI DOĞRU DEĞİL"
İrtica ile mücadele eylem yasasından dolayı sadece İlker Başbuğ yargılanmasın doğru olmayacağını belirten Ilıcak, 28 Şubat’ın üzerine gitmeden, 27 Nisan e-muhtırasını yargılamanın çok hafif olacağını vurguladı. Ilıcak, "Aslında 28 Şubat’taki psikolojik harekatı başarı ile gerçekleştirdiler. Kendi açılarından istenmeyen hükümeti bertaraf ettiler. Orada hem medyaya dayandılar, hem sivil toplum örgütlerine dayandılar. Biliyorsunuz o dönemde mahşerin beş atlısı vardı ve hep konuşuldu. İşveren, işçi
kuruluşları refah yola karşı hareket ettiler. Dosyalar raflarda kalmamalı ve açılmalıdır" diye konuştu.
"AK PARTİ CEMAAT ÇATIŞMASINI ISRARLA KÖRÜKLEYENLER VAR"
AK Parti ile cemaat arasında farklı bir beraberlik olduğuna dikkat çeken Ilıcak, ikisi arasında kavga olduğunu eleştirdi. Ilıcak, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Netice itibariyle ben bu cemaatin ya da gönüllüler hareketinin siyasetle hiçbir amacı olmadığının bilincindeyim. Ama bunu böyle göstermek istiyorlar. Gönüllüler hareketi ne istiyor, okullar açılsın, dindarların önüne bir engel konmasın, başarılı insanlar dindar da olsa ayrımcılığa tabi tutulmasın, AK Parti’de bunu istiyor. Bütün dünyaya, batıya açık bir hareket, AK Parti’de bu çizgide. Çok örtüşen taraflar var. Refah Partisi ile daha zor örtüşen yan vardı. Karşılıklı bir sevgi saygıda olduğuna
inanıyorum. Maalesef bu MİT olayı ile birlikte bu iddiayı seslendirenler baya bir mesafe kazandı."
Ilıcak, AK Parti ile cemaat arasında hiçbir sorun yoktur olmadığını ifade ederek, "Fethullah Gülen’in çok kapsamlı bir şekilde Tayyip Erdoğan’ı geçmiş olsun demesi bir işarettir. Dolayısıyla herkes bu çatışmanın kimseye fayda sağlamayacağını biliyor. Fakat bunu ısrarla körükleyenler var. O yüzden biraz bilinçli davranmak lazım" açıklamalarında bulundu.
"FETHULLAH GÜLEN NE ZAMAN GELECEK?"
Ilıcak, "Fethullah Gülen Hocaefendi ne zaman dönecek?" şeklindeki bir soruyu ise "Büyük bir arzu var biliyorum, ama Türkiye’de sular bir türlü durulmadı. Her şey onun etrafında dönüyor görüyorsunuz, yani inanılır gibi değil. Yurt dışında bir odanın içinde bütün vaktini geçirmiş olmasına rağmen, ki ziyaret eden insanlar var ama sanki bir örgüt lideriymiş gibi her türlü taşın altında onlar olduğu ileri sürülüyor. Buraya gelse daha büyük provokasyonlar olabilir, bundan da çekiniyor. Sonra hizmet aksamadan
yürüyor. Bunu da gördüğünü düşünüyorum. Birazda seni uzaktan sevmek gibi, hizmet de aksamadan yürüdüğü için bence orada mutlaka bir fayda gördüğü için orada kalıyordur diye düşünüyorum" şeklinde yanıtladı.