POLİTİKA - 01 Mart 2012 Perşembe 16:57

MHP`Lİ TANRIKULU`NDAN BAKAN YILDIZ`A SORU ÖNERGESİ

A
A
A
MHP`Lİ TANRIKULU`NDAN BAKAN YILDIZ`A SORU ÖNERGESİ

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, elektrik faturalarında tüketicilere yansıtılan kayıp-kaçak kullanım bedellerini TBMM’ye taşıdı. Elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak kullanım bedellerinin haksız olduğunu belirten Tanrıkulu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
TBMM Dilekçe Komisyonu’nun elektrik faturalarında yer alan kayıp-kaçak kullanım bedelinin ’tüketiciye haksız olarak yansıtıldığı’ yönündeki şikayetler üzerine alt komisyon oluşturduğunu ve raporunu tamamlayarak, gereği için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na gönderdiğini hatırlatan Tanrıkulu, "Bizlerin de bildiği ve TBMM Dilekçe Komisyonu’nun çalışmaları ve tespitleri arasına girerek resmileşen elektrik abonelerimizin, dolayısıyla tüketicilerimizin bu sorunlarına baktığımızda elektrik piyasası perakende
satış sözleşmelerinde tüketici hak ve menfaatine aykırı hükümlerin var olduğu ve kaldırılması gerektiği, elektrik sayacı sökme-takma bedelinin kontrolü talep eden taraflarca ödenmesi gerektiği, kayıp-kaçak bedelinin tüketicimize yasal olmayan bir şekilde yansıtıldığı, yine kayıp-kaçak bedelinin nispi olarak hesaplandığı ve bunun da tüketicilerimize farklı bedel ödemesi sonucunu doğurduğu, yani fazla elektrik kullanan tüketicinin daha yüksek kayıp kaçak kullanım bedeli ödediği tespit edilmiş, dağıtım
şirketlerinin tüketici menfaatine zarar veren uygulamalarının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından denetlenmesi ve onlara caydırıcı yaptırımlar uygulanması gerekliliği, elektrik sayaçlarıyla ilgili olarak bazı bölgelerde dağıtım şirketlerinin sayaçların kalibre edilmesi veya değiştirilmesi sırasında mevzuata uygun hareket etmediği tespitleri yer almıştır. Diğer yandan elektrik faturalarına yansıtılan TRT payı ise hem vatandaşımızın cebinden TRT’nin sübvanse edilmesi için fazla para çıkmasına neden
olmakta hem de ulusal yayın yapan diğer özel televizyon kanalları arasında rekabeti olumsuz etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tespitler çok uzun süreden beri tüketicilerimizi mağdur etmekte ve çözümü için hükümet bir adım atmamaktadır. Tüketicilerimizin sorunları sadece elektrik üretim, dağıtım ve sunum hizmetlerindeki bu tespitlerden ibaret değildir. Bizlerin 57. Hükümet döneminde tüketicilerimize göstermiş olduğumuz hassasiyetin ve bu yöndeki çalışmalarımızın bu dönemde devam etmemesi
tüketicilerimizi olduğu kadar bizleri de üzmekte ve tepkisini çekmektedir. Zira tüketicilerimiz mevcut iktidar tarafından ancak ’Tüketiciler Günü’nde hatırlanmakta ve makyajlı söylemlerle o gün geçirilmektedir. Çağdaş toplumlarda ise bu durum tam tersine olup, tüketicilerin sorunlarına öncelikle çözümler geliştirilmektedir. Önceden olduğu gibi tüketicilerimizin her türlü sorununun çözümü için çalışmalarımızı sürdürmeye kararlı ve bu konuda onlardan aldığımız güçle yolumuza devam ediyoruz" dedi.
Tanrıkulu, önergede şu soruları yöneltti:
"Komisyon raporunda elektrik faturalarında yer alan kayıp-kaçak kullanım bedelinin ’tüketiciye haksız olarak yansıtıldığı’ tespit etmiştir. Vatandaşımızdan haksız elde edilen bu fatura kalemini ne zaman kaldıracaksınız? Kayıp-kaçak kullanımının bedelini neden diğer dürüst vatandaşlarımızın sırtına yüklemektesiniz? 2002 yılından bu yana kayıp-kaçak kullanım oranları nedir? Bu konuda hangi çalışmalar yapılmış olup, sonuçları neler olmuştur? Bu alanda yapılması gereken gelişmiş ve caydırıcı tedbirler neden
yapılmamaktadır? Dağıtım şirketlerinin denetlenmesi ve caydırıcı yaptırımları uygulanması (denetim ve yaptırım yapılmadığı ve dolayısıyla tüketici menfaatine zarar verdiği) anılan rapora yansımıştır. Bu tespit için hangi düzenlemeleri gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz? Yine bu raporda, elektrik sayaçlarıyla ilgili olarak bazı bölgelerde dağıtım şirketlerinin sayaçların kalibre edilmesi veya değiştirilmesi sırasında mevzuata uygun hareket etmeyip, tüketicimizi maddi olarak mağdur edildiği tespiti yapılmıştır.
Bu alandaki denetim mekanizması nasıl çalışmakta, vatandaşımızın bu yöndeki mağduriyeti nasıl giderilecektir? Elektrik faturaları üzerinden alınan TRT payı oranı, hem diğer özel yayıncı kuruluşlarla haksız rekabet yaratmakta hem de vatandaşımıza elektrik faturasında ek yük getirmektedir. Mevcut bu haksız rekabeti gidermek, vatandaşımızın sırtından bu yükü almak için hangi tarihte, nasıl bir düzenlemeye gideceksiniz? Bu raporun sonucuna göre elektrik üretim, dağıtım ve sunum hizmetlerinin her merhalesinde
’tüketicimizin mağdur edildiği’ ve evrensel kabul gören ’tüketicinin ekonomik yararına’ ve ’tüketicinin bilgi edinme hakkına’ aykırı olan elektrik hizmetleri, Tüketici Yasası’nda yer bulan ayıplı hizmetler kapsamına ne zaman alınacaktır?"
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bağcılar’da minik Meryem’i taşla öldüren sanığın yargılanmasına devam edildi İstanbul Bağcılar’da evine girdiği 12 yaşındaki Meryem Samou’yu başına taşla vurarak öldüren Zekeriyya A.’nın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, pedagog eşliğinde beyanda bulunan Meryem’in kardeşi Ahmad, "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriyya idi. O sırada kız kardeşim evdeydi. Başka bir şey bilmiyorum. Sanığı görsem tanıyabilirim. İsminin Zekeriyya A. olduğunu biliyorum. O, sürekli evimize geliyordu. O gün bize geldiğinde tekti" dedi. Bağcılar 15 Temmuz Mahallesi’nde, Meryem Samou’yu (12) kafasına taşla vurarak ve bıçaklayarak öldüren, aynı taşla Samou’nun 6 yaşındaki kardeşi Ahmad Samau’yu da yaralayan Zekeriyya A.’nın (51) yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Zekeriya A., müşteki anne Gulli Samou ve baba Cihat Samou ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, olay anında evde bulunan ve yaralanan Meryem Samou’nun küçük kardeşi Ahmed Samou ile abisi Mohammad Ali Samou duruşmaya ‘tanık’ sıfatıyla pedagog eşliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriyya idi" Duruşmada pedagog eşliğinde ‘tanık’ olarak dinlenen Ahmad Samou beyanında, "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriya idi. O sırada kız kardeşim evdeydi. Başka bir şey bilmiyorum. Sanığı görsem tanıyabilirim. İsminin Zekeriyya A. olduğunu biliyorum. O, sürekli evimize geliyordu. O gün bize geldiğinde tekti" ifadelerini kullandı. Bir diğer mağdur olan Meryem ile Ahmad’ın abisi Mohammad Ali Samou ise, "Saat sabah 10.00 gibi kahvaltı yaptık. Annemle 14.30 gibi yemek yedik. Küçük kardeşlerim evdeydi. Biz kapıyı çaldık kimse açmadı. Sonra anahtarla girdik, her yer kandı ve karanlıktı. Sonrasında polisler geldi. Zekeriyya en son olaydan kısa bir süre önce eşiyle birlikte bize geldiler" dedi. Beyanda bulunan müşteki baba Cihat Samou, "Ben şikayetçiyim. Olayı görmedim, bu olay olduğunda ben yurt dışında çalışıyordum. Beni Muhammet isimli arkadaşım arayıp, ailemle ilgili bir durum var dedi. Eşim ve kızıma ulaşamadım. Dayımın kızını aradım, o bana olayı anlattı" diye konuştu. Müşteki anne Gulli Samou ise beyanında, "Ben sanığın eşinden de şikayetçiyim, eşi bizi oyladı. Olaydan sonra, benim akrabalarım sanığın evine gitti ancak kapıyı ve perdeyi açmadı" şeklinde konuştu. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Beyanda bulunan müşteki avukatları, sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını istediler. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden: Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Zekeriyya A. ‘şüpheli’, hayatını kaybeden kız çocuğu Meryem Samau ‘maktul’ sıfatıyla yer aldı. Meryem’in vücudunda 3 adet kesici, delici alet yarası ve 17 adet kesik yara tespit edildi Hazırlanan iddianamede, hayatını kaybeden 12 yaşındaki Meryem Samou’nun boğaz kısmında kesi ve kafasının belli yerlerinde darp yaraları ile hayatını kaybettiği, olay sırasında evde olan ve yaralı olarak kurtulan Ahmed Samou’nun da vücudunun bazı yerlerinde darp izleri olduğu anlatıldı. Öte yandan iddianamede, olay günü yaralı Ahmed’in polis tarafından ifadesinin alınmak istendiği ancak küçük çocuğun hıçkırarak ağladığı ve kendisini ifade edecek durumda olmadığı belirtildi. Mağdur Ahmed hakkında hazırlanan Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuna da yer verilen iddianamede, yaralarda kişinin yaşamının tehlikeye sokan bir durumun olmadığı, yaranın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek hafif nitelikte olmadığı ve darbelerin vücutta kemik kırığına neden olmadığı belirtildi. Ayrıca hayatını kaybeden Meryem Samou için hazırlanan otopsi raporuna da yer verilen iddianamede, maktulün vücudunda 3 adet kesici, delici alet yarası ve 17 adet kesik yara tespit edildiği ve yaralanmaların öldürücü nitelikte olmadığı, maktulün ölümünün künt kafa travmasına bağlı, kafatası kırıkları ile beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği bilgisine yer verildi. İddianamede, olay sonrası Ahmed Samou’ya şüphelinin tespiti için yaptırılan teşhis çalışmalarında, Zekeriyya A.’yı net ve kesin olarak teşhis ettiği de belirtildi. Olay gününe ait görüntü izleme tutanağına da yer verilen iddianamede, sanık Zekeriyya A.’nın olay yerine gittiği, yüzünün tam net olarak görüldüğü, elinde telefonla uğraştığı, üzerinde siyah deri ceket, altında siyah pantolon ve kafasına takılı beyaz açık renkli kapüşonlu polar giydiği, elinde eldiven olduğu, devam eden görüntülerde ise şahsın olay yeri adresinden hızlıca uzaklaştığı, tedirgin hallerde bulunduğu, bahse konu adrese giderken elinde eldiven olduğu, dönerken elinde eldiven olmadığının görüldüğü bilgisi aktarıldı. Ağırlaştırılmış müebbet ile 21 yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede, sanık Zekeriyya A. hakkında, maktül Meryem Samou’ya yönelik ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kadına karşı, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak, işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, olayda yaralanan Ahmed Samou’ya yönelik ise ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kadına karşı, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 14 yıldan 21 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
İstanbul Bağcılar’da minik Meryem’i taşla öldüren sanığın yargılanmasına devam edildi İstanbul Bağcılar’da evine girdiği 12 yaşındaki Meryem Samou’yu başına taşla vurarak öldüren Zekeriyya A.’nın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, pedagog eşliğinde beyanda bulunan Meryem’in kardeşi Ahmad, "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriya idi. O sırada kız kardeşim evdeydi. Başka bir şey bilmiyorum. Sanığı görsem tanıyabilirim. İsminin Zekeriyya A. olduğunu biliyorum. O, sürekli evimize geliyordu. O gün bize geldiğinde tekti" dedi. Bağcılar 15 Temmuz Mahallesi’nde, Meryem Samou’yu (12) kafasına taşla vurarak ve bıçaklayarak öldüren, aynı taşla Samou’nun 6 yaşındaki kardeşi Ahmad Samau’yu da yaralayan Zekeriyya A.’nın (51) yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Zekeriya A., müşteki anne Gulli Samou ve baba Cihat Samou ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, olay anında evde bulunan ve yaralanan Meryem Samou’nun küçük kardeşler Ahmed Samou ile Mohammad Ali Samou duruşmaya ‘tanık’ sıfatıyla pedagog eşliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriyya idi" Duruşmada pedagog eşliğinde ‘tanık’ olarak dinlenen Ahmad Samou beyanında, "Olay günü kafama vuruldu. Vuran kişi Zekeriya idi. O sırada kız kardeşim evdeydi. Başka bir şey bilmiyorum. Sanığı görsem tanıyabilirim. İsminin Zekeriyya A. olduğunu biliyorum. O, sürekli evimize geliyordu. O gün bize geldiğinde tekti" İfadelerini kullandı. Bir diğer mağdur olan Meryem ile Ahmad’ın abisi Mohammad Ali Samou ise, "Saat sabah 10.00 gibi kahvaltı yaptık. Annemle 14.30 gibi yemek yedik. Küçük kardeşlerim evdeydi. Biz kapıyı çaldık kimse açmadı. Sonra anahtarla girdik, her yer kandı ve karanlıktı. Sonrasında polisler geldi. Zekeriyya en son olaydan kısa bir süre önce eşiyle birlikte bize geldiler" dedi. Beyanda bulunan müşteki baba Cihat Samou, "Ben şikayetçiyim. Olayı görmedim, bu olay olduğunda ben yurt dışında çalışıyordum. Beni Muhammet isimli arkadaşım arayıp, ailemle ilgili bir durum var dedi. Eşim ve kızıma ulaşamadım. Dayımın kızını aradım, o bana olayı anlattı" diye konuştu. Müşteki anne Gulli Samou ise beyanında, "Ben sanığın eşinden de şikayetçiyim, eşi bizi oyladı. Olaydan sonra, benim akrabalarım sanığın evine gitti ancak kapıyı ve perdeyi açmadı" şeklinde konuştu. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Beyanda bulunan müşteki avukatları, sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını istediler. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden: Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Zekeriyya A. ‘şüpheli’, hayatını kaybeden kız çocuğu Meryem Samau ‘maktul’ sıfatıyla yer aldı. Meryem’in vücudunda 3 adet kesici, delici alet yarası ve 17 adet kesik yara tespit edildi Hazırlanan iddianamede, hayatını kaybeden 12 yaşındaki Meryem Samou’nun boğaz kısmında kesi ve kafasının belli yerlerinde darp yaraları ile hayatını kaybettiği, olay sırasında evde olan ve yaralı olarak kurtulan Ahmed Samou’nun da vücudunun bazı yerlerinde darp izleri olduğu anlatıldı. Öte yandan iddianamede, olay günü yaralı Ahmed’in polis tarafından ifadesinin alınmak istendiği ancak küçük çocuğun hıçkırarak ağladığı ve kendisini ifade edecek durumda olmadığı belirtildi. Mağdur Ahmed hakkında hazırlanan Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuna da yer verilen iddianamede, yaralarda kişinin yaşamının tehlikeye sokan bir durumun olmadığı, yaranın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek hafif nitelikte olmadığı ve darbelerin vücutta kemik kırığına neden olmadığı belirtildi. Ayrıca hayatını kaybeden Meryem Samou için hazırlanan otopsi raporuna da yer verilen iddianamede, maktulün vücudunda 3 adet kesici, delici alet yarası ve 17 adet kesik yara tespit edildiği ve yaralanmaların öldürücü nitelikte olmadığı, maktulün ölümünün künt kafa travmasına bağlı, kafatası kırıkları ile beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği bilgisine yer verildi. İddianamede, olay sonrası Ahmed Samou’ya şüphelinin tespiti için yaptırılan teşhis çalışmalarında, Zekeriyya A.’yı net ve kesin olarak teşhis ettiği de belirtildi. Olay gününe ait görüntü izleme tutanağına da yer verilen iddianamede, sanık Zekeriyya A.’nın olay yerine gittiği, yüzünün tam net olarak görüldüğü, elinde telefonla uğraştığı, üzerinde siyah deri ceket, altında siyah pantolon ve kafasına takılı beyaz açık renkli kapüşonlu polar giydiği, elinde eldiven olduğu, devam eden görüntülerde ise şahsın olay yeri adresinden hızlıca uzaklaştığı, tedirgin hallerde bulunduğu, bahse konu adrese giderken elinde eldiven olduğu, dönerken elinde eldiven olmadığının görüldüğü bilgisi aktarıldı. Ağırlaştırılmış müebbet ile 21 yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede, sanık Zekeriyya A. hakkında, maktül Meryem Samou’ya yönelik ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kadına karşı, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak, işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, olayda yaralanan Ahmed Samou’ya yönelik ise ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kadına karşı, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 14 yıldan 21 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.