Nevşehir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Oruç Irmak, Küresel dünyada yaşanan ekonomik gelişmelerin, muhasebe, finansal raporlama, denetim gibi konuların önemini her geçen gün artırdığını söyledi.
Nevşehir SMMMO Başkanı Oruç Irmak yaptığı açıklamada, muhasebe meslek camiasının 2012 yılında mesleki faaliyetler ve sosyal etkinliklerin yanı sıra yoğun bir eğitim faaliyeti içerisine girdiğini söyledi. Küresel dünyada yaşanan ekonomik gelişmelerin, muhasebe, finansal raporlama, denetim gibi konuların önemini her geçen gün artırdığına dikkat çeken Irmak, sağlıklı ve güvenilir finansal raporlamanın, sağlıklı bir ekonominin temel taşlarından biri haline geldiğini kaydetti. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile uluslararası uygulamaların Türkiye’de de uygulanmasının kaçınılmaz hale geldiğini vurgulayan Oruç Irmak, bu uygulamaların hem şirketlerin hem ulusal göstergelerin güvenilirliğini arttırarak uluslararası tekdüzeliği sağlayacağını ve Türkiye’ yi küresel dünya ile daha da yakınlaştıracağını ifade etti.
Irmak, "Özellikle 660 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile "Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu"nun kurulması ile meslek mensuplarını doğrudan ilgilendiren konularda meslek örgütümüzün görüşlerinin alınmasını gerektiğini kaçınılmazdır. Yeni kurumun bağımsız denetim sisteminde özellikle KOBİ’lerin denetimini yapacak meslek mensuplarına lisanslama sınavı getirilmesi halinde büyük hak kaybı yaşanabilecektir. Bizler sınavla uğraşırken birileri de pazar payını artırmak için tekelleşmeye doğru gidecektir. Orta ve küçük ölçekli muhasebe kuruluşlarının varlığını sürdürmeleri için "olmazsa olmaz" meslek mensupları olarak beklentilerimiz net, sorunlarımızın ise destek verilmesi halinde çok zor olmadığına inanıyoruz" dedi.
Muhasebe ve müşavirlik hizmetlerinde yüzde 18 gibi yüksek bir Katma Değer Vergisi oranı uygulandığını söyleyen Oruç Irmak, KDV oranlarının birçok sektörde yapıldığı gibi yüzde 8’e indirilmesi gerektiğini belirtti. Irmak sözlerini şöyle sürdürdü; "Gelir Vergisi Kanunu’nda tahsilât sistemi esastır. Meslek mensupları tahsilât yapmamasına rağmen serbest meslek makbuzu veya fatura düzenlemek zorunda olduğu için tahsil etmediği "geliri" ve KDV’sini beyan ederek mağdur olmaktadır. Bu adaletsizliğin giderilmesi için; meslek mensuplarının ücretlerini tahsil ettiği zaman serbest meslek makbuzu veya fatura düzenlenmesi sağlanmalıdır. Yasada meslek mensuplarının gider kalemleri tek tek belirtilmediği için birçok gider kalemleri indirim konusu yapılamamaktadır. Meslek mensubunun yaptığı işle ilgili olarak düzenlenmiş olduğu Mesleki sorumluluk sigorta poliçe bedelleri bunun örneğidir. Bu nedenle; meslek mensubunun işiyle ilgili yaptığı her türlü gideri vergi matrahından indirme hakkı tanınmalıdır. Meslek mensuplarımızın en temel sorunlarının başında ücretlerini zamanında alamaması gelmektedir. Bu sorunumuzun çözümü için tüm muhasebe ücretlerimizin tahsilâtının banka aracılığıyla yapılması zorunlu hale getirilmelidir. Şu anda yürürlükte olan Maliye Bakanlığı tarafından her yıl yayınlanan meslek mensuplarının işlerinin karşılığı gösteren asgari ücret tarifesi hem meslek mensuplarının emeğinin karşılığını, hem de müşterinin yükümlülüğünü adil olarak ifade etmemektedir. Özellikle yeni TTK’ nın getireceği yük ve sorumluluklar da göz önüne alındığında asgari bir tarife yerine, "ayrılan zaman", "müşterinin cirosu" ve "işlem hacmi" gibi kıstas ölçülerine yer veren "zamana endeksli ücret tarifesi" uygulamasına geçilmelidir. Meslek mensuplarının gündeminde kurumsal yapıları oluşturmak vardır. Bu nedenle; geleceğini güvence altına almak için kurumsal bir yapıda hizmet vermek isteyen meslek mensubuna, teknoloji, eğitim gereksinimlerini karşılamak için hibe ve uzun vadeli ucuz kredi desteği verilmelidir."