POLİTİKA - 07 Mart 2012 Çarşamba 16:34

BBP`DEN `ÖLÜM SEBEBİ BARNABAS İNCİLİ Mİ` HABERİNE TEPKİ

A
A
A
BBP`DEN `ÖLÜM SEBEBİ BARNABAS İNCİLİ Mİ` HABERİNE TEPKİ

BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölüm sebebinin Barnabas incili olduğu yönündeki iddiaya BBP’den sert tepki geldi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Şehadet sebebi olarak ifade edilen böyle bir konunun gündeme 3 yıl sonra getirilmiş olması dikkat çekicidir" dedi.
BBP’den yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetede yayınlanan köşe yazısında ’Reis’in Ölüm Sebebi Barnabas İncili mi?’ başlığıyla yer alan metinde, "Yazıcıoğlu, kazadan 3 gün önce (22 Mart 2009) biri oyuncu, biri cezaevi arkadaşı, biri parti görevlisi, biri de işadamı olan dostuyla Ankara-Balgat’ta Seda adlı bir pastanede buluştu. Onlara 1981’de Şırnak’ta bulunan Barnabas İncili’nden bahsetti. ’Bu eser, şimdi Genelkurmay’da’ dedi. Bu İncil’in filme çekilmesini istedi. 5-6 milyon dolarlık finansmanı
kendisinin bulacağını söyledi. Arkadaşları, ’Siz gördünüz mü?’ diye sordu. Gülerek, ’Sultanlar görür’ dedi ve ekledi, ’Aman dikkat. Bu İncil’i görenleri öldürüyorlarmış’" ifadelerinin yer aldığı hatırlatıldı.
Açıklamada, "Büyük Birlik Hareketi’nin ebedi genel başkanı, şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu, yukarıda adı geçen ve ’Emin Pazarcı’ imzası ile yayınlanan konu ile alakalı: 1- Müteveffa Muhsin Yazıcıoğlu, haberde iddia edildiği gibi 22 Mart 2009 tarihinde Ankara’da değildir. Şöyle ki seçim gezileri için 21 Mart sabahı saat 04.00 sıralarında Sivas’taki miting faaliyetinden Ankara’ya dönmüşlerdir.
2- Şehit lider Yazıcıoğlu, aynı sabah saat 08.00’de evinden partili arkadaşları ve korumaları tarafından alınarak Eskişehir Günyüzü mitingine gitmişlerdir. Günyüzü’nde saat 11.00’da bitirilen mitingin ardından BBP’nin İstanbul’da organize ettiği ’seçim etkinliği’ çalışması için bu kente gitmiştir.
3 -Sayın Yazıcıoğlu, 22 Mart 2009 tarihinde (Pazar günü) İstanbul Abide-i Hürriyet Meydanı’nda (Çağlayan) gerçekleştirilen mitinge katılmış, saat 17.00’de buradan ayrılarak il yöneticilerinin organizasyonuna dahil olmuştur. Daha sonra da ’Erzurum’ mitingine gitmişlerdir. Malum olduğu üzere de Ankara’ya da dönememişlerdir. Kaldı ki, bu tarihte yapılan faaliyetler görüntülü olarak kayıt altındadır ve TV’ler de haber olarak yayınlanmıştır.
4- Şehadetin hasıl olduğu malum ’kaza’ süreci ile ilgili olarak Sayın Yazıcıoğlu’nun pek kıymetli ailesi ve tüzel kişiliğe sahip Büyük Birlik Partisi Genel Merkezi adli mekanizmalara elde ettiği bilgi ve belgeleri vermiş ve şu anda bu hukuki süreç işletilmekte olup, Malatya Özel Yetkili Savcılığı tarafından da takibatı devam etmektedir.
5- Sürecin parti tarafından takip edildiği, bu konu ile ilgili Sayın Pazarcı’nın iddiasında yer alan 4 arkadaşı ile 22 Mart’ta Ankara’da buluşması ve böyle bir konudan dolayı ’şehadet sürecinin’ başlatılması intibası doğru olarak addediliyorsa hali hazırda savcılık makamı bilgi ve belgeleri toplamaya devam etmektedir.
6- Sayın Pazarcı, 7 Mart 2012 tarihinde gazetesinde yer verdiği ve ’bilgileri bende saklı’ dediği tüm materyalleri savcılıkla paylaşmalıdır. Sayın müteveffa Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 yerel seçimlerinin arifesinde yurt sathında düzenlenen etkinliklere katılmak için sinerjisini alabildiğince hasrederken Emin Pazarcı’nın iddia ettiği gibi 22 Mart 2009 tarihinde Ankara’da olmadığı gün gibi aşikardır. Ayrıca, Sayın Pazarcı’nın iddiasında yer alan böyle bir ’buluşma’, böyle önemli bir konu başka bir
tarihte de yapılmış olsa dahi BBP’nin o günkü yöneticileri tarafından bilinmemektedir. Olmuş ise de merhum genel başkan tarafından dillendirilmemiştir. Şehadet sebebi olarak ifade edilen böyle bir konunun gündeme 3 yıl sonra getirilmiş olması da dikkat çekicidir. Kamuoyunun bilmesi gereken şu ki, metinde yer alan ve 5-6 milyon dolarlık bir bütçeye mal olacak ’sinema filmi’ projesi, şehit lider tarafından yol arkadaşları olan ve resmen hizmeti birlikte yaptıkları tarafından doğal olarak bilinmesi gerekirdi.
Böyle bir proje, böyle bir rakama malik ’sinema filmi’ de partinin gündeminde olmamıştır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kamuoyunda gündeme getirilen hür türlü iddia avukatlarımız tarafından savcılığa iletilecek ve ilgililerin dinlenilmesi istenecektir. Ayrıca avukatlarımız tarafından böyle iddiaların her yönüyle araştırılması sağlanacak ve doğru-yanlış mutlak ortaya çıkarılacaktır."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.