YEREL HABERLER - 12 Mart 2012 Pazartesi 16:34

VAKIFTAN YARDIM ALIP KUAFÖR DÜKKANI AÇTI

A
A
A
VAKIFTAN YARDIM ALIP KUAFÖR DÜKKANI AÇTI

Malatya’da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan yardım alan bir genç, bayan kuaför salonu açtı.
Malatya Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan Gelir Getirici Projeler kapsamında iş yeri açma desteği alan Uğur Keleş’e ait kuaför dükkanı açılışı, Çilesiz Yolu Üzeri Hasanbey Cadesi’nde Kontes Bayan Kuaför Salonu isimiyle gerçekleştirildi.
Açılışa, Müftü Hacı Yusuf Gül, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hamit Aygül, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Nebi Tepe, Aile ve Sosyal Politikalar il müdürü Hidayet Bozkurt, sağlık müdür yardımcısı Suat Çoban ile davetliler katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Dev projelerle Kocaeli kabuk değiştiriyor Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, fuar merkezinden metro hatlarına, sosyal yaşam ve spor tesislerinden kentsel dönüşüm ve millet bahçelerine kadar geniş bir yelpazede hayata geçirdiği projelerle vatandaşlara hizmet vermeye devam ediyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, "Mutlu Şehir Kocaeli" vizyonuna uygun ulaşımdan sosyal yaşama, kentsel dönüşümden spor altyapısına kadar pek çok alanda eş zamanlı sürdürdüğü yatırımlarla Kocaeli’nin geleceğini şekillendiriyor. Yalnızca bugünün ihtiyaçlarına çözüm üretmekle kalmayan Büyükşehir, Kocaeli’yi daha yaşanabilir ve daha dirençli bir şehir haline getirmeyi hedefleyen adımlar atıyor. Yeni fuar merkezinden metro hatlarına, sosyal yaşam komplekslerinden spor tesislerine kadar birçok büyük ölçekli çalışma kentin dört bir yanında hızla yükselirken, doğa ile iç içe yaşam alanları, modern ulaşım çözümleri ve güçlü altyapı yatırımlarıyla Kocaeli kabuk değiştiriyor. Metro hatlarıyla ulaşımda yeni dönem Hayata geçirilen Kuzey Metro Hattı, şehrin doğu-batı ekseninde toplam 58 km’lik gidiş-dönüş hattı ve 18 durağıyla günlük 300 binden fazla yolcuya hizmet verecek şekilde planlanıyor ve 2028 yılında tamamlanması hedefleniyor. Bunun yanı sıra projelendirilen 21 kilometrelik Güney Metro Hattı, İzmit ile Gölcük arasını 28 dakikaya indirerek özellikle yoğun sabah ve akşam trafiğini rahatlatacak. Kuzey Metro Hattı ile entegre çalışacak hat, Gölcük’ten Körfez veya Kartepe’ye kesintisiz metro ulaşımı sağlayacak. Kentsel dönüşümle güvenli ve dirençli bir Kocaeli Daha güvenli ve modern yaşam alanları oluşturmak için adım atan Büyükşehir, kentte 7 ilçedeki 14 bölgede, 5 bin bağımsız birimin dönüşümü için harekete geçti. Kentsel dönüşümdeki en büyük engellerden biri olan finansman ise Dünya Bankası’ndan hak sahiplerine 180 ay vade ile yüzde 0,69 sabit oran ve 3 milyon TL’ye kadar kredi imkânı ile sağlandı. Etap etap ilerleyecek proje tamamlandığında eski ve riskli yapılar tamamen yenilenerek Kocaeli dirençli bir şehir haline gelecek.
Ankara Radyoloji ve Maden Uzmanı Yavuz, nadir bulunan elementleri değerlendirdi Radyoloji ve Madencilik Uzmanı Dr. Ömer Faruk Yavuz, nadir toprak elementlerinin Türkiye’deki stratejik öneminden bahsederek bu alanda katma değerli madenciliğe geçilmesi gerektiğini ifade etti. Türk Ocakları Genel Merkezi tarafından düzenlenen ‘Yeraltındaki Vatan Memleketin Altı-Üstü Nadir Elementler ve Stratejik Madenlerimiz’ seminerinde konuşan Radyoloji ve Madencilik Uzmanı Dr. Ömer Faruk Yavuz, seminerin ardından İhlas Haber Ajansı Muhabirine (İHA) nadir toprak elementlerinden bahsetti. Yavuz, Germanyum elementinin Türkiye’nin silah sanayisi için kritik ve stratejik bir element olduğunu vurguladı. Türkiye’de üretilen madenlerin ara ürün ve uç ürün dizilişindeki sıkıntılarına değinen Yavuz, Çin’in bu elementlerin zenginliğini kullanarak Amerika’nın gayri safi milli hasılasını geçebileceğini aktardı. Nadir toprak elementlerinin 15 elementten oluşan bir lantanit grubu olduğunu ifade eden Yavuz, "Bir element tablosunda özel bir yeri olan bir elementler dizilişidir. Bunların içindeki en kıymetli ve bugün için Türkiye ekonomisine en çok rasyonel, çok ticari iyileştirilebilecek iki tane elementi vardır. Bunların bir tanesi neodyum. Çünkü neodyum tüm batarya ve elektrik devriminin olmazsa olmaz bir elementidir ve çok hassas mıknatıslar için jetlerde, silah sanayinde, tüm elektrikli araba devriminin motor grubunda, batarya sisteminde mutlaka olmazsa olmaz bir yeri vardır. Yerini bir başka elementle doldurmanız mümkün değil. Türkiye’de bu özellikle Eskişehir Beylikova yatağında bahsedilen 694 milyon ton olarak resmi rakamlara düşen nadir toprak elementi rezervinin kaynağının içinde neodyum var. Bu mutlaka bir vesileyle, bulunan metotla çok pahalıdır, çok zahmetlidir, eziyetlidir tarafına girmeden, neodyumu kritik, stratejik ve nadir toprak elementi grubunda, Türkiye için boyutu ve değeri yüksek olduğu için mutlaka izole etmeliyiz ve üretmeliyiz" şeklinde konuştu. "Nadir toprak elementleri Türkiye’de bir ekosistemin parçası olmalıdır" Germanyum elementinin Türkiye’nin silah sanayisi için kritik ve stratejik bir element olduğunu vurgulayan Yavuz, "Mutlaka ona bir zenginleştirme metodu bulmalı ve onu üretmeliyiz. Bunu üretmediğimiz zaman diğer elementlerin tamamını konuşmaya gerek yok. Bu nadir toprak elementlerinin çıkartılması ve üretilmesi bir ekosistemdir. Bunu niye üreteceksiniz, niye çıkaracaksınız? Dışarıya satmak için bunu üretemezsiniz. Bunu ancak kendi sanayiniz için, kendi teknolojiniz için, kendi ihtiyaçlarınız için, kendi silah sanayinizi ham maddesiz bırakmamak için yapmak durumundasınız. Böyle bir malzemenin üretilme bedeli yoktur ve satış değeri solda sıfırdır. Hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Türkiye ekonomisine bunları satarız, para kazandırırız diye bir şey düşünemezsiniz. Böyle bir kavramın içine bu nadir toprak elementlerini bir servet kategorisine tutamazsınız. Nadir toprak elementleri dediğimiz bu iki gruptan bahsederek, bu grubun bütünü ve Türkiye’nin bütün madenler için konuşuyoruz. Türkiye’de bir ekosistemin parçası olmalıdır" ifadelerinde bulundu. "Madenlerimiz bizim milli kaynağımızdır, hiç kimseye bağımlı değiliz" Türkiye’de üretilen madenlerin ara ürün ve uç ürün dizilişindeki sıkıntılarına değinen Yavuz, "Türkiye hala ham cevher ihraç eden bir ülke, ingot, külçe ve metal ithal eden bir ülke. Türkiye’nin cari açığına dış ticaret dengesine çok ciddi, olumsuz etki yapıyor. Türkiye’nin madenciliği bu manada olağanüstü bir kaynaktır. Bu kaynağımız bizim milli kaynağımızdır. Hiç kimseye bağımlı değiliz. Üretmesinin hiçbir teknolojik zorluğu yoktur. Dolayısıyla hem bir milli vazife olarak hem bir ekonomik model olarak da biz madenciliğimizin bütününe yönelik, nadir toprak elementleri de dahil olmak üzere, bunun için de boksitimiz, kromumuzu, kurşunumuzu, çinkomuzu, bakırımızı, bütün tamamını ara ürün, uç ürün haline getirmeye mecburuz demiyorum, mahkumuz. Aksi takdirde biz cari açığımızı kapatamayız" diye konuştu. "Çin, Amerika’nın gayri safi milli hasılasını geçecek bir üretim kapasitesine gelecek" Amerika’nın yüksek mıknatıs teknoloji ve sistemlerine sahip olduğunu dile getiren Yavuz, "Amerika’yı Amerika yapan araba endüstrisidir, araba sanayidir. Araba sanayisinde bugün Çin dünyanın bir numaralı araba üreticisidir ve elektrik bataryası üreticisidir. Ve muazzam bir lokomotif olarak ekonomiyi sürüklüyor. Amerika çekiniyor. Çünkü olmayan, şöyle söyleyelim, 30 sene önceki Çin’le şimdiki Çin arasındaki gayri safi milli hasılası 40 katı artmış bir Çin’den bahsediyoruz. Bu dünyayı korkutuyor. Amerika’yı da korkutuyor. Çünkü çok kısa zamanda belki Amerika’nın gayri safi milli hasılasını geçecek bir üretim kapasitesine gelecek Çin. Yani bunu Amerika istemez. Doları belki devre dışı kalacak. Yani bunu niye istesin" dedi. Seminerin sonunda Yavuz’a seminerde yaptığı konuşma için hediye takdim edildi.
Gaziantep Akupunktur tedavisiyle sağlıklarına kavuştular Gaziantep’te geçirdiği kaza sonrası sürekli omuz ağrısı çeken ve eklem bölgelerinde ödem oluşan Ertuğrul İrfan Tunalar ile el uyuşması, uyumama ve sinir sıkışması gibi rahatsızlıkları olan Hacer Kurt, akupunktur tedavisiyle sağlığına kavuştular. Sağlık Bakanlığı, Aile Hekimliği Kanunu’nda yapılan son değişiklikle 15 Haziran 2025’te yürürlüğe giren düzenleme kapsamında aile hekimleri, hafta sonları ve genel tatil günlerinde akupunktur ve fitoterapi hizmeti verebilecek. Koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerine katkı sağlayacak bu yenilik sayesinde vatandaşlar modern tıpla birlikte geleneksel ve tamamlayıcı tıp imkanlarından da birinci basamakta faydalanabilecek. Ağrı tedavisi, sigara bırakma ve çeşitli rahatsızlıkların destekleyici tedavisinde etkili olan akupunktur, eğitimli aile hekimleri tarafından uygulanıyor. Tamamlayıcı tıp yöntemlerinden akupunktur tedavisi ile sağlıklarına kavuştular Özellikle kronik ağrı, kas-iskelet sistemi sorunları ve stres yönetimi sorunu yaşayan vatandaşlar, Şehitkamil ilçesi Seyrantepe Mahallesi’ndeki 28 Nolu Aile Sağlığı Merkezi’nde başlayan akupunktur tedavisi için ilgili hekimlere başvuruyor. 2 ay önce geçirdiği kaza sonrası sürekli omuz ağrısı çeken ve eklem bölgelerinde ödem oluşan Ertuğrul İrfan Tunalar (29) ile ellerinde sinir sıkışması ve sürekli baş ağrısı çeken Hacer Kurt (61), tamamlayıcı tıp yöntemlerinden akupunktur tedavisi ile sağlığına kavuştu. Aile Hekimi Uzmanı Doktor Abdurrahman Seyda, akupunktur tedavisinin normal medikal tedavilerle birlikte yapılabilen bir tedavi olduğunu ve herhangi bir yan etkisinin bulunmadığını söyledi. Hem modern tıbbın hem de geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın entegrasyonuna vurgu yapan Seyda, Gaziantep’te aile sağlığı merkezlerinde uzun süredir sunulan koruyucu ve birinci basamak sağlık hizmetlerine akupunktur uygulamalarının da eklendiğini bildirdi. Aldığı eğitimler ve tamamladığı sertifikasyonlar doğrultusunda akupunkturu bilimsel temellere dayalı ve güvenilir bir yöntem olarak gördüğünü belirten Seyda, akupunkturun özellikle ağrı kontrolü, stres yönetimi, uyku düzeninin desteklenmesi ve bazı kronik hastalıkların semptomlarının hafifletilmesinde etkili olduğuna dikkat çekerek, Dünya Sağlık Örgütü’nün bu konudaki önerilerine işaret etti. "Sağlık hizmetlerine yaklaşık 3 ay önce akupunktur uygulamaları da eklendi" Vatandaşların akupunktur için doğrudan ilgili hekime başvurabildiğini ifade eden Seyda, hafta sonları ve resmi tatil günlerinde de uygun görülmesi halinde hizmetin sürdürülebildiğini söyledi. Her hastayı bütüncül bir yaklaşımla değerlendirdiklerini belirten Seyda, tüm tedavi planlarının kişiye özel oluşturulduğunu vurgulayarak, "Aile sağlığı merkezlerinde uzun süredir yürüttüğümüz koruyucu ve birinci basamak sağlık hizmetlerine yaklaşık 3 ay önce akupunktur uygulamaları da eklenmiş bulunmaktadır. Bu alanda aldığım eğitimler ve tamamladığım sertifikasyonlar doğrultusunda hem modern tıbbın hem geleneksel tıbbın hem de tamamlayıcı tıbbın uygulamalarının güçlü yönlerini bir arada kullanarak vatandaşlarımıza daha kapsamlı ve uygun hizmet sunmayı amaçlıyoruz. Akupunktur ağrı kontrolü, stres yönetimi, uyku düzeninin desteklenmesi ve hastaların hastalıklarındaki birçok semptomun gerilemesinde ve sağlığına kavuşmasında desteklemesi amacıyla birçok konuda etkili bir yöntem olduğu için uygulamaları yapıyoruz. Uzun süre ilaca bağlı hastalık veya semptomların tedavisinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından tekrardan akupunktur önerilen bir yöntemdir. Tabi bizim için önemli olan her hastayı bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmek, ihtiyaçlarını doğru belirlemek ve bilimsel temellere uygun olarak güvenli bir tedavi süreci oluşturmaktır. Bu nedenle tüm uygulamalar kişiye özel yapılır ve akupunktur ile ilgili randevu almak için önceden akupunktur uygulayan hekime gidip hekimin kendisinden randevu alması gerekmektedir" dedi. "Akupunktur ile daha iyi ve hızlı bir şekilde iyileşme sürecim oldu" Akupunktur tedavisiyle sağlığına kavuşan hastalardan Ertuğrul İrfan Tunalar, "İki ay kadar önce omzumdan bir darbe almıştım. Daha öncesinden de bir spor sakatlığım vardı. Sol omuzumda ağrı düzenli olarak devam ediyordu. Yıllardır çektiğim bir acıydı. İki ay önce de sağ omuzumdan bir darbe sonucu sorun yaşadım. Fizik tedavi denedim. Ortopedi doktorunda ilaçlı tedaviler denedim. Sonrasında egzersizleri denedim. Hiçbirinde fayda göremedim. Sonrasında tavsiye üzerine doktor Abdurrahman Seyda ile tanıştım ve akupunktur tedavisi yaptığını öğrendim. Şu ana kadar 9 seans tedavi gördüm. 9 seansın ortalama 5-6 seansından sonra omuz ağrılarım yüzde 60-70 civarında azaldığını hissettim. Daha efektif bir şekilde omuzlarımı kullanabilmeye başladım. Bunun öncesinde hiç omuzlarımı kullanamıyordum. Bir ağırlığı ve en ufak bir kitabı bile kaldıramıyordum. Akupunktur ile tanıştıktan sonra daha iyi bir şekilde, hızlı bir şekilde iyileşme sürecimi gerçekleştirdim. Bu 9 seansı bir ay kadar kısa süre içerisinde aldım ve şu an neredeyse yüzde 100’e yakın bir iyileşme söz konusu diyebilirim" şeklinde konuştu. "Akupunktur ile çektiğim rahatsızlıkların hepsinden kurtuldum" Yıllardır çektiği sıkıntılarından akupunktur tedavisi sayesinde kurtulduğunu belirten Hacer Kurt ise, "7 seneden beri elimin içi ağrıyordu. Gitmediğim, hastane ve doktor kalmadı. Abdurrahman bey bana akupunktur tedavisini önerdi. Ben de kabul ettim. Akupunktur tedavisinin ben çok faydasını gördüm. Kulağımda çınlama vardı, geçti. Ateşim çıkıyordu, çok terliyordum. Yatağa yattığım zaman huzursuz oluyordum. Elimin ağrısından namazı bile kılamıyordum. Hiç rahat değildim. Çektiğim rahatsızlıkların hepsinden kurtuldum. Allah Abdurrahman beyden razı olsun" diye konuştu.
Kayseri Başkan Hızar’dan gövde gösterisi Avrupa Kayserili İşverenler Birliği (AKİB) olağanüstü genel kurulunda tek listeyle aday olan Ali Hazar, oyların tamamını alarak seçildi ve kırılması zor bir rekora imza attı. Başkan Hızar, oyların tamamını alarak seçilmenin kendisine duyulan güvenin firesiz tescil belgesi olduğunu belirterek; "Birbirimize güvendik. Yeni dönemde de birbirimizi asla mahcup etmeyeceğiz. Bu karşılıklı tam güvene dayalı yönetim modeli, yeni dönemde de aynen devam edecek. Herkese hayırlı olsun" dedi. Avrupa Kayserili İşverenler Birliği (AKİB), tarihinde önemli bir genel kurula sahne oldu. Hollanda’nın Dordrecht kentinde bulunan AKİB Hizmet ve İrtibat Ofisi’nde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulda, birliğin Genel Başkanı ve kurucu lideri Ali Hızar, yönetim kurulu üyelerinin oylarının tamamını alarak yeniden seçildi. Genel kurulda ortaya çıkan tablo, AKİB yönetimi içindeki güçlü birlik ve beraberliği bir kez daha gözler önüne serdi. Yönetim kurulunun tamamı, Ali Hızar’ın liderliğine duydukları güveni net ifadelerle dile getirerek; "Başkanımız bizi yönetime davet etti. Başkanımızın isteği bizim için değerlidir. Başkanımızın sözünü asla yere düşürmeyiz" mesajlarıyla tam destek verdi. Genel kurulun dikkat çeken bir diğer yönü ise yenilenen yönetim kadrosu oldu. Yeni yönetimde, Avrupa genelinde faaliyet gösteren güçlü iş insanlarının yer alması, AKİB’in uluslararası vizyonunu daha da ileriye taşıdı. Bu yapı, birliğin Avrupa’daki Kayserili iş dünyasını daha etkin ve organize bir şekilde temsil edeceğinin göstergesi olarak değerlendirildi. Hollanda Dordrecht’teki AKİB Hizmet ve İrtibat Ofisi’nde samimi ve sıcak bir atmosferde gerçekleşen genel kurul, katılımcılar tarafından "tam bir aile ortamı" olarak nitelendirildi. AKİB’in kurucu genel başkanı olan Ali Hızar, aynı zamanda birliğin seçilen ilk başkanı olarak tarihe bir kez daha not düştü. Genel kurul sonrası yapılan değerlendirmelerde; AKİB’in önümüzdeki dönemde Avrupa’daki Kayserili iş insanlarını daha güçlü bir çatı altında toplayarak, ekonomik ve sosyal alanda daha etkin projelere imza atacağı ifade edildi.