YEREL HABERLER - 12 Mart 2012 Pazartesi 17:10

GAZİKENT ÜNİVERSİTESİ`NDE MEHMET AKİF ERSOY`U ANMA KONFERANSI

A
A
A
GAZİKENT ÜNİVERSİTESİ`NDE MEHMET AKİF ERSOY`U ANMA KONFERANSI

Gazikent Üniversitesi tarafından düzenlenen ’Mehmet Akif Ersoy’u Anma’ konferansında araştırmacı-yazar Mehmet Kaplan, gençlere milli marşımızın hazırlanış sürecini anlattı.
İstiklal Marşı’nın kabulünün 91. yıl dönümü dolayısıyla Gazikent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Amfisi’nde ’Mehmet Akif Ersoy’u Anma’ konferansı düzenlendi. Konferans öncesi bir konuşma yapan YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek, bu yılı Mehmet Akif Ersoy yılı olarak nitelendirdiklerini ve YÖK olarak bu yıl bütün üniversitelerden Mehmet Akif Ersoy’u anlayarak anılması için etkinlikler yapılmasını isteklerini ve bunun da gerçekleştiğini söyledi.
Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir ise, milli mücadelenin zaferle taçlanması üzerine yazılan İstiklal Marşı’nın 12 Mart 1921’de birinci TBMM tarafından kabul edildiğini hatırlatarak, "Büyük şair ve mütefekkir Mehmet Akif’i anarken, aslında onu anlamaya çalışıyoruz. Kadim bir şehrin yer altında kalmış hazineleri gün yüzüne çıktıkça o şehrin geçmiş tarih ve azameti de gün yüzüne çıkar. Bunun gibi Mehmet Akif’i anlamak için gösterilen her çaba ve gayret de kimliğimizin ve onu oluşturan
medeniyetimizin hazinelerini ve kodlarını keşfetme ve gün yüzüne çıkarma ameliyesidir. Küreselleşmenin yer yer kimlikleri örselediği ve hatta olumsuz simgelerle doldurduğu bir dönemde onu anlamanın her zamankinden daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Bölgemizin toplumsal olaylarla çalkalandığı ve medeniyet havzamızda ciddi değişim ve dönüşümlerin yaşandığı bir ortamda onu anlamak mecburiyetindeyiz. Sadece iki sebebini açıklamak isterim. Birincisi, medeniyet havzamızı derinlemesine bilen bir bilge insan olması,
ikincisi ise bu ’bilmenin’ getirdiği sorumluluğu ’varoluşçu’ bir anlayışla iliklerine kadar hissetmesi ve bizlere de hissettirmesidir. Aslında Mehmet Akif’i büyük yapan da bu yönüdür. Mehmet Akif, ölümsüz şiirleri ve şiirlerindeki derin hikmet ve bilgelikle her zaman bizimle ruhlarımızı yıkadı, çağın getirdiği kirden ve paslardan temizledi, enerji ile doldurdu. Tüm olumsuzluklara rağmen şevk, gayret, metanet ve azametimizi kaybetmemeyi ve tabii diğerkam olmayı bizlere öğretti" dedi.
Mehmet Akif’i bir kez daha anarken, aslında onu tüm boyutları ile anlamaya ve anlamlandırmaya çalıştıklarını ifade eden Özdemir, "Onu anladıkça da zenginleştiğimizin, büyüdüğümüzün ve evrenselleştiğimizin farkındayız. Onu ve milli mücadelenin aziz şehitlerini rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz" diye konuştu.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından araştırmacı-yazar Mehmet Kaplan, Çanakkale Zaferi’nde yaşanan kahramanlıklardan bahsederek, İstiklal Marşı’nın Mehmet Akif Ersoy tarafından nasıl bir ruhla yazıldığını anlattı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.