DÜNYA - 13 Mart 2012 Salı 00:03

ADALI`DAN ADAYLIK AÇIKLAMASI

A
A
A
ADALI`DAN ADAYLIK AÇIKLAMASI

Beşiktaş Kulübü’nde 25 Mart Pazar günü yapılacak olağanüstü seçimli genel kurul öncesi başkan adaylığı gündeme gelen eski yönetici Serdal Adalı yaptığı açıklamada, "Büyük Beşiktaş camiasının ve büyük taraftarının benden ne beklediğini biliyorum ancak bu samimiyetsiz ve kaotik ortamda benim Beşiktaş’a hizmet etmem ve faydalı olmam mümkün değildir" dedi.
Adalı yaptığı yazılı açıklamada, başkanlık için mevcut adaylara ve bundan sonra aday olacak Beşiktaşlılara başarılar dileyerek, "Beşiktaş camiası ve büyük taraftarı hakkını helal etsin, her zaman kalbimin onlarla olduğunun bilinmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.
Eski başkan Yıldırım Demirören ve yönetim kurulunun istifa etmesi ve olağanüstü kongre sürecine girilmesiyle kendisini hiç hesabını yapmadığı başkan adaylığı sürecinde bulduğunu aktaran Adalı şöyle devam etti:
"Mensubu olmaktan büyük onur duyduğum Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde asbaşkan ve futbol komitesi başkanı olarak 1,5 yıl görev yaptım. ’Beşiktaş’ın 1 kuruşunu boşa harcatmam’ prensibi ile başladığım görevimi en iyi şekilde yerine getirmeye gayret ettim. Bu süreçte camiamızın teveccühü, taraftarımızın sevgisi en büyük mutluluğum oldu. Beşiktaş başkan ve yönetiminin istifa etmesi ve olağanüstü kongre sürecine girilmesi ile kendimi hiç hesabını yapmadığım başkan adaylığı sürecinde buldum. Camia ve
taraftarlarımızdan gelen yoğun talep ve baskılar nedeniyle ’Kulübümüz için neler yapabiliriz?’, ’İçinde bulunduğumuz mali ve idari kriz ortamından nasıl çıkabiliriz?’ sorularının cevabını aramaya başladık."
"SORUNLAR BİLİNENDEN ÇOK DAHA AĞIR"
Eski yönetici Adalı, çalışma arkadaşlarıyla Beşiktaş’ın kısa, orta ve 5 yıl gibi uzun vadede borçlarını ve ihtiyaçlarını tablo halinde çıkardıklarını vurgulayarak, Beşiktaş’ın mali ve idari sorunlarının bilinenden çok daha fazla ve ağır olduğunu açık ve net olarak ifade etmesi gerektiğini kaydetti.
Serdal Adalı, şu ifadeleri kullandı:
"Sorunların çözümlenmesinde doğru yöntem belirlenmesinin çözüm yönünde önemli bir mihenk taşı olacağı gerçeği ile yüzleştik. Beşiktaş’ın en büyük sıkıntısının camiada yönetime olan güven eksikliği ve çözüm odaklı fikir birliğine ihtiyaç olduğudur. 15 gün boyunca bununla ilgili sayısız görüşmeler yaptık. Beşiktaş’ın sorunlarını ve çözüm önerilerimizi paylaştık. Beşiktaş camiasında bu konuda bizimle görüşen ve destek veren herkese duydukları güvenden dolayı çok teşekkür ederim. Bu süreçte dikkat ettiğim
hususlar; çalışmalarımız sırasında şeffaf olmak, açık ve net konuşmak oldu.
Biz kulüp için çalışmalarımızı sürdürürken gördüm ki kişisel hesaplar dönmeye başlamış. Ben, Beşiktaş’a maddi manevi katkı sağlayacak vizyon sahibi yöneticilere ihtiyaç var’ derken, karşıma ’Benim şu kadar oyum var’ diye çıkan karakterlerle karşılaştım. Beşiktaş’ın bu kadar çözüme kavuşması gereken meselesi varken son günlerdeki gelişmeler benim yabancısı olduğum ibretlik kareler olarak hafızama kazındı. Bugüne kadar hayatımda hiç kimsenin emanetçisi olmadım, kendi bildiğim doğrulardan da şaşmadım."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatımı istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beratını istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bununda yoksulluk ve fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise, yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise, silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatını talep etti. Son sözlerini dinleyene mahkeme heyeti sanıklardan Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e " Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırıldı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
İstanbul Sadettin Saran: "Şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir" Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, gündeme düşen konuşmalar ve paylaşımlarla ilgili, "Bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir" açıklamasını yaptı. Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, geçtiğimiz günlerde ifadeye çağrıldığı ’uyuşturucu operasyonu’na yönelik bugün de sosyal medyaya düşen WhatsApp konuşmaları üzerine açıklama yaptı. Saran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin kendisi olmadığını dile getirdi. Saran, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "WhatsApp üzerinden maksatlı şekilde yeniden dolaşıma sokulan; yıllar öncesinden bu yana defalarca tekzip edilmiş, tarafımla hiçbir ilgisi bulunmadığı açık ve kesin biçimde ortaya konmuş bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir. Avukatlarım, bu iftira niteliğindeki içerikleri yayan ve yayılmasına aracılık eden tüm kişi ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunacaktır. Öte yandan, bugün bazı medya mecralarında yer alan ve tamamen özel hayata ilişkin olan yazı ve yorumlar da hukuka ve basın etiğine açıkça aykırı olup, kişilik haklarının ağır ihlali anlamına gelmektedir. Bu yayınlar hakkında da gerekli hukuki süreçler derhal başlatılacaktır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım."