DÜNYA - 16 Mart 2012 Cuma 23:40

GENÇLERBİRLİĞİ - TRABZONSPOR MAÇININ ARDINDAN

A
A
A
GENÇLERBİRLİĞİ - TRABZONSPOR MAÇININ ARDINDAN

Gençlerbirliği Teknik Direktörü Fuat Çapa, 1-1 berabere kaldıkları Trabzonspor maçının ardından, "Biz beraberliği değil galibiyeti hak ettik" dedi.
Çapa, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, Spor Toto Süper Lig’de oynadıkları son 5 maçta sadece 1 puan aldıklarını hatırlatarak, "Gençlerbirliği düşüşte diye bir düşünce vardı. Bunun iki nedeni var. Ben devre arası bazı şeyler söyledim ama bunlar tam olarak algılanmadı. Bu takımda geçtiğimiz sezon sadece 2 arkadaşımız 10-15 lig maçından fazla oynamış. Oynama süreci çok az ve kadro yapısına baktığımız zaman sadece 17 kişi bugün listemizde vardı, 18. adamımız yoktu ve sadece 1
tane futbolcumuz cezalıydı, 2 oyuncumuz da sakattı. Bugüne kadar bu anlamda biraz şanslıydık. Çünkü cezalı ve sakat oyuncumuz yoktu. Bu süreçte daha çok ön plana çıktı. Kadronun sayısal anlamda kısıtlı olması. Bu kesinlikle bir şikayet olarak algılanmasın. Sezon sonunda maratonun bitimine sadece 3 maç kaldı bu haftadan sonra plaf-off’a gidecek takımlar belli olacak" dedi.
"Sadece sonuçlara bakarak değerlendirecek olursak o zaman siyah, beyaz bir tablo çizebiliriz ama gerçekler var" diyen Çapa, "Gerçekleri görmek isteyenler bizim gibi düşünür, görmek istemeyenler de değişik şekilde değerlendirir. Bence bu çok önemli bir konu" diye konuştu.
"BERABERLİĞİ DEĞİL GALİBİYETİ HAK ETTİK"
Çapa, bugün çok iyi oynadıklarını ifade ederek, "Tekrar 6-7 hafta öncesinde oynadığımız oyunu oynadık. Daha çok ayağa pas yapan ve mümkün olduğu yerden oynamaya çalışan, kolektif anlamda takım gibi oynamaya çalışan bir Gençlerbirliği vardı" şeklinde konuştu.
İlk yarıda bir anlık konsantrasyon eksikliğinin gol yemelerine neden olduğunu dile getiren Çapa, şunları kaydetti:
"Ama ikinci yarı istek ve arzu fazlasıyla vardı oyuncularımızda. 1-1’i daha önce yakalayabilirdik ancak maç 2-0 olsaydı daha değişik bir şekil de alabilirdi. Biz beraberlik değil galiyeti hak ettik. 3 maç sonunda ligi ilk 8’de bitirerek, play-offlara oynamak istiyoruz. Bunu da gerçekleştirecek olursak bence bu sezon futbolcu arkadaşlarımız çok
önemli bir iş yapmış olurlar."
Gençlerbirliği’nin deneyimli savunma oyuncusu Ergün Teber, istemedikleri bir sonuç elde ettiklerini ifade ederek, "Çünkü biz geride kalan 4 maçta 1 puan aldık. Bizim için play -off adına çok önemli bir maçtı. Rakip hiç pozisyona girmeden 1 puan aldı. İnşallah bu maç bizi diriltir ve önümüzdeki Orduspor ve Manisaspor maçından 4 puan çıkartabilirsek play-off’a kalırız" dedi.
Başarılı orta saha oyuncusu Oktay Delibalta ise açıklamasında, maçın genelinde topun kendilerinde olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"İlk yarı yediğimiz kötü bir gol var ancak oyunun genelinde iyi oynadık. Burak’ın penaltısı gol olsaydı, orada maç bitebilirdi ama son dakikada gelen gol de bugünkü mücadelemizin bir armağanı oldu. Aldığımız 1 puan çok önemli, mutluyuz."
TRABZONSPOR CEPHESİ
Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş maçın ardından yaptığı açıklamada, "Kazanmamız gereken bir maçtı. Bu niyetle sahaya çıktık, golü de bulduk. İlk yarıda topun kontrolü bizdeydi. Golü bulduktan sonra daha kontrollü pas yaparak oyunu soğutmaya çalıştı oyuncular. İkinci yarıda oyunun başından itibaren 1-0’ı koruma anlayışında oynamamız, rakibin uzun toplarla karambolden bulacağı gol anlayışı bizim lehimize oldu. Oyunun son dakikasında da golü buldular ve biz 2 puan kaybetmiş olduk" dedi.
Özellikle oyunun ikinci yarısındaki oyun anlayışlarının çok kötü olduğunu belirten Güneş, şunları kaydetti:
"Rakibi karşılama anlamında da, topu alıp taşıma açısından da iyi değildik. Bize yakışmayan bir oyun oynadık. Bütün bunlara rağmen gol yemeyebilirdik. Çünkü rakipte iyi değildi. Böylesine önemli bir rakibe 2 puan kaybetmek bizim için çok ağır darbe oldu. Çünkü lig yarışında, bu dönemdeki 2 puan kaybı yükü fazla, ağır olan bir puan kaybı oldu. Oyunun iyice koptuğu dönemde 2. Golü de yiyebilirdik. Çünkü rakip uzun toplarla golü bulmaya çalışıyordu. Biz hiçbir tepki göstermeden bir teslimiyet içinde
oynamaya çalıştık. Bu da bizim için kötü bir görüntü ortaya koydu."
Trabzonspor’un başarılı oyuncusu Gustavo Colman, bu akşam birbirinden çok farklı iki devre oynadıklarını vurgulayarak, "İlk yarıda kontrolü ele aldık. Oyun temposunu istediğimiz gibi yönlendirmeye çalıştık, bunu da başardık golü de bulduk. Ancak ikinci yarıda gereksiz bir şekilde geriye yaslandık ve rakibe gereğinden fazla topla oynama imkanı verdik. Bunun sonucunda da rakip son dakikada da olsa golü buldu. Buradan çok üzgün ayrılıyoruz" ifadelerini kullandı.
Bordo-mavililerin Brezilyalı oyuncusu Alanzinho ise, "Maçın özellikle ilk yarısında iyi bir oyun çıkardık, işler istediğimiz gibi gitti, golü de bulduk ama ikinci yarıda kontrolü rakibe kaptırdık. Buna rağmen son dakikaya kadar önde olan taraf bizdik. Fakat son dakikada rakip beraberliği yakaladı. Bizi play-off’ta yukarıya taşıyabilecek 2 puanı bu akşam burada bıraktık" açıklamalarında bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Antrenör annenin örnek fedakârlığı ve buz pistinde büyüttüğü prensesi Duygu Kan Belir hem örnek bir anne hem de onlarca şampiyon sürat patenci yetiştiren bir çalıştırıcı. Neredeyse beşikten bu yana hiçbir zaman yanından ayırmadığı minik kızı Alisa Alara ile her şeyini paylaşıyor. Onlarca şampiyon sporcu yetiştiren sürat pateni antrenörü Duygu Kan Belir, anne olduktan sonra çok sevdiği spordan ve sporculardan kopmadı. Dünyaya gelen kızı Alisa Alara’yı 1 aylık iken buz pistinde yapılan çalışmalarda hep yanı başında tuttu. Bu günlerde 15 aylık olan Alisa Alara artık anne kucağından indi ve hiçte yabancısı olmadığı buz pistinde kaymaya başladı. Anne ve babası sürat pateni antrenörü olması sebebiyle henüz bir aylıkken buzla tanışan Alisa Alara kendisi için özel yaptırılan patenle buzun keyfini yaşıyor. Artık buz pistlerinin minik prensesini kimse tutamıyor ve ele avuca sığmıyor. “Emziği bıraktı, patenleri taktı” Duygu Kan ve Adem Belir çifti, gençlik yıllarından bu yana tanışıyorlar ve 7 yıl önce evlenerek dünya evine girdiler. Yaşamlarının önemli bir kısmı sporla geçen ve geleceğin şampiyonlarını yetiştiren çiftin hayatına 15 ay önce Alisa Alara girdi. Çok sevdiği spor mesleğini bırakmak istemeyen Duygu Kan, minik bebekleri Alisa Alara’yı henüz 1 aylıkken antrenmanlara getirmeye başladı. Alisa Alara artık ağzındaki emziği bıraktı, ayaklarına paten taktı ve kayma derslerine başladı. “Alisa Alara şampiyon olacak” Short Track Antrenörü Duygu Kan Belir, mesleğini ve sporcularını çok sevdiğini belirterek, "Alisa Alara hayatımızın her yerinde var. Antrenmanlarımıza beraber gidiyoruz, beraber eğleniyoruz. Buzda ilk zamanlar biraz soğuktan dolayı çekindi. Ama şimdi hem rahat hem de çok mutlu. Minik kızımız Alisa Alara da yavaş yavaş ve özümseyerek spor yaşamına girmeye başladı. Yürümeye başladığı an buz pistinde kayma antremanları yaptı. Bir yanda anneliğin verdiği anlatılmaz duyguları yaşıyorum, bir yanda minik kızımı yanı başımda büyütüyorum. ” dedi. “Eşimle her zaman gururu duydum” Alisa Alara’nın babası Short Track Antrenörü Adem Belir de çocukları ile birlikte antrenman yapmanın kendilerini mutlu ettiğini söyleyerek, "Ben ve eşim yüreğimizi spora verdik. Eşim çok fedakâr ve iyi bir anne. Kızımızın da her an yanımızda olması farklı bir duygu elbette. İnşallah o da bizim gibi bir sporcu olur ve ülkemize şampiyonluklar kazandırır. Eşimin anneler gününü de kutluyorum ve onu çok seviyorum. " diye konuştu.
Muğla Muğla Valisi Akbıyık’tan Anneler Günü mesajı: "Annelerimiz, hayatımızın en değerli hazineleri" Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, Anneler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Vali Akbıyık, mesajında annelerin sınırsız sevgi, sabır ve fedakarlıklarıyla hayatımızı şekillendiren en önemli kişiler olduğunu vurguladı. Vali Akbıyık’ın mesajında şu ifadelere yer verildi: “Yeryüzünün en kutsal görevini üstlenen, sınırsız sevgi, sabır ve fedakarlıklarla bizleri büyüten annelerimiz, hayatımızın en değerli hazineleridir. Anne sadece insanı dünyaya getiren kişi değil aynı zamanda bir arkadaş, bir kılavuz, bir ilham kaynağıdır. Nesillerin yetiştirilmesinde büyük bir sorumluluk üstlenen annelerimiz, geleceğimizin teminatı, aile ve toplum hayatımızın temel direğidir. “Cenneti annelerin ayakları altında” gören bir inancın mensupları olan bizler, kıymetli annelerimize olan sevgimizi ve minnettarlığımızı her gün hissettirmeli ve onlara ne kadar özel olduklarını hatırlatmalıyız. Emeklerinin boşa gitmediğini göstermek, gurur duyacakları evlatlar olmak, annelerimize verebileceğimiz en büyük armağandır. Hayatımızın her güzel anında imzası bulunan kıymetli annelerimizin ellerinden öper, başta şehitlerimizin anneleri olmak üzere tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutlarım. Tüm annelere evlatlarıyla birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutluluk dolu bir yaşam dilerim” ifadesi kullanıldı.