GENEL - 19 Mart 2012 Pazartesi 12:39

VALİ MUTLU`DAN OLAYLI NEVRUZ`A İLİŞKİN AÇIKLAMA

A
A
A
VALİ MUTLU`DAN OLAYLI NEVRUZ`A İLİŞKİN AÇIKLAMA

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, olaylı Nevruz kutlamalarında gaz bombasından etkilenerek hayatını kaybettiği öne sürülen BDP’li Hacı Zengin’in ciddi bir astım rahatsızlığı bulunduğunu belirterek, iddiaları yalanladı. Mutlu, "Vücudunda darp yok. Vatandaşımız ciddi bir kronik astım hastalığı olan birisi" dedi.
Vali Mutlu, Beyoğlu Özel Esayan Ermeni Lisesi’nde katıldığı program sırasında, izin verilmemesine rağmen Kazlıçeşme’de kutlanmak istenen Nevruz’da çıkan olaylarla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Olaylar sırasında 135 kişinin gözaltında bulunduğunu belirten Vali Hüseyin Avni Mutlu, "Dünden bugüne kadar bir artış yok" dedi.
Olayların ardından fenalaşarak hayatını kaybeden BDP’li Hacı Zengin’in sıkılan biber gazı nedeniyle hayatını kaybettiği iddiasıyla ilgili bir soruya da karşılık veren Mutlu, "Hayatını kaybetmiş olan vatandaşımıza rahmet dileklerimi iletmek istiyorum. Ailesine baş sağlığı diliyorum. Parti yöneticiliği ile ilgili bir bilgi verdiniz. Doğrudan doğruya bir parti yöneticiliği yok. Partide görev almış bir pozisyonu yok ama parti mensubu. Vatandaşımızın bilinen ciddi astım rahatsızlığı var. Bununla ilgili tedavi
gören birisi. Saat 13.30’da Arnavutköy’de evinde. 15.30 hastaneye gidiş saati ve hastanede yapılan değerlendirmede vücudunda işaret fişeği veya farklı şeylerden dolayı herhangi bir iz, emare yok. İsabet etmiş herhangi bir şeyden dolayı etkilenme söz konusu değil" diye konuştu.
Vali Hüseyin Avni Mutlu, Zengin’in kafasına ya da vücudunda en ufak bir darp izi olmadığını vurgulayarak, "Vücudunda darp yok. Vatandaşımız ciddi bir kronik hastalığı olan birisi. Saat 13.30’da evinde, rahmetli olduğu saat 15.30, hastaneye götürülüyor ve astım rahatsızlığı olan bir yurttaşımız. Bu nedenle Adli Tıp ölüm nedenini inceleme sonucunda belirleyecek. Bir kalp krizi değerlendirmesi var. Bunu Adli Tıp belirler. Şunu net söyleyeyim vatandaşımızın yüzünde, vücudunda olayla ilgili, olay yerinde
bulunduğu ve orada darp aldığına dair en ufak bir iz yok. Olay yerinde miydi? Emniyetimiz bunu da inceliyor. Şu ana kadar olay yerinde olduğuna dair bulguya ulaşmış değiliz" şeklinde konuştu.
Zengin’in ölüm nedeninin Adli Tıp’ın değerlendirmesinden sonra belli olacağını ifade eden Mutlu, "Ama önemli olan şu; vatandaşımız ciddi astım rahatsızlığı olan ve bunun tedavisini gören bir vatandaşımız. Biz hiçbir vatandaşımızın hiçbir nedenle hayatını bu nedenle kaybetmesini istemeyiz" dedi.
Vali Hüseyin Avni Mutlu, Nevruz’un bir barış ve bir müjde günü olduğunu, ancak dün yaşananların Nevruz gibi güzel bir günle bağdaştırılmasının mümkün olamayacağını vurguladı. Dün yapılmak istenen şeyin "tahrik" olduğunu anlatan Mutlu, "Bunun Nevruz’la, Nevruz’u bayram tadında kutlamakla bir ilgisi yoktur. Arzu edilen çok daha büyük çapta olaylarla İstanbul’un ve ülkenin huzurunu kaçırmaya yöneliktir. Bütün İstanbullulara teşekkür ediyorum. Dün bütün yönlendirmelere, bütün tahriklere rağmen, polisimizle,
güvenlik güçlerimizle çatışma arzusuyla meydanlara getirilmeye çalışılan halkımız bu tahrikçileri dinlememiş ve bunlara da fırsat vermemiştir. İstanbul’da dünkü olaylarda sokaklarda olanların sayısı 2 binden fazla değildir. Ama arzu edilen bunun çok daha üstünde sayılarla meydanlarda ve sokaklarda emniyetimizle çatışmaktı" ifadelerini kullandı.
Göstericilerin duraklara, otobüslere ve benzer yerlere saldırılarının ancak huzursuzluk çıkarmak, tahrikte bulunmak ve Nevruz’un tadını kaçırmak için yapıldığını anlatan Vali Mutlu, "Biz Nevruz’u tadında kutlayın dedik ama nasıl kutlamak istediklerini hepimiz gördük" dedi.
Mutlu, çıkan olaylarda göstericilerin neden olduğu zararla ilgili de tahrikleri ve tahripleri yapanların tespit edilip, bu zararın kendilerine ödetilmesi yönünde ilgililer hakkında davalar açılacağını ifade etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."