GENEL - 19 Mart 2012 Pazartesi 19:41

ŞEHİT KIZI, BAKAN DAVUTOĞLU İLE TELEFONLA GÖRÜŞTÜ

A
A
A
ŞEHİT KIZI, BAKAN DAVUTOĞLU İLE TELEFONLA GÖRÜŞTÜ

Konya’da 9 yaşındaki şehit kızı Gülnisa, kendisine "Beni manevi baban olarak kabul edebilirsin" diyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu telefonla aradı. Bakan Davutoğlu, 9 yaşındaki şehit kızını evine davet etti.
Dün Şehitler Günü dolayısıyla Konya Şehitliği’nde düzenlenen programa katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 2002 yılında Tunceli’de şehit düşen Jandarma Komando Er Selçuk Alkış’ın kızı Gülnisa Alkış’la karşılaşmıştı. Burada Gülnisa, babasını hiç görmediğini belirterek, "2002 yılında Tunceli’de şehit olmuş" demesi üzerine Bakan Davutoğlu, "Beni manevi baban olarak kabul eder misin" diye sormuştu. Gülnisa’nın da, "Evet" demesi üzerine Bakan Davutoğlu, cep telefonu numarasını şehit kızına vermişti.
Bugün okul dönüşü evde babasının resimlerine bakan Gülnisa, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu telefonla aradı. Telefonu açan Davutoğlu, Gülnisa ile bir süre sohbet etti. Bakanla konuştuğunu söyleyen Gülnisa, " ’Beni her zaman arayabilirsin’ dedi. ’Evime de, Ankara’ya gelebilirsin’ dedi. Ben de ’tamam’ dedim. Ben çok sevindim. ’Beni baba olarak kabul eder misin’ dediğinde şaşırdım. Ben dün babamın yanına gelmiştim. Çiçek aldığımda karşılaştık. ’Bana babanı tanıyormusun’ dedi. Ben de ’görmedim hiç’
dedim. Beraber şehitlere çiçek attık. Babamın mezarını gösterdim. Beraber gittik, bana telefon numarasını verdi ve ’beni baba olarak kabul edermisin’ dedi. Ben de ’evet’ dedim. Bugün ilk defa aradım. Bundan sonra bayramlarda ve sık sık arayacağım" diye konuştu.
Gülnisa’nın annesi Esengül Alkış ise, kocasının 6 Mayıs 2002’de Tunceli’de şehit olduğunu anlatarak, "Oğlum 2.5 yaşındaydı, kızım ise doğmamıştı. Kızı olacağını bilmiyordu. O gün haber vermek için aradık, ’göreve gitti’ dediler. O gece şehit oldu. Dün de törene gitmiştik, bakanın geleceğinden haberimiz yoktu. Çiçek alırken bakan beyle karşılaştık. Geride durdum, kızım fırladı ve bakanın elini tutmaya başladı. Aralarında sohbet ettiler. Kızım ’babamı hiç görmedim’ deyince bakan bey biraz durgunlaştı ve
’baba desteğine ihtiyacın olursa beni arayabilirsin’ dedi. Bu beni de çok duygulandırdı. Ben maddiyata değil, maneviyata önem veririm. Bakan bey de bunu çok güzel gösterdi. Manevi destekleri her zaman bekliyoruz" dedi.
2.5 yaşındayken babasını kaybeden Duran Samet ise, dün kendisinin de orada olmak istediğini ancak dershanede olduğu için gidemediğini ifade etti. Babası vatani görevini yaparken şehit olan Duran Samet, astsubay olmak istediğini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Milletvekili Ensarioğlu: "Söz konusu açıklamalarım, Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, "Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" dedi. Ensarioğlu, bir yabancı yayın kuruluşuna verdiği röportajla ilgili yazılı açıklama yaptı. Ensarioğlu şunları kaydetti: "Yabancı bir yayın kuruluşuna Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis Komisyon çalışmalarıyla alakalı verdiğim bir mülakatta, sürece dair yaptığım değerlendirme sonunda, sunucunun ısrarlı Suriye politikası konusunda, sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan’ın politikalarında çelişkiler olduğuna dair verdiğim cevapta, böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Sözlerimin sonunda partimizin ve hükümetimizin politikalarını belirleyen iradenin sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi olduğunu, buna karşı bir irade ortaya koyanın ya görevi bırakması gerekir, ya da görevden alınır şeklindeki ifademin amacı ve maksadı gayet net olduğu halde üç gündür, bağlamı ve maksadı dışında, bazı art niyetli çevrelerin çeşitli sosyal medya mecralarında çarpıtarak yorumladıklarını üzüntüyle müşahede ettim. Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi."