YEREL HABERLER - 21 Mart 2012 Çarşamba 10:58

ORMAN DSİ VE METEOROLOJİ BÖLGE MÜDÜRLERİ VALİLİĞžİ ZİYARET ETTİ

A
A
A
ORMAN DSİ VE METEOROLOJİ BÖLGE MÜDÜRLERİ VALİLİĞžİ ZİYARET ETTİ

21 Mart Dünya Ormancılık Günü, 22 Mart Dünya Su Günü ve 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü nedeniyle Orman, Devlet Su İşleri (DSİ) ile Meteoroloji Bölge Müdürleri Vali Yardımcısı Kasım Fikret Dayıoğlu`nu makamında ziyaret etti.
Cumhuriyet meydanında düzenlenen törenin ardından Orman Bölge Müdürü Ahmet Kara, DSİ Bölge Müdürü Ali Fuat Eker ve Meteoroloji 7. Bölge Müdürü Ali Özkır ile beraberindekiler Vali Yardımcısı Kasım Fikret Dayıoğlu`nu ziyaret etti. `21 Mart Dünya Ormancılık Günü`, `22 Mart Dünya Su Günü` ve `23 Mart Dünya Meteoroloji Günü` nedeniyle yapılan ziyarette Dayıoğlu`na çiçek verildi. Gerçekleştirilen ziyarette bir konuşma yapan DSİ Bölge Müdürü Ali Fuat Eker, yarı kurak iklim kuşağında bulunan ülkemizde, gıda güvenliği açısından tarımda sulamanın gerekli olduğunu ifade etti.
DSİ olarak içme, kullanma ve endüstri suyunun kaynaklarında gerekli ölçümlerin yapıldığını hatırlatan Eker, "Elde edilen sonuçların olumlu olması halinde fizibilite aşamasına geçilerek gerekli yatırımlar yapılmaktadır. Bilindiği üzere sulama suyu ve toprağın kalitesi direk olarak tarım ürününü etkilemekte ve sulama suyu ile topraktaki her türlü kirlilik insan sağlığını tehdit etmektedir" şeklinde konuştu.
Dayıoğlu, suyun ekonomide ve kalkınmada önemine vurgu yaparak, "Dünyanın dörtte üçü sudur. Ekonominin kuvvetli olması için su kaynaklarının olması gerekir. Ormanlarında yaşantımız açısından çok önemli bir yeri vardır" dedi.
Meteoroloji 7. Bölge Müdürü Ali Özkır, son 50 yılda meydana gelen doğal afetlerin yüzde 90`ının hava, iklim ve su kaynaklı olduğunu dile getirerek, "Bu durumun uzun bir süre değişmeyeceği göz önünde bulundurulursa, karar vericiler ve acil durum yöneticileri, en uygun acil durum planlamalarını hava, su iklim bilgileri ile yapacaklardır. Dolayısıyla hava, iklim ve su ile ilgili gözlem ve tahmin hizmetleri hayatımızda önemli bir yer tutar" diye konuştu.
Orman Bölge Müdürü Ahmet Kara ise, Vali Yardımcısı Dayıoğlu`na ağaçlandırma ve erozyon kontrolü seferberliği ile ilgili Kayseri Bölge`nin yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Ula Hüseyin Ercan Ermaş Anadolu Lisesi öğrencilerinden Bilim Fuarı Ula Hüseyin Ercan Ermaş Anadolu Lisesi öğrencilerinin gerçekleştirmiş olduğu projelerin ve sanatsal etkinliklerin yer aldığı Bilim Fuarı, yerel katılımcılar ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. Bilim fuarı; bölgedeki eğitim ve bilim alanındaki iş birliğini güçlendirmek ve gençleri bilimsel çalışmalara teşvik etmek amacıyla büyük bir gelişme sağladı. İçerik bakımından özellikle yerel-kültürel değerlere odaklanan çalışmaların yanı sıra, sanatsal çalışmaların da sergilenmesi, fuarı renkli ve ilgi çekici hale getirdi. Resim çalışmaları, deprem bilinci üzerinde çalışılan projeler, sağlıklı beslenme ve geri dönüşüm üzerine yapılan bilimsel çalışmalar da oldukça ilgi gördü. Psikolojiden matematiksel keşiflere kadar geniş bir yelpazede çalışmalarını sergileyen öğrenciler, belirli süre boyunca gerçekleştirdikleri araştırmaların sonuçlarını fuar katılımcılarıyla paylaştı. Özellikle yerel ve yöresel içeriklere odaklanan projeler, katılımcıların ilgisini çekti ve bölgenin kültürel zenginliğini yansıttı. Düzenlenen etkinlik, yerel topluluğun eğitim ve bilim alanındaki önemli bir adımı olarak kaydedildi. Gelecek yıllarda da benzer etkinliklerin düzenlenerek gençlerin bilimsel keşiflerine destek verilmesi bekleniyor. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Bilim fuarının açılışına Ula Kaymakamı Mehmet Rıdvan Doğan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Cüneyt Yiğit, Ermaş Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ercan, Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ercan ve çevre okulların müdürleri de katıldı.
Eskişehir Koca, karısının sağ eli, karısı da eşinin sol eli oldu Eskişehir’de çeyrek asırdır yaşadıkları tüm sağlık sorunlarına rağmen birbirlerine destek olmaktan vazgeçmeyen Cevat Gündüz ve Ayşe Gündüz çifti, felç geçirmeleri sonucunda vücutlarının belli bölgelerinin tutmaması nedeniyle gerçek anlamda birbirlerinin eli ve ayağı oluyor. Yaklaşık 28 yıldır birlikte yaşayan Cevat Gündüz ve Ayşe Gündüz çifti görenlerin takdirini topluyor. Felç geçirmesi nedeniyle sağ eli tutmayan Cevat Gündüz yıllardır akciğer kanseri ile mücadele ediyor. 6 yaşında çocuk felci yaşayan Ayşe Gündüz’ün ise sol eli tutmuyor. Bu sorunlarını birbirleriyle yardımlaşarak gideren çift, yaşadıkları tüm sağlık sorunlarına birlikte kafa yoruyor. Kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin hem eli hem de ayağı olarak bir çocuk da yetiştiren çift, ilişkilerde saygının son derece önemli olduğuna vurgu yaparak her şeyin sevgiyle başladığını söyledi. Genç çiftlere yönelik de tavsiyelerde bulunan Gündüz çifti, mutlu olmak için bazı şeylere sabretmek gerektiğini ifade etti. "Onun yapamadığını ben yapıyorum, benim yapamadığımı o yapıyor" Eskişehir’de yaşayan Cevat Gündüz, eşiyle 28 yıldır birlikte olduklarını belirtti. Eşinin 6 yaşındayken çocuk felci geçirmesi nedeniyle sağ elinin tutmadığından ve yüzde 67 engelli raporu bulunduğundan bahseden Gündüz, "Ben akciğer kanseriyim, 3 defa ameliyat geçirdim. Şah damarım atmış, yakın zamanda yeniden ameliyat olacağım. Sevgi ve saygı olduktan sonra aşk olur. Mesela benim sol elde, onun sağ elde engel var. Onun yapamadığını ben yapıyorum, benim yapamadığımı o yapıyor. Bu işler böyle yürüyor. Birbirimizin eli ayağıyız. Mesela salatayı ben yapıyorsam bulgur pilavını eşim yapıyor. Çocuk bile büyüttük, 27 yaşına geldi. Yeri geliyor benim olmadığım sıralar kundağını dişiyle bağlıyordu. Sevene engel yok. Zaten sevmeden hiçbir şey olmaz. Hayat sevgiyle başlar. Mesela sevmesen bir şey yiyebilir misin? Yiyemezsin. Buradan genç çiftlere tavsiye vermek istiyorum. Her şey sevgi ve saygıdan ibaret, sabır şart. Sabretmek çok önemlidir" dedi. "O benim hem kalbim, hem de sağ elim" Cevat Gündüz’ün eşi Ayşe Gündüz ise, evlilik süreçlerinde nasıl zorluklar yaşadıklarını anlatarak şu sözleri kaydetti: "Biz çok fakirlik çektik. Çocuğum okula gidiyordu, beslenme koyamıyordum. Ağlıyordum. Öğretmen, ’Ayşe hanım, çocuğa niye beslenme koymuyorsun’ derdi. Ben de, ’Öğretmen hanım, sen hiç yokluğu bilmiyor musun? Olsa hiç koymam mı?’ derdim. Allah razı olsun, o dönemlerde bir öğretmen çocuğa boyuna bir simit ve meyve suyu parası verirdi. Artık hastayım. Eşimin 2-3 senedir çok yardımı oluyordu ama şimdi kendisi de hasta. Ben iyi kötü kendim yapıyorum. Hasta diye ona da kıyamıyorum, kendi işimi kendim yapmaya çalışıyorum. Seviyorum onu, sevmem mi hiç? El ele verip tüm zorlukları aştık, bundan sonra da zaten aşacağız. Birbirimizi tanıdık, bildik. O bana yardım oldu, ben ona yardım oldum. Öyle 28 yıl geçti. O benim hem kalbim, hem de sağ elim. Her şeyde sabır olacak. Her zorluğu, yoksulluğu çektik. Kurban olduğum Allah herkese geçim düzen versin."