YEREL HABERLER - 23 Mart 2012 Cuma 15:51

AKÇAKALE`DE "ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK" PANELİ DÜZENLENDİ

A
A
A
AKÇAKALE`DE "ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK" PANELİ DÜZENLENDİ

Şanlıurfa`nın Akçakale ilçesi İbn-i Sina İlköğretim Okulu yöneticileri bölgedeki çocukların erken yaşta evlendirilmemesi husunda öğrenci velilerine yönelik panel düzenledi.
Özellikle Güneydoğu`da kız ve erkek çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi İbn-i Sina İlköğretim Okulu yöneticilerini harekete geçirdi. Öğrenci velilerine yönelik bilgilendirme paneli düzenleyen Akçakale İbn-i Sina İlköğretim Okulu yöneticileri, Şanlıurfa Baro Avukatları, öğrenci velilerine çocuk hakları ve çocukların erken yaşta evlendirilmemesi için bilgi verdi. Akçakale İlçe Halk Kütüphanesi`nde düzenlenen "Çocuk Yaşta Evlilik" adlı panele Akçakale Milli Eğitim Müdürü Ali Kınacılar, Milli Eğitim Şube
Müdürü Halil Tekyıldız, ilköğretim okulu müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve velileri katıldı. Şanlıurfa Barosu Çocuk hakları komisyonunda görev yapan Avukat Semra Demireğen katılımcılara çocukların erken yaşlarda evlendirilmemesi gerektiğini belirterek, "Artık dünya değişiyor, Türkiye değişiyor, şartlar değişiyor. Hiçbir şey bundan yüz sene önceki gibi, daha doğrusu 5 yıl önceki gibi değil. Bundan 50 yıl önce erken yaşta evlenen kız çocukları var diye günümüzde de yapılması haklı bir mazeret sayılamaz.
Alışkanlıklarımızı, hele de bu alışkanlıklarımız çok sağlıklı sorunlar doğurmuyorsa, çok doğru davranışlar değilse, bu yanlış alışkanlıklarımızı zamanla değiştirmemiz gerekiyor. Çocuk evliliklerinden ve çocuk gelinlerden yavaş, yavaş uzaklaşmamız ve çevremizdeki çocuklarımızı 18 yaşın altında evlendirmememiz gerekiyor. Hukuki olarak yani resmi olarak devletin tanıdığı kadına yönelik her türlü sosyal, ekonomik hakkı tanıdığı resmi bir evliliğin gerçekleşebilmesi için bazı şartların oluşması gerekiyor. Bu
şartlardan en önemlisi de yaş. Yani erkek veya kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemiyor.17 yaşı doldurmak demek 18 yaşa girmek demek kısacası 18 yaşını doldurmayan hiçbir kadın ve erkek evlenemez" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Simit fiyat tarifesinde Ticaret Bakanlığı’nın onayı zorunlu hale getirildi Tacir ve sanayiciler tarafından üretilen mal ve hizmetlerin azami fiyat tarifelerinin düzenlenmesi hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelikte değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren değişikliğe göre simit fiyatlarına ilişkin olumlu görüşü Ticaret Bakanlığı verirse fiyatlarda artış yapılabilecek. Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğinin ayrıntıları şöyle: “Tarifeler, yönetim kurulunun teklifi ve meclisin onayıyla yürürlüğe girer. Tarifelerin tespitinde ilgili meslek komitesinin görüşü alınır. Meslek komitesi en geç onbeş gün içinde görüşünü bildirmek zorundadır. Ancak, simit ile 4/1/2012 tarihli ve 28163 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde tanımı yapılan ekmeğe ilişkin tarifenin belirlenmesi aşamasında yönetim kurulu; onbeş gün içinde Ticaret İl Müdürü ve Tarım ve Orman İl Müdürü ile esnaf ve sanatkarlar odaları birliği, tarifeyi düzenleyen oda ve ilgili belediyenin temsilcilerinden oluşan heyetin değerlendirmesini alır. Heyetin değerlendirmesi ve ilgili meslek komitesinin görüşü de dikkate alınarak yönetim kurulunca oluşturulan ekmek tarifesine ilişkin teklif, Ticaret Bakanlığının olumlu görüşünün alınmasından sonra yapılacak ilk toplantıda meclisin onayına sunulur. Ancak, Bakanlık tarafından olumsuz görüş bildirilmesi durumunda, heyetin toplanmasına gerek olmaksızın gerekçeleri ile birlikte yönetim kurulunca hazırlanan yeni tarife talebi, yeniden Bakanlığın görüşü alındıktan sonra meclisin onayına sunulur.”
Erzincan “Bağ Küllemesi Hastalıkları” yüzde 90 verim kaybına yol açabilir Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından arazi kontrolleri kapsamında üzüm bağlarında, külleme, mildiyö, ölükol ve salkım güvesinde ilaçlama dönemleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Tescilli cimin üzümünün bağlarında “Bağ Küllemesi Hastalıkları” ile mücadelenin yapılmaması durumunda yüzde 90 verim kaybı yaşanacağı belirtildi. Bağ Küllemesi, asmanın yaprak, sap, sürgün, salkım gibi tüm yeşil aksamında gelişerek zarar oluşturan önemli bir hastalıktır. Hastalık, iklim şartlarının uygun gittiği ve mücadelesinin doğru yapılmadığı yıllarda yüzde 90’a varan ürün kayıplarına neden oluyor. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesinde Ziraat Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Selahattin Albayrak, konu hakkında üreticileri bilgilendirerek şu uyarılarda bulundu; ‘Hastalığın yapraktaki Belirtileri’ “Hastalık başlangıçta yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen sarımsı-açık yeşil renk açılmalarına neden olur. İleriki dönemde yaprak parlaklığını ve esnekliğini kaybeder, kalınlaşır, gevrekleşir ve kenardan içe doğru kıvrılır. Hastalığın bulunduğu kısımlarda grimsi-beyaz tozlu bir görünüm oluşur. ‘Hastalığın sürgünlerdeki belirtileri’ Sürgünler üzerinde başlangıçta siyaha yakın koyu renkli lekeler oluşur. Sürgündeki bu lekeler sezon sonuna doğru kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir. ‘Hastalığın tanelerdeki belirtileri’ Hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır ve gelişemez. Hastalık tanelerde meyve sapı istikametinde çatlamaya neden olur. Taneler ben düşme dönemine kadar hastalığa duyarlıdır. ‘Mücadelesi ve kültürel önlemler’ Hastalıklı çubuklar budanarak imha edilmelidir. Yetişme sezonu içinde yaprak ve sürgün seyreltmesi yapılarak asmanın iç kısımlarına kadar iyi bir havalanma ve güneşlenme sağlanmalıdır. ‘Kimyasal mücadele’ 1. İlaçlama: Sürgünlerin 25-30 cm uzunlukta olduğu dönemde, 2. İlaçlama: Çiçeklenme öncesi, çiçek tomurcuklarının ayrıldığı dönemde, 3. İlaçlama: Tanelerin saçma iriliğinde olduğu dönemde, 4. ve sonraki ilaçlamalar: Üçüncü ilaçlamadan sonra hastalık gelişimi ve kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak ben düşme dönemine kadar yapılmalıdır. Son ilaçlama ile hasat arasında gerekli bekleme süresine dikkat edilmelidir.”