POLİTİKA - 31 Mart 2012 Cumartesi 17:15

BAKAN KILIÇ HAKKINDAKİ GENSORU GÖRÜŞMELERİ

A
A
A
BAKAN KILIÇ HAKKINDAKİ GENSORU GÖRÜŞMELERİ

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, gensoru önergesinde yer alan Hamamönü`nde gayrımenkul satın aldığı ve restorasyonunun Altındağ Belediyesi tarafından yapıldığı iddialarının gerçek dışı ve iftira olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, CHP`nin, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmaması üzerine görüşmeler yapıldı. Önerge sahibi olarak CHP grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Levent Gök, gensoru görüşmelerinin televizyon yayını olmayan bir gün yapılmasını kınadığını söyledi. Gensoru önergesindeki iddiaların tümünün belgesinin olduğunu ve bu belgelerin organize bir suç örgütünü ortaya koyduğunu belirten Gök, "Yurttaş Suat Kılıç`ın mülk edinme hakkı vardır
ancak Bakan Kılıç`ın mülk edinirken kurallara uyması gerekir" dedi.
Kılıç`ın, danışıklı yollara başvurarak Altındağ Belediyesi`nin imar çalışması yaptığı bir yerden bir gayrimenkulü yok pahasına almasının siyasi ahlaka uygun olup olmadığını soran Gök, Bakan Kılıç`ın, Altındağ Belediyesi`nin 3-4 yıldır restorasyon çalışmaları yaptığı Hamamönü bölgesinde, 2 adet taşınmaz aldığını söyledi. Gök, Bakan Kılıç`ın bir taşınmaza 25 bin 500 lira ödediğini belirterek, "Evler önce Erbil Yiğitbaş adına alınmış, sonra bakan almıştır evleri. Suat Kılıç evleri alırken tapuya kendisi
gitmemiş, Altındağ Belediyesi`nin Tarihi Alanları Koruma Şube Şefi olan Alparslan Ekinci`ye vekalet vermiştir. Var mı böyle bir şey? Olabilir mi böyle bir şey? Ekinci, evin restore edilmesi için Kılıç`a yardımcı da olmuştur. Yuh olsun size Sayın Bakan. Bu işlere nasıl tenezzül ettiniz böyle? Eğer belediyelerde bu işler böyle görülüyorsa bu işler çığırından çıkmış demektir. Dünyanın hiç bir yerinde böylesine yozlaşmış ilişkileri bir siyasetçi taşıyamaz" diye konuştu.
Gök, Altındağ Belediye Başkanı`nın evin fiyatını 76 bin lira olarak açıkladığını belirterek, "Suat Kılıç taşınmaza 25 bin lira değil de 76 bin lira ödemişse tapuda vergi kaçağı var o zaman. Ekinci, hem satışın hem alışın içinde yer almıştır" dedi.
AK Parti`nin genç yaşına rağmen Suat Kılıç`ın elinden tuttuğunu belirten Gök, "Aklınızda bile olmayacak makamları verdi size. Nedir bu hırs, gençler sizi nasıl örnek alacak Sayın Bakan?" diye sordu.
Gensoru önergesinin gündeme alınması konusundaki oylamaya oy verecek olan AK Parti milletvekillerine seslenen Gök, "Suat Kılıç, Hamamönü`ne girdi. Şimdi hama girme sırası sizde. Hamama girin ve arınarak çıkın" dedi.
Bakan Kılıç`ın `Gençler bana Suat abi desin` dediğini belirten Gök, "Evet sana abi diyecekler ama `Sen neymişsin be abi` diyecekler" dedi.
"SİYASİ ETİK YAYASINI NİYE ÇIKARMADINIZ?"
Gensoru hakkında grubu adına kürsüye gelen BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ise iktidarın ustalık dönemindeki iki yumuşak karnı olduğunu ve bunların da özgürlükler ve yolsuzluklar olduğunu söyledi. AK Parti`nin 10 yıldır iktidarda olduğunu belirten Kaplan, "Siyasi Etik Yasası 10 yıllık iktidarınızda niye çıkartılmadı? Bu konuda 23. Dönemde, 24. dönemde verilen teklifler var. Yine Siyasi Etik Komisyonu kurulması yönünde de çabalar var. Temiz topluma, temiz siyasete ihtiyacı olan bir ülkede yaşıyoruz"
dedi.
"BURADAN SİZE KAHRAMANLIK ÇIKMAZ"
İddialara yanıt vermek üzere çantasıyla birlikte kürsüye gelen Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, yapılan konuşmalarla söylenecek her şeyin söylendiğini kaydetti. Kılıç, "Eğer bir gayrımenkul edinmek kabahat ise, bunun izahları ile ortaya konması lazım. Hamamönü Mahallesi`nde gayrımenkul edinmek kabahat ise bunun da hukuki belgeleriyle ortaya konması gerek. Bölgenin restorasyon alanı ilan edilmiş bir alan olması gayrımenkul edinilmesi kabahat ise bunun da ortaya konması gerekiyor" diye konuştu.
Hamamönü bölgesindeki vatandaşın belediye ve şahıslar tarafından yapılan restorasyon çalışmalarından haberi olmadığı ve vatandaşın hak kaybına uğradığının iddia edildiğini belirten Kılıç, bu iddiaların gensoru önergesinin ilk paragrafında yalanlandığını söyledi. Kılıç, "Altındağ Belediyesi`nin sistemli, bilinçli ilan edilmiş bir çalışmaya 2007`den itibaren başladığı doğrudur. Restorasyon ve sağlıklaştırma çalışmaları daha önceki yıllarda da başlamıştır. Bölgede Karayalçın dönemine kadar uzayan bir
yenileme çalışması var. Buradaki insanların habersiz olduğu tamamen asılsız bir iddiadır. Yanlış bilgi üzerine gensoru oluşturuluyorsa adresinden teyit edilebilir. Hepimiz aynı çatı altındayız, milletvekiliyiz. Ama bu özen gösterilmemiştir. Tapunun adıma tescil edildiği tarih 30 Nisan 2009. İddialardan biri de vekaletle tapu tescilinin yapılmış olması. Vekalet hukukun düzenlemiş olduğu bir müessesedir. Bunun hukuki bir sakıncası olduğunu iddia edenin ispat etmesi gerekir" diye konuştu.
"TAPUYU VERMEYE HAZIRIM"
Bakan Kılıç, konuşması sırasında bağırarak itirazda bulunan CHP`li Gök`e, "Buradan size kahramanlık çıkmaz" diye karşılık verdi.
Gensoruda yer alan iddiaların `iftira ve gerçek dışı` olduğunu belirten Kılıç, satın aldığı gayrımenkulun restorasyonunun Altındağ belediyesi tarafından yapıldığı iddiasına da, "Altındağ Belediyesi`nin bir tek paslı çivisi, bir tek kırık tuğlası varsa ispat edene tapuyu vermeye hazırım. Kişilik onurunu zedelemek, hakaret etmek, iftira atmak bu kadar kolay olmamalı" sözleriyle yanıt verdi.
Bakan Kılıç`ın konuşmasının ardından söz alan CHP`li Gök, "Ben 27 yıllık siyaset hayatımda bir bakanın bu kadar aciz durumlara geldiğini görmemiştim hiçbir iddiamıza cevap vermemiştir. Diyor ki ben kendi imkanlarımla restorasyonu yaptım. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, `tamamını belediye imkanlarıyla yaptım` diyor. Utanın" diye konuştu.
Görüşmelerin ardından gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağı oylandı ve AK Parti`nin oylarıyla kabul edilmedi.
Oylama sonucunun açıklamasının ardından gensoru önergesi sahibi Levent Gök, "Burada yolsuzluklar aklandı bugün. Yazıklar olsun hepinize. Bunlar dinden imandan bahsediyor, utanın" diye bağırdı. AK Parti`li vekillere dönen Gök, "Ahirette peşinizi bırakmayacağım. Yazıklar olsun size, utanmadan el kaldırdınız" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Asansör boşluğuna düşen yaşlı adam hayatını kaybetti Gaziosmanpaşa’da rezidansta yaşayan Ersin Öztürk, mahsur kaldığı asansörden kurtarılmaya çalışıldığı sırada asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. Olay, saat 23.15 sıralarında Gaziosmanpaşa’da bir rezidansta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 64 yaşındaki Ersin Öztürk, eksi 1. kattan asansöre bindi. Asansörün 1. katta bozulması sonucu rezidansın teknik personeli yardım için çağrıldı. Kurtarma esnasında bir kat aşağı inerek asansörden çıkmak isteyen Öztürk, dengesini sağlayamadı. Asansör boşluğundan eksi 5. kata, yaklaşık 30 metre düşen yaşlı adam hayatını kaybetti. İhbar üzerine gelen itfaiye ekipleri 3 saat süren çalışmanın ardından yaşlı adamın cansız bedenine ulaştı. Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlatırken asansörün tamiri için gelen ve Ersin Öztürk asansör boşluğuna düşerken orada olan teknik personel ifade için karakola götürüldü. Öztürk’ün hayatını kaybetmesi üzerine rezidansta kalan vatandaşlar dışarı çıktı ve site yönetiminin ihmali üzerine bu olayın yaşandığını belirtti. Uzun uğraşlar sonucu cansız bedeni dışarı çıkarılabilen Öztürk’ün cenazesi adli tıp morguna kaldırıldı. “Bu kaza geliyorum dedi” Kazanın ardından tedirgin olduklarını belirten Bayram Kocaman, “Akşam saatlerinde böyle bir hadisenin olduğunu WhatsApp grubumuzda arkadaşlardan duydum. Asansörden bir kişinin düştüğünü ve hayatını kaybettiğini öğrendik. Daha önce de asansörlerin bozulması, durması gibi birçok hadise ile karşılaştık. Bakımlar yapılmıyor, bu şikayetler bize de geliyor. Bu kazanın olduğu G2 Blok ile ilgili grupta bir gün önce yazılan ifade aynen şu, ’Bu asansörlerin bakımı yapılmamış mıydı? Sürekli ses geliyor’ diye site sakini bir arkadaşımız yazmıştı. Bir gün sonra da bu hadise gerçekleşti. Asansör de kusursuz çalışıyor manasına gelen yeşil bandrolden kısmi kusurlu anlamına gelen mavi bandrole çekilmişti. Yani bu kaza ’geliyorum’ dedi. Bundan kimin ihmali varsa cezalandırılmasını talep ediyoruz. Site sakinleri çok tedirgin asansörlere binemiyorlar. Bu sorunun çözümü için gereken neyse yapacağız” dedi. “Benim de başıma gelebilirdi” Kazadan 10 dakika önce aynı asansörü kullandığını söyleyen Özkan Güldalı, “Olaydan bir gün önce bir site sakinimiz WhatsApp grubumuzdan asansörün bozuk olduğunu söylemişti. Ben de aynı blokta oturuyorum. Diğer blokların asansörlerini kullanmak bize yasak. 10-15 dakika önce bu asansörü ben de kullandım. Kaza benim de başıma gelebilirdi. Talihsiz bir olay yaşandı. Sorumlulardan şikayetçiyiz, ihmalkarlık söz konusu. Zaten yeşil etiketten daha yeni mavi etikete düşmüş. Müthiş bir ihmalkarlık var. Aynı asansörü ben de kullandım hatta komşum da şahit, o da çöp atarken birbirimizle selamlaştık. Verilmiş sadakamız varmış. Hayatını kaybeden kişiyi görmedim ama duyunca anladım. 12 civarlarında oldu, ben de o ara asansörü kullanmıştım. Gruba da yazıldı zaten.” diye konuştu.
Burdur Otomobil park halindeki araçlara ve refüjdeki ağaca çarptı: 2 yaralı Burdur’da mezuniyet töreninden çıktıktan sonra arabalarıyla gezintiye çıkan 2 üniversite öğrencisinin içinde bulunduğu araç süratle girdiği yolda kontrolden çıkarak önce park halindeki 2 otomobile, sonra refüjde bulunan ağaca çarptı. Kazada 2 kişi yaralanırken kaldırımda park halindeki aracına giden 1 kişi kazadan saniyelerle kurtuldu. Esnaf ise isyan ederek o yola kasis yapılmasını istedi. Kaza, saat 01.40 sıralarında Burdur merkez İsmet İnönü Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde okuyan ve bugün yapılan mezuniyet töreninden çıkan A.E.T. (23), 06 BSG 627 plakalı Citroen marka otomobiliyle, Çatalpınar Kavşağı’ndan Köprübaşı mevkiine doğru süratle ilerlediği esnada otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybederek önce yol kenarında park halinde bulunan 25 FE 113 plakalı Hyundai marka otomobile, daha sonra refüjde bulunan ağaca çarptı. Yol kenarında bulunan 25 FE 113 plakalı otomobil ise çarpmanın etkisiyle yine park halinde bulunan önündeki 15 NK 950 plakalı Fiat marka arabaya çarptı. Kaza sonrası Citroen otomobilde bulunan sürücü A.E.T. ve yolcu koltuğunda oturan F.B.E. hafif şekilde yaralandı. Kazayı gören ve o sırada devriye görevinde olan bekçilerin kazayı bildirmesi üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri duman çıkan arabaya müdahale ederken yaralılar sağlık ekiplerinin ilk tedavilerinin ardından ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazaya karışan otomobiller ise çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. Yaralıların durumunun iyi olduğu öğrenildi. Park halindeki aracın sürücüsü kazadan saniyelerle kurtuldu Kaza esnasında kaldırımda yürüyen görgü tanığı Ahmet Ö., “Araç süratli geldi. Virajı alamadı ve burada park halindeki arabaya vurup refüjdeki ağaca vurdu. Çarpan araçta iki kişi vardı, biri kadın diğeri erkek. Biz bir fren sesi duyduk, ondan sonra kaza oldu. Çatalpınar Kavşağı’ndan hızlı gelen otomobil önce park halindeki araca vurdu. Vurduğu araç da önündeki araca vurdu. Fren izleri de belli zaten. Fiat otomobilin sahibi ve oğluyla beraber berberde tıraş olduktan sonra bir müddet sohbet ettik. Vedalaştıktan sonra arabasına gidiyordu ama Allah’tan arabanın yanında değildi. Kazadan en fazla 20 saniye ile kurtuldular.” dedi. "Burada sürekli kaza oluyor, esnaf olarak kasis yapılmasını istiyoruz" Çatalpınar Kavşağı’nda esnaflık yapan Kemal Karlı ise bu yolda araçların çok süratli geçtikleri için sürekli kaza olduğunu belirterek yetkililerden kasis yapılmasını talep ettiği konuşmasında ise; “Çatalpınar Kavşağı’ndaki virajı insanlar tam bilmediği için süratli bir şekilde geliyorlar ve virajı alamıyorlar. Yıllar önce burada bulunan otobüs durağında bekleyen bir tane genç kızımız öldü. Biz kaldırımın üzerine masa koyuyorduk. Geçen sene iki defa motosikletliler müşterilerin üzerine çıktı. Şu anda gördüğünüz gibi yine kaza oldu. Buradan belediye veya emniyet yetkili kimse buraya kasis yapılmasını istiyoruz. Tüm esnaf da aynı düşüncede. Herkes bunu istiyor.” ifadesinde bulundu.