GENEL - 03 Nisan 2012 Salı 18:15

"ÇOCUK ANNE" DOОUM YAPTI

A
A
A
"ÇOCUK ANNE" DOОUM YAPTI

Adana`da annesi tarafından 5 TL karşılığında fuhuş amaçlı erkeklere satıldığı öne sürülen 13 yaşındaki F.H., bebeğini doğurdu. Yapılan DNA testinde bebeğin, olayla ilgili gözaltına alınan zanlılara ait olmadığı ortaya çıktı.
Alınan bilgiye göre; Sabancı Merkez Camisi`nde temizlik işçisi olarak çalışan Mehmet T. (45) ve bir iş hanında bekçilik yapan Mehmet Ali İ. (46), eşi inşaatlarda çalışan evli 2 çocuk annesi 40 yaşındaki Kader H. ile 2 yıl önce para karşılığında ilişkiye girmeye başladı. İddiaya göre, Mehmet T. ve Mehmet Ali İ., 5 TL karşılığında ilişkiye girdikleri Kader H.`nin ilköğretim 7. sınıf öğrencisi olan kızı F.H. (13) ile de ilişkiye girmek istedi. Anne Kader H. ise bu teklifi kabul etmedi ve teklif edilen
parayla sadece kızına dokunulmasına izin vereceğini dile getirdi. İddiya göre, kızla baş başa kalan Mehmet T. ve Mehmet Ali İ., küçük kıza cinsel istismarda bulundu.
Olayın ardından şiddetli karın ağrısı şikayetiyle 2 Kasım 2011 tarihinde hastaneye kaldırılan F.H.`nin 26 haftalık hamile olduğu ortaya çıktı. Devlet F.H.`yi koruma altına alırken, olayla ilgili anne Kader H. ile küçük kıza cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen Mehmet T. ve Mehmet Ali İ. gözaltına alındı ve konu yargıya intikal etti.
Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen davanın son duruşmasına devlet koruması altındaki F.H. psikolog eşliğinde katılırken, küçük kızın doğum yaptığı belirtildi, ancak bebeğin cinsiyeti açıklanmadı.
"BENİMLE ZOR KULLANARAK İLİŞKİYE GİRDİLER"
Mahkemede F.H.`nin doğum yaptığını ve bebeğin DNA testinin sanıklarla uyumlu olmadığını belirten rapor okunurken, ifadesi alınan F.H. ise annesi ve kendisine cinsel istismarda bulunan her iki sanıktan da şikayetçi oldu.
Kendisini sanıklarla annesinin tanıştırdığını, olay yüzünden okulu bırakmak zorunda kaldığını anlatan F.H., "Her iki sanık da benimle ilişkiye girdi. Annem bu iki sanık ile görüştürdü, başka kimseyle görüştürmedi. Mehmet T. bazen zor kullanıyordu. Annem bunlardan zarar gelmeyeceğini söyledi. Başka kimseyle ilişkim olmadı" dedi.
Bebeğin kimden olduğu yönündeki soru üzerine F.H., daha önceki duruşmalarda olduğu gibi, "Çocuk, Mehmet T.`den olmuştur" dedi ve bu ifadesinde ısrar etti.
"KIZIMI FUHUŞA SÜRÜKLEDİОİM İÇİN PİŞMANIM"
İlk duruşmada küçük kızın başka kişilerle de cinsel ilişkiye girdiğini öne süreN F.H.`nin avukatı ise, "F.H., kendisine tecavüz eden başka kişilerin olduğunu da söylüyor. Annesinin korkusundan anlatamıyor" demişti. Hakkında 29 yıla kadar hapis cezası istenen anne Kader H., geçen celsede verdiği ifadede kızını fuhuşa sürüklediği için pişman olduğunu belirterek, "Kızımı yanımda gezdirmek amacıyla götürdüm, cinsel amaçlı değil. Kızım da cinsel ilişkiye girmeyi istiyordu. Sadece Mehmet T. ile cinsel ilişkiye
girdi. Cahillik ettim" ifadelerini kullandı.
"HAYATIM BOYUNCA KENDİMİ AFFETMEYECEОİM"
`Cinsel istismar` suçundan 15 yıla kadar hapsi istenen sanıklardan cami görevlisi Mehmet T., küçük kız ile cinsel ilişkiye girdiğini itiraf etti. Sabancı Merkez Camisi`nde temizlik görevlisi olduğunu ifade eden Mehmet T., "Kader H. ile 1.5 yıl önce tanıştım. Cinsel ilişkiye girdik. Annesiyle gelen F.H. ile de ilişkiye girdim. Kaç kez birlikte olduk hatırlamıyorum. İlişkiye girdiğimizi annesi de biliyordu, çünkü annesi yanımızdaydı. Kendilerine ilişki için para da verdim. Çok pişmanım. Kızın yaşının küçük
olduğunu bilmiyordum. Zor kullanmadım, rızasıyla oldu. Hayatım boyunca kendimi affetmeyeceğim" diye konuştu.
RAPOR BEKLENECEK
İşhanı bekçisi Mehmet Ali İ. İse, suçlamayı kabul etmedi. F.H.`nin annesiyle cinsel ilişkiye girdiğini ancak F.H.`yi ise sadece kızı gibi yanaklarından öptüğünü belirten sanık, "Asla cinsel ilişkiye girmedim" diye konuştu.
Sanık avukatlar, DNA testinde bebeğin müvekkillerine ait olmadığını belirterek, tahliyelerini talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, F.H.`nin beden ve ruh sağlığıyla ilgili raporun beklenilmesi ve ileriki günlerde küçük kızın kendisine cinsel istismarda bulunan başka kişilerin olup olmadığı yönünde ifade verebileceği düşüncesiyle duruşmayı erteledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Baba-oğul kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor Gaziantep’te kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden Ömer Çetinkaya, oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kentte yaşayan 59 yaşındaki Ömer Çetinkaya, son yıllarda az sayıda ustanın ayakta tutmaya çalıştığı kalaycılık mesleğini 23 yaşındaki oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte sürdürüyor. Çelik mutfak eşyalarının kullanımının yaygınlaşması ve teknolojik yenilikler karşısında çok az kişinin yaptığı meslekler arasında yer alan kalaycılığa çocuk yaşında 45 yıl önce Şahinbey ilçesindeki tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda çırak olarak adım atan Ömer Çetinkaya, kalfalık ve ustalık sürecinin ardından kendi iş yerini açtı. Mesleğini oğlu Halil İbrahim Çetinkaya’ya öğreten Ömer Çetinkaya, oğlu ile birlikte kale altındaki iş yerinde mesleğini yaşatmaya çalışıyor. İlkokul öğrencisi olduğu dönemden bu yana babasına destek olan ve okuldan arta kalan zamanlarda da iş yerinde çıraklık yapan Halil İbrahim Çetinkaya, babasından mesleğin tüm inceliklerini öğrendi. Oğluna mesleği yaşatmaları için nasihatler veren ve aynı zamanda da mesleği her yönüyle uygulamalı olarak öğreten Çetinkaya, oğlu ile birlikte müşterilerden gelen bakır eşyaları kalaylıyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini yaşatmaya çalışan baba-oğul, birlikte hem ekmek paralarını kazanıyor hem de mesleklerini ayakta tutup gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyor. Yıllardır aynı çatı altında omuz omuza ocak başında bakır eşyaları kalaylayan baba-oğul, mesleklerini geleceğe taşımak için adeta bir köprü görevi görüyor. 45 yıldır mesleğini severek yapan Çetinkaya, çocuğuna adeta miras olarak bıraktığı mesleğini 15 yıldır oğluyla beraber devam ettiriyor. Mesleğinde çırak bulamazken oğluyla aynı işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Ömer Çetinkaya, başkalarının çocuklarına miras olarak para bıraktığı bir devirde kendisinin oğluna meslek bıraktığını söyledi. 45 yıl önce kendi iş yerini açtığı mesleğe aralıksız devam ettiğini belirten Ömer Çetinkaya, "1980’de bu mesleğe başladım. Bu meslekte çok değerli bir ustam vardı, mesleğimi ustamdan öğrendim. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Ustamın benim üzerimde büyük emeği var. Mesleğimiz kalaycılık ve bakır eşyaları kalaylıyoruz. Meslekte 40-45 yıl geride kaldı. İlkokulu bitirdim, 1980 yılında başladığım mesleğimi yıllardır severek yapıyorum. 1980 yılından beri Allah’a çok şükür başka bir meslek yapmadım. Bu meslekte bir çırağın yetişmesi için 15-20 yıl geçmesi lazım. Eleman sıkıntısı olduğundan dolayı ben de oğlumu getiriyordum. Yıllardan beri oğlumla beri beraber çalışıp mesleğimize devam ediyoruz" dedi. Babasının yetiştirdiği Halil İbrahim Çetinkaya da ilkokul öğrencisi olduğu dönemden beri babasının yanında çalıştığını belirterek, "Ben 8-9 yaşından beri bu meslekteyim. Okuldan sonra gelir babamın yanında çalışırdım. Tatillerde babamın yanında çalışırdım. Mesleği babamdan öğrendim. Babamın bana öğrettiği mesleği devam ettiriyorum. Eleman yoktu. Bende babamı yalnız bırakmak istemedim. Liseye kadar okudum. Lisedeyken okulu bıraktım. Babamla birlikte mesleğimize devam ediyoruz. Çok şükür bir ekmeğimizi yiyoruz. Kalay yapıyoruz. Çaydanlık, sürahi ve eski bakırları kalaylıyoruz. Baba mesleğini yapmak güzel. Babama yardımcı olduğum için çok mutluyum. Babamla birlikte güzel bir şekilde çalışıyoruz. Mesleğimiz çok güzel" diye konuştu.
Eskişehir Huzurevinde kalan yaşlılar için etkinlik Eskişehir’deki Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireylerin keyifli vakit geçirebilmeleri adına bir etkinlik düzenlendi. Odunpazarı ilçesi Orhangazi Mahallesi’nde bulunan Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireyler için etkinlik düzenlendi, Huzurevi sakinlerinin keyifli vakit geçirebilmesi adına düzenlenen program kapsamında sanatçı Yaşar Aydın huzurevinde sahne aldı. Söylenen şarkılar esliğinde dans edip vakit geçiren yaşlı bireyler bir yandan sosyalleşirken bir yandan ise stres attı. Ayrıca etkinliğe Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir ve mahalle sakinleri de katılım gösterdi. "İnşallah bunun devamı gelir" Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir etkinlikle ilgili şunları söyledi: "Yaşlı Çınarlarımız da burada sevinçlidir. Hepsi güzel, vakti güzel seviniyorlar. İnşallah bunun devamı gelir." "Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz" Sanatçı Yaşar Aydın, "İlk programımızda demiştik ki Orhan Gazi mahallemizin sakinleri, muhtarımız bugün Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi bütün Huzurevleri bir yerde toplandı efendim. Çok da güzel bir bina oldu. Her şeyiyle mükemmel. Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz. Derneklerimiz, sivil toplum kuruluşları, organizedeki büyük fabrika sahiplerimiz ve çalışanları, ilçelerimiz, büyük köylerimiz örnek veriyorum; Ayvalı, Bardakçı, Cevizi gibi köylerimiz de buraya otobüslerle getirip bu güzel insanlarla buluşturacağız" dedi.
Erzurum ER-VAK Başkanı Güzel; "Sarıkamış Harekâtı yüce Türk milletinin hafızasında hüzünlü bir sayfadır" Erzurum Kalkınma Vakfı (Er-Vak) Başkanı Erdal Güzel, Sarıkamış Harekatı’nın 111. yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada Türk tarihinin en trajik sahnelerinin yaşandığı bu savaş sırasında, beyaz karları kefenleri yapan Allahuekber şehitlerini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ifade etti. Güzel, çok uzun yıllar ülke gündeminden uzak tutulan ve karlar altında saklı kalan Allahuekber Şehitlerini 2003 yılında yaptıkları "Allahuekber şehitleri torunlarıyla buluşuyor" etkinliği ile gündeme taşıdıklarını ve uzun yıllar konunun takipçileri olduklarını belirterek ER-VAK’ın bu konuda büyük bir tarihi sorumluluğu yerine getirmenin haklı gururunu yaşadığını ifade etti. Sarıkamış Harekatı anma proğramlarıyla ilgili açıklamalarda da bulununan Güzel, tarihin seyri ve gerçekliği içerisinde bu proğramların yapılması gerektiğine dikkat çekerek Sarıkamış’ın o tarihlerde düşman işgalinde olduğınu, harekatın Erzurum’da planlandığını ve başlatıldığını, 3.Ordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’nın mezarının Erzurum’da bulunduğunu hatırlatarak anma merasimlernin Kars Kapı Şehitliğin’den başlatılmasını arzu ettiklerini söyledi. Güzel onbinlerce Mehmetçiğin, toprağı vatan yapmak uğruna soğuğa, tifüse ve Ruslara karşı vermiş olduğu ve sonu hüzünle biten şanlı mücadelenin yıl dönümünde Allahuekber ve Soğanlı dağlarında bir hilal uğruna canlarını veren şühedayı saygı, rahmet ve minnetle andıklarını ifade etti.