YEREL HABERLER - 06 Nisan 2012 Cuma 17:54

ÜNİVERSİTE-POLİS GERİLİMİ

A
A
A
ÜNİVERSİTE-POLİS GERİLİMİ

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi`nce kullanılan; `Narenciye Gen Merkezi`nin, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi`ne `kampus alanı` olarak tahsis edilmesiyle başlayan gerilim tırmanıyor. Dün polisle öğretim üyelerini karşı karşıya getiren olaylar, bugün üniversitede yapılan eylemle protesto edildi.
ÇÜ Ziraat Fakültesi Dekanlığı önünde bir araya gelen ve aralarında akademisyen, öğrenci ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra oda ve sendika temsilcilerinin de bulunduğu bir grup, ÇÜ ile Bilim ve Teknoloji Üniversitesi arasında yaşanan ve polisin de dahil olduğu `kampus alanı` tartışmalarıyla birlikte yaşanan olayları sert bir dille kınadı. Burada göstericiler adına konuşan Doç. Dr. Sedat Türkmen, `Narenciye Gen Merkezi`nde zemin etüdü yapacak olan iş makinelerinin, polis zoruyla üniversite arazisine girdiğini, bu duruma karşı çıkan öğretim üyesi ve öğrencilerin ise yine polis tarafından darp edildiğini öne sürdü.
Türkmen, ``Bu durum; yetkililerin toprak ve gen miras ve değerlerini yok saymasının ötesinde hukuk devleti ve yetişmiş üniversite mensuplarını da yok saymalarının acı bir örneğini oluşturmuştur`` dedi. Türkiye`deki toplam narenciye üretiminin yüzde 75`inin Çukurova Bölgesi`nde yapıldığını hatırlatan Türkmen, bölgede genetik materyallerinin sağlandığı tek merkezin de yerleşime açılmak istendiğini vurguladı. Türkmen, ``ÇÜ tarafından 1976 yılında bin 100 dekar alan üzerine kurulan ve 903 farklı narenciye çeşidi 13 Avokado ve 17 Pikan cevizi olmak üzere farklı gen çeşit materyalinin bulunduğu alan bugün yok edilmek isteniyor`` ifadesini kullandı.
`Narenciye Gen Merkezi`nin, aynı zamanda da dünyanın sınırlı sayıdaki önemli genetik bahçelerinden biri olarak öne çıktığını, söz konusu alana yeni bir üniversite için `kampus alanı` olarak verilmesinin ne Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi`ne, ne bölgeye, nede Türkiye`ye hiçbir katkı sunmayacağı uyarısında bulunan Türken, bu yanlıştan vazgeçilmesi çağrısında bulundu. Türkmen, konuşmasını da şöyle sürdürdü; ``ÇÜ öğretim üyeleri olarak, Adana Bilim ve Teknolojisi Üniversitesinin Adana`nın başta sanayisi olmak üzere diğer tüm sektöre katkısının olacağını düşünüyoruz. Yeni üniversiteye taraf olduğumuzu, ancak yer olarak seçilen alanın birinci sınıf sulu ve mutlak tarım arazisi olması nedeniyle itiraz ettiğimiz belirtiyoruz.``
``Öğretim üyeleri şiddete karşıdır`` ifadesini kullanan Sedat Türkmen, ``Bilim insanları özerk kişiler olarak her türlü otoritenin etkisinde uzak ülkesinin başarısı için çalışan kişilerdir. Becon`un; `Bilgi güçtür` ifadesi ile güç biziz. Üniversitelerin tarihsel misyonu toplum yararına çalışmaktır. Bilimsel sorumlukları gereği çalışma materyalleri olan arazisini, genetik materyallerini sonuna kadar korumak zorundadır. Konuyu, kamuoyunun bilgisine sunmanın yanı sıra YÖK, İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı makamından da gerekli duyarlılığın gösterilmesini, kamu malları ve ortak miras ve değerimiz olan verimli tarım topraklarının ve gen hazinelerinin korunması için gerekli tedbirleri almalarını, hukuk dışı fiili durumlar yaratanlar ve aksi yönde hareket eden sorumlular hakkında işlem yapmalarını bekliyoruz`` diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya duyurdu: 81 ilde düzenlenen denetimlerde 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü ve 972 düzensiz göçmen yakalandı Göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik 81 ilde düzenlenen denetimlerde; 9’u yabancı uyruklu olmak üzere 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü, 431 bin 446 kişinin kimlik kontrolünün yapıldığı denetimlerde ise 972 düzensiz göçmen yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçmenlere yönelik kimlik kontrolü yapılan denetimlerin devam ettirildiğini belirtti. Bakan Yerlikaya, kaçakçıların ve düzensiz göçmenlerin yakalanmasında emeği geçenleri tebrik ettiği paylaşımında, şu ifadelere yer verdi: "81 ilde göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçe yönelik düzenlenen denetimlerimizde; 9’u yabancı uyruklu olmak üzere 55 göçmen kaçakçılığı organizatörü, 431 bin 446 kişinin kimlik kontrolünün yapıldığı denetimlerde 972 düzensiz göçmen yakalandı. Türkiye; göç yönetiminde, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, hukuk ve medeniyet değerlerine bağlı, kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeden tüm dünyaya örnek bir model sunmaktadır. Göç konusunu; düzenli göç yönetimi, uluslararası koruma, gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüş, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele, insan ticaretiyle mücadele ve bütünleşmiş sınır yönetimi dahil tüm boyutlarıyla ele alıyoruz. Göç İdaresi Başkanlığımızın koordinasyonunda; EGM Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığı ile Jandarma Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticaretiyle Mücadele Daire Başkanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca; 28 bin 581 personel, 9 bin 109 ekip ile 5 bin 702 noktada; düzensiz göç ve göçmen kaçakçılarıyla yapılan mücadele çalışmaları kapsamında 7 bin 617 umuma açık yer, 500 terminal ve 7 bin 37 diğer yerler olmak üzere toplam 15 bin 154 yer kontrol edildi. Tespit edilen düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilme işlemleri başlatıldı."
Ankara Başkentte fuhuş operasyonu: 60 tutuklu Ankara’da tek operasyonda en fazla tutuklu sayısına ulaşılan fuhuş operasyonu gerçekleşti. Operasyonda 60 kişi tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Ailenin Korunması ve Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu gelen ihbarlar ve artan şikayetler üzerine gizli bir soruşturma başlattı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ‘özel tahkikat ekipleri’ oluşturdu. Çankaya’da Night Club olarak faaliyet gösteren ve kadınları suistimal ederek fuhuşa sürükleyen 11 işletmeyi takibe aldı. CMK 135 Teknik izleme ve takip kararları alındı. 4 ay boyunca Müşteri gibi mekanlara giderek fuhuşa aracılık yapan fuhuşu teşvik eden hedef şahısları adım adım izledi. Gizli kameralarla mekan çalışanlarıyla müşteriler arasındaki fuhuş pazarlıkları kayda alındı. ‘Mağdur’ kadınları telebar gibi çalışan bu mekanlardan çıkartıp fuhuş için otellere götürüyorlardı. Üstelik kadınların SGK kayıtları vardı ve çalışıyor gibi gösteriyorlardı. Müşteriler mekana geliyor, kadınlarla sohbet ediyor, beğendikleri kadınlara fuhuş teklif ediyor ve işletmeler bu şekilde sözde ticari kazanç elde ediyordu. 11 mekanın işletme sahipleri, işletme müdürleri ve diğer çalışanları toplam 81 şüpheli gözaltına alındı. 60 şüpheli tutuklandı. Operasyon sonrasında tüm mekanların faaliyeti sonlandı. 64 fuhuşa sürüklenen mağdur kadın kurtarıldı ve hepsinin ifadesine başvuruldu.