CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şike yasasını etki altında kalmadığı sürece onaylayacağını, ancak konuyu Anayasa Mahkemesine taşıyacağına inandığını belirterek, "Eğer götürmezse Abdullah Gül ile ilgili tartışmalar devam edecek ve sayın Gül’ün cumhurbaşkanlığı dönemi uzun süre tartışılacak" dedi.
Kırşehir’deki temaslarının ardından Nevşehir’e geçen CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, burada partililer ile bir araya geldi. Partisinin il başkanlığı binasında bir basın toplantısı düzenleyen Matkap, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin yakın bir zamanda seçim takvimine gireceğine inandığını ve ekonomide ciddi sorunların yaşandığını belirten Nihat Matkap, "Türkiye ne yazık ki kötü yönetiliyor. Her an Türkiye bir seçim ortamına girebilir. Türkiye’nin idari ve siyasi yapısı
üzerinde son 5 6 yıldır yapılan düzenlemeler toplumun dengelerini önemli ölçüde bozdu. En önemlisi; günümüzde demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından biri olan yargımızın hükümetin kontrolü altına girmiş olmasıdır. Toplumda huzuru sağlamanın önde gelen koşulu adalettir. Adaletinde temel dayanağı bağımsız yargıdır. Bugün Türkiye’de yargı bağımsızlığı ile ilgili tartışmalar giderek tırmanıyor. Bu toplumu giderek geriyor. Bunun yanında ekonomide de ciddi gerilemeler var. Ekonomide gerileme olup olmadığı,
ekonominin durumu, genelde her ay açıklanan mali verilerle tespit edilir. Enflasyon oranları, işsizlik oranları, kapasite kullanım oranları önemli verilerdir. Ancak asıl veri ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranıdır. Eğer ihracatımız ithalatımızı karşılıyorsa işler iyiye gidiyor demektir. Demek ki sanayimiz güçleniyor, küresel pazarlardaki rekabet gücümüz artıyor. Ama ne yazık ki burada önemli gerileme var. AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında her 100 dolarlık ithalatımızı 70 dolarlık
ihracatımızla karşılardık ama ne yazık ki şimdi bu oran yüzde 50’lere düştü. Bu ekonomideki gerilemeyi gösteriyor. Tabi bu düzeltilebilir, toparlanabilir ama en önemlisi ülkemizin birliği, bütünlüğü tartışma haline geldi. AK Parti’nin Doğu ve Güneydoğu’daki yaşanan sorunlar ile ilgili uyguladığı politika, yaptığı müzakereler, gizli görüşmeler ülkemizdeki birliği, beraberliği, bütünlüğü tartışılır hale getirdi. Buda toplumu önemli ölçüde gerdi. KCK konuşuluyor, devlet içinde ayrı bir devlet yapılanması
konuşuluyor. Bu gerginlik TBMM çalışmalarına da yansımış. Dikkat ederseniz TBMM’nin her günkü çalışmalarında daha önce yaşanmayan gerginlikler yaşanıyor. TBMM bu yapısıyla 4 yıl götürebilir mi bu konuda da endişelerimiz büyük. Biz her an seçime hazır olmalıyız. CHP’nin örgütleri her zaman dimdik olmalı. CHP’nin örgütsel sorunları tamamlanmalı" dedi.
Türkiye’de adalet mekanizmasının da dengelerinin bozulduğunu kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Matkap "Adaletin dengeleri bozuldu. Adalet biliyorsunuz terazi ile simgelenir. Terazinin dengeleri kayboldu. Bunun en belirgin özelliği Deniz Feneri davasında, artık olayın çözülmesinde sona yaklaşan savcıların görevden alınması, özel yetkili mahkemelerin kurulması, Türkiye’de adalete olan güveni önemli oranda sarstı. Eğer adalete olan güven sarsılırsa insanlar hukukunu başka yerlerde arar. Bu da bir anarşi
ortamı yaratır. O nedenle HSYK ne yazık ki tamamen hükümetin kontrolü altında. Bu da demokrasimizi tartışılır hale getiriyor. Öte yandan Libya, Tunus, Mısır, Suriye’de yaşanan olaylar ile ilgili olarak Türkiye’nin dolaylı, dolaysız müdahaleleri de ayrı bir tartışma konusu. O nedenle biz bu yanlışları dillendirmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Şike yasası ile ilgili görüşlerini de aktaran Matkap, "Sayın Gül’ün Cumhurbaşkanı olduğundan bu yana Cumhurbaşkanının denetleme ve dengeleme görevleri ne yazık ki işlevsiz hale geldi. Bu güne kadar şike yasası ile birlikte veto ettiği galiba bu üçüncü yasa. Bu konuda da sayın Cumhurbaşkanının da ne kadar içtenlikli olduğunu göreceğiz. Eğer gerçekten etki altında kalmaz ise bu yasayı onaylayacak ama Anayasa mahkemesine götürecek . Eğer götürmezse Abdullah Gül ile ilgili tartışmalar devam edecek. Sayın
Gül’ün Cumhurbaşkanlığı dönemi uzun süre tartışılacak. Bu güne kadar hem Mecliste yanlışlıklar yapıldı hem Türkiye yanlış yönetildi. Zaman zaman cumhurbaşkanları bu konuda koordinasyon görevi görür. Ama sayın Gül bir türlü AKP’li üyelik kimliğinden çıkamadı, bir türlü Cumhurbaşkanlığı moduna giremedi. Türkiye için bu büyük bir boşluk oldu. Eğer toplumda bir huzursuzluk varsa, bir gerginlik varsa bunda onun da çok payı var. Umarız geri kalan görev döneminde daha da toparlayıcı olur. Bu önemli bir
gösterge olacak şike yasası ile ilgili tutumunu merak ediyoruz" şeklinde konuştu.