YEREL HABERLER - 20 Mart 2017 Pazartesi 09:57

Erzincan’da 56 çiftçi hibe almaya hak kazandı

A
A
A
Erzincan’da 56 çiftçi hibe almaya hak kazandı

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında uyguladığı %50 hibeli Bireysel Sulama Sistemlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliği kapsamında Erzincan’da 56 çiftçi hibe almaya hak kazandı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında uyguladığı %50 hibeli Bireysel Sulama Sistemlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliği kapsamında Erzincan’da 56 çiftçi hibe almaya hak kazandı.


Tarımsal faaliyetler için geliştirilen modern basınçlı bireysel sulama sistemlerinin üreticiler tarafından kullanımının yaygınlaştırılarak; daha kaliteli ve pazar isteklerine uygun üretim yapılmasını sağlamak, kırsal alanda üreticilerin gelir düzeyinin yükseltilmesi için bireysel sulama sistemlerinin desteklenmesi amacıyla verilen hibeden yararlananların listesi açıklandı.


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Erzincan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Murat Şahin, “Bakanlığımızın ülke genelinde uyguladığı Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında uygulanan Bireysel Sulama Sistemlerinin desteklenmesi projesinde bu yıl 56 çiftçimiz hibe almaya hak kazanmış ve bu çiftçilerin listesi internet sitemizde açıklanmıştır. Hibe almaya hak kazanan 56 çiftçimiz bireysel sulama sistemlerine toplamda 771.182 TL tutarında yatırım yapacaktır. Bu tutarın %50’sine tekabül eden 385.591 TL Bakanlığımız tarafından hibe olarak verilecektir. Son yıllarda ilimizde giderek yaygınlaşan basınçlı sulama sistemleri Bakanlığımızın desteği ile daha da yaygınlaşmaktadır. Damlama ve yağmurlama sulama gibi basınçlı sulama sistemleri tarımda çiftçilerimize birçok avantajlar sağlamaktadır. Bu sulama sistemleri rüzgâr hızına bağlı kalmaksızın gün içinde herhangi bir saatte sulama imkânı sağlar. Az su uygulamalarıyla bitkide stres yaratmadan yetiştiriciliğe olanak sağlar. Düşük basınçlarda sulama imkânı sağlandığından dolayı enerji gereksinimi azdır. Üründe önemli oranda kalite ve verim artışı sağlar (%20-90). Mahsul 2-3 hafta erken olgunlaşır. Kültürel işlemler daha kolay yapılır. İşgücü gereksinimi azalır. Yüzey akışı ve buharlaşma ile su kaybı çok az olup, %50 su tasarrufu sağlar. Sulama ile birlikte gübreleme ve ilaçlama yapılarak, etkinlikleri de artmaktadır. Sulandırılmış gübre eriyiği kullanıldığından, köklerin yanma sorunu da yoktur. İyi bir toprak havalanmasını sağlar. Tüm alanın ıslatılması söz konusu olmadığından dolayı, hastalık ve yabancı ot gelişimini en aza indirir. Çapalama işçiliği de düşüktür. Erozyonu ve toprak kaybını önlemektedir. Eğimli alanlarda kolaylıkla uygulanabilmektedir. Daha az toprak kompaktlaşması (sertleşmesi) sağlar. Çok az debili su ile geniş alanların sulanmasını kolaylaştırır. Kurulması ve kaldırılması kolaydır. Kullanılabilir toprak suyunun yararlığı artar. Bitkiler daha iyi gelişir. Kaliteli, verimli ve standart ürün elde edilir. Boru içine belirli aralıklarla yerleştirilen damlatıcılar suyun istenilen miktarlarda bitki köküne verilmesini sağlar. Kısa aralıklı su uygulamaları ile sürekli tarla kapasitesi sağlandığından bitki büyümesi düzenli olur. Tuz oranı yüksek olan suların dahi, sulamada başarı ile kullanılmasını sağlar. Bu sayede bitkilerin tuzdan zarar görmeleri de azalır. Klasik sulama yöntemlerine göre %60 gübre ve ilaçlama tasarrufu sağlar. Yüzey akış ve derine sızma oluşturmadığından su besin kayıpları oluşmaz. Yeterli su imkânı olmayan alanlarda dahi sulama yapılabilmesine imkân verir. Bitkilere su ve gübre dağılımının eşit, dolayısıyla olgunlaşma ve tek elde hasat olanağı sağlanmasına imkân verir. Klasik sulama yöntemlerinin uygulandığı tarımda, bitki suya ulaşabilmek için daha fazla kök salar; fakat bu sistemde su direkt bitki köküne verildiği için bitki fazla kök salmaz ve özümlenmiş besin maddelerinin kök yerine ürüne gitmesi sağlanır. Damla sulama sistemi, havadaki nem oranını azalttığı için mantar gibi rutubetli ortamda yaygınlaşan hastalıkları ve bakterileri önemli ölçüde engeller. Damla sulama sistemi iklim koşullarına, bitkilerin özel isteklerine ve gelişme dönemlerine göre istenildiği zaman istenilen miktarlarda kolayca yapılabilir. Damla sulama sistemi üsten yapılan diğer sulama sistemleri gibi rüzgârdan, engebeli araziden ve sıcaklık dalgalanmalarından etkilenmez. 100% homojen yani eşit sulama imkânı verir” diye konuştu.


İl Müdürü Şahin, çiftçilerin daha verimli ve kaliteli bir tarım için bir an önce gerek hibe programlarından faydalanarak gerekse kendi imkanları ile bu sisteme geçişlerinin büyük önem taşıdığını kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.