POLİTİKA - 25 Mayıs 2019 Cumartesi 12:02

Erzincan Belediye Başkanı Aksun, Cumhur ittifakına destek için İstanbul’a gitti

A
A
A
Erzincan Belediye Başkanı Aksun, Cumhur ittifakına destek için İstanbul’a gitti

Erzincan Belediye Başkanı Aksun, Cumhur ittifakı adayı Binali Yıldırım’a destek için İstanbul’a gitti.

Erzincan Belediye Başkanı Aksun, Cumhur ittifakı adayı Binali Yıldırım’a destek için İstanbul’a gitti. İstanbul’da 250 bin civarında Erzincanlı oy potansiyelinin bulunduğunu ifade eden Aksun, “Binali Yıldırım beyefendi Türkiye’de büyük hizmetleri olmuş ve son Başbakan olarak tarihe geçmiş bir değerdir” dedi.


İstanbul’da Haber Editörü programında Özlem Çamoğlu’nun konuğu olan Erzincan Belediye Başkanı Aksun, hemşeri harekatını başlattıklarını kaydetti.


İstanbul’un Türkiye’de bütün şehirlerin ortak paydası olduğunu ifade eden Erzincan Belediye Başkanı Aksun, “Bunlardan bir tanesi de Erzincan. Erzincan’ın İstanbul’a göçü ta Osmanlı dönemindeki saraylardaki hizmete kadar yansıyor. Onun içindir şuan 250 bin civarında bir oy potansiyelimiz var. Bu potansiyeli bir arada tutabilmek için ve Cumhur adayını yönlendirebilmek için öncelikle o günden bugüne kurumsal yapılaşması olan derneklerle iletişime geçip buradaki desteği tam kılabilmek bütün hemşehrilerimizle bir beraber olaraktan Binali Yıldırım beye desteklerimizi sağlayacağız inşallah.” diye konuştu.


Binali Yıldırım’ın Türkiye’de büyük hizmetleri olduğunu ve son Başbakan olarak tarihe geçtiğini kaydeden Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, şöyle konuştu:


“Daha önceden Ulaştırma Bakanlığı dönemi olsun, diğer hizmetleri döneminde olsun hiç ayrım yapmadan Türkiye’nin bütün şehirlerine ve bütün insanına hizmeti gerçekten ayaklarına kadar götürebilmenin mücadelesini vermiş bir değer olduğu için onunla bu yol arkadaşlığını sürdürmek çok kolay olmakta. Karşılığında hemşehrilerimizin desteği tam. Çünkü Erzincan’da da aynı şekilde tüm hemşehrilerimiz siyasi görüş ayrımcılığı yapılmaksızın herkesin köyüne kentine kadar hizmet götürmüş bir değerden bahsediyoruz. İstanbul’da da Allah nasip ederse bunu taçlandırmış olacağız.


Seçimin yenilenmesi elzem olmuştur. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’de bu yönde açıklamalarını dile getirdi. Onun için de bu seçimin yenilenmesi vicdanları rahatlatmış olacak.



“Erzincan kardeşliğin şehridir. Her yerde gururla Erzincanlıyız diyebiliyoruz”


Erzincan’da 31 Mart seçimlerinde Cumhur ittifakının iki kardeşi yarıştı. Ve Türkiye ortalaması yüzde 52’lerken Cumhur ittifakının oyu Erzincan’da yüzde 75 olarak bu iki kardeş taçlandırmış oldu. Tabi seçimin kazanan tarafından ziyade Cumhur ittifakının büyük bir farkla aldığı oya bakıyoruz biz. Ve Erzincan bu başarıyla Türkiye’ye örnek olan iller arasında olmuştur. Ve seçim sürecinde birbirimizi üzecek, kıracak herhangi bir davranış olmamıştır. Sükunet, kardeşlik duygusu içerisinde buna Cumhuriyet Halk Partisi adayını da dahil edebiliriz. Erzincan kardeşliğin şehridir. Erzincan demokrasiyi özümsemiş bir il olduğu için gurur duyuyoruz, her yerde Erzincanlıyız diyebiliyoruz.”


Programda Erzincan Belediyesinin hizmetlerine de değinen Başkan Aksun, “Öncelikle Erzincan halkına bizim vaadimiz şuydu. Birlikte, beraber yöneteceğiz dedik. Onun için de yapacağımız işleri başladığımız günden beri hep birlikte yönetebilmek için mücadele veriyoruz. STK’lar başta olmak üzere en önemli adım olarak Muhtarlıklar Müdürlüğü kurduk Erzincan Belediyesi olarak. Bu da en geri kalmış arka sokaklarımızdaki insanlarımıza ulaşaraktan hep birlikte neler yapabilirizin ortak bir kararla güne vesair oluşturup ve memleketin kaynaklarını en düzgün kullanılacak şekilde memleketin hizmetine sunacağız. Mevcut yatırımlar zaten devam etme noktasında, yenilerine kaynaklarımızı en iyi şekilde oluşturarak malumunuz Türkiye son günlerde ekonomik bir takım sıkıntılar çekmesine rağmen her il kendi kaynağını oluşturarak hizmetlerine devam edebilecek kapasitededir. Onun için de Erzincan bunlardan bir tanesi. Öncelikle kendi iç dinamikleri harekete geçirerek kaynakları oluşturacak ev hizmetlerimizi devam ettireceğiz.


Erzincan’da istihdama yönelik bir takım girişimlerimiz var. Üretime yönelik olanlar var. Belediyenin ortaklığı olan bir takım fabrika noktasında, atölye noktasındaki kuruluşlardan, bunlara olan desteğimiz bir önceki dönem başlamış olanlar devam edecektir.” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Kazada ölen yaşlı kadın, yardıma koşan çobanın akrabası çıktı Burdur’un Yeşilova ilçesinde şarampole uçan otomobilin 76 yaşındaki sürücüsü, aracın altında kalarak hayatını kaybetti. Yardıma koşan ve yaşlı kadının akrabası olduğunu gören çoban ise büyük şok yaşadı. Kaza, Karamanlı yolunun 4. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Yeşilova’dan Karamanlı istikametine seyir eden Aysel Kılınç (76) idaresindeki 15 LA 725 plakalı Tofaş otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkıp takla atarak şarampole devrildi. Kazayı gören çoban İrfan Er’in 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. O sırada kazayı gören ve yoldan geçen vatandaşlar yan duran otomobili düzelttiklerinde Aysel Kılınç’ı arabanın altında hareketsiz şekilde kanlar içinde buldu. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Kılınç’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Jandarma olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından yaşlı kadının cenazesi, otopsi yapılmak üzere Yeşilova Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Aysel Kılınç’ın kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmadığı için araçtan fırladığı ve arabanın altında kalarak ezildiği öğrenildi. Ölen kadın yardıma koşan çobanın akrabası çıktı Kazayı görünce yardıma koşan çoban İrfan Er, “Ben ileride koyun otlatıyordum. Bir anda sesi duyunca ayağa kalkıp baktığımda arabanın yan yattığını gördüm. Hemen yardıma koştum ve 112’yi arayarak haber verdim. Arabanın yanına geldiğimde içinde kimse yoktu, etrafında aramaya başladım. Yoldan geçenler de gelince arabayı çevirdik, o zaman olayı anladık. Emniyet kemeri takılı olmadığı için kaza esnasında camdan sarkarak arabanın altında kalmış meğer kadın. Kadının yüzünü minder kapatmıştı. O yüzden belki canlıdır diyerek yüzünü açtık. Arkadaşlar yaşayıp yaşamadığını anlamak için nabzına baktığında hayatını kaybettiğini anladık. Sonra ben şüphelendim acaba bizim akraba mı diye, merak edip baktığımda bizim akrabamız olduğunu gördüm” dedi.
İstanbul Dolandırıcı zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle ile 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. Duruşmanın devamında savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi “Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Yaşamayı severdi Süleyman” dedi. Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle ile 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. “Yaşamayı severdi Süleyman” Duruşmada savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi sanık Dilek Demirel “Kişilerin hiçbirini tanımıyorum. Ağabeyim bana icralık olduğunu ve hesabının bloke olduğunu söyledi. Bu nedenle bana para gönderiliyordu. Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Olayın içeriğindeki birçok şeyi yeni öğreniyorum. Benim çocuğum ile kendime ait bir hayatım var. Süleyman’ın özel hayatına vakıf değilim. Normal 2 kardeşin edebileceği muhabbetler oldu aramızda. Yaşamayı severdi Süleyman. Bana o kadar para gelmesi garip geldi. Sordum ‘seni ilgilendirmez’ dedi. Ne yaptığını sorguladım bana ‘benim hayatım’ dedi. Ben istemiyordum hesabıma para atmasını” ifadelerini kullandı. “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim” Sanık Süleyman Demirel’in annesi sanık Hamiyet Çoban ise “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim. Bugüne kadar hiç usulsüz sorgulama yapmış biri değilim. Oğlumu vuran kişilere zaman zaman sorgulama yaptım. Dosya detaylarını da görme imkanım yoktur. Ben bu kişilerin kişisel verileri sorgulama amacıyla bir işlem yapmış değilim” şeklinde konuştu. Müşteki Rukiye Kumral ise “Sanık Büşra Çatak eski arkadaşımdı. Bana liseden bir arkadaşı olan Süleyman’ın yurt dışından para transferi yaparak kazanç sağladığını söyledi. Bana ‘kendisi adliye çalışanıdır ailesi de adliye çalışanıdır’ dedi. Büşra beni sürekli arayarak ‘düşünüyor musun sende?’ gibi sorular sordu. Beni bu şekilde işe soktu. Bana kesinlikle bir ticaret olduğunu söyledi, parayı kendi hesabına attırdı. Ben toplam 750 bin liraya yakın ödeme yaptım” dedi. Müşteki beyanlarının ardından duruşma 10 Mayıs Cuma günü görülmesine devam edilmek üzere ertelendi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel’in Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel’in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş’a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel’in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Müştekilerden Levent Sırataş’ın, zabıt katibi Süleyman Demirel ve onun aile üyelerine bir kaç kez para verdiği, Demirel’in her seferinde bu paraları ödemeyi taahhüt ettiği kar payı ile birlikte Levent Sırataş’a geri ödeyerek güvenini kazandığı, bu şekilde müşteki Sırataş vasıtası ile müşteki Büşra Nur Güldorum ve annesi müşteki Nurdan Canbıçak ile tanıştığı, tanıştıktan sonra onlardan da kar payı ödemesi teklifi ile paralar istediği iddianamede belirtildi. Süleyman Demirel’in müştekiler ile yaptığı görüşme ve konuşmalarda, birlikte çalıştığını söylediği aile üyelerinden Büyükçekmece Adliyesi Memur Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak çalışan eski eşi Vildan Öz’ü, Büyükçekmece Adliyesi Soruşturma Kaleminde, katip olarak çalışan annesi Hamiyet Çoban’ı, özel bir şirkette çalışan kardeşi Dilek Demirel’i müştekilere güven vermek ve dostluk kurmak amacıyla tanıştırdığı da iddianamede kaydedildi. Örgüt lideri Süleyman Demirel’in hesaplarında bloke bulunması ve icra takiplerine konu olması nedeniyle büyük meblağlı paraları kendi hesabına almayarak örgüt üyesi olan Büyükçekmece Adliyesi zabıt katibi annesi Hamiyet Çoban ve yine Büyükçekmece Adliyesi zabit katibi olan eski eşi Vildan Öz’ün hesaplarını kullanarak işlem yaptığı, gayrimenkul yatırımları ile ilgili para devir alacağı tapuları da örgüt yöneticileri olan Abbas Kırmızı, Cemal Karaoğlu, Bülent Sevinç, Levent Şahin, Sevgen Atilla isimli şahısların üzerine almasını sağladığı da iddianamede belirtildi. İddianamede müşteki Büşranur Güldorum ve annesi Nurdan Canbıçak’ın örgüt lideri Süleyman Demirel ve diğer örgüt üyeleri tarafından toplamda 8 milyon 133 bin 480,00 TL zarara uğradıklarını beyan ettikleri açıklandı. Öte yandan ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya’nın zabıt katibi Süleyman Demirel’in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde çalışan zabit katibi Süleyman Demirel’in müşteki şahısları, kar payı vermek vaadiyle almış olduğu yüksek meblağlardaki para ve menkulleri, gayrimenkulleri, ziynet eşyalarını kurmuş olduğu suç örgütünde tefecilik yapan üyeleri ile birlikte dolandırarak menfaat temin ettikleri iddianamede belirtildi. Örgüt lideri zabit katibi Süleyman Demirel’in adliyede çalıştığı için çevresinin geniş olduğunu bu sayede bazı işler yaptığını bu işlerin bazılarının sosyal medya hesabı reklam geliri, memleketi olan Tokat’tan yaprak, salça getirip satması gibi işler olduğunu söyleyerek memur olmasına rağmen yaşadığı lüks hayatın bu sayede olduğuna müştekileri inandırdığı iddianamede belirtildi. Demirel’in bu sayede insanların yatırım amaçlı kendisine ve telkinleri sonucu etrafındaki tefeci olduğu bilinen kişilere para verilmesini sağladığı da iddianamede ifade edildi. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin zabıt katibi Süleyman Demirel’in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, akabinde çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel’in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘tefecilik’, ‘bilişim sistemine girmek’, ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek’ suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.